• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde araĢtırma sonucunda elde edilen veriler tek tek incelenecek ve yorumlanacaktır. Katılımcıların demografik niteliklerine bakılacak olursa tablo 27‟de görüldüğü üzere %76,9 gibi bir çoğunluğu erkek katılımcıların oluĢturduğu gözlemlenmektedir. Katılımcıların büyük çoğunluğu %19,8‟lik bir oranla öğrenciler ve %19‟luk bir oranla da iĢçilerden oluĢmaktadır. 18-27 yaĢ aralığındaki genç bireyler katılımcıların %33‟lük bir çoğunluğunu oluĢturmaktadır. %23,4 oranındaki ön lisans mezunları, %23,9 oranındaki lisans mezunları, %5,8 oranındaki yüksek lisans mezunları ve %1 oranındaki doktora mezunları birleĢtirildiğinde katılımcıların %54,1‟lik bir kısmının üniversite mezunu olduğu söylenebilmektedir. Bu sonuçlardan hareketle gençlerin ve eğitimli bireylerin siyasete ilgilerinin olduğu ve siyaset ile ilgilendikleri yorumu yapılabilir. Ancak katılımcıların hayli yüksek çoğunluğunun erkeklerden oluĢması kadınların siyasete yeterli ilgi göstermediği veya toplumsal algılar nedeniyle geri durması olarak yorumlanabilir. Bu konuda bilimsel bir araĢtırma yapılmasının literatüre fayda sağlayacağı düĢünülmektedir.

Katılımcıların %55,8‟lik bir çoğunluğu destekledikleri siyasi partilerin liderlerinden daha önemli olduğunu düĢünmektedirler. Katılımcıların %49,5 gibi yüksek bir çoğunluğu destekledikleri siyasi partileri ideolojilerine uygun olduğu için desteklediklerini beyan etmiĢlerdir. Üyesi oldukları siyasi partileri icraatlarını beğendiği için tercih eden katılımcı oranı %17 liderini sevdiği için tercih eden katılımcı oranı ise %25,1‟dir. Bu da katılımcıların siyasi partileri bir hizmet aracı olarak tercih etmek yerine kendi görüĢlerini ifade etmek için tercih ettiğinin bir göstergesi olarak görülebilir. Partizan olarak da adlandırılabilecek bu bireyler kendilerini destekledikleri siyasi partilere ait hissederler ve o partiyle hem psikolojik hem de duygusal bir bağ kurarlar. Destekledikleri siyasi partiler ile bu tarz bağlar kuran bireylerin o partileri bırakarak baĢka partilerle tekrar bağ kurabilmesi çok ender görülen bir durumdur (Aydoğan Ünal, 2016: 103). Yine bu konu ile ilgili olarak Tablo 30 incelendiğinde siyasal tercihlerinde ailelerinin etkili olduğunu belirten katılımcı oranı %21,3‟lük bir oranla azımsanmayacak derecededir. Bu

bireylerin destekledikleri siyasi partilere daha çok aidiyet duygusu hissetmelerinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

