• Sonuç bulunamadı

Değişim ve gelişim hızıyla aynı derecede yüksek rekabet seviyesine sahip pazarlarda şirketlerin var olabilmek için müşteri eğilimlerini takip etmelerinin yanı sıra denenmemiş, farklı, yeni kavramları geliştirmeleri çok önemli hale gelmiştir. Bunu sağlayabilmek için işletmelerin yenilikçi ve yaratıcı düşünceyi destekleyen bir çalışma kültürü ortaya koymaları, dikkate alınması gereken ilk unsur olmuştur. Yenilikçilik sadece yaratıcı bir fikri üretebilmek değil aynı zamanda bu fikri değer yaratan bir ürün veya hizmet haline getirebilmektir. Rekabet sürecinde öne geçebilmek amacıyla, organizasyonel öğrenme kavramlarının yaygın olarak kabul görmeye başlaması, özellikle ürün geliştirme konusunda yenilikçi yöntemler kullanarak sonuç üretmeye yönelmekle sonuçlanmıştır. Bu bağlamda, ürün geliştirme sürecinde değişiklikler yaratarak, daha başarılı, daha hızlı üretilebilen ve daha düşük maliyetli ürünlerin ortaya çıkmasını sağlayan yeni yaklaşımlar ve düşünme şekilleri geliştirilmiştir.

Yaratıcılık kavramının genel olarak insanın psikolojik karakteristiğine atfedilen bir özellik olması, bu tür yeni yaklaşımların bazılarının psikolojik temeller üzerine geliştirilmesine neden olmuştur. Ancak sadece psikolojik yaklaşımla hızlı ve etkili endüstriyel çözümler üretmek, zaman ve işgücü gibi önemli maliyet kalemlerinin artmasına yol açmaktadır. Bu nedenle sistematik ve yapısal problem çözme yöntemlerine de ihtiyaç vardır. Bu noktada, Genrich Altshuller tarafından geliştirilen yaratıcı problem çözme teorisi TRIZ, bu gereksinime cevap verebilen bir yöntem olarak ortaya çıkmıştır.

Mühendislik tabanlı bir yaklaşımla geliştirildiği için, özellikle teknik problemlerin çözümünde kullanımı yaygın olan TRIZ’in temelinde teknik sistemlerin gelişiminin veya evriminin nesnel kanunlar çerçevesinde gerçekleştiği söylemi yer almaktadır. Buna göre sistemler, artan idealliğe doğru belirli kurallar veya eğilimlere göre gelişmekte ve değişmektedir. Bu evrim sürecinin lokomotifi olan buluşlar ise TRIZ felsefesinde çelişkilerin yok edilmesi olarak tanımlanmıştır. Buna göre TRIZ’de bir

problem, bir çelişki ifadesi olarak ele alınır ve bu çelişkinin yok edilmesi için gerekli araçlar kullanılarak çözülür.

TRIZ’in en önemli özelliklerinden biri, kullanıcıyı veya yaratıcı kişiyi kendi bilgi birikiminin veya alışkanlarının dışına çıkararak başka endüstrilerde, hatta bilim alanlarında yer alan bilgileri kullanmaya yöneltmesidir. TRIZ, deneme-yanılma yöntemi kullanarak problem çözmeye çalışmakla harcanan zamanı kısaltır. Ayrıca kişisel alışkanların veya öğretilen teamüllerin baskın gelmesi nedeniyle çözüme ulaşmayı engelleyen psikolojik ataleti, bakış açısını genişletmek ve kişiyi dar düşünce sınırlarından kurtarmak suretiyle yenmeyi sağlar.

TRIZ, psikolojik değil bilimsel bir teknik olup, bu yöntemle başarı sağlayabilmek için disiplinli bir çalışma ve sürekli uygulama yapmak gereklidir. Zaman ve işgücü bunun için harcandığında, yeni devrimci çözümler geliştirerek kazanç elde etmek ve yaratıcılığın rasgele veya irsi olmadığını görerek problem çözme çabalarını canlandırmak mümkündür. TRIZ, yaratıcılığın düşünülebilir ve öğrenilebilir bir kavram olduğunu ve en zor problemlere yaratıcı çözümler getirmek için kendinde ait araçların kullanılabileceğini öne sürer.

