• Sonuç bulunamadı

3. KİTLESEL ZORUNLU GÖÇLERİN AFET VE KRİZ KAVRAMLARI

3.5. SUÇ VE GÜVENLİK AÇISINDAN KİTLESEL ZORUNLU GÖÇLER VE SONUÇLARI

Kitlesel veya bireysel, zorunlu veya hür iradesiyle kendi ülkesinden başka bir bölge veya ülkeye göç edenlerin suçla ilişkisi, bu göçü kabul eden ülke ve toplumların, göçmenler veya sığınmacılara ilişkin en fazla çekindikleri konu başlıklarından belki de birincisini oluşturmaktadır. Bu açıdan göçmenler ve sığınmacıların suçla ilişkileri ve suç işleme eğilimleri, göç araştırmalarının önemli konu başlıklarından birisi olarak değerlendirilmektedir.

Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük’te suç kavramı “törelere, ahlak kurallarına ve yasalara aykırı davranış” şeklinde39; güvenlik kavramıysa “toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu, emniyet” şeklinde40 tanımlanmaktadır. Sözlük anlamları dikkate alındığında suç ve güvenlik kavramlarının birbirlerinin zıt anlamlıları olduğu ortaya çıkmaktadır.

Bu kapsamda, bazı birey veya grupların yasalara aykırı hareketlerle toplumsal düzenin işleyişine zarar verebileceği, buna mukabil devlet otoritesinin de kolluk güçleri veya güvenlik kuvvetleri vasıtasıyla ve kamu gücü ayrıcalıklarından faydalanarak toplumsal yaşamda yasal düzenin işleyişini yeniden sağlamaya çalışacağı anlaşılmaktadır. Toplumun genel yapısından farklı olan ve bu yapının dışında bulunan yabancıların topluma katılmaya başlaması, normal dönemlerde ve günlük hayatta var olan bu işleyişi de yoğunlaştırmaya başlayacaktır. Ek olarak, söz konusu katılımlar, herhangi bir izin veya vize rejimine tabi olmadan, insan hakları anlayış ve hukuku çerçevesinde kitlesel bir şekilde ve zorunlu olarak göç edenler tarafından gerçekleştiriliyorsa, toplumdaki genel yaklaşım, sığınmacıların, toplumsal düzeni bozma eğiliminde olduğu yönünde olmaktadır. Nitekim, bu çalışma içerisinde önceki

39 Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük,

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5b45f7f5980bf5.057379 56, (01.07.2018)

40Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük,

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5b45f7f96d5d32.948706 54, (01.07.2018)

104

bölümlerde yer verilen Avrupa Sosyal Araştırmasının göçmen ve suç ilişkisi üzerine verileri (Bkz. Grafik 2.18) de, bu yöndeki toplumsal eğilimleri doğrular niteliktedir.

Sığınmacıların suçla ilişkisi, bu çalışma kapsamındaki Suriye örneklemiyle değerlendirildiğinde, Türk toplumu için de benzer sonuçlara ulaşılmaktadır. Örneğin, 2014 yılında Türkiye’nin 20 ilinde yürütülerek 2015 yılında yayımlanan bir araştırmanın sonuçları, Türkiye’ye ilk Suriyeli sığınmacı girişinin gerçekleştiği 2011 yılından itibaren üç sene içerisinde Türk toplumunda Suriyeli sığınmacılara yönelik olarak gelişen algıyı ortaya koymaktadır. Bu araştırmanın “toplumsal gerilim” başlıklı kısmı, Suriyeli sığınmacılarla suç ilişkisinin Türk toplumunda nasıl algılandığını ortaya koymaktadır (Erdoğan, 2015:132-134).

Araştırma kapsamında Türk deneklere yöneltilen “Suriyeli sığınmacılar bulundukları yerlerde şiddet, hırsızlık, kaçakçılık ve fuhuş gibi suçlara bulaşarak toplumsal ahlak ve huzuru bozmaktadır” şeklindeki önerme, denekler arasında %62,3 oranında destek bulmuş olup, önermeye katılmayanların oranı %23,1’de kalmıştır (Erdoğan, 2015:132-133). Araştırma kapsamında bu önermeye verilen cevapların dağılımı aşağıdaki grafikte gösterilmektedir (Grafik 3.2).

Grafik 3.2. Suriyeli sığınmacılar bulundukları yerlerde şiddet, hırsızlık, kaçakçılık ve fuhuş gibi suçlara bulaşarak toplumsal ahlak ve huzuru bozmaktadır (%) Kaynak: Erdoğan, 2015:133

25,7

36,6

14,5

18,6

4,5

0 5 10 15 20 25 30 35 40

Kesinlikle Katılıyorum

Katılıyorum Ne Katılıyorum Ne Katılmıyorum

Katılmıyorum Kesinlikle Katılmıyorum

105

Ancak, Grafik 3.2’de verilen cevaplar, Suriyeli sığınmacıların yoğun bir şekilde bulunduğu Adana, Gaziantep, Hatay, Mardin ve Şanlıurfa illeriyle bu bölge dışında kalan diğer iller arasında yeniden dağıtıldığında, bölge illerinde yaşayanların önermeye katılma oranlarının daha yüksek olduğu görülmektedir (Erdoğan, 2015:133). Önermeye verilen cevapların bölge içi ve bölge dışı illerde yaşayanlara göre dağılımı Grafik 3.3’te gösterilmektedir.

