• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BĠLGĠLER

2.1. Vardiyalı çalıĢma sistemi

2.1.5. Vardiyalı ÇalıĢmanın Ortaya Çıkardığı Sorunlar

2.1.5.2. Psikiyatrik hastalıklar

2.1.5.2.1. Sirkadiyen ritim ve uyku bozuklukları

Günlük fizyoloji ve davranıĢlar sirkadiyen ritim tarafından kontrol edilir. Sirkadiyen ritim,

optik kiazmanın üzerinde bulunan suprakiazmatik çekirdek (SCN) tarafından kontrol edilir.

Suprakiazmatik çekirdek (SCN) hemen hemen tüm fizyolojik ve psikolojik fonksiyonlar, vücut sıcaklığı, yorgunluk, kalp hızı, kan basıncı veya hormon salınımı gibi homeostazisi etkileyen olayları düzenleyen belirgin bir sinyal üretir[74].

Sirkadiyen ritim oldukça istikrarlı olmakla birlikte, çevresel uyaranlar bu ritmi değiĢtirebilir. Normal koĢullar altında, sirkadiyen ritmin senkronizasyonu 24 saat gün ıĢığına göre olur. Ayrıca bu senkronizasyon iĢ, eğlence, aktivite, dinlenme, uyku, uyanma

gibi sosyal etkinliklerden de etkilenir[75].

Vardiya iĢçilerinin fiziksel ve psikososyal sorunlarının en temel sebeplerinden biri, biyolojik saatin ve genel nüfusun ritmine aykırı olarak yaĢamaya çalıĢmalarıdır. Vardiyalı ve gece çalıĢma birçok intrinsik sirkadiyen ritmi engellemekte ve homeostazisi bozmaktadır. Örnek olarak; melatonin ve büyüme hormonu düzeyleri geceleri artmaktadır

14 ancak gece çalıĢmasıyla bu hormonlar baskılanmaktadır[76, 77]

Sağlıklı eriĢkinlerde uyku, sirkadiyen ritmin belirli bir fazında ortaya çıkmaktadır. Bu sirkadiyen ritmin devam ettirilmesinde melatonin en önemli mediatördür. Melatoninin biyolojik sistemler üzerinde; gece-gündüz döngüsünün düzenlenmesinin ötesinde; kan basıncı, vücut ısısı ve mevsimsel üreme fonksiyonlarının düzenlenmesi gibi etkileri vardır.

Melatoninin endometrium ve meme kanseri, Alzheimer gibi hastalıklarda rolü olduğu ve antioksidan etkilerinin bulunduğu bilinmektedir. Çünkü gece vakti ıĢığa maruz kalmak melatonin biyosentezini azaltır ve kansere yatkınlık oluĢturan genlerde baskılanma oluĢturur[78].

Vardiyalı çalıĢmanın uyku üzerindeki etkileri hem niceliksel hem de niteliksel açıdan bozulmaktadır. Örneğin; uyku süresinin azalmasına ek olarak uyku kalitesi de

etkilenmektedir[79].

Yapılan bir çalıĢmada vardiyalı çalıĢanlarda REM uykusu ve 2. evre uykuda azalmanın

sonucu olarak uyku kalitesinin bozulduğu bildirilmiĢtir. Yine aynı çalıĢmada 3. ve 4. evre uyku aĢamalarının çalıĢma programından etkilenmediği söylenmiĢtir[80]. Bunlara ek

olarak ise çalıĢanların iĢ saatlerinde uykululuk hali olduğu bildirilmiĢtir[81].

Vardiyalı çalıĢanlarda uyku düzensizliğinin % 60-80 oranında kronik yorgunluğa, bellek ve dikkat zayıflıklarına, konsantrasyon eksikliğine ve muhakeme yetisinin azalmasına sebep olduğu belirtilmektedir[82].

Gece vardiyalı iĢçilerin toplam uyku süresi, akĢam vardiyasında çalıĢanlara ve çalıĢma sisteminde daha az değiĢimi olanlara göre daha azdır[83]. BaĢka bir çalıĢmada ise gece vardiyasında çalıĢanlarda toplam uyku süresinin günde 1 ila 4 saat arasında azaldığı

15 bildirilmiĢtir[84].

Vardiyalı çalıĢanlar arasında uyku bozukluklarının sık görülmesi, kendi baĢına bir uyku bozukluğu tanısının ortaya çıkmasına yol açmıĢtır. Bu uyku bozukluğu hem DSM-V hem de ICD-10 da tanı ölçütünde yerini almıĢtır. Bu tanı ölçütüne ek olarak ICSD-3 (International Classification of Sleep Disorders) sınıflamasında da vardiyalı çalıĢma uykusu bozukluğu (shift worker sleep disorder[SWSD]) ayrı bir kategori olarak tanımlanmaktadır.

