• Sonuç bulunamadı

2.3. Sosyal Bilgiler Öğretiminde YaklaĢımlar

2.3.2. Sosyal Bilim Olarak Sosyal Bilgiler Öğretimi

Sosyal bilim olarak sosyal bilgiler öğretimi, sosyal bilimlere ait bilgi, beceri ve değerlerin kazandırılmasının etkili vatandaĢlık için en iyi yol olduğu görüĢüne dayanmaktadır. Bu yaklaĢıma göre öğrenciler, sosyal bilimlerin yapısı (onların temel kavramları, genellemeleri ve kuramları) ile bilgi toplama ve yorumlama süreçlerini öğrenmesi gerekmektedir. Bu nedenle sosyal bilimciler tarafından betimlenen önemli bulgular, bakıĢ açıları ve sorunlar, sosyal bilgiler programlarının içeriğini oluĢturmaktadır. Bu özellikleri taĢıyan öğretme-öğrenme süreçleri, öğrencilerin kendi karmaĢık dünyalarında karĢılaĢacakları problemlerle baĢa çıkabilmeleri için gerekli bilgi, beceri ve değerler ile donanmalarını sağlar (Öztürk, 2006: 25) .

2.3.3. Yansıtıcı Ġnceleme Olarak Sosyal Bilgiler Öğretimi

Yansıtıcı inceleme olarak sosyal bilgiler yaklaĢımı, John Dewey‟in düĢüncelerine dayanmaktadır (Öztürk, 2006: 26) . Bu yaklaĢım öğrencilerin bireysel ve toplumsal problemleri tanımlama, analiz etme ve karar verme becerilerini geliĢtirmeyi hedefler. Öğrencilerin kendilerini etkileyen sorunlar ve durumlar hakkında düĢünmelerine, çözüm yollarını araĢtırmalarına ve karar vermelerine yardımcı olmak yaklaĢımın amacını ve araĢtırma, inceleme ile problem çözme bu yaklaĢımın odak noktasını oluĢturmaktadır (Barth ve DemirtaĢ, 1997; Akt: Doğanay, 2005: 24) . Bu yaklaĢımda içerik, önceden belirlenmez ve mutlaka gerçekleĢtirilmesi gerekmemektedir. Yapılacak etkinliklerin öğrencileri doğrudan ilgilendiren, etkileyen, düĢündüren ve kaygılandıran güncel konulara ve sorunlara odaklanması istenmektedir (Öztürk, 2006: 9) . YaklaĢımda

bazı beceriler ön plana çıkmaktadır. Yansıtıcı inceleme yaklaĢımında baĢlıca beceriler Ģunlardır:

 Okuma-yazma,

 Farklı kaynaklardan bilgiyi kullanma,  Problemleri belirleme ve çözme,  Bilgiyi yorumlama,

 Değerlerle ilgili durumları belirleyebilme ve çözüme ulaĢtırabilmedir.

Bu yaklaĢım temelde araĢtırma – inceleme yöntemine dayanmaktadır. Doğanay‟a (2005: 24) göre, araĢtırma inceleme yoluyla öğrenmeyi destekleyen etkinlikler;

 Yaratıcı drama,  Rol oynama,  Küçük grup tartıĢması,  Ahlaki ikilemler,  BenzeĢimler,  KubaĢık öğrenmedir.

2.4. Sosyal Bilgiler ve Sosyal Bilimler ĠliĢkisi

Bilim, Türk Dil Kurumu Eğitim Terimleri Sözlüğüne göre, evrenin bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalıĢan düzenli bilgi; bilgi ise; insan usunun kapsayabileceği olgu, gerçek ve ilkelerin tümüne verilen ad; bir Ģeyi bile halidir.

Sosyal bilgilerin tanımı karıĢtırılan iki farklı terim arasındaki anlaĢmazlığı inceleme ile baĢlar. Bu terimler: sosyal bilimler ve sosyal bilgilerdir. Ġngilizce “science” sözcüğü, Latince olan “scientia” dan gelmiĢtir, Türkçe “bilim” anlamına gelmektedir. Bilim ve sosyal sözcükleri bir araya getirilerek oluĢturulan, “sosyal bilim” insan varlığının sosyal gerçekliğini anlamak ve açıklamak için araĢtırmalar yapan çalıĢma alanlarının herhangi birisi olarak tanımlanmaktadır (Maxim, 2003: 11) .

