• Sonuç bulunamadı

TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ TARĠHĠNDE DARBELER DÖNEMĠ VE BASIN

2.1. SSCB`nin YıkılıĢ Süreci

2.5.2. SSCB`nin YıkılıĢ Süreci ve Sonrasında Kırgızistan Basını

Sovyetlerin Kırgızistan`daki egemenliğini pekiştirmesinin ardından ortaya çıkan çoğu gazetenin, ideolojik bağlamda Sovyetlerin propaganda vasıtası haline geldiği ve bu istikamette faaliyet gösterdiği görülmektedir. Kırgız basınının özelikle 1960`lı yılların başından hız kazanan ve 80`li yıllara kadar etkin bir şekilde karşımıza çıkan bu geleneği hususunda; Komünist Partisi ve Sovyet hükümetinin direktiflerini yerine getirdiği ve yönetimin halk üzerindeki planlarının ve arttırdığı yükümlülüklerin başarılı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunduğu, Kırgız halkının, özellikle de genç nüfusun, Sovyet vatanseverliği ve sosyalist ruhuyla yetiştirilmesi anlamında ciddi bir rol üstlendiği müşahede edilmektedir25.

1980`li yılların ortalarından itibaren ise Kırgızistan basını için yeni bir dönem başlamaktadır. SSCB`deki çatlaklar Gorbaçov`un reform çalışmaları ile beraber her geçen gün daha da büyümekte ve Birliğe dahil olan cumhuriyetlerde “göreceli demokrasi” olgusunun da ortaya çıkmasına zemin oluşturmaktadır. Özellikle 1985 senesinden itibaren Kırgız basının da yayınsal değişikliklerin tezahür ettiği ve gazete sayfalarında milli ruhlu yayınların kendine yer edindiği görülmektedir. SSCB`nin basın üzerindeki baskısını azaltmak zorunda kaldığı ve iç sorunlarla mücadele ettiği bu dönemeçte, Kırgız basın organlarının sayfalarında eleştirel makale ve haberlerin boy göstermesi, basın için yeni bir dönemin başladığını da göstermektedir. Kırgızista basınının değişim içerisinde olduğu bu dönemde, Gorbaçov yönetimi ile beraber, Sovyetlerin alışılagelmiş sansür ve basın üzerindeki baskılarında bir 24 https://24.kg/obschestvo/981_stareyshey_otechestvennoy_gazete_kyirgyiz_tuusu_ispolnilos_90_let/ (erişim tarihi: 13.04.2019). 25 https://www.open.kg/about-kyrgyzstan/socio-economic-resources/mass-media/1490-istoriya-kyrgyzskoy-zhurnalistiki.html (erişim tarihi: 14.04.2019).

azalma müşahede edilmekte ve Sovyetlerin neredeyse ilk günlerinden çöküşüne kadar basın üzerinde gözlemlenen şiddetli parti kontrolünde esnemeler karşımıza çıkmaktadır (Sultanova, 2014: 58-60).

Soğuk Savaş`ın devam ettiği, SSCB`nin Afganistan`la savaşta olduğu ve dünya ekonomisinin gerisinde kaldığı, ABD ile çıkar çatışmalarının varlık gösterdiği bir dönemde Mihail Gorbaçov, SSCB`ni demokrasi düzenine geçirmek ve ülkeiçi sıkıntıları çözüme ulaştırmak adına reform çalışmalarını başlatmıştır. Gorbaçov`un böylesine bir arzu içerisinde gerçekleştirmeye çalıştığı reform doğrultusunda SSCB, politik anlamda demokratik bir düzen, iktisadi anlamda ise ülke ekonomisini merkezilikten liberal bir çizgiye taşımayı amaçlamaktadır. Gorbaçov`un hedeflediği bu geçiş döneminin gerçekleşebilmesi adına ekonomik ve siyasal ortamın oluşması ve gerekli şartların olgunluğa erişmesi gerekmektedir. Serbest piyasa ortamının da bu geçiş adına yetersiz kalışı, SSCB gibi devasa bir birliği ksa bir sürede batı modeli iktisadi düzene geçişinde belirli sıkıntıları da beraberinde getirmiştir. Nitekim, bu sıkıntılar doğrultusunda SSCB içerisinde çatlakların önüne geçememekte ve Sosyalist sistem uzun bir egemenliğin ardından beklendik bir buhranla karşılaşmaktadır (İminov, 2008: 45-46).