Katılımcıların üye oldukları siyasi partiler bazında kendilerini tanımladıkları ideolojiler Ġncelendiğinde AK Partili katılımcıların %58,3‟ünün kendilerini Milliyetçi %34,7‟sinin kendilerini Atatürkçü %34,7‟sinin kendilerini Muhafazakar ve hatta %6,9‟unun da kendilerini Sosyal Demokrat olarak tanımladıkları görülmektedir. Buradan hareketle toplumda Ġslamcı ve Muhafazakâr bir kimliğe sahip olduğu düĢünülen AK Partinin birçok farklı ideolojiye sahip insanı aynı çatı altında birleĢtirdiği gözlemlenmektedir. AK Parti üzerinden ideoloji gömleğini çıkarmayı baĢarmıĢ bir merkez parti konumuna gelmiĢ ve toplumun farklı her kesimine hitap edebilmiĢ bir siyasi parti olarak yorumlanabilir. Bir diğer tarafta „merkez parti‟ iddiası ile kurulmuĢ olan ĠYĠ Parti‟nin ise bu iddiasını gerçekleĢtiremediği yorumu yapılabilir. Çünkü her ne kadar merkez parti iddiasıyla kurulmuĢ olsa da ĠYĠ Partili katılımcıların %96,6‟lık bir kısmı kendilerini Milliyetçi olarak tanımlamaktadırlar. ĠYĠ Partili katılımcıların %41,4‟lük bir kısmı kendilerini Atatürkçü ve %15,5‟lik bir kısmı da kendilerini Muhafazakâr olarak tanımlamıĢ olsalar da parti içerisinde MHP kültüründen gelen bireylerin bu kültürü devam ettirdikleri düĢünülebilir. Nitekim MHP‟li katılımcıların ve ĠYĠ Partili katılımcıların ideoloji sorusuna verdikleri cevaplar birbirine benzer yakınlıktadırlar. MHP‟li katılımcıların %97,5‟lik bir kısmı kendilerini Milliyetçi %16‟lık bir kısmı kendilerini Atatürkçü ve %12,3‟lük bir kısmı da kendilerini Muhafazakâr olarak tanımlamıĢlardır. Tablo 36 incelendiğinde bu benzerlik daha belirgin olarak gözlemlenebilmektedir. CHP üyesi katılımcıların kendilerini tanımladıkları siyasi ideolojilere baktığımızda %67,7‟lik bir oranın Sosyal Demokrat %38,7‟lik bir oranın Atatürkçü ve %11,3‟lük bir oranın da Komünist ideolojilerden oluĢtuğu gözlemlenmektedir. Öte yandan Saadet Partisi incelendiğinde de katılımcıların %80,6‟sının kendilerini Milli GörüĢçü ve %22,2‟sinin de kendilerini Muhafazakâr olarak tanımladıkları görülmektedir. Vatan Partili katılımcıların da %100‟ünün Atatürkçü %25‟inin Sosyal Demokrat oldukları da gözlemlenebilen bir diğer husustur. Bu analizlerden hareketle CHP, MHP, ĠYĠ Parti, Saadet Partisi ve Vatan Partisinin kendi ideolojilerinde veya ideolojilerine yakın üyelerden oluĢtuğu tespiti

yapılabilmektedir. Bu beĢ siyasi parti de kendi fikrine yakın olmayan bireylere hitap edebilmekte baĢarısız olarak yorumlanabilir.

Yukarıdaki bilgi analiz ve yorumlara ek olarak partiler bazında üye olunan siyasi partiyi tercih etme nedenleri incelendiğinde yapılan yorumlara destekleyici sonuçlar ortaya çıkmıĢtır. Tablo 38‟de de görüleceği üzere AK Parti üyesi katılımcıların %33,1‟lik bir oranı ideolojilerine uygun gördükleri için AK Parti‟yi tercih ettiklerini beyan ederlerken %63,4‟lük bir kısmı partinin liderini sevdikleri ve %38,6‟lık bir kısmı da partinin icraatlarını beğendikleri için tercih ettiklerini beyan etmiĢlerdir. Buradan bir çıkarım yapılacak olursa AK Parti üyelerinin büyük bir çoğunluğu Recep Tayyip Erdoğan‟ı beğendikleri için bu partiyi tercih etmiĢlerdir. Ancak diğer bütün partiler incelendiğinde katılımcıların çok yüksek bir çoğunluğu ideolojilerine uygun buldukları için bu partileri tercih ettiklerini söylemiĢlerdir. CHP‟li katılımcıların %88,3‟ü ĠYĠ Partili katılımcıların %81‟i MHP‟li katılımcıların %90,1‟i Saadet Partili katılımcıların %94,4‟ü ve Vatan Partili katılımcıların %100‟ü üye oldukları siyasi partileri ideolojilerine uygun olduğu için tercih ettiklerini beyan etmiĢlerdir. Burada göze çarpan bir diğer husus CHP‟li ve Vatan Partili katılımcıların hiçbirisinin „Liderini seviyorum‟ seçeceğini iĢaretlememiĢ olmalarıdır. Türk siyasal konjonktüründe „Sol parti‟ olarak nitelendirilen bu iki partinin lider sıkıntısı çektiği yorumu yapılabilir. ĠYĠ Partili katılımcıların ise %46.6 gibi bir çoğunluğu partiyi tercih etme nedenlerinde liderlerinin etkili olduğunu beyan etmiĢlerdir. Yani MHP‟de lider problemi olduğunu düĢünen bireylerin Meral AkĢener‟in etkisi ile yeni bir oluĢuma katıldıkları yorumu yapılabilir. Diğer siyasi partilerde ise ya parti ile birey arasındaki manevi bir bağdan ya da siyasal hayattaki alternatif yokluğundan üyelerin mevcut oldukları siyasi partilerde olumsuz düĢüncelerine rağmen devam ettikleri bir durumun varlığından söz edilebilir.

