• Sonuç bulunamadı

- SORULAR VE CEVAPLAR (Devam) B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

Belgede T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ (sayfa 96-101)

İKİNCİ OTURUM Açılma Saati : 17.28

A) ÖNGÖRÜŞMELER

VI. - SORULAR VE CEVAPLAR (Devam) B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

I. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, bazı seçim bölgelerinde görev yapan seçim kurulu üyelerinin ücretlerinin hâlâ ödenmemiş olmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/3394)

T Ü R K İ Y E B Ü Y Ü K M İ L L E T M E C L İ S İ B A Ş K A N L I Ğ I 'İN A A ş a ğ ı d a k i sorularımın Başbakan » a y ı n T a y i p EED05AN

tarafından A n a y a s a ' n ı n 9 8 ' i n c i , T B M M İçtüzüğü'nün 96 v e 9 9 ' u n c u maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Nail K A M A C I C H P A n t a l y a Milletvekili

Demokratik bir rejimde vatandaşlar siyasi tercihlerini ve iradelerini, yerel ve genel seçimler kapsamında yapılan oylamalar aracılığıyla gerçekleştirirler. Seçimlerin amacına ulaşması ise oylama sürecine ilişkin yasal mevzuatın yanında, sandık başında ve seçim kurullarında çalışan görevliler tarafından sağlanır. Yani, seçim sürecinde çalışanlar, çok önemli bir rolü yerine getirirler.

Bana ulaşan bilgilere göre, 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde Antalya merkez 1., 3., ve 4.

seçim bölgelerinde görev yapan seçim kurulu üyelerine ücretleri hâlâ ödenmemiştir. Sadece 2.

bölgenin seçim kurulu üyelerinin ücretleri geçtiğimiz günlerde ödenmiştir. Seçimlerin üzerinden 4 aydan fazla zaman geçmesine rağmen, kurul Üyelerinin ücretlerini alamamış olmaları kesinlikle anlaşılır bir durum değildir. Bu bağlamda,

1. Antalya-merkez 1., 3. ve 4. bölgelerinin seçim kurulu üyelerine ücretlerinin hâlâ ödenmemiş olmasının gerekçesi nedir?

2. Yukarıda anılan seçim kurulu üyeleri toplam kaç kişidir?

3. Bu kişilerin her birinin alacakları ve hepsinin toplam alacağı ne kadardır?

4. Bugüne kadar, Türkiye genelinde seçimlerde görev alan vatandaşlarımızdan kaçının ücreti hâlâ ödenmemiştir ve toplam alacakları ne kadardır?

T . O A N K A R A A D A L E T B A K A N L I Ğ I « . / / J . / 2 0 0 4

B a k a n

T Ü R K İ Y E B Ü Y Ü K M İ L L E T M E C L İ S İ B A Ş K A N L I Ğ I N A

İLGİ: a) Kanunlar v e Kararlar D a i r e s i Başkanlığı ifadeli, 2 7 / 9 / 2 0 O 4 tarihli v e A.Ol.O.

G N S . O 1 0 . 0 0 . 0 2 - 7 / 3 3 9 4 - 6 9 9 1 / 2 2 3 16 sayılı y a z ı n ı z .

b ) B a ş b a k a n l ı k Kanunlar v e Kararlar G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü ifadeli, 4 / 1 0 / 2 0 0 4 tarihli v e B . 0 2 . 0 . K K G . 0 . 1 2 / 1 0 6 - 3 7 8 - 3 3 / 4 6 1 7 sayılı yaza.

c ) 1 4 / 1 0 / 2 0 0 4 tarihli v e 1 1 0 3 sayılı yazamız.

İlgi ( a ) y a z ı n ı z e k i n d e Başbakanlığa gönderilen. B a ş b a k a n l ı ğ ı n ilgi ( b ) y a z ı s ı ile B a k a n l ı ğ ı m ı z a intikal ettirilen Antalya M i l l e t v e k i l i Nail K a m a c ı tarafından S a y ı n B a ş b a k a n ' a y ö n e l t i l i p B a k a n l ı ğ ı m ı z c a cevaplandırılması tensip o l u n a n 7 / 3 3 9 4 E s a s N o lu yazalı soru ö n e r g e s i y l e ilgili c e v a b a e s a s teşkil e d e c e k bilgilerin d e r l e n e b i l m e s i i ç i n ilgi ( c ) -yaafenuzla, Türkiye B ü y ü k M i l l e t M e c l i s i İçtüzüğünün 9 9 . m a d d e s i n i n b e ş i n c i fıkrası u y a n M a bîr aylık ek süre v e r i l m e s i istenilmiştir.

S ö z k o n u s u soru ö n e r g e s i n e verilen c e v a p örneği iki nüsha hâlinde ilişikte sunulmuştur.

