• Sonuç bulunamadı

2.2. Yöneticilik ve Spor Yöneticiliği

2.2.1. Yöneticiliğin Özellikleri

2.2.1.2. Spor Yöneticiliği

Spor yöneticiliği, yönetim unsurlarını spor yöneticiliğine uygulayarak spora has bir tarzda tanımlamak gerekmektedir.

Spor yöneticisi “spor hizmet ve faaliyetlerinin, sevk ve idaresinde çeşitli şekillerde görev alan (başkan, idareci, antrenör v.s) bu hizmet faaliyetlerinin yürütülmesinde emeği geçen profesyonel ya da gönüllü bireyler (Biçer 1994) olarak ifade edilmektedir.

Demirci de benzer bir tanım yaparak “Spor hizmet ve faaliyetlerinin sevk ve idaresinde çeşitli şekil ve pozisyonlarda görev alan ve bu hizmetlerine karşılık belli oranda ücret alan kişidir” (Demirci 1986) şeklinde tanımlamaktadır. Ancak Demirci (1986) spor yöneticilerini “resmi” ve “fahri” olarak iki kısma ayırmakta, resmi yöneticiler için yukarıdaki tanımı yaparken, gönüllü yöneticileri ise “ücret karşılığı çalışmayan” şeklinde ayırmaktadır.

Sonuç olarak spor yöneticisi modern yöneticide bulunması gereken özelliklerin hepsine sahip olan ve bütün bunlara ilave olarak, sporu, yönetimi bilen, insanı, sporcuyu ve toplumu tanıyan, spor yönetiminin amaçları doğrultusunda severek, isteyerek ve bilerek fedakârca hizmet veren kişidir (Yetim 1992).

Türkiye’de spor yöneticiliği için belirli kriterler yer almamaktadır. Devlet mekanizmasının diğer bölümlerinde yönetici olmanın bazı şartları olmasına rağmen spor konusunda bu söz konusu değildir. Denilebilir ki, spor yöneticileri arasında hemen her meslekten kişi vardır (Demirci 1986)

Başka bir değerlendirmede de Demirci (1986) spor yöneticiliğinin başka hiçbir alanda olmadığı kadar her özellikteki insana açık olduğunu belirtmektedir. Bu ifade spor yöneticiliğini bu alanda yetişmiş kimselerin yapmadığına işaret etmesi açısından önem taşımaktadır.

Fişek (1980) ise spor yöneticiliği alanına duyulan rağbet ve ilgiyi şöyle açıklamaktadır: Kulüp yönetim kurulları acil başarının ilk şartı olarak, senatör, milletvekili, belediye başkanı gibi oy verdikleri zevat ile vali, kumandan ve emniyet müdürü gibi hatırlı kişilerin himayelerine sığınır. Her günlük gazetenin asgari tam bir sahifesini spora tahsis etmesiyle ortaya çıkan büyük potansiyeli kullanarak; yöneticilerine kolay meşhur olma ve tanınma imkânı sağlarlar. İdmanla bil fiil veya halen meşgul olmadığı halde idmancılığı himayeten muaveneti naktiyede bulunmak için dâhil olan sanayici, tüccar, yapsatçı ve küçük esnafı yüzde 58,1 oranında yönetim kurullarına doldururlar. Hatta sendikacılarla işbirliğine giderek hemen hemen tamamı maden işçisi olan ve toplu sözleşmeye konan bir hükümle kulübe ödenti vermeye zorlanan 47 bin üyesiyle Zonguldakspor’u Türkiye’nin en büyük kulübü yaparlar. Profesyonel ve amatör şubelerin yönetimini bir arada yürütür, amatörlüğü, gençliğin spora olan hevesini bir nefeste söndürmek imkânını ellerinde bulundururlar. Ama kulüp yönetiminde, spor yapan

kişiye, o sporcuyu yetiştiren ve kendisi de “işçi” sayılması gereken antrenör, monitör v.b teknik kadroya yer vermezler (Fişek 1980).

2.2.1.2.1. Etkili Spor Yöneticiliği İlkeleri

Spor yöneticiliği diğer yöneticilik alanlarından daha fazla etkili bir yönetim ortaya koymak durumundadır. Çünkü spor alanının özelliklerinden dolayı yönetici planlarını daima en üst seviyeye göre yapmalıdır.