Sosyal Bilimler, akademik ve ileri düzeyde, insanların birbirleriyle iliĢkilerini inceleyen disiplinler topluluğu olarak tanımlanabilir. Sosyal Bilim disiplinlerinin her

biri insan hayatının farklı bir yönünü incelemektedir. Sosyal bilimci, deney, araĢtırma ve buluĢ ile ilgili çalıĢmalar yaparak, bilimsel açıdan insanı, değerlerini ve çevresi ile olan iliĢkilerine ait bilgiyi araĢtırmaya ve geliĢtirmeye çalıĢır (Köken, 2002: 236) .

Kabapınar‟a (2002: 28) göre, Sosyal Bilimler insan merkezli bilim dalları bütünü olarak, insanın insanla, toplumla ve baĢta devlet olmak üzere diğer kurumlar ile olan iliĢkilerini inceleyen bir bilim dalıdır. Sosyal bilimlerde zaman ve mekân boyutunda değiĢimin kaçınılmaz olmasından dolayı bu iki kavram boyutunda ortak bir doğru tanımı yapabilmek imkânsızdır. Bu nedenle değiĢim, aynı zamanda insan ve toplumlar için de kaçınılmazdır (ÇalıĢkan, 2005) .

Ġnsanların ve toplumların sürekli bir değiĢim içerisinde yer alması ve karmaĢık sorular ve sorunlarla karĢı karĢıya gelmesi, bu toplumlar ve insanlar için sosyal bilimlerin önemini artırmaktadır. Toplum içinde yaĢayan bireyin ihtiyaçlarıyla, toplumun beklentileri arasındaki dengeyi sağlamada, bireylere gerekli bilgi, beceri ve tutumları kazandırma açısından sosyal bilimlere önemli görevler düĢmektedir. Sosyal Bilimlerin değiĢimi ve sürekliliği inceliyor olması, bireyi toplumsallaĢtırmayı amaçlayan eğitimde, Sosyal Bilimlerin etkin bir yer kazanmasına yol açmıĢ ve eğitimin, hem bir Sosyal bilim dalı, hem de Sosyal Bilimlerin uygulama alanı durumuna gelmesi “Sosyal Bilgiler” kavramını meydana getirmiĢtir (Dönmez, 2003) .

Kısakürek‟e (1987: 5-6) göre, Sosyal Bilgiler; Sosyal Bilimlerin bulgu ve analizlerinin bir toplumda yaĢayan insanlar için gerekli olan temel ve ortak öğelerinden oluĢmaktadır. Sosyal Bilgiler, bir toplumda yaĢayan insanların, o toplumun yaĢayıĢı, iliĢkileri, kültürü, dünya toplumları içindeki yeri, çeĢitli uluslarla iliĢkileri hakkındaki temel ve genel bilgilerinin önemli bir bölümünü içermektedir (Sözer, 1998: 12) .

Ülkemizde etkili vatandaĢ yetiĢtirme genel amacı çerçevesinde programlanan sosyal bilgiler dersleri, ilköğretim 4. sınıftan baĢlayarak, 7.sınıfa kadar devam etmektedir. Ġlköğretim 4. ve 5. sınıf yenilenen sosyal bilgiler programlarının 2004 yılında pilot okullarda uygulaması yapılarak, programlar 2005 yılında yürürlüğe girmiĢtir. 6. sınıf sosyal bilgiler programı 2006 yılında ve 7. sınıf sosyal bilgiler programı ise 2007 yılında uygulamaya konulmuĢtur.

Eğitim programları incelendiğinde, tek disiplinli, çok disiplinli ve disiplinler arası programların olduğu görülmektedir. Sosyal bilgiler programı çok disiplinli ve disiplinler arası yaklaĢıma dayalıdır. Bu durumun nedeni sosyal bilgiler dersinin içeriğini birçok bilimin oluĢturmasıdır. Sosyal bilgilerin bilgi temelini oluĢturan bilimler arasında tarih, coğrafya, hukuk, antropoloji, siyaset, ekonomi, edebiyat ve matematik gibi bilimler bulunmaktadır. Buradan da anlaĢıldığı üzere sosyal bilgiler birçok bilim dalından bilgileri kullanmaktadır. Bu bilimler dikkate alındığında sosyal bilgilerin büyük bir kısmını sosyal bilimlerin oluĢturduğu söylenebilir (Doğanay, 2005: 26) . 2005 programında da bu duruma uygun olarak sosyal bilgiler Ģu Ģekilde tanımlanmıĢtır;

Bireyin toplumsal var oluĢunu gerçekleĢtirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaĢlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleĢtirilmesini içeren; insanın sosyal ve fiziki çevresiyle etkileĢiminin geçmiĢ, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayıĢından hareketle oluĢturulmuĢ bir ilköğretim dersidir (MEB, 2005: 51) .