Grafik 3.3. Suriyeli sığınmacılar bulundukları yerlerde şiddet, hırsızlık, kaçakçılık ve fuhuş gibi suçlara bulaşarak toplumsal ahlak ve huzuru bozmaktadır (%) Kaynak: Erdoğan, 2015:133

Yine aynı araştırma içerisinde katılımcılara yöneltilen ve suç işledikleri gerekçesiyle Suriyeli sığınmacılara gösterilen tepkileri değerlendirmeyi amaçlayan

“Suriyeli sığınmacılar içinden bir kısım şahısların suç işledikleri gerekçesiyle, bazı şehirlerimizde sığınmacılara yönelik sert tepkiler gösterildi. Bu konuda görüşünüz nedir?” sorusuna cevaben, katılımcıların yaklaşık yarısının gösterilen tepkileri haklı bularak desteklemesi dikkati çekmektedir (Erdoğan, 2015:133). İlgili soruya verilen cevapların oransal dağılımı, Grafik 3.4’te gösterilmiştir.

Kesinlikle

Bölge İçinde Yaşayanlar 41,8 28 14,2 10,5 5,4

Bölge Dışında Yaşayanlar 22,7 38,2 14,6 20,1 4,4

0

106

Grafik 3.4. Suriyeli sığınmacılar içinden bir kısım şahısların suç işledikleri gerekçesiyle, bazı şehirlerimizde sığınmacılara yönelik sert tepkiler gösterildi. Bu konuda görüşünüz nedir? (%)

Kaynak: Erdoğan, 2015:134

2016 yılında 27 ilde yürütülerek yayımlanan bir diğer araştırmada (KONDA, Suriyeli Sığınmacılara Bakış, 2016) elde edilen bulgular, sığınmacılar ve suç ilişkisine Türk toplumunda bulunan olumsuz algının, yukarıda verilen 2014 yılı sonuçlarına kıyasla, artış eğiliminde olduğunu göstermektedir. Araştırma raporu içerisinde yer alan

“sığınmacıların ekonomiye ve güvenliğe etkisi” başlıklı değerlendirmeye göre, Türk toplumun dörtte üçü (%74), Suriyeli sığınmacılar nedeniyle kentlerin artık daha güvensiz olduğunu düşünmektedir (Konda, 2016:33). 2017 yılında 12 ilde yapılan bir başka araştırmanın sonuçları değerlendirildiğindeyse, Türk toplumundaki bahse konu olumsuz algının biraz daha artış gösterdiği, bu bağlamda Suriyeli sığınmacıların güvenlik ve asayiş sorunu yarattığını düşünenlerin oranının %78,2’ye yükseldiği görülmektedir (Aksoy Araştırma, Türkiye’de Suriyeli Sığınmacı Algısı Araştırma Raporu, 2017:14).

2014 yılından itibaren yapılan ve sığınmacıların suçla ilişkisi ve bu ilişkinin Türk toplumunca algılanmasını da içeren, yukarıda örnek ve verileri gösterilen araştırma sonuçları dikkate alındığında, Türk toplumunda, özellikle güvenlik ve asayiş

47,5

107

anlamında Suriyeli sığınmacılarla ilgili olumsuz algının, yükseliş eğiliminde olduğu görülmektedir. Özellikle 2014 yılı verilerinde yer alan ve sığınmacılara gösterilen tepkilerin toplum tarafından onaylaması eğilimi; sığınmacılar, suç ve toplum ilişkisi üçgeninin, toplumsal huzur anlamında ne kadar tehlikeli bir üçgen olduğunu da göstermektedir.

Yukarıda sunulan araştırma sonuçlarının yanında, Türkiye’de güvenlik ve asayişten sorumlu resmi kurumlar tarafından açıklanan veriler incelendiğinde, toplumdaki “Suriyeli sığınmacılar asayiş ve huzuru bozuyor” algısına temel oluşturabileceği değerlendirilebilecek sonuçlara ulaşılmaktadır. Anadolu Ajansının, Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı verilerinden hareketle 2014 yılında hazırladığı habere göre, Suriyeli sığınmacıların 2011 – 2014 yılları arasında adli olaylara karışma ve suç oranı % 0,33; sadece 2013 yılı dikkate alındığındaysa % 0,43 olarak gerçekleşmiştir41.

2011 – 2014 yılları arasında gerçekleşen toplam 6.074.369 adli olaydan 20.048’ine karışan Suriyeli sığınmacıların karıştığı olayların oransal dağılımları, türlerine göre aşağıda gösterilmiştir (Grafik 3.5).

