• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM : POLİS KAVRAMI, POLİSTE STRES KAYNAKLARI VE STRES

2.7. Stres ve Polis

Devletin en başta gelen görevlerinden biri, toplumun huzur ve güveninin sağlanması görevidir. Toplumların ihtiyacı olan diğer hizmetler, zaman içerisinde ortaya çıktığı halde, huzur ve güvenliğin sağlanması ihtiyacı devlet kadar eskidir.

Polis, yasama, yürütme ve yargı organlarının kararlarının uygulanmasında görev alan, kanunlara uygun hareket ederek kanunların üstünlüğünü sağlayan bir devlet kuvvetidir (Güler, 1992.9).

Kanunlar doğrultusunda örgütlenen polisin görevlerinin temel amacı, Anayasadaki temel hak ve özgürlüklerin korunmasıdır.

Her toplum kendi devamını sağlamak için polise gerek duyar. Polis, toplumun varlığını sürdürebilmesi için gerekli bir kurumdur. Ülke içinde asayiş ve güvenliğin sağlanmasından birinci derecede sorumlu Emniyet Teşkilatının sunacağı hizmetlerin kalitesi ve işgörenlerin verimi açısından, stres ve stresle mücadele gün geçtikçe önem kazanmaktadır.

Yoğun nüfusun yaşadığı kent merkezlerindeki suç oranının, taşraya oranla daha yüksek olduğu istatistiklerin de doğruladığı bir gerçektir. Bu kentlerde, kolluk görevini yerine getiren polisin önemini daha da arttırmıştır.

Kamu düzenini ve güvenliğini koruma, kollama, suç ve suçluları bulma ile görevli gerektiğinde zor kullanma yetkisine sahip kanunlarda verilen yetkiler dahilinde görev yapan devlet kuruluşlarına zabıta (kolluk) denir. Kolluk terimi kollamak mastarının isim şeklidir. kolluk genel ve özel olarak ikiye ayrılır. Genel; emniyet ve asayişi, kamu düzenini, genel ahlakı, iç güvenliği, huzur ve sükunu sağlamak ve korumakla görevli silahlı kuvvet olan polis ve jandarma genel kolluğu oluştururken, özel kanunlara göre kurulan ve yetkileri belirlenmiş kolluğa da özel kolluk denilmektedir(Yenisey, 1996. 2).

Toplumsal olaylarda her topluluğa, psikolojik özelliklerine uygun olarak yapılacak müdahale anında, yöneticilerin ve personelin göreve uyum sağlaması ve beraberinde uyumsuzluğa neden olan faktörlerin tespit edilerek ortadan kaldırılması gerekir. Aksi takdirde, personelde çalışma ve zorlanmadan dolayı bazı davranışsal, psikolojik ve fiziksel bozukluklar ortaya çıkacaktır. Bu bozukluklar otokratik bir disiplin ve görev anlayışı içerisinde bir süre bastırılsa dahi bir süre sonra gerçek yüzü ile ortaya çıkacaktır. Sonuçta bu durumdan örgüt zararlı çıkacaktır. Verim, işe devam ve hizmet kalitesi gözle görünür seviyede düşecektir (Yıldız, 2000. 378).

İş ve iş dışı yaşamda stresten tümüyle uzak kalmak imkansızdır. Stresli bireyin, stres yüklü diğer bireye hizmet sunması, onun beklenti ve sorunlarına çözüm bulması oldukça güçtür.

Stresin sebepleri ortadan kaldırılmazsa küçük gibi görülen sorunlar büyümekte, mevcut streslerin üzerine binen yeni stresler, kişiler üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurabilmektedir. Kişilerin bedensel hastalıkları kadar ruhsal sorunları üzerinde de önemle durulmalıdır. Son yıllardaki polis intiharlarında polislerin, içinde yaşadıkları stresli ortamların, sorunların, onların psikolojik durumlarını bozarak olumsuz etkide bulundukları görülmüştür. Yaşanan yoğun stres, kişiyi depresyona, depresyon da intihara götürebilmektedir.

A.B.D. Ulusal Mesleki Güvenlik Ve Sağlık Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada, stres düzeylerine göre, 130 meslek arasında yapılan sıralamada polisliğin stres düzeyi yüksek meslekler arasında yer alması, genel olarak konunun ciddiyetini göz önüne sermektedir (Lazarus ve Folkman, 1994. 196).

Gerçekten polis, genellikle gerilimli bir ortamda mutsuz ve mağdur insanlarla yüz yüzedir. Stresli olan bireyin, stres yükü diğer bir bireye hizmet sunması, onun beklenti ve sorunlarına çözüm bulması oldukça güç, hatta olanaksızdır (Yıldız, 2000. 379).