SSCB`deki gerilimin bu reformlar ile daha da tırmanmasına rağmen, Gorbaçov rejiminin “Glastnost” (Açıklık) politikaları doğrultusunda basına bir takım özgürlükler verdiği görülmektedir. Bu özgürlüklerin verilmesinin ardından SSCB`ye dahil olan cumhuriyetlerle benzer bir şekilde Kırgızistan basınında da yeni bir dönem başlamakta ve bağımsızlık mücadelesinin fitili ateşlenmektedir. Gorbaçov`un insanlara, SSCB`nin uzun yıllar boyu yadırgadığı ve yasakladığı “sorgulama” hakkını tekraren verdiği bu dönemde, Kırgız basınında yayınsal değişiklikler dikkati çekmekte, gazeteler eleştirel yayın politikasını da özümsemeye başlamaktadır (Kakişov, 2017: 34).

SSCB`den kopma sancılarını yaşayan Kırgızistan`da basın, ülkenin genel durumundan farklı olarak, kendinin en özgür dönemlerine girmekte ve geçiş sürecinin etkili parçalarından biri haline dönüşmektedir. Çetrefilli bir siyasal konjonktürün yaşandığı bu aşamada, Kırgızistan`da 130 farklı basın organının faaliyette olması, basının gözle görülür bir gelişim kaydettiğini göstermektedir. Gorbaçov yönetiminin gerçekleştirdiği reformlar gerekçesi ile basın üzerinde hissedilir bir baskının olmaması, basın organlarının yayınlarında da belli değişikliklere yol açmakta, basın farklı görüşlerin varlık bulabildiği bir platform haline dönüşmekte, basın ve vatandaşlar üzerindeki siyasi yasaklar ortadan kaldırılmaktadır. Gorbaçov`un SSCB`ni yeni bir düzene taşımayı hedeflediği bu dönemde, diğer Birliğe dahil olan ülkelere benzer bir şekilde Kırgızistan`da da reformların amacı ikincil konuma itilmekte,

milli duyguların hükmetmeye başlamasının yanı sıra, iktisadi ve siyasi menfaatlar gibi konular da ön plana çıkarılmaktadır. SSCB`nin parçalanma süreci yaşadığı bir zamanda, milli bağımsızlık mücadelesi veren Kırgızistan`da, “milli anlaşmazlık” şeklinde nitelendirilen “Oş olayları”26

ülke gündemini meşgul etmeye başlamaktadır. Kırgızistan`ı bu krizden çıkarmayı başaran ve ülkenin önemli bilim adamlarından biri olarak gösterilen Asker Akayev, 31 Ağustos 1991 tarihinde Kırgızistan`ın bağımsızlığını ilan etmiştir. Akayev yönetiminin iktidara geçmesinin ardından Kırgızistan`ın siyasi tablosu da belirginleşmektedir. Bu siyasi gelişmelerin ve ülkenin bağımsızlığını ilan etmesinin devamında Kırgız basınında, içeriksel değişimlerin yanı sıra siyasi eğilimler de müşahede edilmeye başlamaktadır. Basında siyasal kutuplaşmaların tezahür etmesi ile birlikte, Kırgız basını sadece niteliksel anlamda değil, kalite anlamında da yükseliş göstermeye başlamaktadır (Saliev, 2013: 59).