İçişleri Bakanlığı tarafından 05.07.2017 tarihinde yapılan basın açıklamasına göre de, 2014 – 2017 yılları arasında Suriyeli sığınmacıların karıştıkları asayiş olaylarının, Türkiye’deki toplam asayiş olaylarına oranı %1,32 (yıllık ortalama) olarak hesaplanmış olup Bakanlık tarafından bu oranın, Türkiye’deki genel suçlar açısından çok düşük olduğu değerlendirilmektedir (İçişleri Bakanlığı, Basın Açıklaması, 05.07.2017)42.

41 Anadolu Ajansı, Suriyelilerin Adli Olaylara Karışma Oranı On Binde 33, https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/suriyelilerin-adli-olaylara-karisma-orani-on-binde-33/118752,

(02.07.2018)

42 İçişleri Bakanlığı, Basın Açıklaması, https://www.icisleri.gov.tr/basin-aciklamasi05072017, (05.07.2017)

108

Grafik 3.5. Suriyelilerin Karıştığı Adli Olayların Olay Türüne Göre Dağılımları 2011 – 2014 (%)

Kaynak: Anadolu Ajansı, Suriyelilerin Adli Olaylara Karışma Oranı On Binde 33

Suriyeli sığınmacıların suçla ilişkilerine ilişkin burada gösterilerin verilerin daha iyi anlaşılabilmesi açısından, Türkiye’deki genel suç verilerinin de incelemeye dahil edilmesi gerekecektir. Bu bağlamda, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan 2016 yılına ait Adalet İstatistikleri, Türkiye’de ceza infaz kurumuna giren hükümlülerin suç türü ve uyruklarına göre bir dağılımını vermektedir (Tablo 3.5).

Tablo 3.5’te yer alan verilerin de gösterdiği üzere, Türkiye’de meydana gelen adli olaylar neticesinde, mahkemelerce suçu sabit görülerek ceza infaz kurumlarına gönderilen hükümlüler içerisindeki yabancı uyrukluların oranı, çoğunlukla bindelik değerlerle ifade edilecek kadar küçüktür.

Türkiye’deki Suriyeliler özelinde, sığınmacıların suçla ilişkileri bağlamında buraya kadar aktarılan veriler, dönemsel değişimleri anlamında değerlendirildiğindeyse, 2011 – 2014 yıllarına ait olan ortalama %0,33’lük suça karışma oranının, 2014 – 2017 yıllarında %1,32’ye yükselerek, yaklaşık dört kat artış göstermektedir. Nitekim, suça karışma oranındaki bu dört katlık artışın Türk toplum tabanındaki yansımaları, toplumun suç ve güvenlik ilişkisi bağlamında Suriyeli sığınmacılarla ilgili değerlendirmelerinde görülebilmektedir.

61

21

12

3 2,4 0,6

0 10 20 30 40 50 60 70

Belgede Sahtecilik

Yaralama Hırsızlık İzinsiz Çalışma Cinsel Olaylar Ölümle Sonuçlanan

Olaylar

109

Uyruklu Toplam Yabancı Uyrukluların Toplam Suça Oranı

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu Adalet İstatistikleri, 2016

110

Ancak, henüz yargılama aşamasına geçmemiş olayları da kapsaması bakımından çok da doğru bir karşılaştırma olmamakla birlikte; İçişleri Bakanlığının yukarıda verilen verileri bağlamında, Suriyeli sığınmacıların karıştıkları %1,32’lik asayiş olayı ortalamasının, 2016 yılındaki %0,51’lik yabancı uyruklu mahkumiyet ortalamasıyla karşılaştırıldığında, kabul edilebilir bir seviye olarak yorumlanabilecektir.

Ek olarak, 2011 – 2014 yılları arasındaki verilere göre, Suriyeli sığınmacıların karıştığı adli olayların %61’inin belgede sahtecilik olduğu hususu, değerlendirmelerde dikkate alınmalıdır. Çünkü örneklenen araştırma sonuçları içerisinde sığınmacıların suçla ilişkisi, ağırlıklı olarak şiddet, hırsızlık, fuhuş gibi mala ve cana zarar verme ekseni üzerinde kurgulanmış ve araştırmalara katılanlar da, malına ve canına zarar gelebileceği kaygısıyla soruları cevaplamıştır. Bu bağlamda, hem Grafik 3.5’te hem de Tablo 3.5’te gösterilen istatistikler eşgüdümlü bir biçimde değerlendirildiğinde;

özellikle araştırmalara konu edilen suçlara ilişkin suç istatistiklerindeki dönemsel artışın doğrudan Suriyelilerle ilişkilendirildiği; fakat işlenen suçların tamamı dikkate alındığında, çoğu suçun çoğunlukla Türk vatandaşları tarafından işlendiği görülebilmektedir.

3.6. MALİ BOYUTUYLA KİTLESEL ZORUNLU GÖÇLER VE