• Sonuç bulunamadı

Bankalar , gerçek ve tüzel kişilerin belli bir zaman içinde belli bir zaman için harcamadıkları paraları toplayarak, bunları kredi ve plasman yoluyla değerlendirmeye çalışan işletmelerdir. Yani fon fazlası olanlarla fon ihtiyacı olan gerçek ve tüzel kişileri bir araya getiren işletmelerdir.Ancak burada buluşma yüz yüze olmamaktadır , banka aracılığıyla fon aktarımı sağlanmaktadır ve riskin bütününü banka üstlenmektedir.

Gelişen ve değişen dünyamız büyük bir köy halini almıştır. Sınırlar kalkmış, bilgi akışı hızlanmış, etkileşim çok hassas ve hızlı bir şekilde olmaktadır. Dünyada bir olumsuzluk olduğunda bundan en çok ekonominin can damarı olan bankalar etkilenmektir.

Bankalar, faaliyetleri esnasında karşılaştığı risklerin nedeni; uluslararası piyasaların küreselleşmesi, uluslararası piyasalardaki oynaklık ,yeni yatırım alternatiflerinin ortaya çıkması, finansal risklerdeki artış ve dünya enflasyonudur. Bankacılık açısından riskler; sistemin doğasında olmakla beraber kontrol edilememesi sonucunda ekonomileri tehdit eder. Güvenli ve istikrarlı bir ortamın olmaması ve gerekli önlemlerin alınmaması bankacılık krizi , döviz krizi , bölgesel krizler hatta dünyayı etkileyecek çapta krizlere yol açmaktadır.

İnsanoğlu, geleceği görme yetisine sahip olmadığından, yaşadığı hayatta tek karar alıcı ve hayatı üzerinde mutlak insiyatif sahibi de değildir. Kendisinin dışında gelişen doğa olayları, az veya çok ilişkide bulunduğu yeryüzünde yaşayan milyarlarca insan, bunların arzu ve istekleri ile bunlara uygun kararları söz konusudur. İşte ekonomilerde böyledir.

Bankacılık sektöründe riski arttıran nedenlere bakıldığında, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için farklı nedenleri olduğu görülmektedir. Fakat genelde riskler mikro ekonomik nedenlerden, makroekonomik göstergelerdeki istikrarsızlıklardan ve finansal sistemde yaşanan yeniliklerden kaynaklanmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde kamu açıkları ve sermaye fazlalığı, gelişmekte olan

ülkelerde ise artan dış borç ve istikrarsız sermaye hareketleri (sıcak para) uluslararası piyasalarda belirsizlikleri arttırmıştır.

Bankaların karşılaştığı belli başlı riskler; piyasa riskleri içinde bulunan likidite riski, faiz oranı riski , kur riski ve menkul kıymet riski , kredi riski , operasyon riski , yasal düzenleme ve politik risk , bilanço dışı işlemler riski , suistimal riskidir.

Kısaca ülke parasının yabancı paralar karşısında değer yitirmesi veya bankanın döviz pozisyonundaki mevcut yabancı paraların birbirleri arasındaki değerleri arasında meydana gelen değişmeler neticesindeki zarar olasılığına kur riski denir. Kur riski genellikle meydana geliş şekline göre üç grupta incelenebilir. Bunlar; işlem riski , çevirme riski ve ekonomik risktir.

Döviz piyasasının aktörleri arasında ticari bankalar , ihracatçı ve ithalatçı ticaret şirketleri, dış ticaret şirketleri, dış kredi sağlamak veya yatırım yapmak isteyen kişiler, şirketler ve kamu kuruluşları yer alır. Merkez bankaları da zaman zaman döviz kurlarına müdahalede bulunarak piyasada alım ve satım işlemleri yaparlar.Diğer taraftan spekülatörler, arbitrajcılar ve döviz piyasasını denkleştirmek isteyen mali kuruluşlar da piyasaya alıcı ve satıcı olarak girerler.

Döviz kuru; uluslararası parite koşulları , ödemeler dengeler yaklaşımı ve mali piyasalar yaklaşımlarının etkileriyle belirlenmektedir.

Döviz kurlarındaki değişiklikler , döviz cinsinden alacakların tamamen veya zamanında teslim edilememesi ve döviz cinsinden borçların ödenmesi için gerekli dövizin temin edilmesi sırasında bankaların zarara uğramasına neden olmaktadır.

Kurlar, daha çok fiyatları organize piyasalarda belirlenen diğer mali varlık fiyatları gibi hareket etmektedir. Ekonomik koşulların bugünü ve geleceği hakkındaki bilgiler, cari kurlara hemen yansımaktadır. Bekleyişler önemli bir unsur haline gelmiştir. Bunların sonucunda, kur değişimleri son derece öngörülmez olmaktadır. Bu gözlemlerden şu sonuca varılmaktadır : döviz kuru, iki mali varlığın

nispi fiyatı olduğundan hareketle kurlardaki davranışların açıklanmasında en önemli faktörler olarak öncelikle bu paraların arz ve talepleri üzerinde durulmalıdır.

