• Sonuç bulunamadı

2.3. Sosyal Fobi

2.3.4. Sosyal Fobi İle İlgili Araştırmalar

Tablo 2.1. Sosyal Fobi ile İlgili Araştırmalar

Ülke Kaynak Çalışma Grubu Bulgular

Almanya (1999)

Cecilia A. Essau, Judith Conradt, Franz Petermann Behaviour Research and Therapy 37

(1999) 831-843

12-17 yaş arası 1035 ergen

12-17 yaş Alman ergenlerde DSM-IV kriterlerine göre yapmış olduğu sosyal fobi ve diğer psikiyatrik bozukluklar araştırmasında sosyal fobinin görülme sıklığını (%1.6) olarak bulmuştur.

Kızların erkeklerden fazla sosyal tanısı almış sosyal fobi bozukluğunun sıklığı yaşla birlikte artış göstermiştir.

İsveç (2009)

Malin Gren-Landell Maria Tillfors Tomas Furmark Gunilla Bohlin Gerhard Andersson Carl

Goran Svedin Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol (2009) 44:1 –7

Beş İsveçli belediyede 12-14

yaş arası 2128 öğrenci

12-14 yaş arası İsveçli ergenlerde sosyal fobi yaygınlığını araştırmak ve sosyal fobi risk faktörlerini saptamak için yaptıkları çalışmada sosyal fobinin yaygınlığı %4.4 olarak bulmuşlardır. Cinsiyetler arasında önemli bir fark ortaya çıkmıştır. Kızlar %6.6 ile erkek %1.8 daha fazla sosyal fobi tanısı aldığı bulunmuştur

İtalya (2000) Faravelli C, Zucchi T, Viviani B et al. Epidemiology of Social Phobia: A Clinical Approach. Eur Psychiatry

2000; 15: 17-24. İtalya’nın bir banliyösünde yaşayan rastgele nüfus seçilen 2.500 kişi

Faravelli ve arkadaşlarının çalışmasında bireylerdeki sosyal fobik yaygınlık oranı %3.27 olarak bulgulanmıştır.

Sosyal fobik bireylerde belirtilerin ilk başladığı yaş ortalaması 15.5 olarak bildirilirken 28,8’in tanı almada yaş ortalaması olduğu belirtilmiştir.

ABD (2002)

Grant BF, Hasin DS, Blanco C et al. The Epidemiology of Social

Anxiety Disorder in the United States: Results From the

National Epidemiologic Survey on Alcohol and

Related Conditions. J Clin Psychiatry 2005; 66: 1351-61. 18 yaş ve üzeri 43.093 Yetişkin. Amerikalı

Sosyal fobinin yaşam boyu yaygınlığı %5.0 olarak bulunmuştur.

Sosyal fobinin başlangıç ortalama yaşının 15.1 olduğu bulunmuştur.

Grant ve arkadaşlarının yapmış oldukları çalışmada Kızılderili, genç ve düşük gelirli olmanın risk faktörleri arasında olduğunu bildirmişlerdir.

Finlandiya (2009) Klaus Ranta, M.D. M.Sc.,1,2_Riittakerttu Kaltiala-Heino, M.D. Dr. Med.Sci B.Sc.,1,3 Pa ¨İvi Rantanen, M.D.,4 and Mauri Marttunen, M.D. Ph.D. Ortalama yaşı 15.5 olan 2038 öğrenci

Sosyal fobinin erkeklerde görülme sıklığı % 3,6 Kızlarda görülme sıklığı %7,8 olarak bulunmuştur.

Türkiye (2008) Adnan Menderes Üniversitesi Öğrencilerinde Sosyal Fobinin Yaygınlığı, Yaşam Kalitesi Ve Kimlik Oluşumu Üzerine

Etkileri Uzmanlık Tezi Dr. Bülent Kadri Gültekin Aydın – 2008 Adnan Menderes Üniversitesi Öğrencileri 700 öğrenci

Sosyal fobinin yaşam boyutta yaygınlığı % 21.7 olarak bulunmuştur.

