• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.3. Sosyal Bilgiler Öğretimi

2.3.3. Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Edebiyat

Edebi ürünler, genel olarak belirli dönemlerde yazarlar tarafından ortaya konulan edebi niteliklere sahip sözlü ve yazılı eserlerdir. Eğitim ise, bireyin sosyalleşmesini sağlayan kültür aktarımıdır. Edebiyatın tarihi süreç içerisinde oluşturduğu ürünler eğitim sürecinde de kullanılabilmektedir. Özellikle Sosyal Bilgiler programı gibi tarihi, toplumsal, ekonomik ve kültürel konuların büyük oranda içerik olarak yer aldığı bir öğretim programında edebi ürünlerin kullanılması kaçınılmazdır.

Koeller (1996)’e göre, edebi ürünler Sosyal Bilgiler dersinde öğrencilere sunulan çok kültürlülük ile alakalı konuların kavratılmasında önemli bir görev üstlenebilir (Akt.

Demir ve Akengin, 2011: 7).

Roman, hikâye, şiir, deyim, nutuk gibi birçok edebi ürünün kültür aktarımı gibi vasfı bulunmaktadır. Dolayısıyla edebiyat ile eğitimin ortak yanları bulunmaktadır.

Eğitimin bir işlevi de edebiyatın temel işlevlerinden olan öğrencilerin “dil becerisini”

kazanmalarını sağlamaktır. Özellikle 2005 Sosyal Bilgiler öğretim programında üniteler göz önünde bulundurularak, doğrudan verilecek beceriler içerisinde sayılan “Türkçe’yi doğru, güzel ve etkili kullanma becerisi” edebiyatın alanına girse de Sosyal Bilgiler öğretiminin de bir parçası olmuştur. Bu beceri için programda, “dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma/sunu” gibi aşamalar sayılmaktadır (MEB, 2005).

Edebiyatla eğitimin buluştuğu başka bir nokta edebi eserlerdir. Sosyal Bilgiler dersinde, tarihi belge değeri taşıyan ve yazılı birer kanıt olarak geçmişi aktaran önemli edebi eserler kullanılmaktadır. Edebiyatla eğitimin buluştuğu noktalar şöyle izah edilebilir.

Edebiyatla eğitim ve öğretim arasında sıkı bir ilişki vardır. Edebiyat sözcüğünün kökünü oluşturan ve “terbiye: eğitim” anlamına gelen ”edep” sözcüğü de bunu açıkça gösterir. Eğitim ve öğretim bakımından edebiyatın değeri, insana çok çeşitli duyma, düşünme ve hareket etme örnekleri vermesidir. Edebiyat eseri, insanı ve çevresini tanıtır. İnsanın kendisiyle, başka insanlarla, doğal ve sosyal çevreyle çatışmalarını yansıtır. Edebiyat, değişik insanlık durumlarını, serüvenlerini yansıtarak, insan doğasını tanıtır; bu yolla yaşantımızı zenginleştirir, güzelin tadına ve farkına varma gücünü geliştirir. Edebiyat eserleri, insan, yurt, yaşama ve doğa sevgisiyle insanın iç dünyasını yumuşatır; iyilik, dostluk, hoşgörü, bağışlama, dayanışma, çalışkanlık, dürüstlük… gibi insana özgü tutum ve değerleri geliştirip pekiştirir. Edebî eserler, hem bireysel hem de sosyal hayatla ilgili olarak, iyiye, güzele ve doğruya yönelme ve yeni değerler kazandırma yolunda telkinlerde bulunur. İnsanları bunlar doğrultusunda eğitir.” (Öztürk ve Otluoğlu, 2011: 36).

Sosyal Bilgiler dersinde anı, biyografi, şiir, mektup, atasözü ve deyimler, gezi yazıları, deneme gibi çeşitli edebi eserler kullanılabilir. Anılar, mektuplar ve seyahatnameler gibi hem edebi hem de yazılı birer kanıt özelliği taşıyan eserlerin ders ortamında materyal olarak kullanılması daha anlamlı ve faydalı olacaktır.

Öztürk ve Otluoğlu (2011), Sosyal Bilgiler dersi ile edebiyatın ilişkisine yönelik şu tespitlerde bulunmuşlardır.

