• Sonuç bulunamadı

Bir ülkedeki parti sistemleri genellikle o ülkedeki siyasi partilerin birbirleriyle olan iliĢkileri neticesinde belirlenir. Parti sistemini tespit etmenin en bilindik yolu iktidarı elde etmek için birbirleriyle yarıĢan siyasi partilerin sayısına baĢvurmaktır. Duverger de bu sisteme göre bir sınıflandırma yaparak parti sistemlerini “tek partili”, “iki partili” ve “çok partili” sistemler olarak sınıflandırmıĢtır (Heywood, 2012: 332).

Siyasi partileri sınıflandırmanın en temel yolu bu olsa da, sadece rakamlarla siyasi partileri sistemlerini sınıflandırmak doğru olmayacaktır. Nitekim iktidar yarıĢındaki partilerin sayısı kadar, seçim ve yasamadaki kullandıkları güç oranları da önemlidir. Hatta bir siyasi sistemdeki partilerin var olması da oradaki bir parti sistemi varlığını garanti etmez. Heywood bu durum için bir de “hakim parti” sistemini ortaya sürmüĢtür (Heywood, 2012: 333).

Bütün belirsizliklere rağmen, günümüzde kabul edilmiĢ olan ve modern siyasette bulunan ana parti sistemleri Ģunlardır:

 Tek partili sistemler

 Ġki partili sistemler

 Hâkim parti sistemleri

2.2.1. Tek Partili Sistemler

Bir ülkede yönetimin tek bir partinin tekelinde bulunduğu, bu partiden baĢka herhangi bir partinin olmadığı sistemler tek parti sistemleridir. Bu sistemlerde rekabet ve yarıĢmadan söz edilemez (Turan, 2012: 274). Tek parti sistemlerinde, iktidardaki partiyi iktidardan edebilecek herhangi bir mekanizma bulunmadığı için bu partiler kalıcı bir hükümet fonksiyonu gösterir. Bu durum da, bu sistemlerin var olduğu devletlerin “parti devlet” olarak görünmesine yol açar (Heywood, 2012: 334).

Tek parti kavramı göründüğü kadar basit bir kavram değildir. Tek parti sistemi kategorisi altında da değiĢik tiplerin oluĢturduğu sistemler bulunmaktadır. Birbirinden farklılık gösteren tek parti sistemleri aĢağıdaki gibidir (Heywood, 2012: 334; Turan, 2017: 274; Kapani, 2007: 195):

Totaliter tek parti: Bu sistem zorlayıcı ve baskıcı bir ideolojiye sahiptir.

Toplumda baĢka herhangi bir ideolojinin geliĢmesine izin vermez. Bu parti sisteminde toplum önceden belirlenmiĢ olan parti ideolojisine göre yönetilir. Bu sistemin en belirgin örnekleri komünist ve faĢist partilerdir. Genellikle “kadro parti” biçiminde örgütlenirler. Sistemin günümüzdeki örnekleri Kuzey Kore, Küba ve Çin Halk Cumhuriyetinde görülebilmektedir.

Otoriter tek parti: Bu sistemde zorlayıcı ve baskıcı bir ideolojinin

yaygınlaĢtırılmasından ziyade ulusal bütünleĢmenin, ekonomik kalkınmanın veya modernleĢme hareketlerinin gerçekleĢtirilmesi amacı güdülür. Genellikle bir ulus inĢa etme amaçlarının olduğu söylenebilir. Yönetim stilleri totaliter tek parti sistemlerine göre çok daha esnektir. Parti faaliyetlerinin toplumun her alanına yayılması gibi bir amaç güdülmez. Ancak yine de çoğu zaman otoritenin sağlanması için korkuya, baskıya, zora ve silah gücüne dayanan bir sistem halini alabilir. Bu sisteme 1950 öncesi Ġtalya ve Almanya ile Türkiye‟deki CHP‟nin tek parti dönemi örnek olarak gösterilebilir.

