• Sonuç bulunamadı

ÖZELLİKLE BOŞANMA

B. Boşanma Kararı ve Boşanmanın Sonuçları 1 Boşanma Kararı

Boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren, evlilik sona ermekte; böylece, evlilik birliğinden doğan haklar ve yükümlülükler de ortadan kalkmaktadır175. Bu bakımdan, boşanma davası açma, dava yolu ile kullanılan bir bozucu yenilik doğuran hak; dava sonucu verilen boşanma hükmü de, bozucu yenilik doğuran bir karardır176. Kararın kesinleşmesiyle birlikte, bu karar, ileriye etkili olmak üzere, birtakım sonuçlar doğurur177.

2. Boşanmanın Sonuçları a. Genel Olarak

Boşanmanın sonuçları ifadesinden; hakim tarafından, boşanmaya karar verilmesi halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçlar anlaşılmaktadır178. Bu sonuçlar, nitelikleri ve doğuş kaynakları itibariyle çok çeşitlidir179.

Boşanmanın hukuki sonuçlarından bazıları, hakimin, boşanma kararında yer vermesi gereken180; bazıları ise boşanma kararında yer almadığı halde, kanundan dolayı, kendiliğinden doğan sonuçlardır 181 . Kararda yer verilmesi gereken

175 Öztan, Aile Hukuku, s. 458; Ceylan, s. 48; Özuğur, Boşanma, s. 941.

176 Dural ve diğerleri, s. 133; Hatemi ve Serozan, s. 214; Öztan, Boşanma, s. 717. 177 Oğuzman ve Dural, s. 199; Ceylan, s. 48.

178Turgut Akıntürk, “Boşanmanın Hukuki Sonuçları”, Ankara Hukuk Fakültesi Ellinci Yıl

Armağanı 1925-1975, Cilt II Boşanma Hukuku Haftası, Ankara, 1977, (Boşanma), s. 175;

Akıntürk, Aile Hukuku, s. 279; Ceylan, s. 47.

179 Yapılan ayrımlar için bkz. Akıntürk, Boşanma, ss. 175-177; Akıntürk, Aile Hukuku, ss. 279-280;

Dural ve diğerleri, s. 133; Öztan, Aile Hukuku, s. 458; Ceylan, s. 47.

180Örneğin, velâyet hakkının, boşanan eşlerden hangisine ait olacağı; velâyet hakkına sahip

bulunmayan eşin, çocuklarla kişisel ilişkisinin nasıl düzenleneceği; yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gibi sonuçlar bakımından durum böyledir. Bkz. Akıntürk, Boşanma, s. 176.

181 Örneğin, boşanan eşler için yeniden evlenme imkanının doğması; boşanan eşler arasında, evlilik

birliğinin devamı süresince durmuş olan zamanaşımının işlemeye başlaması gibi sonuçlar, boşanma kararında yer almadıkları halde, kendiliğinden meydana gelirler. Bkz. Akıntürk, Boşanma, s. 176.

sonuçlardan ise, bir kısmı, talep üzerine182; diğer kısmı da hakim tarafından, re’sen183 hükme bağlanır184.

Boşanmanın hukuki sonuçlarından bir bölümü, her boşanmada söz konusu olurken; bazılarının ortaya çıkması, kanunda belirtilen şartların gerçekleşmesine bağlıdır185.

Nihayet, boşanmanın hukuki sonuçlarından bazıları, eşlere yönelik; bazıları ise çocuklara yönelik bulunmaktadır186.

Görüldüğü üzere, boşanmanın hukuki sonuçlarını, çeşitli açılardan sınıflandırmak mümkündür. Nitekim, doktrinde de bu konu; “boşanmanın asli sonuçları-boşanmanın arızi sonuçları”187, “boşanmanın şahsi sonuçları-boşanmanın mali sonuçları”188, “boşanmanın eşler arasındaki sonuçları-boşanmanın çocuklar hakkındaki sonuçları” 189 , “boşanma kararının muhtevası-boşanma kararının sonuçları”190 ve nihayet, “hakimin re’sen düzenleyeceği sonuçlar-talep üzerine verilecek karara bağlı sonuçlar” 191 şeklinde bir ayrıma tâbi tutularak incelenmektedir.

Boşanmanın sonuçları, ister boşanma kararında yer alsın, ister almasın; ister her boşanmada ortaya çıksın, ister çıkmasın, ya eşler ya da çocuklar ile ilgili olmaktadır192. Biz de çalışmamızda, tezimizin konusuna uygun düşecek şekilde,

182 Örneğin, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat böyledir. 183 Örneğin, bakım (iştirak) nafakası böyledir.