Yukarıda sosyal bilgiler tanımlanırken belirtildiği gibi sosyal bilgiler, sosyal bilimlerin ürettiği bilgileri etkili vatandaĢ yetiĢtirme genel amacı çerçevesinde kullanan bir müfredat programıdır. Sosyal bilimler ise, insanın insanla ve çevresiyle olan iliĢkilerini inceleyen disiplinler topluluğudur (Dönmez, 2003) .

Sosyal bilgiler ile sosyal bilimler arasında sıkı bir bağ bulunmaktadır. Sosyal bilgiler, öğrencilere verilecek bilgilerin içeriğini belirlemede sosyal bilimlerden yararlanırken; sosyal bilimler de ilköğretim öğrencilerine sosyal bilgiler aracılığı ile kazandırılmaktadır (Safran, 2008: 10) .

Sosyal Bilgilerin okullardaki çok disiplinli özelliği bir “orkestra”ya benzetilmektedir. Orkestranın belirli müzik parçalarını notalarla ifade etmesi gibi, okulda kendi alanına ait konuları belirli aĢamalarda hayata geçirir, uygular. Bazen orkestrada, diğerleri yardımcı notaları çalarken sadece bir müzik aleti tek baĢına tüm orkestrayı yönetir. Toplumda yer alan değiĢiklikler hakkındaki Sosyal Bilgiler

dersindeki bir ünitede coğrafya ve iktisadi bilimler üniteyi desteklerken, tarih disiplinlerin hepsine rehberlik edebilir, yol gösterebilir (Sunal ve Haas, 2005: 11) .

Sosyal bilimler, toplumu, bireyi anlamaya, tarihsel geliĢim ıĢığında topluma yön vermeye, toplumsal geliĢmeler doğrultusunda ekonomiye, teknolojiye ve bilimsel geliĢmelere kaynaklık edecek verileri elde etmeye toplumun tarihsel, kültürel özelliklerini anlayarak planlama yapmaya katkıda bulunur (DemirbaĢ, 2006) .

Sosyal Bilimler ile Sosyal Bilgiler arasında kesin bir ayrım yapmak mümkün değilse de, eğitim ve öğretim açısından bazı farklı özelliklere sahiptirler. Sosyal Bilimler, insan iliĢkilerini inceleyen bir disiplinler topluluğudur; Sosyal Bilgiler ise, demokratik düzende vatandaĢlık eğitimi programının bir bölümü olarak, insan iliĢkileri konusu üzerinde duran, bir okul eğitim programıdır, bir çalıĢma alanıdır. Sosyal bilgiler alanında çalıĢma yapanlar sosyal bilgiler öğretimcisi ya da eğitimcisi adı verilirken; sosyal bilimlerle ilgili çalıĢanlara sosyal bilimci(sosyolog, tarihçi, antropolog, psikolog, sosyolog, coğrafyacı, ekonomist) denilmektedir (Dönmez, 2003) .

Sosyal bilimleri oluĢturan disiplinlerden alınan içerik, sosyal bilgiler dersinin ünitelerinde kaynaĢtırılıp bütünleĢtirilerek kullanılmaktadır (Öztürk, 2006: 38) .

Sönmez‟e (2005: 457) göre, sosyal bilgilerin konuları arasında çok sıkı bir bağ vardır; çünkü temele alınan insan ve toplumdur. Örneğin “ilimiz ve bölgemizi tanıyalım ünitesinde yönetimle ilgili ilkeler ve genellemeler hukuktan; üretim, dağıtım ve tüketimle ilgili bilgiler ekonomiden; yeryüzü Ģekilleri ve yerleĢim coğrafyadan; yapılan savaĢlar, kurulan devletler, uygarlıklar, yetiĢtirilen tanınmıĢ kiĢiler tarihten vb. alınarak iĢlenebilir. Böylece hukuk, ekonomi, coğrafya, tarih, kültür antropolojisi gibi değiĢik sosyal bilim disiplinleri birlikte iĢe koĢulabilir. Bu tutum bazı konuların gereksiz tekrarını da engellemiĢ olur. Öğrencinin gerçeği bir bütün olarak algılamasını, bilgiyi transfer etmesini, olgular arasındaki iliĢkileri fark etmesini, öğrendiklerini daha kolay hatırlamasını sağlar.