“…Sosyal bilgiler öğretiminin temel amacı, bireylerde mantıklı ve doğru karar alma ve problem çözme becerisini geliştirmektir. Bireylerin bunu başarabilmesi için; (1) bilgi edinebilmesi, (2) bilgiyi analitik olarak işleyebilmesi/kullanabilmesi, (3) inanç ve

değerleri inceleyebilmesi ya da uygun tutum ve değer geliştirebilmesi ve nihayet (4) etkin bir birey/yurttaş olarak sosyal problemlerin çözümüne aktif olarak katılabilmesi gerekir. Edebî ürünler ve diğer yazılı materyallerin işe koşulduğu öğretim durumlarında, yaparak yaşayarak öğrenen ve bu süreçte, arkadaşlarıyla birlikte araştırma raporları hazırlarken, nihai kararı vermeden önce, kendilerinde birden çok kaynağı kullanma bilinç ve becerisi gelişen öğrenciler, sorumluluk sahibi birer yurttaş olarak sürdürecekleri gelecek yaşamlarında da bunları kullanabilecektir. Böylece, onların, demokratik bir toplumun, her türlü dogmadan uzak, eleştirel/analitik düşünebilen, inanç ve değerleri inceleyip olumlu tutum ve değerler geliştirebilen uyumlu ve etkin bireyler olmaları sağlanacaktır.”

Sosyal Bilgiler dersi, sahip olduğu konular açısından öğrencilerde dil becerisini geliştirmek için uygun bir derstir. Burada yer alan birçok konuda okuma, yazma, konuşma ve sözcük dağarcığı geliştirme etkinlikleri yaptırılabilir. Daha sonra bu etkinlikler araştırma projeleri ve grup raporları hazırlamada etkin bir şekilde kullanılabilir (Öztürk ve Otluoğlu, 2011: 39).

Sosyal Bilgiler dersinin amaçları ile edebi eserlerin öğrenciler üzerindeki etkisi arasında önemli bir ilişki vardır. Sosyal Bilgiler dersinde amaçlara ulaşmak için kullanılan farklı yöntem ve tekniklerden birisi de edebi ürünlerin Sosyal Bilgiler dersinde kullanılmasıdır. Sosyal Bilgiler öğretim programlarının ve eğitim durumlarının uygun hikâye, roman, şiir, mitoloji, biyografi, tiyatro gibi eserler ile şekillendirilmesine

“edebiyat temelli Sosyal Bilgiler öğretimi” denilir (Demir ve Akengin, 2011: 3).

Edebi ürünleri Sosyal Bilgiler öğretiminde kullanırken dikkat edilmesi gereken, edebi ürünlerin konunun içeriğine uygun olmasıdır. Sosyal Bilgiler öğretiminde kullanılabilecek edebi ürünler aşağıda gösterilmiştir.

Tablo-1: Sosyal Bilgiler Öğretiminde Kullanılabilecek Edebi Ürünler Kaynak: Öztürk ve Otluoğlu, 2011: 102.

Edebi ürünler sözlü ve yazılı edebi ürünler olmak üzere ikiye ayrılır.

Günümüzde teknolojik imkânların yardımıyla sözlü edebi ürünler de yazılı olarak kullanılabilir. Belirtilen bu temel öğelerin etkili bir şekilde Sosyal Bilgiler öğretiminde yer alması ve uygulama boyutunda, uygulayıcıların belirtilen amaçlar doğrultusunda hareket etmesi durumunda edebiyata dayalı bir öğretim süreci karşımıza çıkar.

Seyahat anlatıları, Sosyal Bilgiler öğretiminde öğretim aracı olarak kullanılabilecek yazılı edebi ürünlerden bir tanesidir. Bir toplum içerisinde yaşayan insanlar o toplumun farklı yönlerini göremez. Fakat gezginler, gözlemledikleri toplumları dışarıdan bakarak ve yaşanılan olaylar ile değerleri kolaylıkla fark edebilirler (Öztürk ve Otluoğlu, 2011: 130).

Demir ve Akengin’e göre (2011), edebiyat temelli Sosyal Bilgiler öğretiminin edebi ürün, öğretim programı, yöntem-teknik ve öğretmen gibi önemli unsurları vardır.

Bu öğeler birbirine bağlı olduğu için birinin eksik olması veya işlevsiz kalması edebiyat temelli Sosyal Bilgiler öğretimini güçleştirir. Edebiyat temelli Sosyal Bilgiler öğretiminin temel öğeleri şunlardır:

a- Edebi ürün

b- Programın dizaynı c- Yöntem ve teknik seçimi d- Öğretmen

e- Öğrenci.

Seyyahların eserlerinde anlattıkları olaylar hakkında kendi görüş ve değerlendirmeleri karışabilir. Edebi yorumlar ve abartılar bir seyahat anlatısında bulunabilir. Seyahatnamelerin bu özelliğini, ünlü Türk seyyahı Evliya Çelebi’nin eserinde de görmek mümkündür. Seyahatnamelerin bu zayıf yönleri de Sosyal Bilgiler öğretiminde gerçek bilgi ile gerçek olmayanı, olgu, yorum ya da görüşü birbirinden ayırt edebilme becerisini kazandırmak için etkinlik olarak kullanılabilir (Öztürk ve Otluoğlu, 2011: 131).