Bilgilerine arz olunur.

T.B.M.M. B : 20 23 . 11 . 2004 O : 3 Sayın Nail KAMACI

Antalya Milletvekili T.B.M.M.

Saym Başbakan'a yöneltilip Bakanlığımız koordinatörlüğünde cevaplandırılması tensip olunan 7/3394 Esas No.lu soru önergesinin cevabı aşağıda sunulmuştur.

28/3/2004 tarihinde yapılan Mahallî İdareler Genel Seçimlerinde Antalya İlinde görevli sandık kurulu üyelerine ve muhtarlara 1 No.lu Merkez tlçe Seçim Kurulunun 57.088.330.400.- TL., 3 No.lu Merkez İlçe Seçim Kurulunun ise 28.425.000.000.-TL.

borcunun bulunduğu; 4 No.lu Merkez İlçe Seçim Kurulunca tüm görevlilere çalışmalarının karşılıkları ödenmiş olup, ücretini almayan hiçbir görevlinin olmadığı,

Anılan seçimlerde görev alanların ücretlerinin zamanında ve eksiksiz olarak ödenebilmesi için daha önceden Antalya 1 No.lu Merkez İlçe Seçim Kurulunun bildirdiği 125.500.000.000.-TL. harcamaya karşılık fazlasıyla 137.500.000.000.-TL. 3 No.lu Merkez İlçe Seçim Kurulunun bildirdiği 74.556.000.000.-TL. harcamaya karşılık fazlasıyla 92.000.000.000.-TL. ödeneğin 19/3/2004 tarihinde gönderildiği, bu ilçelerin 19/10/2004 tarihine kadar konuya ilişkin bilgi vermedikleri gibi ek ödenek talebinde de bulunmadıkları;

Antalya 1 No.lu Merkez İlçe Seçim Kurulunca görevlendirilen 2761, 3 No.lu Merkez İlçe Seçim Kurulunca görevlendirilen 1895 olmak üzere toplam 4656 sandık kurulu üyesi ve muhtarın ücretlerinin ödenmediği; bu kişilerin beher günlük çalışmaları karşılığı 86.000.000.000.-TL. alacaklarının bulunduğu;

Anılan seçimler nedeniyle Antalya 1 ve 3 No.lu Merkez İlçe Seçim Kurulları dışında 27/10/2004 tarihine kadar ücreti ödenmeyen seçim görevlisi bulunmadığı, olayın sorumluları baklanda gereğinin yapılması hususunda Antalya İl Seçim Kurulu Başkanlığına müzekkere yazıldığı;

Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığının 27/10/2004 tarihli ve 08806 sayılı yazısının incelenmesinden anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz olunur.

2. - İstanbul Milletvekili Zülfü Livaneli'nin, Adlî Tıp Kurumunun uygulamalarına, ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in cevabı (7/3420)

05.08.2004

T B M M B A Ş K A N L I Ğ I N A

Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Cemil Ç İ Ç E K tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını A n a y a s a ' n ı n 9 8 ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince arz ve talep ederim.

Zülfü L Î V A N E L İ İstanbul Milletvekili

Bakan

Bilindiği gibi 2000 yılında cezaevlerindeki koşullan protesto etmek için başlatılan ölüm oruçlarında çok sayıda tutuklu hayatını kaybetmiş, daha sonra yapılan operasyonlarda ölü sayısını artırmıştır.

Ölüm oruçlarından kurtulabilen yüzlerce kişi ise aylarca süren beslenememe sonucu

Wernicke-Korsakof adlı hastalığa yakalanmıştır. Bu kişiler yürüme, görme, hatırlama, sağlıklı düşünme gibi birçok yetiden yoksun kalmışlar ve ancak yardımla hayatlarını idame ettirebilir duruma gelmişlerdir.

Hasta tutuklulardan bazıları Sayın Cumhurbaşkanı'nın affıyla, bazıları ise Adli Tıp Kurumu'nun "cezaevinde yatamaz" raporuyla tahliye edilmişlerdir.

Ne var ki 2003 yılı kasım ayından itibaren Adli Tıp Kurumu'nun bu konuda fikir değiştirdiği ve eskiden cezaevinde yatamaz dediği için tahliye edilen kişiler hakkında bu kez "yatabilir"

karan verdiği görülmektedir. Bunun sonucu olarak Wemicke-Korsakof hastası pek çok kişi cezaevine geri götürülmeye başlanmıştır.

Tek başına bir hücrede yaşaması ve ilaçlarını alması mümkün olmayan bu hastalarla ilgili durum Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne de intikal ettirilmiştir.