ġekil 1: Sosyal Bilgilerin Kapsamı (Kaynak: Sönmez, 2005: 450)

Ġnsanlar arasındaki problemleri, iliĢkileri ve çeĢitli açılardan etkileĢimi üzerine çalıĢan sosyal bilim disiplinleri ġekil 2‟de gösterilmiĢtir.

ġekil 2: Sosyal Bilgileri OluĢturan Disiplinlerin ÇalıĢma Alanları (Kaynak: Michaelis, 1988: 138‟den alınmıĢtır.)

Antropoloji

Ġnsanı bir bütün olarak inceleyen antropoloji, dünyanın muhtelif bölgelerinde insan neslinin değiĢmesini, dil ve kültür geliĢmesini inceler (Moffat, 1957: 7) .

Maxim‟e (2003: 12) göre,antropoloji, iskelet kalıntıları, fosiller, kalıntılar, aletler, anıtlar ve eski insan kültüründen kalan diğer maddelerin ortaya çıkarılıp incelenmesiyle tarihin, geleneklerin ve yaĢam alıĢkanlıklarının belirlenmesi için daha önceki uygarlıkların üzerine yapılan bilimsel çalıĢmadır.

Antropologlar insanları ve insanların fiziksel, sosyal ve kültürel geliĢimlerini anlamak için çalıĢırlar. Onlar insan davranıĢlarının ve onların özel gruplarının üretmiĢ olduğu kendilerine özgü (dilleri, aletleri, inanıĢları, sosyal formları, sanatları, yasaları, davranıĢ biçimleri, gelenekleri, dinleri, batıl inançları, ahlaklarını, mesleklerini vb.) incelerler. Antropologlar genellikle dört uzmanlığın birinde yoğunlaĢırlar. Bu uzmanlıklar arkeoloji, sosyokültürel antropoloji, dil antropolojisi ya da biyolojik- fiziksel antropolojidir. Sosyokültürel antropoloji, endüstrileĢmemiĢ toplumlardan modern Ģehirsel merkezlere dönüĢme sürecinde kuruluĢlardaki sosyal yaĢam, kültür ve davranıĢ biçimlerinin bilgisidir. Dil antropolojisi, çeĢitli kültürlerdeki dillerin rollerini incelerler. Biyolojik-fiziksel antropoloji insan vücudunun evrimini araĢtırır ve kültürlerin baĢkası üzerindeki biyolojik etkilerinin nasıl olduğunu analiz eder. Antropologların çoğu aynı zamanda dünyanın bir bölümünde de uzmanlaĢmıĢ olurlar. Bu büyük kapsamlı çalıĢmadan dolayı, antropoloji sık sık evrensel bir disiplin olarak tanımlanmıĢtır. Bu disiplin kültürleri kapsamlı bir Ģekilde, onların varlığının bakıĢ açılarının tümüne bakarak araĢtırır (Maxim, 2003: 12) .

Antropoloji Sosyal Bilgiler eski programlarında çok az bir yer tutmaktadır. Günümüzde Sosyal Bilgiler programında antropolojinin birçok kavramına yer verilmektedir (Erden, ?: 43) . Bunlardan en önemlisi kültür kavramıdır. Kültür kavramı, geçmiĢten bugüne insanların yaĢam boyunca sahip oldukları, yaptıkları her Ģey anlamına gelmektedir. Bu nedenle kültür kavramı, ilköğretim Sosyal Bilgiler öğrencileri için çok önemli ve gereklidir.

Ragan ve Mcaulay‟a (1973) göre antropolojinin ilköğretim okullarında ele alınmasının iki temel amacı vardır. Bunlar çocuğun çevresindeki farklı kültürlerle ilgili

nesnel veri toplamasını ve çocuğun yaĢadığı kültürle diğer kültürleri karĢılaĢtırmasını sağlamaktır. Bu sebeple, ilköğretim Sosyal Bilgiler dersinde Antropoloji disiplini içinde arkeoloji ve tarih öncesi, insanın evrimi, kültürü tanımlama, farklı kültürleri karĢılaĢtırma, insanı ve var oluĢunu tanımlama ve kültürel değiĢim gibi konular vurgulanmalı; öğretim etkinlikleri gerçekleĢtirilirken kültür çatıĢmaları tanımlanmalı; yerel kültürlere ve kültürlerle ilgili öykü anlatımlarına yer verilmelidir (Savage ve Armstrong, 1996: 79) .