Kırgızistan`ın SSCB`den ayrılması ile beraber kazanılan bağımsızlığın ardından basında özel sektörün de etkinliği arttırmakta, senelerce devlet tekelinde olan basın yeni faaliyet kaynakları bularak yaşamını sürdürmektedir. Ülke genelinde müşahede edilen geçiş sancıları basında da ortaya çıkmakta, kurumsallaşma dönemini yaşayan Kırgız basını, liberal bir kimliğe bürünebilmek adına yeni girişimlere tanıklık etmektedir. Uzun seneler boyunca sansür ve sindirme politikaları altında ezilmesine rağmen, maddi açıdan zorlukların minimuma indirgendiği bir dönem yaşayan Kırgız basını; geçiş sürecinde Sovyetler Birliği`ndeki çöküşten etkilenmekte, Doğu Bloğu genelindeki siyasal kargaşa ve kültürel çöküş Kırgız basınında da tezahür etmeye başlamaktadır. Özellikle yerel gazetelerin bu geçiş döneminin zorluklarını fazlasıyla yaşadığı, mali krizler gerekçesi ile tiraj ve yayımlanma aralığında küçülmeye giderek “kemer sıkma politikası” uyguladığı görülmektedir. Her ay kısıtlı imkanlar dahilinde ve düşük tirajlarla yayımlanma zorunda kalan basın organları bu zorlukların yanı sıra, dil çeşitliliğinin olumsuz etkilerini de üzerinde hissetmeye başlamaktadır. Bu zorlu virajda birçok sıkıntıyla uğraştığı gözlemlenen Kırgız basını, gelişim aşamasını yaşadığı bu dönemde zorunlu bir gecikmeye maruz kalmaktadır (Çakın, 2017: 76).

Maddi sıkıntılardan kaynaklı zor günler geçiren Kırgız basınının, milli birlik sorunlarının ve bağımsızlık mücadelesinin tırmandığı bir dönemde etkin bir rol üstlenişi, bu dönem içerisinde Kırgızistan milli basın tarihinin zorluklarla dolu günlerin yanı sıra hareketli

26Tarihe “Oş Olayları” şeklinde geçen bu olaylar, Haziran 1990`da Kırgızistan`ın Uzkent ile Oş şehirlerinde; Kırgızlar ve azınlık Özbekler arasında olan kanlı bir arbede şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Kollektif bir arazi konusunda anlaşmazlık yaşayan taraflar, kanlı “Oş olayları”nı başlatmakta ve olayların bilançosu resmi olmayan rakamlara göre 1000`in üzerinde bir ölü şeklinde gösterilmektedir (Asia Report`un 193 numaralı sayısı, 2010: 3.)

http://web.archive.org/web/20160520103511/http://www.crisisgroup.org/~/media/Files/asia/central-asia/kyrgyzstan/193%20The%20Pogroms%20in%20Kyrgyzstan.pdf (erişim tarihi: 15.04.2019).

bir süreç yaşamasına da neden olmaktadır. Her geçen gün Kırgız basın organlarının sayısal bir artış gösterdiği 1990 ve 1991 yıllarında, Adalet Bakanlığı resmi kayıtlardan geçerek faaliyet göstermeye başlayan 130 farklı isimli basın organının bulunduğunu açıklamıştır:

Grafik 2.4. Kırgızistan Adalet Bakanlığı`nın Ġstatistiklerine Göre 1990-1991 Yıllarında Kırgız Basınının Tablosu

Kaynak: http://www.welcome.kg/ru/kyrgyzstan/society/dfkuih/, 2019.

Grafik`te verilen Kırgızistan Adalet Bakanlığı`nın açıkladığı istatistiklerden de görüldüğü üzere, 1990 ve 1991 yıllarında Kırgızistan`da; 83`ü gazete, 15`i dergi, 7`si televizyon kanalı, 3`ü radyo kanalı, 2`si bülten, 20`si de diğer medya kuruluşları olmak üzere 130 farklı basın organı faaliyet göstermektedir 27

.

Kırgızistan`da basının ani yükselişi Komünist Partisi`nin saygınlığını zedelemekte, iç sorunlarla uğraşan partinin daha da yıpranmasına neden olmaktadır. Özellikle 1991 yılının Ağustos ayında SSCB`de baş kaldıran ayaklanmaların da tetiklemeleri ile basın büyük bir gelişim kaydetmiş, daha rahat çalışma ortamında faaliyet gösterme şansını yakalamıştır. Ayaklanmaların müşahede edildiği zamana kadar basının devletin tekeli ve nezaretinde olduğu, mali zorluklar yaşayan gazetelerin bağımsız bir şekilde faaliyet gösteremediği gözlemlenmektedir. 1991 yılında SSCB genelinde müşahede edilen ve bağımsızlığını kazanmakta olan genç cumhuriyetlere de sıçrayan enflasyon ve devalüvasyon gelişmeleri, basının devletin tekelinden kopuşunu ateşlemektedir. Böylesine zor koşullarla mücadele etmek zorunda kalan devletlerle benzer bir şekilde Kırgızistan`da da, basının devlet destekli maddiyatı kesintiye uğramakta, mali dayanak anlamında basın zorlu günlerle karşı karşıya