184 Özdamar, CEDAW, s. 389. 185 Akıntürk, Boşanma, s. 176. 186 Akıntürk, Boşanma, s. 176.

187 Feyzioğlu, s. 374; Uyanık Çavuşoğlu, s. 89; Nevzat Özdemir, Türk-İsviçre Hukukunda

Anlaşmalı Boşanma, Beta, İstanbul, 2003, s. 373.

188 Saymen ve Elbir, ss. 269, 274; Köprülü ve Kaneti, ss. 189, 190.

189 Velidedeoğlu, Aile Hukuku, ss. 251, 265; Akıntürk, Boşanma, s. 177; Akıntürk, Aile Hukuku, s.

280; Zevkliler ve diğerleri, s. 916; Ceylan, s. 47; kısmen, Dural ve diğerleri, s. 133 vd. (Zira yazarlar, boşanma kararının, eşler yönünden-çocuklar yönünden ve mali sonuçları olmak üzere üçlü bir ayrım yapmaktadır).

190 Tekinay, ss. 255, 291.

191 Oğuzman ve Dural, s. 139; Bilge Öztan, Medeni Hukukun Temel Kavramları, 17. Baskı, Ankara,

2005, (Medeni Hukuk), s. 442. Öztan’ın, daha önce, “boşanmanın asıl sonuçları-boşanmanın yan sonuçları” ayrımını benimsediğini belirtelim. Bkz. Öztan, Aile Hukuku, ss. 458-459.

“boşanmanın eşlerle ilgili sonuçları-boşanmanın çocuklarla ilgili sonuçları” ayrımını esas alacak; bu bölümde, eşlerle ilgili sonuçlara, özellikle de boşanan kadının soyadı koınusuna ağırlık vererek, kısaca değindikten sonra, üçüncü ve asıl bölümde, çocuklarla ilgili hukuki sonuçları ayrıntılı bir biçimde ele alacağız.

b. Boşanmanın Eşlerle İlgili Sonuçları

Boşanmanın eşlerle ilgili sonuçları; doktrinde, “kişisel sonuçlar” ve “mali sonuçlar” olmak üzere, ikiye ayrılarak incelenmektedir193.

Boşanmanın eşlerle ilgili “kişisel sonuçları”, genel olarak, evlilik birliğinin (Türk Medeni Kanunu madde 185/I) sona ermesi; özel olarak da, yeniden evlenme imkanının doğması (Türk Medeni Kanunu madde 130), boşanan kadının kişisel durumu (Türk Medeni Kanunu madde 173), boşanan kadının yeniden evlenebilmesi için bekleme süresine tâbi olması (Türk Medeni Kanunu madde 132), eşlerin birbirine karşı talep hakları bakımından zamanaşımının işlemeye başlaması (Borçlar Kanunu madde 132/I, bent 3) ve eşlerin birbirine karşı mirasçılık sıfatını kaybetmesidir194 (Türk Medeni Kanunu madde 181).

Türk Medeni Kanunu’nun, “Boşanan kadının kişisel durumu” başlıklı 173. maddesine göre;

“Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir.

Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir.

Koca, koşulların değişmesi hâlinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir”.

193 Bkz. Akıntürk, Boşanma, s. 177; Akıntürk, Aile Hukuku, s. 280; Ceylan, s. 48.

194 Boşanmanın eşlerle ilgili kişisel sonuçları hakkında geniş bilgi için bkz. Akıntürk, Boşanma, ss.

177-182; Akıntürk, Aile Hukuku, ss. 280-285; Ceylan, ss. 48-58; Dural ve diğerleri, ss. 133-138; Öztan, Aile Hukuku, ss. 459-464.

Söz konusu madde hükmü; bazı şartlarla, hakimin, boşanan kadına, kocasının soyadını kullanma izni vermesine olanak tanımıştır. Bu şartların başında; kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaatinin bulunması gelir.

Boşanma sonrası, velâyeti anneye verilen çocuk ile annenin soyadlarının farklı olmasının, çocuk üzerinde olumsuz psikolojik etkiler yaratacağı ileri sürülmüştür195. Gerçekten de, çocuk açısından bakıldığında, anne babanın boşanması halinde, annenin soyadı değişirse ve anne, önceki soyadına dönerse; çocuk ile annenin soyadı birbirinden farklı olacaktır ve bu da çocuk üzerinde, olumsuz psikolojik etki yaratacaktır196.