Antropolojinin içeriğine dayanan dersler öğrencilerin insan olmanın ne anlama geldiği hakkında önemli kavrayıĢlar edinmelerini sağlamaktadır. Dersler öğrencilere insanları ve zengin kültür çeĢitliliğinin değerini anlamayı geliĢtirmede yardım etmektedir (Savage ve Armstrong, 2004: 153) .

Tarih

Tarih, sosyal bilgileri oluĢturan disiplinler içerisinde XX. yüzyıl boyunca sosyal bilgiler programlarında önemli bir yere sahip olmuĢtur. Ġngiltere gibi tek disiplinli program geleneğinin devam ettiği ülkeler dıĢında, disiplinler arası sosyal bilgiler geleneğinin doğduğu ülke olan ABD‟de dahi, kültürel mirasın aktarılmasında baĢrolü oynadığı düĢünülen tarih, önemini korumuĢtur. Bu durum Türkiye için de geçerli olmuĢtur (Öztürk, 2006: 41) .

Tarih, geçmiĢteki olayları inceler, açıklar, yorumlar yapar ve bu olaylarla ilgili sorulara cevap arayarak bunları kaydeder (Erden, ?: 36) .

Nash‟a, (1998) göre, tarih insan yarıĢının geçmiĢidir. Tarih, yaĢamımızın hem trajedilerine hem de zaferlerine iĢaret eder ve her ikisini de aynı oranda içerir. Tarih her milletin kültüründe bir sosyalleĢme rolü oynar ve bu durum tarihin, müfredatın bakıĢ açısında gözlenebilir bir öneme sahiptir. Çocukların kendi geçmiĢlerini ve dünyanın geçmiĢini bilmeleri için en önemli Ģeyin ne olduğu hakkındaki yönergeler, son iki nesli en iyi yansıtan standartlar içinde sağlanır (Alter, 2000: 2) .

Tarihçiler geçmiĢi sistematik olarak araĢtırır, analiz eder ve yorumlarlar. Onlar araĢtırmalarında pek çok bilgi kaynaklarını kullanırlar. Bu kaynaklar; görüĢmeler, hükümetin kuruluĢuna ait kayıtlar, gazeteler, periyodik fotoğraflar, filmler, günlükler,

mektuplar ve fotoğraflardır. Tarihçiler genellikle belirli ülkelerde ya da bölgelerde ya da çok özel zaman periyotlarında uzmanlaĢırlar. Tarihçilerin bir bölümü, biyografi yazanlar gibi, detaylı bir Ģekilde kiĢisel bilgileri toplarlar. Bazıları gen bilimciler olarak, aile tarihlerini izlemeyle ilgili çalıĢmalar yaparlar. Bazıları insan eliyle yapılmıĢ tarihi binalar ve bölgeler gibi arĢiv materyallerini, koruma ya da üzerinde çalıĢma konusunda yardım ederler (Maxim, 2003: 13) .

Tarih bilgisi, insanlara geçmiĢteki hatalardan kaçınmalarına yardım eder. Öğrenenler için tarihleri, isimleri, olayları, insanları ezberlemek yeterli değildir. GeçmiĢ deneyimlere dayanan iĢlevsel anlayıĢların geliĢimi, tarihsel düĢüncelerin ve olayların ciddi analizlerini gerektiren ve öğrenenleri meĢgul eden bir eğitimle gerçekleĢebilir (Savage ve Amstrong, 2004: 72) .

Moffat‟a (1957: 4) göre orta derecedeki okullardaki tarih, öğrenciyi modern dünyaya hazırlayacak bir rehber olmalıdır. Tarih, içinde bulunulan durumu anlayabilmek için geçmiĢ hakkında yeteri kadar bilgiyi içermeli ve yardımcı olacak bilgilerin kaynağı olmalıdır. Tarihi bilmek ulusun geçirdiği olayları anlamak bakımından çok önemlidir.

