• Sonuç bulunamadı

5. TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER

5.1. Sonuç

Bu araştırmada İmam Hatip Lisesi yöneticilerinin sadece öğrencilerden kaynaklanan sorunlara ilişkin görüşleri ve yaşanan problemlere yönelik çözüm önerileri ortaya konulmaya çalışılmış yöneticilerin karşılaştıkları fiziki koşullar kaynaklı, veli kaynaklı, öğretmen kaynaklı…vb. sorunlara değinilmemiştir. Öğrenci kaynaklı sorunlar dokuz farklı alt problem şeklinde alınmış ve bulgular ayrı ayrı ortaya konmuştur.

Katılımcıların demografik özellikleri yaş, cinsiyet, görev ünvanı, mesleki kıdem, İmam Hatip Okullarındaki Yöneticilik Süresi ve Toplam Yöneticilik Süresi olarak belirlenmiştir. Buna göre araştırmaya katılanların %20’sinin kadın, %80’inin erkek olduğu, %60’ının 41-50 yaş arasında olduğu görülmüştür. Ayrıca katılımcıların %63,3’ünün toplam yöneticili süresinin 0-5 yıl arasında olması katılımcıların çoğunun yöneticilik görevinde henüz yeni olduğunu gösterirken, %86,7 sinin İmam Hatip Okullarındaki yöneticilik süresinin 0-5 yıl arasında olduğu görülmektedir. Bunun sebebi ise Pamukkale ve Merkezefendi ilçelerinde yer alan 8 adet İmam Hatip Liselerinden 4 tanesinin son 5 yıl içerisinde 1 tanesinin son 10 yıl içerisinde açılan okullar olmasına bağlıdır. Bu okullardan sadece 3 tanesinin tarihi daha eskilere dayanmaktadır. (Bkz: Tablo 2.7 Pamukkale ve Merkezefendi İlçelerindeki AİH liseleri ve Özellikleri) Katılımcıların %86,7 si ise öğretmenlik mesleğinde 11-25 yıl arasını çalışmaktadır (Bkz: Tablo 3.1. Örneklem Grubunu Oluşturan Okul Yöneticilerine Ait Demografik Bilgiler). Araştırmada elde edilen bulgular sonucunda aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:

Öğrenci devamsızlıkları konusunda; AİH liselerinde devamsızlık konusunda önemli bir sorun yaşanmadığı, sürekli devamsız öğrenci sayısının çok az olduğu, öğrencilerin çoğunluğunun okula devam etme konusunda sorun yaşamadığı sonucu ortaya çıkmıştır. Az sayıda da olsa yaşanan devamsızlık olaylarının ise daha çok velilerin ilgisizliği ve öğrencilerini takip etmemeleri, özürsüz devamsızlıkların veli dilekçesi ile özürlü devamsızlığa çevrilebiliyor olması ve bazı öğrencilerin okulunu sevmemeleri, isteksiz

olarak kayıt olmuş olmalarına bağlı olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Devamsızlık yapan öğrencilerin nitelikleri incelendiğinde ise daha çok akademik başarısı düşük olan öğrenciler, ailevi sorunlar yaşayan parçalanmış aile çocukları oldukları görülmüş ayrıca erkek öğrencilerin kızlara oranla daha fazla devamsızlık yaptıkları sonucuna ulaşılmıştır.

Akademik başarı konusunda; LGS puanıyla öğrenci alan AİH Liselerinde görev yapan yöneticiler öğrencilerinin akademik başarı düzeylerinin yüksek olduğunu ifade ederken adrese dayalı kayıt sistemi ile öğrenci alan AİH Liselerinde görev yapan yöneticiler ise öğrencilerinin akademik başarı düzeylerini orta veya düşük olarak tanımlamışlardır. Buradan da anlaşılacağı üzere akademik başarı düzeyi daha çok öğrencinin öğrenebilme potansiyeline bağlıdır. LGS sınavında yüksek puan alma başarısını gösteren öğrenciler bu okullara kayıt olduklarında aynı başarıyı derslerinde de devam ettirmektedirler. Ayrıca burada dikkat çeken bir diğer husus bu öğrencilerin bu okulları isteyerek tercih etmiş olmalarıdır. Bu da okulu sevme ve aidiyet duygularını doğrudan etkilediğinden akademik başarıya da olumlu yansımaktadır. Öğrencilerini adrese dayalı kayıt sistemi ile kabul eden okullarda ise durum tam tersine şekillenmektedir. LGS sınavlarında yeterli puanı alamayan öğrenciler sınav puanıyla öğrenci alan herhangi bir okula yerleşemediğinden birçoğu tercihlerini öncelikli olarak adres alanlarına giren bir Anadolu Lisesine girebilmekte kullanmakta o da olmazsa mesleki ve Teknik Anadolu Liselerine gitmektense AİH Liselerine kayıt yaptırmaktadırlar. İsteksiz veya aile baskısıyla bu okullara gelen öğrencilerde de okulu sevme ve aidiyet duygusunun zayıf olmasının akademik başarıya da olumsuz olarak yansıdığı görülmektedir. Akademik başarısı düşük olan öğrencilerin ayrıca devamsızlık, kurallara uymama, okula ve araç gereçlere zarar verme, dersin işlenişi ve sınıf huzurunu bozma… gibi problemlere de yol açtığı sonucuna ulaşılmıştır.