Katılımcıların üye oldukları siyasi partilerin liderlerine karĢı bakıĢ açılarını anlayabilmek adına iki soru sorulmuĢtur. Bu sorulardan ilki kendileri için destekledikleri siyasi partinin mi yoksa o partinin liderinin mi daha önemli olduğu sorusudur. AK Parti üyesi katılımcıların %76,9‟luk bir çoğunluğu ile ĠYĠ Parti üyesi katılımcıların %56,9‟luk bir çoğunluğu kendileri için siyasi partilerinin liderlerinin daha önemli olduğunu beyan etmiĢlerdir. CHP üyesi katılımcıların %87,3‟ü, MHP

üyesi katılımcıların %82,5‟i, Saadet Partili katılımcıların %97,1‟i ve Vatan Partili katılımcıların da %87,5‟i kendileri için destekledikleri siyasi partilerin liderlerinden daha önemli olduğunu belirtmiĢlerdir. Burada görüldüğü üzere ideolojik kimliği olan siyasi partilerin üyelerinde ezici bir farkla katılımcılar partilerini daha çok önemsemektedirler. Ancak AK Parti ve ĠYĠ Parti gibi belirli bir ideolojik çizgide hareket etmeyip merkeze hitap etmeye çalıĢan siyasal parti üyelerinin liderlerine daha çok önem verdiği görülmektedir.

Yukarıdaki çıkarımlara ek olarak yine katılımcıların liderlerine dair bakıĢ açılarını anlayabilmek için sorulan ikinci soru da üye oldukları siyasi partinin liderinin değiĢimi ile ilgili olan sorudur. tablo 40‟ta da görüleceği üzere, ĠYĠ Parti üyesi katılımcıların %100‟ü, Saadet Partili katılımcıların %97,1‟i, AK Parti üyesi katılımcıların %95,8‟i, MHP üyesi katılımcıların %86,3‟ü ve Vatan Partili katılımcıların da %62,5‟i destekledikleri siyasal partinin liderinin değiĢmesini istememektedirler. Ancak CHP üyesi katılımcıların %80 gibi büyük bir çoğunluğu, destekledikleri siyasi partide bir lider değiĢimini gerekli görmektedirler. 2018 CumhurbaĢkanlığı seçimlerinde CHP‟nin aldığı oy ile CHP‟nin CumhurbaĢkanı adayı Muharrem Ġnce‟nin aldığı oy arasındaki fark CHP‟deki bu durumun bir sonucu olarak yorumlanabilir. Keza AK Parti sözcüsü Mahir Ünal‟ın Muharrem Ġnce‟yi CHP‟nin kırk yıllık psikolojik yüzde otuz barajını aĢmayı baĢaran, CHP‟nin doğal lideri olarak yorumlaması da bu konu ile ilgilidir (Ünal, 26.06.2018).