Türkiye’nin sosyal ve kültürel tarihi hakkında çok sayıda seyahatname bulunmaktadır. XIV. yüzyılın İslam toplumları hakkında İbni Battuta, XVII. yüzyılın Anadolu, Balkanlar, Kafkaslar, Arap ülkeleri ve Orta Avrupa coğrafyası hakkında önemli bilgileri Evliya Çelebi seyahatnamesinden elde etmek mümkündür. Bunların yanı sıra XX. yüzyılda Ahmet Haşim, Falih Rıfkı Atay, Reşat Nuri Güntekin gibi önemli edebiyatçıların kaleminden seyahat anlatıları, Sosyal Bilgiler dersini zenginleştirmek için öğretim ortamına taşınabilir (Öztürk ve Otluoğlu, 2011: 131).

Jarolimek’e (1990) göre, edebiyat ve edebi ürünler insan deneyimleri ile ilgili bir boyuta sahip oldukları için Sosyal Bilgiler öğretiminde önemli bir rol almıştır. Edebiyat çalışmalarında gerçek başarılar ve parlak portreler konu edinildiği için bu çalışmalar öğrencilerin zihninde heyecana sebep olur ve onların kimlik gelişimlerine katkı sağlar (Akt. Şimşek, 2009: 391).

Sosyal Bilgilerin içeriğinde tarih konuları büyük yer tutar. Genelde tarihle ilgili konuların öğretiminde anılar, seyahatnameler, biyografiler gibi edebi türler kullanılmaktadır. Burada tarih ile edebiyatın arasındaki farklara da değinmek yerinde olacaktır.

Tablo-2: Tarih ile Edebiyat Arasındaki Farklar

Tarih Edebiyat

-Hayatın gerçeğini anlatır. -Sanatın gerçeğini anlatır.

-Objektif olmak esastır. -Sübjektif olmak durumundadır.

-Seçilmiş gerçekler vardır. -Seçilmiş gerçeğimsiler vardır.

-Olasılıklar üzerinde durur. -Olasılıktan bahsetmez.

-Tarihçi bir sanatçı tavrına girebilir.

Yorum yapabilir, hayal gücünü kullanır.

Ama olayı aktarandır, sanatçı değildir.

-Edebiyatçı hayal gücünü, yaratıcılığını estetik öğeler ve üslubuyla dengeler, sanat eseri oluşturur.

-Olay ön plandadır. -Kişiler ön plandadır.

Kaynak: Yalçın, 2000, Akt. Şimşek, 2000: 31.

Demir ve Akengin’e (2011) göre, edebi ürünlerin Sosyal Bilgiler dersinde kullanılmasında dikkat edilecek noktalar şunlardır:

 Edebi ürünler, Sosyal Bilgiler öğretim sürecinde kullanılacak sözlü ve yazılı materyallerin taşıması gereken özelliklere sahip olmalıdır.

 Edebi ürünlerin Sosyal Bilgiler öğretim sürecinin hangi aşamasında, nerede ve niçin kullanılacağının öğretim programında belirtilmiş olması gerekmektedir.

 Edebi ürünün içeriğine uygun öğretim yöntemi veya tekniği belirlenmeli ve öğrencilere belirlenen uygun yöntem ve teknikle sunulmalıdır.

 Tek başına edebi ürünler ders ortamında kullanılacaksa mutlaka soru-cevap, tartışma gibi yöntem ve tekniklerle desteklenmelidir.

 Öğretmenler süreç içerisinde öğretim programının paradigmasına uygun olarak rehber görevi üstlenmelidir.

Şimşek (2000)’e göre yazılı ve sözlü edebi ürünler, halkın manevi kudretini, sosyal, siyasi, iktisadi ve tarihi hadiselere bakışını eşsiz bir şekilde yansıtan bazen tarihin karanlıkta kalan yönlerinin aydınlatılmasında rol üstlenen önemli bir kültür hazineleridir. Derste kullanılan edebî ürünler, Sosyal Bilgiler dersinin kültürel mirası aktarma ve koruma amacına hizmet edecektir. Özellikle öğrenciye söz konusu edebi türün yazıldığı dönemin sosyal, siyasi ve ekonomik yaşantısı hakkında yorum yapma,

fikir yürütme, tartışma, çıkarımda bulunma gibi birçok beceri kazandıracaktır (Çelik, 2011: 33).