Bu açıklamalara göre;

- Bu garip ve insan vicdanını sızlatacak uygulamanın sebepleri ile Adli Tıp Kurumu'nun kararlannı değiştirme gerekçelerini tarafımıza cevaben bildirilmesini saygıyla talep ederim.

T r ANKARA

ADALETBAKANLIĞI ^ / 2 0 0 4

Bakan

aî3>

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İLGİ: a) Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli, 27/9/2004 tarihli ve AO 1.0.

GNS.0.10.00.02-6929 sayılı yazınız.

b) 12/10/2004 tarihli ve 1091 sayıh yazımız.

Ögi (a) yazınız ekinde alınan ve İstanbul Milletvekili Zülfü Livaneli tarafından Bakanlığımıza yöneltilip yazılı olarak cevaplandmlması istenilen 7/3420 Esas No Ju soru önergesiyle ilgili cevaba esas teşkil edecek bilgilerin derlenebilmesi için ilgi (b) yazımızla, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 99. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca bir aylık ek süre verilmesi istenilmiştir.

Söz konusu soru önergesine verilen cevap örneği iki nüsha hâlinde ilişikte sunulmuştur.

Bilgilerine arz olunur.

Cemil ÇİÇI Bakan.

T.B.M.M. B : 2 0 23 . 11 . 2004 0 : 3

Sayın Zülfü LİVANELÎ İstanbul Milletvekili

T.B.M.M.

Bakanlığımıza yöneltilip yazılı olarak cevaplandırılması istenilen 7/3420 Esas No.lu soru önergesinin cevabı aşağıda sunulmuştur.

1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun "Hürriyeti tahdit eden cezaların tehiri sebepleri" kenar başlıklı 399. maddesinin birinci fıkrasında, "Akıl hastalığına tutulan mahkûmlar hakkında hürriyeti bağlayıcı cezanın infazı iyileştikten sonraya bırakılır."; ikinci fıkrasında ise "Diğer bir hastalık dahi hürriyeti bağlayıcı bir cezanın infazı hâlinde mahkûmun hayatı için kat'i bir tehlike teşkil ediyorsa bu hastalıkta dahi aynı hüküm tatbik olunur." hükümlerinin yer aldığı; 19/12/2000 tarihindeki "hayata dönüş operasyonu" sonrasında cezaevlerinde uzun süreli açlık grevlerine katılan mahkûmların sağlık muayenelerinin yapılarak anılan madde kapsammda infazlanmn tehirinin gerekip gerekmediği hususlarının tespitinin Cumhuriyet başsavcılıklarınca talep edilmesi üzerine, Adlî Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunca 2001 yılı Mayıs ayından itibaren 200 günü aşkın bir süredir açlık grevine devam etmekte olan kişilerde ileri derecede beslenme yetersizliğine bağlı genel durum bozukluğu, Wemicke ensefalopatisi ve/veya Korsakoff Sendromu geliştiğinin belirlenmesi üzerine Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 399. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca cezaevi şartlarında hayatî tehlikeleri olduğundan haklarında altı ay süreyle infaz tehiri gerektiğine dair raporlar düzenlendiği; altı ay aralıklarla muayeneye gelen kişilerden Wernicke Korsakoff Sendromu ya da Korsakoff Sendromu bulguları devam etmekte olanlar hakkında da aynı maddenin birinci fıkrası gereğince organik akıl hastalığı bulguları nedeniyle cezalarının infazlanmn tekrar ertelenmesi yönünde raporlar verildiği;

Bu raporlar düzenlenirken Adlî Tıp 3. İhtisas Kurulu muayenelerinin yanı sıra beyin MR, EEG, EMG gibi tetkikler ve psikometrik değerlendirmelerin yapıldığı, ayrıca kişinin tutum ve davranışlarını karşılaştırmak amacıyla cezaevi psikolog ve sosyal hizmet uzmanı gözlem raporu ile ölüm orucuna devam edilen sürelerin de incelendiği;

Hastalıkları nedeniyle haklarında infazın tehiri yönünde rapor verilen mahkûmların bu sürelerin sonunda kontrol ve muayenelerinin yapılarak bulguların yeniden değerlendirildiği; yapılan tetkikler sonucunda, bu kişilerde mevcut fizikî bulgular ve hafıza kusurlarının cezaevi şartlarında yaşayabilecekleri seviyede bulunup bulunmadığının saptandığı; Adlî Tıp Kurumunun yıllardır süregelen uygulamalarına göre infazın tehiri bakımından önemli olan hususun, kişinin hastalık bulgularının tamamen düzelmesinin değil, cezasının infazını etkileyecek mahiyet ve derecede bulunup bulunmamasının olduğu; cezasının infazının tehiri gerekmediği yönünde görüş bildirilen mahkûmların son muayene bulguları göz önüne alındığında, bir hekim, psikolog ve sosyal hizmet uzmanı tarafından durumlarının izlenmesinin, beslenmelerine dikkat edilmesinin ve gerektiğinde nöroloji ve psikiyatri uzmanınca, bir üniversite ya da Devlet hastanesinde kontrollerinin yapılmasının yeterli olacağı yönünde raporların düzenlendiği;

