• Sonuç bulunamadı

5. TÜRKİYE’DE MİKROKREDİ UYGULAMALARI VE TÜRKİYE

5.9. Mikrokredi Başarısının Değerlendirilmesi

5.9.1. Kalitatif kriterler

5.9.1.3. Sosyal kriterlerdeki değişim

Nitel olarak sosyal kriterlerdeki değişim aile ilişkilerindeki değişim, sosyal saygı ve kabul görülebilirlikteki değişim, aileye ayrılan zamandaki değişim ve sosyal aktivitelere katılımdaki değişimden oluşmaktadır.

Aile ilişkilerindeki değişim, mikrokredi alan katılımcıların aileleri ile olan ilişkileri ve aile bireylerinin kendi aralarındaki ilişkilerinin değişimini ölçmektedir. Aile içi ilişkilerdeki değişim, mikrokrediye başladıktan sonra aile içi ilişkiler ile mikrokredi öncesi aile içi ilişkileri kıyaslamaktadır. Tabloya göre katılımcıların %45,6’lık kesiminin mikrokredi sonrası aile içi ilişkilerdeki düzelme gözlenmiştir. Bu oran mikrokredinin aile içi ilişkilerde orta derecede etkili olduğunu göstermektedir. Aile içi ilişkilerinde negatif değişim olan kesim ise sadece %1’lik bir orana sahiptir. %53,4’lik kesim ise aile içi ilişkilerde herhangi bir değişim olmayan kesimdir.

Aile içi ilişkilerdeki değişimin anlamlı bir değişim olup olmadığını sınayacak olursak hipotezlerimiz şunlar olacaktır:

H0: Mikrokredi sonrası aile içi ilişkilerde değişim olmamıştır. H1: Mikrokredi sonrası aile içi ilişkilerde pozitif değişim olmuştur

Tablo 5.43 Nitel Sosyal Kriterlerdeki Değişimi Gösterir Wilcoxon Eşlenik Çift Testleri

Test Z Anlamlılık (Çift

Kuyruk) M. S aile içi ilişkilerde değişim –M.Ö aile içi ilişkilerde değişim 6,861 0,000 M.S sosyal saygı ve kabul edilebilirlik–M.Ö sosyal saygı ve kabul

edilebilirlik 4,344 0,000

M. S aileye ayrılan zaman–M.Ö aileye ayrılan zaman 4,344 0,000 M. S. sosyal aktivitelere katılım–M.Ö sosyal aktivitelere katılım 3,879 0,000

Tablo 5.43’e göre aile içi ilişkilerde değişimin %5 anlamlılık derecesinde anlamlıdır ve H0 hipotezinin red edilmektedir. Bu durum literatüre göre (Afrane, 2000) orta derecede

pozitif etki gösteren aile içi ilişkilerde ulaşmada değişimin anlamlı bir değişim olduğunu göstermektedir

Sosyal saygı ve kabul görülebilirlikte ise Tablo 5.37’ye göre, katılımcıların %17,6’lık kesiminin sosyal saygı ve kabul edilebilirliğinde bir artış sözkonusudur. Ancak katılımcıların %80,4’ünde ise herhangi bir değişim olmamıştır. %2’lik bir kesimde ise sosyal saygı ve kabul edilebilirlikte bir azalış sözkonusudur. Yani sosyal saygı ve kabul edilebilirlikte mikrokredi düşük etkide bulunmuştur.

Sosyal saygı ve kabul edilebilirlikteki değişimin anlamlı bir değişim olup olmadığını sınayacak olursak hipotezlerimiz şunlar olacaktır:

H0: Mikrokredi sonrası sosyal saygı ve kabul edilebilirlikte değişim olmamıştır. H1: Mikrokredi sonrası sosyal saygı ve kabul edilebilirlikte değişim olmuştur

Tablo 5.43’e göre sosyal saygı ve kabul edilebilirlikteki değişimin %5 anlamlılık derecesinde anlamlıdır ve H0 hipotezinin red edilmektedir. Bu durum literatüre göre (Afrane, 2000) düşük derecede pozitif etki gösteren sosyal saygı ve kabul edilebilirlikteki değişimin esasında anlamlı bir değişim olduğunu göstermektedir

Aileye ayrılan zaman için tabloya bakacak olursak, mikrokredi sonrası katılımcıların %13,5’inde aileye ayrılan zamanda artış meydana gelmişken, %77,9’luk kesimde ise aileye ayrılan vakit değişmemiştir. Mikrokredi sonrası aileye ayrılan vakitte azalış olan aileler ise %8,7 oranındadır. Bu durum aile içi ilişkilerde düzelmeye rağmen aileye ayrılan vaktin, mikrokredi sonrası yeni bir iş kurma veya işi büyütmeden kaynaklanan çalışma süresindeki artıştan dolayı azalmasından kaynaklanmaktadır denilebilir. Aileye ayrılan vakitteki azalış bu noktada tahminler ile doğru orantılı çıkmıştır.