Hegemonyacı parti: Bu sistemde birden fazla siyasi parti bulunmasına ve

parlamentoda muhalefet görevinde siyasi parti bulunmasına rağmen yapılan seçimlerde tek bir partinin sürekli ezici bir üstünlükle tek baĢına iktidarı kazanması

durumu söz konusu olmaktadır. Mutlak üstün partinin dıĢında siyasi partilerin varlığı bulunsa da bu partiler gerçek anlamda bir muhalefet parti değillerdir. Diğer partiler daha çok “uydu parti” olarak nitelendirilebilir. Bu uydu partilerin iktidar partisiyle rekabete girmesi veya iktidarın el değiĢtirmesi mümkün değildir. Bu nedenle de eĢit ve adil bir seçim yarıĢından söz edilemez.

2.2.2. İki Partili Sistemler

Ülke yönetimini ele geçirebilmek için eĢit Ģartlarda yarıĢan iki siyasi partinin bulunduğu sistemler iki partili sistemler olarak adlandırılırlar. Ancak iki partili sistem demek, sistemde sadece iki partinin bulunması anlamına gelmemektedir. Ġki partili sistemlerde iki büyük siyasi partinin yanında küçük partiler de bulunabilir. Bu küçük partilerin sayısı veya hiç olmamasının önemi yoktur (Turan, 2017: 278). Sistemin karakteristik özelliği, iki büyük partiden birisinin koalisyona ihtiyaç duymaksızın tek baĢına hükümet kurabilmesidir (Kapani, 2007: 199). Bunun yanı sıra iki parti sistemi üç ana kıstas ile tanımlanabilmektedir (Heywood, 2012: 335):

 Sistemde her ne kadar fazla parti olsa da, sadece iki parti iktidarı kazanabilme yönünde gerçekçi bir Ģansa sahiptir.

 Daha büyük olan siyasi parti iktidarı elde edebilirken diğer partiler muhalefet görevini üstlenirler.

 Ġktidar iki büyük parti arasında değiĢebilir, muhalefet ise “kanatlardaki hükümet” olarak görevini yapar.

Ġki partili sistemler kendi içinde ikiye ayrılmaktadır (Turan, 2017: 278; Kapani, 2007: 199):

Saf iki parti sistemi: Bu sistemin temel özelliği iki büyük partiden birisinin

gerekli çoğunluğu sağlayarak tek baĢına hükümet kurabilmesidir. Seçim propagandaları baĢka partilere oy veren kararsız seçmen üzerine yoğunlaĢtığı için parti görüĢ ve programları genellikle ılımlıdır.

Destekli iki parti sistemi (İki buçuk parti sistemi): Bu sistemin temel özelliği

ise iki büyük partiden birisinin gerekli çoğunluğu sağlayamayıp baĢka bir parti ile koalisyona gitmesi sonucu hükümet kurabilmesidir. Bu sistemde küçük partiler hükümetin kurulabilmesi için kilit rol oynamaktadırlar. Bu da iki partili sistemden uzaklaĢılması anlamına gelmektedir.

Ġki partili sistemlerde partiler arasındaki sandalye sayısı farkı çok azdır. Bu nedenle bu sistemlerde güçlü bir muhalefetin varlığından söz edilir. Muhalefetin güçlü olması sonucunda da iktidar partisinin halka karĢı olan sorumluluğu yüksektir çünkü güçlü muhalefet hükümette keyfiyete müsaade etmez. Bu sistemin en büyük örneklerini Amerika BirleĢik Devletlerindeki Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti ile Ġngiltere‟deki ĠĢçi Partisi ve Muhafazakâr Parti oluĢturmaktadır.

2.2.3. Hâkim Parti Sistemleri

Çoğu yazar hâkim parti sistemini tek parti sistemleri içerisinde ele alsa da, bu iki sistem birbiriyle karıĢtırılmamalıdır. Çünkü hâkim parti sistemlerinde çok sayıda partinin katıldığı eĢit ve adil rekabete dayalı bir siyasi ortam bulunmaktadır. Seçimler sonucunda uzun zaman iktidarda kalmayı baĢaran partiler hâkim parti olarak adlandırılırlar (Heywood, 2012: 337).