Çok sayıda deneysel kuralı kapsadığı ve aksiyom yaklaşımına dayanmadığı için tam olarak temel bilim olarak kabul edilemeyen TRIZ’in yöntemleri, biçimsel problem çözme ve sonuç doğrulama yolları yerine, geçmiş mühendislik deneyimlerinin üzerine yapılan kapsamlı bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkmıştır. TRIZ kullanarak yapılan uygulamalar ve vaka çalışmaları, bu yöntemin kavramlarının ve araçlarının, mühendislik problemlerinin çözümünde kullanılabildiğini ve yeni ürün geliştirme sürecini fark edilir derecede hızlandırdığını kanıtlamıştır. 50 yıllık bir deneyim sonucunda, TRIZ’in kapsamında yer alan evrim kalıpları ve prensiplerin herhangi bir yaratıcı probleme uygulanabileceği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, her ne kadar 1990’lı yılların başından beri dünya çapında tanınırlığa sahip olsa da, özellikle yeni ürünlerin kavramsal tasarımı ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi konusunda, çok çabuk bir şekilde mühendislerin başvuru kaynağı olmuştur.

TRIZ, yaratıcı problem çözme sürecinde sonuç üretmek için çeşitli kavramlar ve araçlar kullanmaktadır. TRIZ’in temel kavramları arasında, teknik sistemlerin tanımı ve bunların nesnel kanunlara göre gerçekleşen evrimlerinin kalıpları, gerekli bilgi birikimine göre sınıflandırılan buluş seviyeleri, problemi yaratan çelişkilerin tanımı

ve sınıflandırmasıyla bir sistemin ideal halini tanımlamak için kullanılan ideallik kanunu ve ideal nihai sonuç yer almaktadır. TRIZ’de, bu kavramların üzerinde inşa edilen bazı araçların kullanılmasıyla problem çözme süreci yürütülür. Bu araçların ilki çelişkiler analizi sürecinde başvurulan 39 mühendislik parametresi ve patent araştırmalarından çıkarılan 40 buluş prensibinin kullanılmasıyla ortaya çıkan Çelişkiler Matrisidir. Problemleri ve teknik sistemleri, en basit haliyle biri diğerine etki eden iki madde ve bu etkinin oluştuğu alanı kullanarak modelleyen Madde-Alan analizi, bu modellerin deneyimli yaratıcı kişiler vasıtasıyla çözümlerin modellerine dönüştürülmesiyle ortaya çıkarılan standart çözümler diğer TRIZ araçlarıdır. Bunlara ek olarak, geniş etkiler veritabanı bilgisini kullanmayı sağlayan Bilimsel ve Teknik Etkiler ile diğer TRIZ araçlarını bünyesinde barındırarak kapsamlı bir çözüm yöntemi sunan yaratıcı problem çözme algoritması ARIZ, TRIZ’in problem çözme araçları arasında yer almaktadır. 1980’lerin ortasından itibaren SSCB’nin dışına tanıtılarak dünyaya açılabilen TRIZ konusunda, Altshuller’in yetiştirdiği uzmanlar mevcut araçların iyileştirilmesi ve yeni araçların geliştirilmesi için çalışmalarına devam etmektedirler.

Bu özelliklere sahip olan TRIZ yaratıcı mühendisliğe aşağıda belirtilen yönlerde katkılar sağlamıştır:

 Teknolojik evrimin sistematik yapısını keşfederek alanlara bağlı olmayan evrim eğilimlerini tanımlamıştır.

 Tasarım çözümleri için yeni sınıflandırma oluşturmuştur.

 Yaratıcı problemlerin temelinde çelişkilerin olduğunu ve buluşların bu çelişkileri yok ederek gerçekleştiğini belirtmiştir.

 Çelişkilerin ortadan kaldırılması için bazı temel prensipler önermiş ve bu prensiplere sistematik erişimi sağlamıştır.