Disiplin ve kurallara uyum konusunda; öğrencilerin yaklaşık %90’ının kurallara uyduğu, disiplin konusunda önemli bir sorun yaşanmadığı, zaman zaman yaşanan kılık- kıyafet kurallarına uymama, cep telefonu kullanımıyla ilgili kurallara uymama, kopya çekme, dersin akışını bozma gibi sorunların genellikle öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin uyarılarıyla çözüldüğü nadiren disiplin cezası verme yoluna gidildiği görülmüştür. Disiplin ve kurallara uyma konusunda sorun yaşayan öğrencilerin ise genellikle ailevi problemleri olan, akademik başarısı düşük olan ve de o okula kendi isteği dışında ve aile baskısıyla gelmiş olan öğrenciler olduğu, erkek öğrencilerde kızlara oranla daha fazla sorun yaşandığı tespit edilmiştir.

Okula bağlılık konusunda; katılımcıların yaklaşık %50 si öğrencilerin okula bağlılık düzeyini “yüksek, iyi veya orta” olarak tanımlarken diğer yarısı da “düşük veya çok düşük” olarak tanımlamışlardır. Bu konuya yönelik elde edilen bulgulardan AİH liselerine isteksiz olarak, ailelerinin baskısı veya LGS sınav puanı ile herhangi bir Anadolu lisesine yerleşemediği için bu okullara gelmek zorunda kalan öğrencilerde okula bağlılık düzeyinin çok daha düşük olduğu, okula kendi istekleri ile gelen veya imam hatip ortaokullarından gelen öğrencilerde ise bağlılık düzeyinin daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılabilir. Okullarda yaşanan devamsızlık, okul kurallarına uymama, okul binası ve araç- gereçlerine zarar verme, ders başarısının düşüklüğü gibi sorunların okula bağlılık düzeyi düşük olan öğrencilerde daha fazla görüldüğü, bu öğrencilerin çoğunun başka okullara gitmek için de nakil isteğinde bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Öğrencilerin meslek derslerine bakış açıları konusunda; AİH Liselerinde okuyan öğrencilerin büyük çoğunluğunun meslek derslerini anlama ve öğrenme konusunda sorun yaşadıkları, bu derslerin zor olduğunu düşündükleri, ayrıca üniversiteye giriş sınavlarında bu derslerden soru sorulmadığından bu derslerin onlar için zaman ve emek kaybı olarak görüldüğü bu nedenle önemsenmediği sonucuna ulaşılabilir. Öğrencilerin meslek derslerine olan bu bakış açıları nedeniyle de zaman zaman derslerde ve de ders öğretmenleriyle de sorunlar yaşandığı da ortaya konulabilecek diğer bir sonuçtur.

Öğrenci öğretmen ilişkileri konusunda; öğrencilerin öğretmenleriyle ilişkilerinin iyi düzeyde olduğu, öğrencilerin öğretmenlerine karşı saygılı davrandıkları, zaman zaman yaşanan küçük problemlerin dışında önemli bir sorun yaşanmadığı sonucuna varılmıştır. Bu konuda az da olsa yaşanan sorunların erkek öğrencilerde kız öğrencilere oranla fazla yaşandığı da görülmüştür.

Öğrencilerin arkadaşlık ilişkileri konusunda; öğrencilerinin arkadaşları ile olan ilişkilerinin olumlu ve iyi olduğu, önemli bir sorun yaşanmadığı, öğrencilerin çoğunun ergenlik döneminde olmasından kaynaklı zaman zaman yaşanan küçük çaplı sorunların da yönetici ve öğretmenlerin müdahalesi, rehberlik çalışmaları ve gerekli uyarılarla büyümeden halledildiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca AİH Liselerinde genellikle kız ve erkek sınıflarının ayrı olmasının da bu konuda yaşan sorunların temelinde yatan sebeplerden biri olduğu da söylenebilir.