Doktrinde, bizim de katıldığımız, Akıntürk’ün görüşüne göre; bu hükmü yorumlarken, salt kadınla doğrudan doğruya ilgili menfaati değil, çocuklar açısından, dolayısıyla ilgili menfaati de kapsayacak biçimde geniş yoruma gitmekte yarar vardır. Nitekim, yazara göre; boşanan kadının, kocasının soyadını taşımaya devam etmemesi, bazı hallerde sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Gerçekten, boşanan tarafların, okul çağında çocuklarının bulunması ve bu çocukların velâyetinin de anneye bırakılmış olması halinde; bu çocuklar, aynı zamanda okulda da “velileri” olan annelerinin, kendilerininkinden başka bir soyadı taşımakta olması nedeniyle bir eziklik duygusuna kapılabilirler ve arkadaşlarının bu konuda çeşitli sorularıyla ve sataşmalarıyla karşı karşıya kalabilirler. Yazar, bu ve benzeri diğer sakıncaları dikkate alarak; velâyeti kadına bırakılmış çocuk varsa, bir sakınca bulunmadığı takdirde, hakimin, kadının talebi üzerine, velâyet sona erinceye kadar onun, kocanın soyadını taşımasına izin verebileceğini önermektedir197.

Kanımızca da kadının, boşandıktan sonra, özellikle, velâyeti kendisine bırakılan çocuk ile aynı soyadını taşımaya devam etmek istemesi, hem kadın, hem de çocuk açısından haklı bir çıkar olup; bunun, boşandığı kocasına zarar vermeyeceğini

195 Akıntürk, Aile Hukuku, ss. 282-283; Abik, s. 29.

196 Akıntürk, Aile Hukuku, ss. 282-283; Abik, s. 29. Benzer yönde, Baktır, ss. 122-123.

197Akıntürk, Boşanma, s. 179. Abik de, Kanun’a böyle bir hüküm eklemenin, büyük bir sakınca

de ispatlaması halinde, hakim böyle bir talebi kabul etmelidir. Çocuğun velâyeti sona erdiğinde, koca, bu iznin kaldırılmasını isteyebilir.

Boşanma halinde miras haklarını düzenleyen, Türk Medeni Kanunu’nun 181. maddesinin birinci fıkra hükmüne göre;

“Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler”.

Maddenin ikinci fıkrasının ilk hali, “Boşanma davası devam ederken, ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde idi. Ancak, ikinci fıkrada yer alan, “davacının” ve “davalının” ibareleri, Anayasa Mahkemesi’nin 21.01.2010 tarihli ve E. 2008/102, K. 2010/14 sayılı kararıyla198 iptal edilmiştir. Böylece; davaya devam etme hakkını, tek taraflı olarak, yalnızca, ölen davacının mirasçılarına tanıyan söz konusu isabetsiz düzenleme, iptal edilmiş olmaktadır. Kanun koyucu, bu konuda, henüz bir düzenleme yapmamıştır.

Boşanmanın eşler açısından doğurduğu “mali sonuçlar” ise, eşlerden birinin, diğeri lehine yaptığı ölüme bağlı tasarrufların geçersiz hale gelmesi (Türk Medeni Kanunu madde 181/I); eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi199 (Türk Medeni Kanunu madde 179); maddi ve manevi tazminat (Türk Medeni Kanunu madde 174) ve yoksulluk nafakasıdır200 (Türk Medeni Kanunu madde 175).

Türk Medeni Kanunu’nun, maddi ve manevi tazminatı düzenleyen 174. maddesine göre;

198 RG, 22.10.2010, S. 27737.

199 Eşlerden birinin, diğeri lehine yaptığı ölüme bağlı tasarrufların geçersiz hale gelmesi ve mal

rejiminin tasfiyesi konularını; bazı yazarlar, boşanmanın eşlerle ilgili kişisel sonuçları arasında incelemektedir. Bkz. Dural ve diğerleri, ss. 133, 134-138.

200 Boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçları hakkında geniş bilgi için bkz. Akıntürk, Boşanma, ss. 182-

197; Akıntürk, Aile Hukuku, ss. 285-302; Ceylan, ss. 58-135; Dural ve diğerleri, ss. 142-152; Öztan, Aile Hukuku, ss. 464, 476-509.

“Mevcut veya beklenen manfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.

Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir”.

Türk Medeni Kanunu’nun, yoksulluk nafakasını düzenleyen 175. maddesine göre ise;

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz”.

Boşanma halinde, mal rejiminin tasfiyesinde, eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (Türk Medeni Kanunu madde 179).

III. AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİ HAKKINDA KANUN’DA YER ALAN, BOŞANMAYA İLİŞKİN DÜZENLEMELER