İyi bir yönetici emrinde çalışanları yönetmek için, onlarla iyi ilişkiler kurmak zorundadır (Tortop 1987). Bunun içinde emrindeki kimseleri her yönüyle çok iyi tanıması gerekir. Oysa insanları tanımak ve anlamak oldukça zor bir iştir ve uzun zaman ister (Tosun 1989). Spor yöneticisinin ise çok az bir zamanı vardır. Takımı başarıya götürmek için bu zamanı çok iyi kullanmalı ve insanları istenen amaçlar yönünde en iyi biçimde çalıştırabilmelidir.

Spor yöneticisi, sporcu ile kulüp arasındaki münasebetleri yakından tanımak ve bilmek zorundadır.

Spor yöneticisi, şahsi ve yaşantısı ile iyi bir örnek teşkil etmelidir. Disiplin ve itaati sağlamanın en etkili ve demokratik yollarından biri hiç kuşkusuz astlara ve sporculara iyi bir model olabilmektedir (Tosun 1989).

Antrenör, sporcu ve diğer alt kademe yöneticilerin sürekli teftiş ve kontrol altında bulundurulmaları spor yöneticisinin önemli görevlerinden biridir. İşlerin, planlanan şekilde yürüyüp yürümediğini belli aralıklarla denetlemek gerekir. Ancak bu suretle iyi bir mükâfatlandırma ve cezalandırma sistemi kurulabilir. Başarının veya başarısızlığın sebepleri ortaya çıkartılabilir (Tosun 1989).

Spor yöneticilerinin yardımcıları ile sık sık toplantı yapmaları ve işlerin gidişi hakkında bilgi almaları gerekmektedir. Türk spor yönetiminde gördüğümüz en büyük yanlışlıklardan biri yöneticilerden birinin bütün sorumlulukları, yetkileri kendi üzerine alıp, tek isim haline getirmesidir. Bu tutum bütünleşmeye ve demokrasiye aykırı bir tutumdur. Spor yöneticisi etkili yönetimi sağlayabilmek için yönetim kurulu, antrenör, ve sporcularla koordineli bir şekilde çalışmalıdır (Tosun 1989).

Spor yöneticisi astlarının, antrenörün ve sporcuların hatalarını uygun bir dille söylemeli, ayrıca bu kişilerin hatasından doğan sorumluluğu üstlenmekten korkmamalıdır.

Spor yöneticisi münakaşadan uzak, anlayışlı ve tolerans sahibi olmalıdır. Kesinlikle hizipleşme ve dedikodulardan uzak kalmalı ve böyle hareketlere meydan vermemelidir.

Spor yöneticisi, görev yaptığı kulübün personelini, antrenörünü, sporcusunu çok iyi tanımalı, nasıl bir sisteme sahip olduğunu bilmeli ve taraftarlarla iyi bir diyalog kurmayı başarabilmelidir.

Spor yöneticisi verdiği emirleri hiyerarşiye göre vermeli emir zincirinde kademe atlama olmamalıdır. Yönetici ekibine, antrenörüne ve sporcusuna güvenmelidir. Herkesin görevi kesin olarak belirlenmeli antrenörün ve teknik heyetin işlerine karışmamaya özen gösterilmelidir.

Spor yöneticisi, kendisini de iyi bir şekilde tahlil edebilmeli ve eksiklerini gidermelidir. Kulübün imkânlarını sporculardan esirgememelidir. Spor yöneticisi, adil, objektif ve tevazu sahibi olmak zorundadır. İyi bir spor yöneticisi duygusallıktan uzak ve şartlara göre en iyi davranışları gösterebilen yöneticidir. Spor yöneticisi sağlam iradeli, sebatkâr ve özellikle cesur olmalıdır. Yetkiyi tam olarak kullanabilmeli ve sorumluluktan korkmamalıdır (Demirci 1986)

Özetle, yönetici, nitelikleri, fonksiyonları, görevleri, sorumlulukları ve yönetim ilkeleri konularında, kurumlarda en üst seviyede verimin ve başarının sağlanmasında sevk edici, yönlendirici bir lider olarak temayüz etmelidir (Tosun 1989).

Etkili bir spor yöneticisi bilimsel yönetim uygulamak zorundadır. Spor günümüzde bir bilim dalıdır. Sporun geleceğine ilişkin kararları verecek ve planlar yapacak olan spor yöneticileri, hem bilimsel açıdan gerekli olan yönetim bilgilerine hem de olumlu beşeri ilişkiler geliştirebilecek güce sahip olmalıdır. Aynı zamanda kişilik yapısı da uygun olmalıdır (Karagözoğlu 1994).

Benzer Belgeler