Sosyal fobinin görülme oranının kadınlarda erkeklere göre 1.7 kat daha fazla olduğu görüldü. Köyde ve ilçede yaşayanlarda sosyal fobi görülme sıklığı daha fazla bulunmuştur.

Sosyoekonomik düzey yükseldikçe sosyal fobi tanısı azalmıştır.

Ülke Kaynak Çalışma Grubu Bulgular

Türkiye (2004)

Üniversite Öğrencilerinde Sosyal Fobi İle Benlik Saygısı Arasındaki İlişki

ve Etkileyen Faktörler Yüksek Lisans Tezi

Nurgül Özdemir. Gaziantep Üniversitesi -Sağlık Bilimleri Enstitüsü

1010 Üniversite öğrencisi

Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin % 36,1 'inde sosyal fobi

% 27 'sinde sosyal fobi korku, % 48,5'inde sosyal fobi kaçınma tanıları saptanmıştır.

Benlik saygısı puanının sosyal fobik tanı konulan öğrencilerde daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Sosyal fobi tanısını yaş, cinsiyet, anne-babanın eğitim durumu ve tutumu, gelir düzeyi, öğrencilerin daha önce yaşadıkları yer gibi faktörlerin etkilediği belirlenmiştir

Türkiye (2009)

Sosyal Fobi Belirtileri, Yetişkin Bağlanma Boyutları, kişilerarası İlişki Tarzları, Depresyon

ve Kaygı Belirtileri Arasındaki İlişki,

E. Bayramkaya Yüksek Lisans Tezi,

Ankara,2009

Mersin ilinde 486 lise öğrencisi

Sosyal fobi sıklığı çalışmada edinilen kesme puanına göre %14.4olarak bulunmuştur.

Öz kavram ile sosyal fobi arasında negatif ilişki bulunurken depresyon ile sosyal fobi arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur.

Sosyal fobi puanı tik, kekemelik veya basit fobisi olanlarda daha fazlaydı.

Ayrıca, sosyal fobik tanısı konulan bireylerde sigara içme yaşının daha düşük olduğu görülmüştür.

Türkiye (1997)

Orta ve Yükseköğretim öğrencilerinde Sosyal Fobik Belirti yaygınlığı Nazmiye Kaya, A. Savaş

Çilli, Rüstem Aşkın, Hasan Herken, İshak Özkan, Rahim Kuçur Genel Tıp dergisi 1197 ;7

(3) ;133-7

1653 Lise ve Üniversite Öğrencisi

Öğrencilerden %24.2 sinde sosyal fobi belirtileri görüldü.

Sosyal fobik belirtiler ortaokulların 8.sınıfında okuyanlarda, kızlarda sosyoekonomik konumu olumsuz olanlarda, 1.derece akrabalarında sosyal fobiye dair belirtiler bildirenlerde daha yüksek bulundu.

(2007)

Ergenlerde Sosyal Fobinin Psikopatolojisi. Beidel ve arkadaşları tarafından (2007; 47-54)

Sosyal fobi teşhisi konulmuş 63 ergen ve

herhangi bir psikolojik bozukluğu

olmayan 43 ergen

Araştırmaya katılanlar ergenler arasında klinik değişkenlerle çapraz karşılaştırmalar yapılmıştır. Bu değişkenler yalnızlık, sosyal korku, sosyal fobi, genel duygusal tepkiye sahip olma gibi değişkenlerdir. Sosyal fobiye sahip olan ergenlerde tüm bu değişkenlerin daha yüksek olduğu görülmüştür. Türkiye (2010) Ergenlerde Sosyal Anksiyete Belirtilerini Azaltmaya Yönelik Bilişsel Davranışçı Bir Grup Terapisi Programının

Etkililiğinin Değerlendirilmesi Aydın A., Tekınsav-Sütcü S., Sorias A., (2010;25-36) İzmir’de 711 öğrencinin katılımıyla üç farklı okuldan tarama testleri uygulanmış bunlardan 7.ve 8.sınıflarda katılım ölçütlerini karşılayan 44 öğrenci (kontrol grubu=20 deney grubu=24), asıl

çalışmaya girmiştir.