Katılımcıların karizmatik liderlik algılarının eğitim düzeylerine göre gösterdiği farklılıklar incelendiğinde sadece „Üye ihtiyaçlarına duyarlılık‟ alt boyutunda anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiĢtir. „Vizyon ve net ifade, kiĢisel risk üstlenebilme, çevresel duyarlılık ve geleneksel olmayan davranıĢlar gösterme‟ alt boyutlarında herhangi bir farklılaĢmaya rastlanmamıĢtır. „Üye ihtiyaçlarına duyarlılık‟ boyutunda ise ilkokul mezunları ile lisans mezunları, ilkokul mezunları ile yüksek lisans mezunları ve lise mezunları ile yüksek lisans mezunları arasında anlamlı farklılıklar olduğu gözlemlenmiĢtir. Bu boyutta 4.83 ortalama ile en yüksek ortalamanın ilkokul mezunlarında, 3.66 ortalama ile de en düĢük ortalamanın yüksek lisans mezunlarında olduğu tespit edilmiĢtir. Lisans ve yüksek lisans mezunu adayların ortalamalarının bu kadar düĢük olması, liderlerinin üye ihtiyaçlarına

gösterdiği duyarlılıktan tatmin olmadıklarının veya bu konuda daha yüksek beklentilerinin olduğunun bir ifadesi olarak yorumlanabilir. Bu konu ile ilgili olarak Bozkurt ve Goral‟ın (2014), Buldu‟nun (2016), Kılıçarslan‟ın (2013) ve Arıkan, Kılıç ve Becerikli‟nin (2017) yaptıkları çalıĢmada ise katılımcıların karizmatik liderlik algılarının eğitim durumlarına göre farklılaĢtığına dair bir sonuca ulaĢılamamıĢtır. Ancak Çelik ve Sünbül‟ün (2008) elde ettikleri sonuca göre ise eğitim durumları ve karizmatik liderlik algısı arasında anlamlı bir farklılaĢma tespit edilmiĢtir.

Katılımcıların karizmatik liderlik algılarının cinsiyetlerine göre farklılaĢması adına bu çalıĢmada anlamlı bir sonuç elde edilememiĢtir. Arabacı, Alanoğlu ve Doğan‟ın (2014) , Özkan, Akın ve Durna‟nın (2015), Ünal ve YaldızbaĢ‟ın (2016), Arıkan, Kılıç ve Becerikli‟nin (2017) ve Kılıçarslan‟ın (2013) yaptıkları çalıĢmada karizmatik liderlik algısının cinsiyete göre farklılık göstermediği tespit edilmiĢtir. Ancak Bozkurt ve Goral‟ın (2014), Çelik ve Sünbül (2008), Cinel (2008) ve IĢık (2016) yaptıkları çalıĢmalarda bu bulguların tam tersi yönünde tespitlerde bulunmuĢlardır.

ÇalıĢmada katılımcıların yaĢ aralıklarına göre karizmatik liderlik algılarının farklılaĢtığına dair bir tespit yapılamamıĢ olsa da literatürde tam tersi yönde bulgular mevcuttur. Örneğin Keklik‟in (2012), Bozkurt ve Goral‟ın (2014), Arıkan, Kılıç ve Becerikli‟nin (2017), Kılıçarslan‟ın (2013) ve IĢık‟ın (2016) yaptıkları çalıĢmalar sonucunda karizmatik liderlik algısının yaĢ aralığına göre farklılıklar gösterdiği tespit edilmiĢtir. Ancak Arabacı, Alanoğlu ve Doğan (2014) ve Ünal ve YaldızbaĢ (2016) yaptıkları çalıĢmada da karizmatik liderlik algısının yaĢa göre farklılaĢması adına anlamlı bir sonuç elde edilememiĢtir.

Bu araĢtırmanın konusuna uygun olarak, literatürdeki araĢtırmalarda genel olarak bulunan demografik değiĢkenlerden farklı olarak iki tane demografik değiĢken daha analiz edilmiĢtir. Bunlardan bir tanesi katılımcıların en uzun yaĢadığı yerleĢim birimine göre bir diğeri de katılımcının üye olduğu siyasi partiye göre yapılan analizlerdir. ÇalıĢmada katılımcıların yaĢadıkları en uzun yerleĢim birimine göre karizmatik liderlik algılarının farklılaĢtığına dair anlamlı bir sonuç elde

edilememiĢtir. Diğer taraftan da katılımcıların üye oldukları siyasi partilere göre karizmatik liderlik algıları arasında anlamlı bir farklılaĢma tespit edilmiĢtir.