Polis, görev gereği, halkın mal ve can güvenliğinden sorumludur. Halkın güvenliğinin yanı sıra, kendi meslektaşlarının güvenliği, devleti temsil etmesi nedeniyle, hedef olma olasılığının fazlalığı, polisi strese itmektedir (Yıldız, 2000. 379).

kendi sağlıklarının yerinde olması gerekmektedir. Bu da polislik mesleğinde görev yapanların sağlıklarını tehdit eden stres faktörlerinin bilimsel olarak incelenmesi ve bunun sonucunda elde edilecek bulgulara dayalı olarak gerekli eğitimin verilmesiyle olabilir.

Gerek örgütsel gerekse bireysel stresle mücadele için bir takım prensiplerin yararı vardır ve bunların uygulanmasıyla günlük hayatta ve görevdeki pek çok sorunun üstesinden gelinerek, uzun vadede büyük problemlere dönüşmesi engellenecektir. Bugün intiharların en önemli bölümünü oluşturan meslek intiharları, özellikle gelişmiş ülkelerde daha yaygın rastlamaktadır. Poliste intihar girişimlerinin nedenlerini belirleme ve davranışa yönelmiş bireylerin gerek kişilik, gerekse aile yapılarındaki ortak özelliklerin belirlenmesi, bu davranışın yeterli biçimde tanımlanması ve anlaşılabilmesi açısından poliste ciddi bir araştırma yapılmadığı, toplumsal olarak da intiharı önlemek amacıyla yeni hizmetler verebilecek mekanizmaların henüz oluşmadığı görülmektedir. Emniyet Teşkilatı’nda intiharların çoğunluğu polis memurlarını kapsamasına rağmen bunu salt polis memuru intiharları ile sınırlı olmadığı, üst düzeyde emniyet müdürlerini de kapsadığı görülmektedir. Bu durum ise rütbeler yükseldikçe sorumlulukların disiplin, ve şeref ile ilgili kaygılarının artması ile ilişkili olabilir. Poliste intihar olaylarının büyük metropollerde yoğun olduğu görülmektedir. Böyle olmasında en büyük etmenler; alkolizm, madde bağımlılığı, suç işlemenin artması, boşanmalar gibi etkenler sıralanabilir. Şehirde önem kazanan sorunların içinde yalnızlık çok önemli bir yer tutmaktadır. Kırsal bölgelerdeki insanları bir arada tutan bağların, şehirlerde ortadan kalkması yada biçim değiştirmesiyle birtakım şehirliler kendilerini kalabalık içinde yalnız kalmış olarak hissedebilmektedir. Poliste yıllar itibariyle intihar olayları değerlendirildiğinde 1980 sonrası intiharlarda artma olduğu görülmektedir (Yaşar, 1998, s 96). Bu artmanın sebebi ise; umutsuzluk, geleceğini güvence altında görememe gibi düşüncelerin arttığı anlamına gelebilir. Polis stresi ile başa çıkma konusunda batılı ülkelerde önemli araştırmalar yapılmakta, eğitim çalışmaları düzenlenmekte ve yeni yöntemler geliştirmeye çalışılmaktadır. Batılı ülkelerden daha zor şartlarda görev yapan ülkemiz polisinin çalışma şartlarının iyileştirmesi yönünde fazla bir çalışma yapılmamaktadır.

Her insan topluluğu sosyal ve siyasal anlamda toplum olabilmek için bir düzene bağlanmak gereksinimi duyar. Çünkü toplumun devamı, düzeni gerektirir (Güler, 1992.14). Bunu da kurduğu devletle sağlar. Bu çerçevede;

- Devlet kendi varlığını devam ettirebilmek için önleyici yada savuşturucu güç kullanmaya gereksinim duyar(İç Hizmet Bülteni, 1994: 8). Ancak bu yolla insan ve toplumun yaşamını arz edilen düzeye getirir. Bu dış saldırılara karşı olabileceği gibi, içte oluşabilecek rahatsızlıkları gidermek biçiminde olabilir(Yunusoğlu,1987.100).

- Kolluk güçleri de görev yapar. Tarihsel gelişim içinde bu alanlarda da söz konusu olan uzmanlaşma daha sistematik ve etkin kurumsallaşmayı beraberinde getirmiştir. Bu açıdan suçlulukla mücadeleyi içeren kolluk görevlerinin yapılması özel ve genel kolluk örgütleriyle ki bu da uzmanlaşmanın doğurduğu bir işbölümüyle sağlanmaya başlanmıştır (Dündar, 1988. 13).

2.8. Poliste Stresi Oluşturan Stres Kaynakları