• Sonuç bulunamadı

E ĞİTİM H İZMETLERİNE E RİŞİM A ÇISINDAN K İTLESEL ZORUNLU GÖÇLER VE

3. KİTLESEL ZORUNLU GÖÇLERİN AFET VE KRİZ KAVRAMLARI

3.3. E ĞİTİM H İZMETLERİNE E RİŞİM A ÇISINDAN K İTLESEL ZORUNLU GÖÇLER VE

Bir sosyalleşme sürecini ifade eden eğitim kavramı, bilgi ve becerilerin kuşaklar boyunca aktarılması ve birey özelinde istenen, beklenen davranışların geliştirilmesini ifade etmekte (Bozkurt, 2011:278); böylece bir toplumun istenilen ölçü ve seviyede şekillendirilmesine yardımcı olmaktadır. Bu sayede bir milleti millet yapan temel

95

toplumsal değerlerin yanı sıra, genel ve mesleki bilgi ve becerilerin de yeni nesillere aktarılması ve sürdürülebilir kılınması sağlanabilmektedir.

Bu açıdan bakıldığında eğitim, toplumun uzun dönemli refah ve huzuru açısından, belki de kitlesel zorunlu göçlerin en iyi şekilde planlanması gereken sonuçlarından birisini oluşturmaktadır. Bu bakımdan Türkiye’deki Suriyelilere sunulan eğitim hizmeti de, bu eksende ve diğer konu başlıklarında olduğu gibi yasal ve uygulama boyutlarıyla incelenmeye çalışılacaktır.

Türkiye’deki Suriyelilere sunulan eğitim hizmetleri, yasal boyutlarıyla incelendiğinde; ülkemizde bulunan sığınmacıların eğitime erişebilmeleri amacıyla gerekli yasal düzenlemelerin yapılmış olduğu görülmektedir. Geçici Koruma Yönetmeliğinin 28. maddesine göre geçici koruma kapsamındaki yabancılara yönelik eğitim hizmetleri geçici barınma merkezlerinin içinde ve dışında Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda yürütülmektedir. Sunulan bu hizmet kapsamında;

a. Okul öncesi eğitim çağındaki çocuklara okul öncesi eğitimi verilebilmekte,

b. İlk ve orta öğretim faaliyetleri milli eğitim mevzuatı çerçevesinde yürütülmekte,

c. Tüm yaş gruplarına yönelik dil eğitimleri, meslek edindirme, beceri ve hobi kursları talebe bağlı olarak düzenlenebilmektedir.

Geçici koruma altında bulunanların yükseköğretimlerine ilişkin usul ve esaslar, yönetmelikçe Yükseköğretim Kurulu’na bırakılmış olup; bu yönetmelik kapsamında eğitim alanların aldıkları eğitimler belgelenmekte ve farklı müfredatta aldıkları eğitimleri belgeleyenlerin de denklikleri ilgili kurumlarca değerlendirilmekte ve yapılmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı ayrıca, 2013 ve 2014 yıllarında yayımladığı iki genelgeyle de, Geçici Koruma Yönetmeliğinde belirtilen hususların uygulama esaslarını belirlemiş ve tebliğ etmiştir.

Türkiye’deki Suriyelilere yönelik eğitim hizmeti sunumunun yukarıda kısaca açıklanan yasal altyapısı incelendiğinde; tıpkı sağlık hizmetine yönelik yasal düzenlemelerde olduğu gibi; Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası mevzuata uygun bir

96

yasal altyapının tesis edildiği söylenebilecektir. Bu bakımdan Türkiye, uluslararası hukuktan doğan sorumluluklarını, yasal altyapı bağlamında, yerine getirmiş durumdadır.

Suriyelilere yönelik eğitim hizmeti sunumu, uygulama boyutuyla incelendiğinde, yasal altyapıyla tanımlanan birçok hizmetin uygulamada da sürdürüldüğü görülmektedir. Ancak eğitim hizmetindeki en büyük sorunun, aşağıda verilen istatistiklerden de anlaşılabileceği üzere, “kamp içi ve kamp dışı” ayrımı olduğu ifade edilebilecektir.

Türkiye’ye ilk sığınmacı girişinin gerçekleştiği Nisan 2011’den itibaren Milli Eğitim Bakanlığı, dönemin ulusal politikalarına uygun şekilde, giriş yapan Suriyelilerin ülkemizde kalıcı olmadığı düşüncesiyle, eğitim ve entegrasyon konularına çok da önem vermemiş; bu nedenle eğitim hizmetinin yalnızca, kurulan geçici barınma merkezleri içerisinde yürütülmesi politikasını benimsemiştir. Ancak; Suriye’den Türkiye’ye girişlerin artış gösterdiği 2013 yılından itibaren bu politika değişmeye başlamıştır.

Bugün Suriyelilere sunulan eğitim hizmetleri, kamp içi, kamp dışı ve özel okullar olmak üzere üçlü bir yapıda yürütülmektedir (Şekil 3.2.).

Şekil 3.2. Türkiye’deki Suriyelilere Sunulan Eğitimin Yapısı

Kaynak: Emin, 2016:17; Kızıl ve Dönmez, 2017:214

Suriyeli Çocuklara Sunulan Eğitim

Hizmeti

Kamp İçi Eğitim

Geçici Eğitim Merkezleri

Kamp Dışı Eğitim

Geçici Eğitim Merkezleri

Devlet Okulları

Suriyelilerin Açtığı Özel Okullarda Eğitim

97

Milli Eğitim Bakanlığının verilerine göre, 2017 – 2018 eğitim öğretim yılı itibariyle, Suriyeli sığınmacıların okullaşma oranı %62’ye, eğitim ve öğretime kayıtlı öğrenci sayısıysa 976.200’e yükselmiştir (Tablo 3.2).