Tablo 5.44 Aileye Ayrılan Vaktin Mikrokrediyi İşletme Yöntemine Göre Dağıtılması

Aileye Ayrılan Vakitteki Değişim Azalış Değişmedi Artış Mikrokrediyi kendisi işleten 8 %10,7 54 %72 13 %17,3 Mikrokrediyi bir yakınına verip işleten 1 %3,45 27 %93,1 1 %3,45 Toplam 9 %8,7 81 %77,9 14 %13,5

Mikrokrediyi kendisi işleten katılımcıların ailelerine ayırdıkları vaktin teorik olarak azalması, mikrokrediyi kocasına veya bir akrabasına veren katılımcıların ise teorik

olarak ailelerine ayırdıkları vaktin değişmemesi beklenmektedir. Tablo 5.44 bu noktada bize anket bilgisini sunmaktadır. Tablo 5.44’e göre, mikrokrediyi kendisi işleten ailelerin %17,3’lük kesiminde aileye ayrılan vakitte artış gözlenirken, mikrokrediyi bir yakınına veren ve kendisi bir iş yapmayan katılımcıların %3,45’inde aileye ayrılan vakitte artış meydana gelmiştir. Mikrokrediyi kendisi işleten katılımcıların ailelerine ayrılan vakitteki değişimi bu noktada mikrokredinin iş verimliliğini artırdığı sonucunu bize vermektedir. Mikrokrediyi kendisi işleten katılımcıların ailelerine ayrılan vakitte herhangi bir değişim olmadığı durumda katılımcıların oranı %72 olarak gerçekleşirken, mikrokrediyi bir yakınına verip de işleten katılımcıların ailelerine ayırdıkları vakitte değişim olmadığı durumun oranı %93,1, azalış olduğu durumun oranı %3,45 olarak gerekleşmiştir. Bu tablo teori ile uyumludur.

Aileye ayrılan zamandaki değişimin anlamlı bir değişim olup olmadığını sınayacak olursak hipotezlerimiz şunlar olacaktır:

H0: Mikrokredi sonrası aileye ayrılan zamanda değişim olmamıştır. H1: Mikrokredi sonrası aileye ayrılan zamanda değişim olmuştur

Tablo 5.43’e göre aileye ayrılan zamandaki değişimin %5 anlamlılık derecesinde anlamlıdır ve H0 hipotezi red edilmektedir. Bu durum literatüre göre (Afrane, 2000) düşük derecede pozitif etki gösteren aileye ayrılan zamandaki değişimin esasında anlamlı bir değişim olduğunu göstermektedir

Sosyal aktivitelere katılım, mikrokredi sonrası akraba, komşu ve bayram ziyaretlerindeki artış, seminer ve toplantılardaki artış ve eğitim faaliyetlerindeki artıştan en az bir tanesindeki artış ile ölçülmektedir. Tablo 5.37’e göre, sosyal aktivitelere katılımlarında pozitif değişim olan katılımcıların oranı %13,5 olarak gerçekleşirken, değişim olmayan katılımcıların oranı %83,7, negatif değişim olan katılımcıların oranı da %2,9 olarak gerçekleşmiştir. Neticede mikrokredi sosyal aktivitelere katılım noktasında düşük etki göstermiştir. Ancak sosyal aktivite olarak anket şıklarında bulunan mikrokredi sonrası akraba, komşu ve bayram ziyaretleri zaten kültür gereği katılımcıların devamlı yaptıkları işlerden olduğıu için mikrokredinin bu alanda yüksek oranda pozitif etkide bulunmaması normal karşılanabilir. Asıl etki daha fazla çalıştıkları için kendilerine ve çevrelerine daha az zaman ayıran katılımcıların sosyal faaliyetlerini aksatmamasıdır. Ayrıca bu

faaliyetleri çıkartmamız durumunda sadece 7 katılımcı seminer toplantı ve eğitim faaliyetlerinde bir artış olduğunu beyan etmiştir. Yani mikrokredinin başarı oranı sosyal aktivitelere katılımda düşük çıkmaktadır.

Sosyal aktivitelere katılımdaki değişimin anlamlı bir değişim olup olmadığını sınayacak olursak hipotezlerimiz şunlar olacaktır:

H0: Mikrokredi sonrası sosyal aktivitelere katılımda değişim olmamıştır. H1: Mikrokredi sonrası sosyal aktivitelere katılımda değişim olmuştur

Tablo 5.43’e göre aileye ayrılan zamandaki değişimin %5 anlamlılık derecesinde anlamlıdır ve H0 hipotezi red edilmektedir. Bu durum literatüre göre (Afrane, 2000) düşük derecede pozitif etki gösteren aileye ayrılan zamandaki değişimin esasında anlamlı bir değişim olduğunu göstermektedir

Netice olarak nitel sosyal kriterlerdeki değişime bakacak olursak, %22,6 oranında pozitif iyileşme, %73,8 oranında değişimin olmadığı durum ve %3,6 oranında da negatif değişim söz konusudur. Mikrokredi katılımcılarını negatife götürmemiş, fakat iyileşme noktasında da çok fazla etkili olamamıştır. Sadece aile içi ilişkilerideki değişim noktasında orta derecede etkili olmuştur. Diğer ilişkilerde ise düşük etkili olmuştur.