 Sistemlerin veya tasarımların madde, alan ve bunların etkileşiminden oluşan modellerini kurarak ürünlerin fiziksel yapılarını dönüştürmek için genel-geçer kalıplar uygulamıştır.

 Tasarımcının veya mucidin psikolojik ataletini yenmek için bazı işlemler ortaya koymuştur.

Birçok vaka çalışması TRIZ’in, yeni kavramsal çözümlerin üretilmesini sağlayarak en çok yeni ürün geliştirme sürecinde başarılı ve hızlandırıcı rol oynadığını ortaya koymuştur. TRIZ’in aşağıda bahsedilen faydaları bu durumun oluşmasında önemli paya sahiptir:

 Yaratıcı tasarım sürecinin en önemli başarı unsurlarından olan gerekli bilgiye hızlı ulaşma yolunu, geniş veritabanı yapısı sayesinde kullanıcıya sunabilmektedir.

 Yaratıcı kişilerin tüm dünya patent bilgisinden yararlanarak geçmişteki yaratıcılık deneyimlerini inceleyebilmelerini, sistematik olarak kurallar ve kılavuzlar biçiminde sağlamaktadır.

 Doğal olaylar ve fiziksel etkileri işaret ederek bir sistem için gerekli olduğu düşünülen fonksiyonun hangi fiziksel prensip kullanılarak yerine getirilebileceğinin araştırmasını organize etmektedir.

 Ortaya koyduğu sistemlerin evrim kalıpları ile alanlardan bağımsız bir gelişim tanımlaması yaparak kullanıcılara problemin çözümünde etkili bir yöntem sunmakla kalmayıp, gelecekte ürün üzerinde yapılabilecek değişiklikler veya yeni ürünün barındırması gereken özellikler hakkında da öngörü yapılmasına yardımcı olmaktadır.

 TRIZ’in amacı insan yaratıcılığının yerine geçebilmek değil, yaratıcı düşünme sürecini organize ederek kullanıcının gerekli bilgiye hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlamaktır.

 Kullanıcılar, karşılaştıkları yeni tür yaratıcı problemleri çözebilmek için, daha önce edinmiş oldukları yaratıcı yeteneklere gereksinimleri kalmadan, TRIZ araçlarını kullanarak süreci yürütebilmektedirler.

TRIZ, sistematik bir yapı içinde yaratıcı problem çözme sürecini önemli ölçüde kolaylaştırıp kısaltırken bazı dezavantajlara da sahiptir. TRIZ, prototip bir tasarımın analizinin eksikliğinden ötürü, belirli bir problem için problemi yaratan çelişkilerin biçimlendirilmesi konusunda net ve kesin çizgilerle belirlenmiş öneriler sunmamaktadır. Problem çözme sürecinde kullanılması gereken buluş prensibini tanımlamak için problemin kaynağı olan çelişkinin genel mühendislik terimleriyle yeniden tarif edilmesi gerekirken, TRIZ’in böyle bir araca sahip olmaması bu tarifin sezgisel olarak yapılmasını gerektirmektedir. TRIZ sayesinde bulunan yaratıcı

prensipler, üzerinde çalışılan probleme özgü bir çözüm değil çözüme yönelik geçmiş deneyimlere dayalı bir yön gösterirler. Bu nedenler TRIZ’i öğrenmeyi ve yöntem üzerinde uzmanlaşmayı yavaşlatmaktadır.

Bu noktada, TRIZ’in geniş veritabanı ve bilgi birikimiyle çalışan sistematiğini hızlandırmak için kullanıcıya dost ve çok fonksiyonlu yazılımların geliştirilmesi önem kazanmaktadır. Bu bağlamda, özellikle Ideation International tarafından geliştirilmekte olan Innovation Workbench ve Invention Machine tarafından geliştirilmekte olan Goldfire Innovator yazılımları, bahsedilen ihtiyaca cevap vermek için piyasaya sürülmüştür. Bu tip yazılımlar, Bilgisayar Destekli Tasarım araçları arasında, özellikle kavramsal tasarıma dair yeni bir tür olarak kabul görmeye başlamıştır. TRIZ tabanlı yazılımlar TRIZ araçlarıyla beraber, geçmiş yaratıcı deneyimleri, dizinlenmiş olarak geniş bir veritabanında kullanıcıya sunan yapılandırılmış, etkileşimli sistemler olarak geliştirilmektedir.

