• Sonuç bulunamadı

SOYBAĞI KAVRAMI, SOYBAĞININ KURULMASI VE HÜKÜMLERİ A Soybağı Kavramı, Soybağının Kurulması, Özellikle Evlât Edinme

KONU İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE İLKELER

C. Çocuğun Görüşlerine Saygı İlkes

III. SOYBAĞI KAVRAMI, SOYBAĞININ KURULMASI VE HÜKÜMLERİ A Soybağı Kavramı, Soybağının Kurulması, Özellikle Evlât Edinme

1. Genel Olarak

Soybağı; çocuğun, kendisini dünyaya getiren ana ve babası ile arasındaki bağı ifade eder43. Soybağı kavramı; “dar anlamda” ve “geniş anlamda” olmak üzere iki türlüdür. Dar anlamda soybağı, çocuk ile ana ve babası arasındaki doğal (tabiî) bağı ifade ederken; geniş anlamda soybağı, bir kimse ile onun üst soyu arasındaki doğal ve biyolojik bağlantıyı gösterir44.

Türk Medeni Kanunu madde 282 hükmüne göre; “Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur.

Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulur.

Soybağı ayrıca evlât edinme yoluyla da kurulur”.

42 Tekin Akıllıoğlu, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Zirve Ofset, Ankara, 1995, ss. 7, 14; Serdar,

Kişisel İlişki, s. 749.

43 Oğuzman ve Dural, s. 197; Mustafa Dural ve diğerleri, Türk Özel Hukuku, Cilt III, Aile Hukuku,

Gözden Geçirilmiş ve Yenilenmiş 2. Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2008, s. 242; Demet Özdamar,

CEDAW Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair Sözleşme ve Ek İhtiyari Protokol’ün, İç Hukukumuza, Özellikle Yeni Aile Hukukumuza Etkisi, Seçkin,

Ankara, 2009, (CEDAW), s. 404. Soybağı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. M. Beşir Acabey, Soybağı, Güncel Hukuk Yayınları, İzmir, 2002, (Soybağı), s. 105 vd.

Türk Medeni Kanunu’nun, soybağına ilişkin bu düzenlemesi dikkate alındığında, soybağının kurulmasında; ya, çocuk ile ana ve babası arasında kan bağının bulunmasını ya da evlât edinme ilişkisinin kurulmasını aradığı görülmektedir.

Kan bağına dayanan soybağının kurulması için, ana yönünden doğum; baba yönünden ise evlilik45, tanıma veya babalık davası yollarından birinin söz konusu olması gerekir. Bir kimsenin, ana veya babası ile soybağının kurulması, belirtilen bu yollardan herhangi biri ile sağlanamamışsa; bu kişinin soybağı bulunmaz46.

Tanıma ve babalık hükmü, Türk Medeni Kanunu’nun 295 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun’un, tanımanın koşullarını ve şeklini düzenleyen 295. maddesine göre;

“Tanıma, babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur.

Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir.

Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz”.

Çocuk ile baba arasında soybağını kuran diğer bir yol olarak, babalık hükmü ile ilgili dava hakkı, Türk Medeni Kanunu’nun 301. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre;

“Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler.

Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.

Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir”.

45 Ana ile evliliğin, çocuk ile babası arasında soybağını kurması; evliliğin, hem çocuğun doğumundan

önce gerçekleşmiş olması, hem de ana babanın, çocuğun doğumundan sonra evlenmeleri halinde (TMK m. 292) mümkündür. Bkz. Dural ve diğerleri, s. 244.

Konumuz açısından taşıdığı önem nedeniyle, evlât edinme yoluyla soybağının kurulmasını; aşağıda, ayrı bir başlık altında incelemeye çalışacağız. Bilindiği üzere, evlât edinme; Türk Medeni Kanunu’nda, küçükler ve erginler için ayrı ayrı düzenlenmiştir. Biz, tezimizin konusuna uygun düşecek şekilde; yalnızca, küçüklerin evlât edinilmesi konusunu, temel bazı noktaları esas alarak açıklayacağız.

2. Evlât Edinme Yoluyla Soybağının Kurulması a. Türk Hukuku Açısından

Soybağını kuran diğer yollardan farklı olarak, evlât edinme yoluyla kurulan soybağı, kan bağına dayanmaz. Evlât edinmeye dayanan soybağı; doğrudan doğruya, evlât edinme ilişkisini kuran mahkeme kararıyla (Türk Medeni Kanunu madde 315/I, cümle 2) meydana gelir.