Dünya Sağlık örgütü ICD-IO Ruhsal ve Davranışsal Bozukluklar Sınıflandırması, Klinik Tanımlamalar ve Tanı Kılavuzunda F-04 şurasında yer alan

"Alkol ve başka psikoaktif madde kullanımın» bağlı olmayan organik bellek yitimi sendromu- Korsakoff Sendromu" için, "... organik bellek yitimi sendromu, uzak ve yakın belleğin belirgin bozukluğu ile giden sendromdur. Anlık bellek korunmuştur.

öğrenme yetisinin ileri derecede azalmasına bağlı ileri doğru bellek yitimi vardır ve zaman yönelimi bozulmuştur. Değişen şiddete geriye doğru bellek yitimi de vardır;

ancak altta yatan patolojik süreç ya da zedelenmenin düzelmesiyle şiddeti azalabilir.

Prognoz altta yatan zedelenmenin gidişine bağlıdır. Tam düzelme mümkündür."

şeklindeki tanımlamanın da bu raporları destekler nitelikte olduğu;

ö t e yandan, 2003 yılı Kasım ayından itibaren görüş değiştirildiği ve kimseye infaz tehiri yönünde rapor verilmediği iddialarının gerçeği yansıtmadığı; sağlık durumu infazın tehirini gerektirecek durumda olan mahkûmlar için infaz tehiri kararlarının hâlen verilmekte olduğu; bu bağlamda 2004 yılı içinde yapılan 106 muayeneden 13'ünün Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 399. maddesi kapsamında olduğu ve cezalarının infazlarının tehirinin gerektiği yönünde karar verildiği;

Adlî Tıp Kurumu Başkanlığının 12/10/2004 tarihli ve 242 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

Bilgilerinize arz olunur.

Cemil ÇİÇEK Bakan/

3. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'da adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfının faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in cevabı (7/3421)

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞPNA

Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Cemil ÇİÇEK tarafından Anayasa'nın 98'inci, TBMM Içtüzüğü'nün 96 ve 99'uncu maddeleri uyarınca yazılı olara cevaplandırılmasını saygılarımla

arzederim

y ^ l /AAMJO^ *

/ ^ ^ ^ L^NaıTKAMACI CHP Antalya Milletvekili 29 Ocak 2004 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan ve yürürlüğe giren, 5072 Sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun uyarınca; Türk Medeni Kanunu'na göre kurulan vakıflar, kamu kurum ve kuruluşlarını tanımlayan isimleri kullanamayacaklar, kamu kurum ve kuruluşlarına ait hizmet binaları ve müştemilatı içinde faaliyet göstermeyecek ve de bu tarihten itibaren kamu kurum ve kuruluşlarının bünyesinde hizmetlerine devam edemeyeceklerdir. Bu kanuna rağmen, Antalya Adliyesi tarafından gerçekleştirilen icra takip işlemlerinde, icra takibine katılan heyetlere"Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı" adlı bir vakıfa ait olan araçları kullanılması dayatılmakta ve bu kullanım sonucunda da makbuz kesilerek para alınmaktadır. Bu konuda Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığı 18-03-2004 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne Başvurmuş ve herhangi bir sonuç alamamıştır. Bu bağlamda,

\, Yukarıda anılan vakıf, ilgili yasanın kapsamı dışında mıdır yoksa?

2. Vakfın araçlarını kullanan şoförlerin icra dairesinin kapısında nöbet tutarak, icra memurunu ve diğer ilgili şahısları alıp icra yerine götürdükleri doğrumudur?

3. AKP Hükümeti'nin yürütme anlayışı, ilgili mevzuata ilişkin genelge yayınlayıp, ardından gereken düzenlemelerin yapılıp yapılmadığını kontrol etmemek üzerine mi kuruludur?

4. Kazancı karşılığında devlete vergi veren ve aynı zamanda ülke ekonomisini ayakta tutan taksici esnafının bu yasa dışı durumdan gördüğü zarar nasıl tazmin edilecektir?

5. Banklığınız teşkilatı bünyesinde, yukarıda anılan vakfa benzer bir biçimde, faaliyetlerini yasalara rağmen yürüten başka vakıflar da var mı?

T.B.M.M. B : 20 23 . 11 . 2004 T.C.

ADALET BAKANLIĞI

Belgede T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ (sayfa 96-101)