Katılımcıların üye oldukları siyasi partilere göre incelenen karizmatik liderlik algıları tablo 44‟te verilmiĢtir. Bu tabloda elde edilen sonuca göre hemen hemen bütün siyasi partiler arasında anlamlı bir farklılık elde edilmiĢtir. Partiler bazında katılımcıların verdikleri cevapların ortalamalarına bakılacak olursa „Vizyon ve net ifade‟ boyutunda Saadet Partili katılımcıların 5, Vatan Partili katılımcıların 4.66, AK Partili katılımcıların 4.66, ĠYĠ Partili katılımcıların 4.60, MHP‟li katılımcıların 4.20 ve CHP‟li katılımcıların 3.16 puanlarında cevaplar verdiği görülmektedir. Buradaki anlamlı farklılıklar AK Parti-CHP, AK Parti-MHP, AK Parti-Saadet Partisi, CHP- ĠYĠ Parti, CHP-MHP, CHP-Saadet Partisi, CHP-Vatan Partisi, ĠYĠ Parti-MHP, ĠYĠ Parti -Saadet Partisi ve Vatan Partisi-Saadet Partisi arasında gözlemlenmiĢtir. Saadet Partili katılımcılar liderlerinin vizyon belirleyebilme ve net ifade edebilme yeteneklerine diğer tüm partili katılımcılara göre daha fazla güvenmektedirler. CHP üyesi katılımcılar ise liderlerinin vizyon belirleyebilme ve net ifade edebilme yeteceğine diğer tüm partili katılımcılara oranla daha düĢük oranda güvenmektedirler.

‟KiĢisel risk alabilme‟ boyutunda Saadet Partili katılımcıların 5, Vatan Partili katılımcıların 4.71, AK Partili katılımcıların 4.50, ĠYĠ Partili katılımcıların 4.73, MHP‟li katılımcıların 4.36 ve CHP‟li katılımcıların 3.05 puanlarında cevaplar verdiği görülmektedir. Saadet Partili katılımcılar liderlerinin gerektiğinde kiĢisel risk alabilmelerine ve fedakârlık yapabilmelerine diğer tüm partili katılımcılara göre daha fazla güvenmektedirler. CHP üyesi katılımcılar ise liderlerinin gerektiğinde kiĢisel risk alabilme ve fedakârlık yapabilmelerine diğer tüm partili katılımcılara oranla daha düĢük oranda güvenmektedirler.

„Çevresel duyarlılık‟ boyutunda Saadet Partili katılımcıların 5, Vatan Partili katılımcıların 4.61, AK Partili katılımcıların 4.40, ĠYĠ Partili katılımcıların 4.18, MHP‟li katılımcıların 4.28 ve CHP‟li katılımcıların 3.19 puanlarında cevaplar verdiği görülmektedir. „Geleneksel olmayan davranıĢlar gösterebilme‟ boyutunda Saadet Partili katılımcıların 5, Vatan Partili katılımcıların 4.18, AK Partili

katılımcıların 4.23, ĠYĠ Partili katılımcıların 4.32, MHP‟li katılımcıların 4.04 ve CHP‟li katılımcıların 3.23 puanlarında cevaplar verdiği görülmektedir. „Üye ihtiyaçlarına duyarlılık‟ boyutunda Saadet Partili katılımcıların 5, Vatan Partili katılımcıların 4.25, AK Partili katılımcıların 4.40, ĠYĠ Partili katılımcıların 4.46, MHP‟li katılımcıların 3.97 ve CHP‟li katılımcıların 3.03 puanlarında cevaplar verdiği görülmektedir.

Kısaca özetlenecek olursa, karizmatik liderlik algısının bütün alt boyutlarında Saadet Partisi üyesi olan katılımcılar liderlerine diğer parti üyelerine göre daha çok güvenmekteyken, CHP üyesi katılımcılar ise liderlerine diğer parti üyelerine göre daha düĢük seviyelerde güvenmektedir. Buradan hareketle günümüzdeki CHP üyelerinin liderlerine dair karizmatik liderlik algısının oldukça düĢük seviyelerde olduğu yorumu yapılabilir.