Tablo 3.2. Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin Örgün Eğitime Erişimi

Yıllar Resmi Okula Kayıtlı Öğrenci Sayısı ve

Oranı

Geçici Eğitim Merkezine Kayıtlı

Öğrenci sayısı ve Oranı

Kayıtlı Toplam Öğrenci Sayısı

Çağ Nüfusu

Okullaşma Oranı

2014 – 2015 40.000 / %17,39 190.000 / %82,61 230.000 756.000 %30 2015 – 2016 62.357 / %20,03 248.902 / %79,97 311.259 834.842 %37 2016 – 2017 201.505 / %40,91 291.039 / %59,09 492.544 833.039 %59 2017 - 2018 384.292 / %62,84 227.232 / %37,16 611.524 976.200 %62,64 Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Göç ve Acil Durum Eğitim Daire Başkanlığı, Geçici Koruma Kapsamı Altındaki Öğrencilerin Eğitim Hizmetleri, 2018

Yine, Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, Türkçe öğretimi başta olmak üzere, birçok alanda Halk Eğitim Merkezleri bünyesinde Suriyelilere yönelik yaygın eğitim faaliyetleri de yürütülmektedir (Tablo 3.3., 3.4.)

Tablo 3.3. Türkçe Kurslarına Kayıtlı Suriyeliler

Yıl Seviye Toplam Erkek Kursiyer Kadın Kursiyer

2015 A1 39.544 15.701 23.843

2015 A2 4.097 1.605 2.492

2016 A1 66.643 29.139 37.504

2016 A2 13.481 5.275 8.206

2017 A1 33.818 12.297 21.521

2017 A2 11.838 4.305 7.533

2017 B1 1.390 502 888

Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Göç ve Acil Durum Eğitim Daire Başkanlığı, Geçici Koruma Kapsamı Altındaki Öğrencilerin Eğitim Hizmetleri, 2018

98

Tablo 3.4. Genel, Mesleki ve Teknik Kurslara Katılan Suriyeli Kursiyerler (2014 – 2018)

Kurs Türü Erkek Kursiyer Kadın Kursiyer Toplam

Genel Kurslar 122.229 182.903 305.132

Mesleki ve Teknik Kurslar

14.090 40.605 54.695

Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Göç ve Acil Durum Eğitim Daire Başkanlığı, Geçici Koruma Kapsamı Altındaki Öğrencilerin Eğitim Hizmetleri, 2018

Verilen istatistiklerden de anlaşılabileceği üzere, 2013 yılı itibariyle değişen politika, Suriyeli sığınmacılara yönelik eğitim çalışmalarının ağırlığı ve önemsenmesi sonucunu doğurmuştur. Ancak, yapılan araştırmalar göstermektedir ki, burada yer verilen istatistiki veriler, çoğunlukla geçici eğitim merkezlerine devam eden ve bu devamlılığı geçici barınma merkezlerinde ve bu merkezlerin bulundukları illerde sürdüren Suriyelileri kapsamaktadır. Nitekim resmi okullara kayıtlı öğrenci sayısı, ilk defa 2017 – 18 eğitim öğretim yılında geçici eğitim merkezlerine kayıtlı öğrenci sayısını geçmiştir (Tablo 3.2.).

Bu noktada, geçici eğitim merkezlerinde yürütülen eğitim faaliyetlerine ilişkin bilgilerin de verilmesi gerekecektir. Esasen bir acil durum çözümü olarak düşünülen bu merkezlerde eğitim, Suriye müfredatına bağlı ve Arapça olarak yürütülmektedir (Emin, 2016:17). Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, bu merkezleri akredite ederek, ilk ve orta öğretim düzeyini kapsayan eğitim merkezleri olarak tanımlamıştır (Kızıl ve Dönmez, 2017:214).

Okul çağındaki ciddi oranda bir nüfusun, farklı bir dil ve müfredatla eğitim yapan geçici eğitim merkezlerine devam ediyor olmasının, uzun dönemli kalıcı olacağı düşünülen Suriyeli sığınmacıların Türk toplumuna entegrasyonu konusunda olumsuz etki yapacağı ortadadır. Ayrıca, yaklaşık %40 dolayında bir okul çağı nüfusunun da, halen eğitim almaya başlamamış olması da ayrı bir sorun olarak değerlendirilmelidir.

Suriyeli sığınmacıların eğitime katılımına ilişkin sorun alanları da, sağlık hizmetlerine erişime ilişkin sorun alanlarıyla benzerlik göstermektedir. Bu kapsamda karşılaşılan, eğitim merkezlerine ulaşıma ilişkin sorunlar, okullar ve geçici eğitim merkezlerinde görevlendirilecek öğretmen sayısına ilişkin sorunlar, dil ve iletişim sorunları, kurumlar arası koordinasyona ilişkin sorunlar, fiziksel altyapı ve müfredat ve

99

öğretim materyallerine ilişkin eksiklikler ve çocuk işçiliği; Suriyeli sığınmacılara sunulan eğitim hizmetlerinden istenilen verimin alınamamasına neden olmaktadır (Emin, 2016:21-22).

3.4. İŞ PİYASASINA ERİŞİM AÇISINDAN KİTLESEL ZORUNLU GÖÇLER