Öğrencilerin okul binası ve okul araç gereçlerinin kullanımı konusunda; katılımcıların %50’si; öğrencilerin okul binası ve araç gereçlerini titizlikle kullandıklarını zarar vermediklerini, koruduklarını belirtirken %50’si ise öğrencilerin okul araç ve gereçlerine zarar verdiğini, okul imkanlarını kullanırken gereken özeni göstermediklerini,

özellikle sınıfların temizliğine dikkat etmediklerini ifade etmişlerdir. Bu oranlardan yola çıkarak öğrencilerin okul binası ve okul araç gereçlerinin kullanımının nasıl şekilleneceği, öğrencilerini LGS sınav puanıyla alan okullarda öğrencilerin okula aidiyetlerinin yüksek olması, okullarına kendi istekleriyle kayıt olmuş olmalarına bağlı olarak okul binası ve içerindeki araç-gereçleri koruma duygusunun daha güçlü olmasına, öğrencilerini adrese dayalı kayıt sistemi ile alan okullarda ise öğrencilerin okula aidiyetlerinin düşük olması, okullarına kendi istekleri dışında veya aile baskısıyla kayıt olmuş olmalarına bağlı olarak okul binası ve içerindeki araç-gereçleri koruma duygusunun zayıf olmasına bağlanabilir.

Bilişim araçlarını doğru kullanma konusunda; katılımcıların ortaya koyduğu görüşlerden öğrencilerin bilişim araçlarını büyük oranda doğru ve amacına uygun kullanmadıkları, daha çok sosyal medya, müzik dinleme, video izleme ve oyun oynama amaçlı kullandıkları bu konuda hem okulda hem de evde sık sık sorunlar yaşandığı sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin bilişim araçları ile gereğinden fazla zaman harcadıkları, bu nedenle derslerine yeteri kadar zaman ayırmadıkları da ulaşılan diğer bir tespittir. Öğrencilerin bilişim araçlarını doğru ve amacına yönelik kullanmamalarında ailelerinin yanlış tutumlarının da önemli bir etken olduğu sonucu da ortaya konulabilecek diğer bir sonuçtur. Bu araştırmada elde edilen bulgular, benzer diğer araştırmalarda elde edilen bulgularla paralellik göstermektedir. Örneğin;

Öğrencilerin meslek derslerine bakış açıları konusunda Kaya (2018) “İlahiyat Dışında Lisans Eğitimi Planlayan İmam-Hatip Lisesi Öğrencilerinin Meslek Dersleri İle İlgili Değerlendirmeleri Üzerine Nitel Bir Araştırma” ve Mücahit (2017) “Öğrencilerin Gözüyle İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri Ve Meslek Dersleri Öğretmenleri (Sivas İli Örneği)” başlıklı araştırmalarında ortaya koyduğu sonuçlar, araştırmamızda bu konuda elde ettiğimiz sonuçlarla paralellik gösterirken, Aşlamacı ve Eker (2016)’in “İmam-Hatip Lisesi Öğrencilerinin Okul Aidiyet ve Dinî Tutum Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” konulu araştırmalarında İHL öğrencilerinin % 40,3’ünün bu okulları tercih sebebinde kendi isteğinin etkili olduğu bulgusu da bu araştırmada yer alan “öğrencilerin bir kısmının AİH Liselerine kendi isteği dışında ve aile baskısıyla gelmiş olan öğrenciler oluştuğu” sonucu ile benzerlik göstermektedir. Ayrıca Arpacı ve ve Yıldırım (2013)’ın 2012-2013 eğitim-öğretim yılında Diyarbakır il merkezindeki İmam Hatip Liselerinde öğrenim gören toplam 380 öğrenci üzerinde yaptıkları “İmam Hatip Lisesi Öğrencilerinin, “İmam Hatip Lisesi” Kavramına Yönelik Görüşlerinin Metafor Analizi Yoluyla İncelenmesi (Diyarbakır Örneği)” başlıklı araştırmalarında elde edilen sonuçlarda olduğu

gibi bu araştırmamızda da öğrencilerin öğretmenlerine bakış açılarının olumlu olduğu sonucuna varılmıştır. (Bkz. 2.3. İlgili Araştırmalar)

Araştırmanın alt problemlerinde elde edilen bulguların bir çoğunun temelinde yatan en önemli neden; öğrencilerin önemli bir kısmının AİH Liselerine kendi istekleriyle gelmemesi, ya LGS sınavlarında yeterli puan alamadığından mecbur kaldığı için ya da ailesinin baskısıyla geldiği için okula olan bağlılıklarının düşük olmasıdır.

Benzer Belgeler