Küçüklerin evlât edinilmesi için aranan temel şartlardan biri; evlât edinmenin, küçüğün yararına olmasıdır. Türk Medeni Kanunu madde 305/II’de öngörülen bu şart, esasen, evlât edinme kurumunun temel amacını teşkil eder47.

Evlât edinmenin, küçüğün yararına olup olmadığını, hakim takdir edecektir (Türk Medeni Kanunu madde 4). Bu konuda, takdir yetkisinin kullanılması hususunda, kesin ölçütler vermenin isabetli olmadığı; hakimin, her somut olayda, tarafların ilişkilerini, çocuğun fizikî, sosyal ve ekonomik gelişiminin sağlanmasına ilişkin şartları dikkate alarak sonuca varması gerektiği ifade edilmektedir48.

Evlât edinmenin başka bir şartı da; evlât edinenin, varsa diğer çocuklarının yararlarının, hakkaniyete aykırı biçimde zedelenmemesidir (Türk Medeni Kanunu madde 305/II). Şüphesiz, evlât edinilen ile evlât edinen arasında soybağının kurulması; evlât edinenin diğer çocuklarının beklenen miras menfaatini ve ana

47 Dural ve diğerleri, s. 289. Bu şart, madde gerekçesinde, “evlât edinme işleminin olmazsa olmaz bir

koşulu” olarak nitelendirilmiştir. Bkz. Türk Medeni Kanunu m. 305 gerekçesi (Şeref Ertaş ve Nevzat Koç, Medenî Hukuk Mevzuatı, Birinci Cilt, 4721 Sayılı Türk Medenî Kanunu, Dokuz Eylül Yayınları, İzmir, 2002, s. 425).

babalarının, onlara karşı olan velâyet hakkından kaynaklanan bakım, eğitim ve benzeri yükümlülüklerinin yerine getirilmesini, olumsuz yönde etkiler49. Bununla birlikte, ilişkinin niteliği gereği, belirtilen bu hususlar, evlât edinme ilişkisinin kurulmasına engel teşkil etmez50.

Evlât edinme ilişkisinin, evlât edinilenin kişilik hakkı ile doğrudan ilişkisinin bulunması sebebiyle; Türk Medeni Kanunu madde 308/II, evlât edinme ilişkisinin kurulabilmesi için, ayırt etme gücüne sahip olan küçüğün rızasının alınması şartını aramıştır. Küçüğün, evlât edinme hususunda ayırt etme gücüne sahip olup olmadığının belirlenmesinde, kesin bir yaş sınırı verilmesi mümkün değildir51. Küçüğün ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı, her somut olay açısından, ayrıca değerlendirilmelidir.

Evlât edinmenin diğer bir şartı olarak; küçüğün hem anasının, hem de babasının rızası gerekir52. Ana ve babanın rızasının aranması, velâyet hakkına sahip olmalarına bağlı değildir53. Ana baba, velâyet hakkına sahip olmasalar dahi, küçüğün evlât edinilmesi için, rızaları gereklidir; meğer ki, Türk Medeni Kanunu madde 311 koşulları gerçekleşmiş olsun54.

49 Dural ve diğerleri, s. 290.

50 Dural ve diğerleri, s. 290. Yargıtay’ın bir kararına göre de; evlât edinmenin bünyesinde, mal

varlığının, mirasçıdan başkasına geçmesi öğesi, aslında vardır. Bu nedenle, rıza göstermeyenin şahsından doğan hiçbir sakıncanın varlığı iddia ve ispat olunmamış, ahlâk ve kamu düzenlerine ters düşen bir maksat güdüldüğü ispat edilememişse; sırf miras hakkının zedelenmek istenmemesi amacı ile evlât edinmeye karşı çıkılamaz. Bkz. Y. 2. HD, 30.10.1984, 8328/8594 [Nihat İnal, Uygulamada

Medeni Hakların Kullanılması-Kısıtlanması Davaları, Yetkin Basımevi, Ankara, 1994, (Medeni

Haklar), ss. 887-888].