TRIZ, özellikle geleneksel problem çözme yöntemleriyle karşılaştırıldığında geniş bir bilgi tabanına sahip olması, yaratıcı düşünmenin öğrenilebilir bir kavram olduğunu ortaya koyması, sistematik ve iyi yapılandırılmış araçlarla problem çözümüne farklı bir yaklaşım getirmesi gibi noktalarda üstünlüğünü gösteren bir yöntemdir. TRIZ’i diğer yöntemlerden ayıran başka bir özellik de bir nesne veya sistem için ideal durumu problem çözme sürecinin başında ortaya koyması ve hedefi bu duruma göre belirlemesidir. TRIZ ile problem çözmenin en zor bölümlerden biri olan bu süreçte göz önüne alınması gereken nokta, ideal olan belirlense bile uzlaşma yoluyla hemen çözüme geçmek yerine, problemi yaratan çelişkinin üzerine sabırlı bir şekilde giderek sistematik olarak çözüme ulaşmaya çalışmanın önemidir.

Ancak bu üstünlüklerinin yanında, yaratıcı düşünme ve yaratıcı problem çözme üzerine çalışan uzmanlar, TRIZ’in diğer problem çözme yöntemleriyle birleştirilerek çalışabileceğini belirtmektedir. Buna göre, diğer problem çözme yöntemlerinin de farklı koşullarda farklı derecelerde çözümler getirebildiği gerçeğini dikkate almak gerekir. Bu söyleme dayanarak TRIZ’in, Beyin Fırtınası, 6 Sigma, Deneysel Tasarım, Kalite Fonksiyon Yayılımı gibi yöntemlerle nasıl ortak çalışabileceğini gösteren çalışmalar yapılmakta ve teorik düzlemde bu birliktelikleri desteklemek için makaleler yazılmaktadır. Müşteri bakış açısının yansıtılması veya yaratıcı düşünmenin seviyesine dair açılımlar getirilmesi gibi TRIZ’in eksik olduğu

zamanda bunun tersi de doğru olup, TRIZ, diğer yöntemlerin bazılarındaki açıkları doldurabilecek bir yapıya sahip olduğu için problem çözme yöntemlerinin ikili hatta üçlü birleşimlerle kullanılabilmesinin yolu açılmaktadır.

Ortaya çıkışı tarihinde göre dünya tarafından nispeten geç tanınan ancak hızlı bir gelişim ve yayılım göstermekte olan yaratıcı problem çözme teorisi TRIZ, gelecekte daha sık kullanılması kuvvetle muhtemel, kapsamlı, sistematik ve bilimsel bir problem çözme ve yaratıcılık yöntemidir. Ayrıca farklı yöntemleri uygulamakta olan işletmelerin, teorik altyapının gelişmesiyle, TRIZ’i mevcut kullandıkları yöntemle birleştirilmiş bir şekilde uygulamaya almaları da olası görünmektedir. İşletmelerin, öncelikle bu yöntemi kullanabilecek bir uzman kadroyu yetiştirirken gerekirse mevcut TRIZ danışmanlık şirketlerinden yardım almaları, kadronun, seçilen TRIZ uygulamalarını inceleyip TRIZ tabanlı yazılımla beraber denemeler yaparak yöntemlere alışmaları ve ardından yöntemi daha geniş bir tabana yayma çalışmalarının yapılması, TRIZ’e geçiş kapsamında göz önüne alınması gereken aşamalardır. Yazılımların yeteneklerinin ve sayısının artışı, eğitim sürecinin daha kısa ve anlaşılır kılınması ve yenilik yapma ihtiyacı olan işletmelerin erişebilmesi için TRIZ’in daha yaygın tanıtılmasının sağlanması durumunda, bu yetenekli yöntem insanlığa daha geniş bir şekilde hizmet verebilecek hale gelecektir.