Yukarıdaki analizlerin yanı sıra parti ayrımı yapılmaksızın katılımcıların liderlerine dair algıladıkları karizmatik liderlik davranıĢlarının gösterdikleri örgütsel vatandaĢlık davranıĢına etkileri incelenmiĢtir. Etki analizinden evvel karizmatik liderlik algısı ile örgütsel vatandaĢlık davranıĢı arasındaki iliĢkiyi tespit edebilmek adına korelasyon analizi yapılmıĢtır. Tablo 47‟de verilen korelasyon analizi sonuçlarına göre karizmatik liderlik algısının tüm alt boyutları ile örgütsel vatandaĢlık davranıĢının tüm alt boyutları arasında pozitif yönde anlamlı bir iliĢki tespit edilmiĢtir.

Tablo 49‟da görülen Model 1 çalıĢmasında karizmatik liderlik algısı alt boyutlarının örgütsel vatandaĢlık davranıĢının sivil erdem ve vicdanlılık boyutuna etkileri incelenmiĢtir. Burada elde edilen sonuca göre katılımcıların liderlerine dair algıladıkları vizyon belirleyebilme ve net ifade edebilme yeteneğinin, çevresel faktörlere duyarlılık gösterebilme yeteneğinin ve geleneksel olmayan davranıĢlar gösterebilme yeteneğinin sivil erdem ve vicdanlılık davranıĢlarına pozitif yönde anlamlı bir etki gösterdiği gözlemlenmiĢtir.

Yine bu etkiyi gösteren bir baĢka analiz, tablo 50‟de verilmiĢtir. Burada görülen Model 2 çalıĢmasında, katılımcıların karizmatik liderlik algısının kiĢisel risk

alabilme yeteneği, çevresel faktörlere duyarlılık gösterebilme yeteneği ve geleneksel olmayan davranıĢlar gösterebilme yeteneği boyutlarının özgecilik davranıĢlarına pozitif yönde anlamlı bir etkide bulunduğu tespit edilmiĢtir. Tablo 51‟deki Model 3 çalıĢması incelendiğinde de katılımcıların karizmatik liderlik algısının kiĢisel risk alabilme, çevresel faktörlere duyarlılık gösterebilme ve geleneksel olmayan davranıĢlar sergileyebilme alt boyutlarının da sportmenlik davranıĢlarına pozitif yönde anlamlı bir etkide bulunduğu gözlemlenmiĢtir. Son olarak tablo 52‟de incelenen Model 4 çalıĢmasının sonuçlarına göre de, katılımcıların karizmatik liderlik algısının vizyon belirleme ve net ifade edebilme, kiĢisel risk alabilme ve çevresel faktörlere duyarlılık gösterebilme boyutlarının da nezaket davranıĢlarına pozitif yönde anlamlı bir etkide bulunduğu saptanmıĢtır.

Katılımcıların karizmatik liderlik algılarının, gösterdikleri örgütsel vatandaĢlık davranıĢlarına etkisini inceleyen diğer çalıĢmalar incelenmiĢtir. Arıkan, Kılıç ve Becerikli (2017) KuĢadası‟ndaki beĢ yıldızlı otellerde yapmıĢ oldukları bir araĢtırma sonucunda karizmatik liderlik ve örgütsel vatandaĢlık davranıĢı arasında pozitif yönde anlamlı iliĢkiler tespit etmiĢlerdir. Aslan (2009), Konya ve Ġstanbul illerindeki beĢ tekstil fabrikasında yapmıĢ olduğu çalıĢmada da karizmatik liderlik algısı ve örgütsel vatandaĢlık davranıĢı arasında pozitif yönde anlamlı iliĢkiler tespit etmiĢtir. Babcock-Roberson ve Strickland (2010), yaptıkları çalıĢmada katılımcıların karizmatik liderlik algıları ile örgütsel vatandaĢlık davranıĢları arasında anlamlı bir iliĢki bulduklarını beyan etmiĢlerdir. Boerner, Dütschke ve Wied (2008), Almanya‟da üç hastaneden seçtikleri 142 hemĢire ile yaptıkları bir çalıĢmada karizmatik liderlik algısı ile örgütsel vatandaĢlık davranıĢları arasında pozitif yönde anlamlı iliĢkiler tespit etmiĢlerdir. Cavazotte, Hartman ve Bahiense (2014) Brezilya ve Amerika BirleĢik Devletleri vatandaĢları üzerinde yaptıkları bir çalıĢma sonucu, A.B.D. vatandaĢı katılımcı grupta karizmatik liderlik algısının örgütsel vatandaĢlık davranıĢı ile arasında pozitif yönde güçlü ve anlamlı bir iliĢki tespit etmelerine rağmen, Brezilya vatandaĢı olan grupta böyle bir iliĢki tespit edememiĢlerdir. Deluga (1995) bir imalatçı firmanın mühendislik bölümünde yaptığı bir çalıĢmada karizmatik liderliğin örgütsel vatandaĢlık ile pozitif yönde iliĢkilerinin olduğunu tespit etmiĢtir. Jiao, Richards ve Zhang (2011) Çin‟de orta ölçekli bir finans Ģirketinde yaptıkları ve liderlerin astlarını değerlendirdiği bir çalıĢmada, liderlik