Hâkim parti sistemlerinde pek çok meĢru parti vardır. Bu partilerin iktidara geçmeleri için önlerinde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca iktidardaki “hâkim” partinin de iktidardan düĢmesi ihtimaller dâhilindedir. Diğer partiler muhalefet görevlerini yerine getirirler ve hâkim parti ile diyalog halindedirler (Kapani, 2007: 197). Yine diğer partilerin siyasal kararlar üzerinde etkisi bulunabilir. Ancak hâkim partinin gerek oy çoğunluğu gerek parlamentodaki çoğunluğu diğerlerine oranla çok daha güçlüdür (Turan, 2017: 277).

Hâkim partili sistemler genel olarak zayıf ve verimsiz muhalefetle karakterize edilmektedirler. Yine bir partinin uzun zaman iktidarda kalması sonucu bir süre sonra seçmenler olası bir değiĢimden korkmaya baĢlayabilir. Hakim partili sistemlerde bir süre sonra parti ve devlet arasındaki anayasal ayrım yok olabilir yani devletin kurumları partinin politik önceliklerine göre hareket etmeye baĢlar.

Hükümetin uzun süre tek bir partinin elinde bulunması yozlaĢmayı ve kibiri meydana çıkarabilir ve demokratik ruhu zedeleyebilir (Heywood, 2012: 338). Bu gibi neticelerin ihtimalinden dolayı hâkim parti sistemleri çoğu yazar tarafından bir tek parti sistemi olarak görülebilmektedir.

2.2.4. Çok Partili Sistemler

Çok partili sistemler ikiden fazla siyasi parti arasında gerçekleĢen rekabet ile tanımlanan sistemlerdir. Bu sistemlerde tek partili hükümet olasılığı düĢük düzeyde iken koalisyonların hükümet olasılığı yüksek düzeydedir (Heywood, 2012: 338). Siyasi yarıĢın içindeki partilerin güçleri genellikle birbirine yakın olduğundan çoğu zaman tek baĢına hükümet kurma olasılığı bulunmamaktadır.

Bir ülkedeki çok partili sistemin varlığı sosyal, ideolojik, dini ve ulusal özelliklerine bağlanabilirken nispi temsile dayalı seçim sistemleri de buna neden olabilmektedir (Turan, 2017: 279). Bu siyasal sistemlerde, partilerin oluĢumu hiçbir Ģekilde sınırlandırılmaz. Parlamentoda da siyasi partiler birbirine yakın orandaki güçleriyle yerlerini alırlar.

Çok partili sistem geniĢ kapsamından dolayı kendi içerisinde iki sistem ile sınıflandırılmaktadır (Turan, 2017: 280; Kapani, 2007: 202):

Ilımlı çok parti sistemi (İki kutuplu): Bu sistemde ülkedeki siyasi partiler

arasındaki ideolojik farklılıklar çok derin olmadığı gibi sisteme karĢı olan sağ veya sol partiler de güçlü konumda değillerdir. Partiler rejim üzerinde kolayca uzlaĢmaya varabilirler. Siyasi partiler temel ilke ve sorunlar doğrultusunda iki büyük eğilimle gruplaĢırlarsa iktidar da bu iki grup arasında el değiĢtirir.

Aşırı çok parti sistemi (Çok kutuplu): Bu sistemde ise ülkedeki siyasi partiler,

ülkenin temel sorunları üzerinde çok farklı ve geniĢ bir yelpazeye sahiptir. Sağ ve sol uçlardaki partilerin gücü çok yönlü bir kutuplaĢmaya yol açmaktadır. Merkez partiler iktidar mücadelesinde uçtaki aĢırı partilerle iĢbirliği yapmak durumunda kalırlar ve böylece de merkez sağ veya merkez sol hükümetleri kurulur. Bu sistem sık sık hükümet buhranlarına yol açar çünkü kurulan koalisyonlar genellikle kısa ömürlü

olmaktadırlar. Nitekim çok partili sistemlere yöneltilen en büyük eleĢtiri koalisyon kurmanın zorlukları ve tehlikeleri ile ilgilidir (Heywood, 2012: 339).

Benzer Belgeler