Terapi uygulamasını değerlendirmek amacıyla yapılan ön test ve son testlerde elde edilen verilerde, tedavi grubuna dahil anne-babalar tarafından bildirilen sosyal kaygı seviyesinde de azalma olduğunu görülmüştür. Literatürde sosyal anksiyete dahilinde okul temelli bilişsel-davranışçı grup terapisi uygulamalarıyla tutarlı bir şekilde tedavi grubunda yer alan bireylerde sosyal kaygı ve bu kaygıyla ilişkili bilişsel hatalarda azalma bulunmuştur.

Türkiye (2013)

Çocuk ve Ergenlerde Anksiyete ile İlişkili Bozuklukların Klinik ve Demografik Özellikleri: Bir Yıllık Kesitsel Bir

Örneklem Zeynep Göker, Esra Güney, Gülser Dinç, Özlem Hekim, Özden Şükran Üneri (Klinik Psikiyatri 2015; 18: 7-14) Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Bölümüne başvuran çocuk ve ergenlerden 25.013 olgunun kayırları geriye dönük taranarak DSM-IV-TR tanı ölçütleri esas alınarak

anksiyete bozukluğu tanısı konulmuş olan toplam 1.910 olgu

1910 olguda en az bir anksiyete bozukluğu saptanmıştır. (%7,6)

En sık olarak başka türlü adlandırılamayan (BTA) anksiyete bozukluğu (%36,5)

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB)%29,0

ve sosyal anksiyete bozukluğu (SAB)%9,7 olarak saptanmıştır.

Ülke Kaynak Çalışma Grubu Bulgular

Kanada (2001)

Van Ameringen M, Mancini C, Farvolden P.

The Impact of Anxiety Disorders on Educational

Achievement. J Anxiety Disorders, 2003;17: 561–

571

Anksiyete tanısı almış 201 ergen ve yetişkin

grubu

Anksiyete bozukluğu tanısı olan 201 kişide okuldan ayrılma oranı %49 bulunmuştur. Bunlar lise ya da üniversite eğitimi döneminde okuldan ayrılmışlardır.

Okuldan ayrılanların %50‟si ayrılma nedeninin yaşadıkları anksiyete olduğunu belirtmişlerdir. Okulu terk edenlerin % 61.2’sinin yaygın sosyal fobi tanısı almış kişiler oluşturmaktadır. Ayrıca okul ve sınıfta aşırı gerginlik olması ve sınıf önünde konuşma kaygısı ergenlerin okulu terk etmelerindeki en başat sebepler olarak görülmüştür. İsveç ( 2009) BOYD, J. H., Rae, D. S., Thompson, J. W., Burns, B. J., Bourdon, K., Locke, B. Z. ve Regier, D. A. (1990), “Phobia: Prevalence and Risk Factors”, Social Psychiatry

and Psychiatric Epidemiology, 25, 314-323. ABD’de Rastgele seçilmiş 18571 Kişilik örneklem

Fobilerin başlangıç yaşlarını ve görülme sıklığını inceledikleri araştırmada 11-17 yaş aralığının sosyal fobinin ortaya çıkış yoğunluğunda yükselme evresi olduğunu tespit etmişlerdir.

Yirmili yaşların hastalığın başlangıç sıklığının iyice düştüğü ve takibindeki yaşlarda yok denecek kadar azaldığı bulgusuna ulaşmışlardır.

Sosyal fobi, kadınlarda daha yüksek bulunmuştur.

Düşük sosyoekonomik statü de olanlarda daha yüksek bulunmuştur.