51 Dural ve diğerleri, s. 293.

52 Küçüklerin evlât edinilmesinin diğer şartları, küçüğün, evlât edinen tarafından bir yıl süreyle

bakılmış ve eğitilmiş olması (TMK m. 305/I); evlât edinilenin, evlât edinenden, en az on sekiz yaş küçük olması (TMK m. 308/I); birlikte veya tek başına evlât edineceklerin, TMK m. 306-307’deki koşulları taşımasıdır. Küçüklerin evlât edinilmesinin şartları hakkında geniş bilgi için bkz. Murat Aydoğdu, Çağdaş Hukuki Gelişmeler Işığında Evlât Edinme, Gözden Geçirilmiş 2. Bası, Ankara, 2010, s. 107 vd.

53 Grassinger, ss. 199-200. Oysa, Önceki Medeni Kanun döneminde, m. 254, c. 2 hükmü uyarınca;

küçüğün evlât edinilebilmesi için, ana babanın muvafakatinin alınmasının, sadece velâyet hakkına sahip ana baba açısından gerekli olduğu kabul edilmekteydi. Bkz. Selahattin Sulhi Tekinay, Türk

Aile Hukuku, 7. Bası, İstanbul, 1990, s. 457, dn. 30; Oğuzman ve Dural, s. 249.

54 Türk Medeni Kanunu m. 311 hükmüne göre; “Aşağıdaki hallerde ana ve babadan birinin rızası

aranmaz:

1. Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa,

Türk Medeni Kanunu madde 314/I hükmüne göre, “Ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlât edinene geçer”. Anılan hükümde söz konusu olan, ana babaya ait olan velâyet hakkının, evlât edinene devredilmesi değil55; evlât edinme ilişkisinin kurulmasıyla, ana babanın velâyet hakkının sona ermesi ve evlât edinenin velâyet hakkının doğmasıdır56. Birlikte evlât edinmede, velâyet hakkı, her iki eşe birden ait olur.

Velâyet hakkının, evlât edinene ait olmasıyla birlikte; çocuğun bakımı, eğitimi, temsil edilmesi, çocuk mallarının yönetimi ve çocuk mallarından yararlanma yetkileri de evlât edinene ait olur57. Buna karşılık, evlât edinilen ile ana babası arasında soybağı varlığını koruduğu için, evlât edinme ilişkisinin kurulmasından sonra da karşılıklı nafaka yükümlülüğü ve mirasçılık ilişkisi (Türk Medeni Kanunu madde 500/I, cümle 2) devam eder. Yine, evlât edinilenin ana ve babasının, evlât edinilen çocuk ile kişisel ilişki kurması; Türk Medeni Kanunu’nun madde 323 ve devamı hükümlerine tâbi olur58.

b. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi Açısından

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 21. maddesi; evlât edinmeye ilişkin her türlü düzenlemede, “en yüksek yarar” ilkesini gözeterek ve bu konudaki asgari gereklilikleri belirleyerek, evlât edinilen çocukların haklarını ele almaktadır.

İlgili maddede sözü edilen “çocuk”, evlât edinilecek olan çocuktur. Bununla birlikte, yüksek yarar ilkesi, yalnızca bu çocukla sınırlı tutulmamalıdır. Evlât edinecek ailedeki diğer çocukların yararına aykırı olduğu düşünülen bir evlât edinme işleminin, Sözleşme’deki ilkelerle uyuşması güçtür59.

55 Zira, velâyet hakkının, kişiye sıkı surette bağlı hak niteliği; bu hakkın devredilmesine engel teşkil

eder. Bkz. Oğuzman ve Dural, s. 258, dn. 630; Dural ve diğerleri, s. 308.

56 Dural ve diğerleri, s. 308.

57 Oğuzman ve Dural, s. 258; Dural ve diğerleri, s. 308. 58 Dural ve diğerleri, s. 309.

59 Hodgkin ve Newell, s. 272. Bu anlamda, Türk Medeni Kanunu’nun 305/II. maddesinde, evlât

Türkiye’nin de tarafı olduğu, Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlât Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Lahey Sözleşmesi60; evlât edinme işlemlerinin, ancak, çocuğun kendi görüşünün alınmış ve evlât edinme işleminin sonuçları hakkında bilgilendirilmiş olması ve -böyle bir onayın gerekli görüldüğü durumlarda- çocuğun kendi onayının da alındığı durumlarda gerçekleşebileceğini belirtmektedir (madde 4).

B. Soybağının Hükümleri, Özellikle Soyadı