Aktif- pasif yönetimi; aktif ve pasiflerin vade uyumunu oluşturmaktır. Bankacılık sektörü kısa vadeli fonları uzun vadeli fonlara dönüştürürken büyük bir riski üstlenirler ve hesaplar doğru yapılmaz ise taahhütlerini yerine getirememe durumuyla karşılaşırlar. Bu nedenle amaç aktif ve pasif kalemlerinde vade uyumunu sağlamaktır .

Bankaların döviz pozisyon departmanları, piyasanın bir çok belirsizlikleri ile uğraşabilecek, bankanın likiditesini ve emniyetini zedelemeden bankaya düzenli bir fon akışı ve yeterli miktarda kar elde edecek bir yönetim stratejisine ihtiyacı vardır ve bu yönetim güncel bankacılıkta aktif – pasif yönetimidir. Bu yönetim tekniğini çok iyi uygulayabilen bankalar, likiditelerini, aktiflerin kalitesini ve özkaynaklar yeterliliğini verimli bir seviyede tutarak zararlarını minimize hatta kar elde etme fırsatını yakalayabileceklerdir.

BDDK yönetmelikte piyasa riskinin yönetimine ilişkin olarak, yapılması gereken faaliyetlerden birisi olarak Riske Maruz Değer hesaplamalarını önermiştir.

Dövizli aktifler ile pasifler arasındaki fark, kur riskini belirlemede önemli bir göstergedir. Örneğin; bir banka , toplam dövizli borçlarını karşılayabilecek kadar dövizli aktife sahip değilse, diğer bir ifade ile bankanın belli bir para birimi cinsinden yabancı para yükümlülükleri varlıklarını aşıyorsa, banka “açık pozisyon riski” taşımaktadır.

Türkiye’de yaşanan Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerinin, nedenlerine ve sonuçlarına bakıldığında , bankacılık sektöründen kaynaklanan risklerinin payının büyük olduğu görülmektedir. 2000 yılı başında uygulanmaya başlayan enflasyonu düşürme politikası sonucunda 2000 yılı boyunca faizler ciddi manada düşmüştür. Bankalar da faizlerin düşmesiyle daha fazla kredi vermişler, ayrıca uygulanan sabit kur politikası ile sektör yurtdışından yoğun bir şekilde kaynak sağlamıştır. Böylece sektörün açık pozisyonu ciddi seviyelerde artmıştır. Bankaların topladığı bu yabancı

kaynakların büyük bir kısmını TL cinsinden plase etmeleri Şubat 2001 krizi sonrasında kur riskini artırmıştır.

T.C. Ziraat Bankası A.Ş.’nin 2000-2001 yılları arasında yaklaşık 20 milyar YTL’ye ulaşan görev zararları , son 5 yılda yaklaşık toplam 7 milyar YTL kara ulaşmıştır. Bu başarının sırrı ; ekonomideki son 5 yıldaki makroekonomik göstergelerin iyileşmesinin yanında bankanın yaptığı dengeli aktif pasif yönetimi, bilançosunda fazla açık pozisyon vermemesi ve yabancı para riski taşımamasıdır.

Bu çalışma sonucunda ;

Bankalar fon ihtiyacı olanlar arasında çok iyi bir eleme yapmak zorundadırlar.

Bankalar bilançolarındaki aktif pasif uyumu açısından kur riskini ölçebilmeli , yönetebilmeli ve yasal otoritenin kur riski ölçütlerine ( bilanço içi pozisyon , YPNGP/ Özkaynak rasyosu) ilişkin gerekli düzenleme ve denetimleri yapması gerekmektedir.

Bankaların karşılaştığı risklerin ortaya çıkma ve zarara sokma olasılığı her zaman olduğu için bankaların bu olumsuzluklara karşı çeşitli önlemler alması gerekmektedir. Bu yüzden bankalar öncelikle;

- Karşılaşabileceği riskleri belirleyip,

- Belirlediği risk tiplerinin ölçmek ve sayısallaştırmak

- Ölçülen ve somut şekle getirilen risk türlerinden kaçınıcı ve bunlara karşı koruyucu politikaların uygulanması

- Alınan politik karar ve önlem uygulamalarının başarısını tespit ve devamlı bir süreç içersinde uygulanan politikaların gözlenmesi gerekmektedir.

Bankalar ellerinde tuttukları yabancı paraların ve kendi aktiflerinin likidite, karlılık ve yükümlülükler ile risk unsurlarını göz önüne alarak bunları en verimli, dengeli şekilde yönetmeleri gerekmekte ve bu yüzden bankalar aktif - pasif

yönetimini daha dengeli bir şekilde yapmalı, fazla açık pozisyon taşımamalı , iyi bir döviz departmanı ve risk komitesi kurmalıdırlar.

Bankalar mikro ve makro ekonomik göstergeleri yakından takip etmeli ve kriz öncesi bir erken uyarı sistemi oluşturmalıdırlar.

Sonuç olarak ; bankalar yukarıda saydığımız süreci ve yasal mevzuatlara bağlı kaldığı sürece karşı karşıya kaldığı risklerden çok az etkilenirler hatta bu riskleri getiri sağlayabilirler .

Benzer Belgeler