Tarih, vatandaĢlık eğitimi açısından da büyük bir öneme sahiptir. Tarih konuları üzerine yapılacak öğrenme ve öğretme etkinlikleri ile öğrenciler hem kendi ülkelerinin hem de baĢka ülkelerin tarihlerini öğrenme fırsatı bulur. Böylece vatandaĢlık eğitiminin çok önemli bir hedefi olan kültürel mirasın aktarılması da gerçekleĢtirilmektedir (Öztürk, 2006: 41) .

Coğrafya

“Nerelisin?, Nerede yaĢıyorsun?, Nerede doğdun?, Nerede çalıĢıyorsun?” gibi pek çok soru insanların sosyal dünyasında yerin önemi üzerinde durur. Coğrafya yönlü sorular diğer insanlarla etkileĢime geçildiği anda kullanılmaktadır. Çocukların da coğrafya konularına karĢı doğal bir ilgisi ve merakı vardır. Çocuklar “Dünya üzerindeki en yüksek yer neresidir?” ya da “en nemli, en kurak yer ya da en geniĢ Ģehir, devlet, ulus…” sorularını çok sık sormaktadırlar. Ġlkokul çağındaki çocuklar dünya üzerindeki pulları, madeni paraları, spor kartlarını ve elle yapılmıĢ eĢyaları koleksiyon yaparlar (Monson, 2000: 26) .

ġahin‟e (1998) göre, coğrafya; insanın içinde yaĢadığı çevrenin doğal özelliklerini, insan-doğal çevre etkileĢimini ve bu etkileĢim sonucu insanın ortaya koyduğu beĢeri ve ekonomik faaliyetleri çeĢitli prensiplerden yararlanarak inceleyen, sonuçlarını açıklayan disiplindir.

Coğrafya ile ilgili olarak çocukların neler öğrenmesi gerektiği konusunda Coğrafya Eğitimi Ortak Konseyi ve Coğrafya Eğitimi Ulusal Konseyi 5 tema belirlemiĢtir. Bu temalar: konum, yer, insan-çevre etkileĢimi, hareketlilik ve bölgelerdir (Monson, 2000: 30) .

Coğrafya sosyal ve doğal bilimlerle köprü kurar. Dünya üzerindeki eĢsiz yerleri oluĢturan kültürel ve fiziksel maddelerin uzaysal değiĢimi üzerinde bilgi verir (Michaelis, 1988: 138) . Gezegenimiz hakkındaki soruların cevabını bulmak için olanak sağlamaktadır. Coğrafyanın tam anlamı “dünyayı tanımlamak”tır. Coğrafya, Fiziksel Coğrafya ve Kültürel Coğrafya ( ya da Ġnsan Coğrafyası) olmak üzere iki genel alt bölümden oluĢmaktadır. Kültürel Coğrafya ilkokul düzeyi için önemli bir noktadır. Kültürel coğrafya, insanların kültürel ve fiziksel çevrelerinin birbirini etkilemesi üzerine odaklanır. Konular dünya üzerinden seçilmiĢ kültür yaĢamını, tarihsel, popülasyon gerçeklerini ve Ģekillerini, Ģehirsel ve kırsal yaĢamı, ekonomiyi, politikayı ve yaĢamımızın ve yerleĢimimizin diğer bakıĢ açılarını içermektedir. Bu konularda yapılan çalıĢmalar sonucunda elde edilen bilgiler herhangi biri ve tümü arasındaki iliĢkiyi karĢılaĢtırmaktadır. Bu ilkokul düzeyindeki çocuklar için uygundur. Örneğin: dünya üzerinde aĢırı soğuk bölgeler vardır ya da çok sıcak bölgeler, çöller vardır ve bunlar karĢılaĢtırılabilir (Monson, 2000: 26) .

Maxim‟e (2003: 13) göre, coğrafyacılar; insanlar, yerler, doğa ve yaĢanılan dünyanın kapasitesi ile ilgili çalıĢmalar yaparlar. Dünya ve kendileri ile beraber yaĢayan insanlar arasındaki iliĢkiler hakkında sorular sorarlar. Coğrafyadaki ilk görevimiz; insan aktiviteleri için yerleĢim yerlerini, o yerlerin fiziksel karakterlerini (iklim, bitki, toprak ve toprak yapısı) tanımlamak ve açıklamaktır. Coğrafi sorgu insanların kendi fiziksel ve doğal çevrelerini paylaĢmaya baĢlayarak, geliĢen iliĢkileri keĢfederek devam eder. Bu durum dünyanın bölgelerini ve o yerlerin çeĢitli fiziksel ve insan özelliklerini, kalıplarını karĢılaĢtırmaya ve anlamaya izin vermektedir. Bu bilgi dünyanın

kaynaklarını yönetmede, yeryüzünün belli bölgelerindeki sorunları ve yeryüzünde bu yerlerin birbirlerini nasıl etkilediğini analiz etmede bize yardım etmektedir.