davranıĢları ile örgütsel vatandaĢlık davranıĢları arasında anlamlı bir iliĢki bulmuĢlardır. Ul Haq, Farooqi ve Ahmad (2016), banka çalıĢanları üzerinde yaptıkları bir çalıĢma sonucu karizmatik liderlik ve örgütsel vatandaĢlık davranıĢları arasında pozitif yönde güçlü bir iliĢki tespit etmiĢlerdir. Zehir, Muceldili, Altındağ, ġehitoğlu ve Zehir S. (2014), çeĢitli sektörlerde 600 çalıĢan ile yaptıkları bir araĢtırma sonucunda da karizmatik liderlik ile örgütsel vatandaĢlık davranıĢları arasında pozitif yönde iliĢkiler tespit etmiĢlerdir.

Karizmatik liderlik ve örgütsel vatandaĢlık davranıĢı arasındaki iliĢki hakkındaki tüm bu neticeler doğrultusunda çıkarılacak sonuçlar aĢağıdaki gibidir:

 Ġzleyicilerinden sivil erdem ve vicdanlılık davranıĢı görmek isteyen liderlere, net olarak vizyon belirleyebilme ve herkesi bu vizyon etrafında toplayabilme yeteneklerini, çevresel faktörleri iyi analiz edip bunlara karĢı eyleme geçebilme yeteneklerini ve geleneksel olmayan sıra dıĢı davranıĢlar göstererek üyelerini ĢaĢırtabilme yeteneklerini geliĢtirmeleri tavsiye edilebilir.

 Ġzleyicilerinden özgecilik davranıĢları görmek isteyen liderlere, gerektiği zaman kiĢisel fedakârlıklar yaparak risk alabilme yeteneklerini, çevresel faktörleri iyi analiz edip bunlara karĢı eyleme geçebilme yeteneklerini ve geleneksel olmayan sıra dıĢı davranıĢlar göstererek üyelerini ĢaĢırtabilme yeteneklerini geliĢtirmeleri tavsiye edilebilir.

 Ġzleyicilerinden sportmenlik davranıĢları görmek isteyen liderlere, gerektiği zaman kiĢisel fedakârlıklar yaparak risk alabilme yeteneklerini, çevresel faktörleri iyi analiz edip bunlara karĢı eyleme geçebilme yeteneklerini ve geleneksel olmayan sıra dıĢı davranıĢlar göstererek üyelerini ĢaĢırtabilme yeteneklerini geliĢtirmeleri tavsiye edilebilir.

 Ġzleyicilerinden nezaket davranıĢları görmek isteyen liderlere, net olarak vizyon belirleyebilme ve herkesi bu vizyon etrafında toplayabilme yeteneklerini, gerektiği zaman kiĢisel fedakârlıklar yaparak risk alabilme

yeteneklerini, çevresel faktörleri iyi analiz edip bunlara karĢı eyleme

Benzer Belgeler