27

http://www.welcome.kg/ru/kyrgyzstan/society/dfkuih/ (erişim tarihi: 15.04.2019). 83 15 7 3 2 20 1990-1991 Yıllarında Kırgız Medyası Gazete Dergi Televizyon Kanalları Radyo Kanalları Bülten Diğer

kalmaktadır. Bu dönem içerisinde Komünist düzeni destekleyen gazete ve dergilerin ekonomik anlamda bir sekteye uğradığı ve Kırgızistan basının da bir finansal elimine sürecinin başladığı görülmektedir. Bu süreç içerisinde Kırgızistan basınında tezahür eden mali krizden birçok basın organı kurtulamamakta, “Kırgız Tuusu” gazetesinin yanısıra “Asaba” (Bayrak) ve “Slova Kırgizstana” (Kırgızistan`ın Sözü) gazeteleri bu krizden kurtulan üç gazete olarak karşımıza çıkmaktadır. Bağımsızlığının ilk yıllarında etkili bir kriz yaşayan Kırgızistan basınında 1992 ve 1993 yılları, gazetelerde sayısal bir düşüş gözlemlenmesine bakmayarak basının dönüm noktalarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Krizden çıkamayan gazetelerden oluşan boşluğun doldurulması bu döneme denk gelmekte, bu yıllardan itibaren yeni televizyon kanalları ve gazeteler ortaya çıkmaya başlamaktadır. Yıllarca ulusal meselelerde apolitik bir çizgi istikametinde faaliyet göstermek zorunda bırakılan ve propaganda aracı olarak güdümlü yayın politikasına itilen Kırgız basını, 90`lı yılların ortalarına doğru eski komünist görüşlü meclisi feshetmek ve tekrar seçmek, kamuoyunu oluşturmak ve Akayev iktidarının muhalefe yaptığı baskılarda başat bir aracı olmak hususunda önemli bir etkinlik göstermektedir (Kabilbekova, 2008: 24).

Kırgızistan Cumhuriyeti`nin bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, ülke ile aynı sıkıntıları yaşamak zorunda kalan ve çalkantılı bir döneme giren Kırgız basınının, karşılaştığı tüm zorluklara ve olumsuzluklara rağmen 1990-2000 yılları arasındaki geçiş döneminde ciddi bir gelişim kaydettiği de karşımıza çıkmaktadır. Baskıcı bir rejimin çökmesinin ardından Kırgızistan`da beliren demokratik hava, siyasal, ekonomik, sosyal ve diğer birçok alanda müşahede edilen değişimler, basına içeriksel anlamda da bir değişiklik süreci yaşatmakta, ülkedeki siyasal değişimlerin basın organlarına da yansıması ile basın, yeni ulus inşa sürecinin önemli bir parçası haline dönüşmektedir. Kırgız basınında çoğulculuğun, demokrasi olgusunun ve ifade özgürlüğünün belirmesi ile beraber bu dönemde yeni basın organları ortaya çıkmaya başlamaktadır. 1990 ve 2000 yılları arasında ülkedeki mali krizden kurtulmayı başaran “Kırgız Tuusu” gazetesinin yanısıra “Asaba” (Bayrak) ve “Slova Kırgizstana” (Kırgızistan`ın Sözü) gazeteleri ile beraber, "Veçerniy Bişkek” (Akşam Bişkeği), “Kut Bilim” (Mukaddes Bilim), "Respublika” (Cumhuriyet), “Erkin Too” (Bağımsız Dağlar), "Delo” (İş), "Kırgız Ruhu" ve “Aalam” (Alem) gibi devlet gazeteleri de yayımlanmakta ve dönemin Kırgız basınında okurların ilgisini çeken basın organları şeklinde karşımıza çıkmaktadır (Salkarbekova, 2013: 25).