İtalya (2004)

Mauro Giovanni Carta1, Maria Carolina Hardoy 2,

Mariangela Cadeddu1,Bernardo Carpiniello1, Liliana

Dell'Osso 2, Mario Antonio Reda 3 and Hans-

Ulrich Wittchen 4 BMC

Psychiatry 2004, 4:31.

İtalya’da tesadüfi olarak seçilmiş 1.040 denek araştırmaya alınmıştır.

Sosyal fobi yaşam boyu yaygınlık %2.2 olarak bulunmuştur.

Kadınlarda görülme sıklığı %1.5 erkeklerde ise %2.8 olarak bulunmuştur.

Ortalama başlangıç yaşı 16.2 olarak bulunmuştur.

Türkiye (2007)

Ergenlerde Sosyal Fobi, İçe ve Dışa Dönük Kişilik

Özellik ve Okul Başarı Durumu

Handan Noyan, N. Özlem Sertel Berk İstanbul Üniversitesi psikoloji Çalışmaları dergisi (2007) 27: 1;31-50 13-17 Aralığındaki 44 kız ve 59 erkek öğrenciden oluşmuştur.

Sosyal fobi düzeyinin başarı algısına, cinsiyete ve dışa dönük olmaya bağlı olarak değiştiği tespit edilmiştir.

Sosyal Fobik tanı puanlarının cinsiyet açısından değiştiği, erkek öğrencilerin sosyal fobik tanı puanlarının kız öğrencilerden belirgin şekilde fazla olduğu bulunmuştur. Ekonomik durum, yaş, öğrencilerin anne-babaların psikiyatrik durumunun, annenin ve babanın eğitim düzeyinin, yaş, ekonomik durum puanları üzerinde etkili olmadığı tespit edilmiştir.

Türkiye (2010)

D. Yılmaz, Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalına Başvuran

Çocuk ve Ergenlerde Bilgisayar Oyunu ve internet kullanımı ile Utangaçlık ve Sosyal Fobi

İlişkisinin İncelenmesi (doktora tezi) Bursa, 2010

Çalışma 12-18 yas arası 90 denek ile yapılmıştır. 60 psikiyatrik hastadan

oluşturulmuştur. 30 denek ise sağlıklı

kişilerden oluşturulmuştur.

Problemli internet kullanımı olan gönüllülerin sosyal fobisi sağlıklı ve problemli internet kullanımı olmayan deneklere göre anlamlı olarak yüksek bulunmuştur

Ayrıca problemli internet kullanımı olan çocuk ve ergenlerin depresyon ve anksiyetesi sağlıklı olanlara göre anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur.

Utangaçlık ile internet bağımlılığı arasında ilişkisi bulunamamıştır.

Sonuçları bu derece önemli olmasına rağmen, sosyal ortamlarda genellikle sessiz kalmayı, geri planda olmayı seçen çocuklar; sadece biraz çekingen, utangaç, sakin olarak nitelendirilebilmekte ve sosyal onay görebilecek denli ağırbaşlı, uysal gibi tanımlamalarla karşılaşabilmektedirler. Sosyal anksiyetenin tabiatında bulunan olumsuz değerlendirilmekten korkma ve utangaçlık, kişilerin “etiketlenme” kaygısıyla profesyonel destek almak üzere kliniklere yönelmelerine önemli bir engel oluşturmaktadır (Masia-Warner 2007, Akt. Aydın, vd., 2010: 26). Sosyal anksiyeteye daha çok ergenlik döneminde rastlanmaktadır. Ergenlere yönelik anksiyete bozukluklarında bilişsel davranışçı terapi yöntemi etkin olarak görülmektedir (Aydın vd., 2016: 26).

Bilişsel kurama dayalı olan bilişsel terapi gibi modeller bizlere sosyal fobinin temelinde yatan bilişsel mekanizmaları izaha yönelik test edilmeye müsait bir alt yapı imkanı sunmaktadır.

Benzer Belgeler