Coğrafya, sosyal bilimlerin ve sosyal bilgilerin temel direklerinden biri olması yüzünden önemlidir. Tarih zamanın perspektiflerinden bilgiler sunmakta, coğrafyada yerin boyutlarını eklemektedir. Ġlkokul çağındaki öğrenciler erken yıllarda, “yer”i “zaman” dan daha iyi anlamaktadırlar. Böylece, Coğrafya çeĢitli sosyal bilimler disiplinlerindeki bilgilerin tümünde doğal baĢlangıç noktası olmaktadır. Ġlkokul düzeyindeki çocuklar yerlerin konumunu bilmelidir. Onlar köyleri, Ģehirleri vb. yerleĢmiĢ bu yerlerin özelliklerini, hangi insanların buralara Ģekil verdiğini ve onları nasıl etkilediğini ve etkilerin insanların yaĢamlarında nasıl devam ettiklerini anlamalıdırlar. Öğrenciler, günlük yaĢamlarında önemli kararlar almak ve problemleri çözmek için coğrafya bilgilerini kullanabilmelidir (Monson, 2000: 26) .

Turner‟e (1996: 69) göre coğrafya ilköğretimdeki çocuklar için önemlidir. Bu disiplin aracılığıyla çocuklar yerleĢimlerle ve yaĢamla ilgili çalıĢmalar yaparlar (Karaduman, 2005: 16) .

Coğrafya disiplini ile sağlanan bilgilerle öğrenciler çeĢitli bölge, ülke ekonomisi, siyasal iliĢkiler ve toplumsal yaĢam hakkında hipotezler kurabilir ve çeĢitli sorunlara çözümler önerebilirler (Erden, ?: 39) .

Ekonomi

Ekonomi, insanların onları tatmin edecek ve ihtiyaç duydukları kaynakları artırmak isteğiyle doğru orantıda ortaya çıkmıĢtır. Kıtlık ekonominin temel kaygısıdır. Ġnsanlar kendilerini tatmin edecek kaynaklara fazlasıyla ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle insanlar kendilerini tatmin edecek kısıtlı kaynakları nasıl temin edeceğine karar vermek zorundadır. Tüm toplumu karakterize eden kararların standartları ekonomik sistemi oluĢturur. Ekonomi içeriğinden yararlanarak geliĢtirmiĢ olan dersler öğrencilere farklı önceliklerle kurulmuĢ, farklı ekonomi sistemlerini anlamaya yardım eder (Savage ve Amstrong, 2004: 126) .

Son yıllarda ekonomi eğitiminde ilerlemeler olmaktadır. Coğrafya Eğitimi Ulusal Konseyi ekonomik kararlar alırken karĢılaĢılan değerlerin bazılarını yansıtan ekonomi

içindeki önemli 8 amacı tanımlamıĢtır. Bu amaçlar: ekonomik özgürlük, ekonomik eĢitlik, ekonomik verimlilik, ekonomi güvenliği, istihdam, ücret tutarlılığı ve

ekonomik büyümedir.

Morgan‟a (2000: 54) göre, ekonomi düĢünmenin bir yoludur. Ekonomi, alternatifler arasında doğru seçim yapabilmek ve problemleri çözmek için sağduyu iĢlemidir. O açıklanması ve hatırlanması gereken terimler topluluğu değildir. Ekonomiyi anlamak için güçlü gereksinimlere ihtiyaç vardır. Çünkü o yaĢamımızın her gününün önemli bir parçasıdır.

Ekonomi konuları, mallar ve hizmetler ile bunların dağıtım ve tüketimini, dünyada sınırlı olan kaynakların paylaĢımını ele almaktadır. Ekonomi konuları üzerine yapılan öğrenme-öğretme etkinlikleri; mallar ve hizmetler, para, takas, arz ve talep ihtiyaçlar ve istekler, iĢ ve ücretler, kaynakların etkili kullanımına iliĢkin karar verme ile ekonominin diğer kavram ve ilkelerini kavramada öğrencilere yardımcı olmaktadır

Benzer Belgeler