DSM 5 e göre sirkadiyen ritimle ilgili uyku bozukluğu tanı ölçütleri;

A. Sirkadiyen ritimle ilgili uyku bozuklukları

Daha çok yirmi dört saatlik düzenle ilgili bir değiĢikliğe bağlı ya da kiĢinin kendi yirmi

dört saatlik düzeniyle çevre koĢullarının ya da toplumsal ya da iĢle ilgili çalıĢma düzeninin getirdiği uyku düzeninin birbiriyle örtüĢmemesine bağlı, sürekli ya da yineleyici uyku bozukluğu.

B. Bu uyku bozukluğu, aĢırı uykululuğa ya da uykusuzluğa ya da her ikisine de birden neden olur.

C. Bu uyku bozukluğu, klinik olarak belirgin bir bozulmaya ya da toplumsal veya iĢle ilgili alanlarda ya da diğer önemli iĢlevsellik alanlarında iĢlevsellikte düĢmeye neden olur.

Vardiyalı iĢ türü: vardiyalı (bilindik çalıĢma saatleri dıĢında çalıĢmayı gerektiren) iĢ düzeninden dolayı, ana uyku evresi sırasında uykusuzluk çekme ve/veya ana uyanıklık evresinde aĢırı uykulu olma

Vardiyalı çalıĢanlardaki uyku bozukluğunun gerçek sıklığı yeterince anlaĢılmamıĢ olsa

16 da, kanıtlar, beĢ vardiyalı iĢçiden en az birisinin çalıĢma sisteminden kaynaklı uyku bozukluğu yaĢadığını göstermektedir[20]. Gündüz vardiyalı, gece vardiyalı ve dönüĢümlü vardiyada çalıĢan iĢçilerden oluĢan, nüfusa dayalı bir topluluk örneğinde, DSM-IV ölçütlerine göre vardiyalı çalıĢma hastalığı gece çalıĢanların % 14.1 - 32'si ve dönüĢümlü vardiyalı iĢçilerin % 8.1 - % 26'sının sirkadiyen ritim bozukluğuna bağlı uyku bozukluğu tanısını karĢıladığını bulmuĢtur[20].

Vardiyalı çalıĢanlara ait demografik özellikler uyku kalitesini etkilemektedir. Bu özelliklerin en önemlilerinden biri yaĢ iken, bir diğeri ise cinsiyettir. Kanıtlar, yaĢı ileri

olan vardiyalı iĢçilerin, genç vardiyalı iĢçilerden daha fazla uyku kaybına neden olduğunu[85], değiĢen dönüĢümlü vardiyalı çalıĢmanın gerekliliklerine uyum sağlayamadıklarını[86] ve gün ıĢığındaki faz değiĢikliklerinin etkilerine daha az tepki

verdiklerini göstermektedir[87].

Burada nörofizyolojik mekanizmalar net olmasa da altta yatan sebeplerden birisi suprakiazmatik nükleustaki (SCN) nörodejenerasyondur[88]. Bu dejenerasyon sonrasında yaĢlı eriĢkinlerde sirkadiyen evrenin kısaldığı saptanmıĢtır.

Çoğu vardiyalı çalıĢma uyku bozukluğu çalıĢmaları kadın çalıĢanlarda uyku kaybının daha çok olduğu, gündüz uykusunun daha fazla görüldüğü ve ek psikolojik belirtilerin daha sık rastlandığını belirtmektedir[89, 90]. Bununla birlikte, bu farklılıkların cinsiyete bağlı uyku, iĢ paylaĢımları, eve döndüklerinde beklenen rolleri veya baĢka bir nedenden kaynaklı olup olmadığı belirsizdir.

Uykusuzluğun yaĢla birlikte artması veya cinsiyete göre uyku etkilenmesinin değiĢmesi

17 vardiyalı çalıĢma sistemini destekleyen söylemler gibi gözükse de vardiyalı çalıĢma sistemi ile ilgili birçok olumsuz sağlık sonuçlarının ortaya çıktığı nettir.

Bu gibi sağlık sorunlarına ek olarak gece vardiyalarında kahve, çay, sigara gibi uyarıcılar çalıĢanlar tarafından aĢırı miktarlarda kullanılmaktadır. Uykusuz kalan vardiyalı çalıĢanlar uyanık kalabilmek ve performans arttırabilmek için bu maddelerin kullanımına yönelmektedir. Kafein kiĢinin uyku alıĢkanlığını değiĢtirerek uyku sorunlarının ortaya çıkmasına neden olur. Ayrıca yapılan çalıĢmalar doğrultusunda kafein içeren kahvenin gün içerisinde normalde 3-4 fincan tüketilmesi gerekirken gece vardiyalarında bu sayının 9-10 fincana kadar çıktığı görülmektedir[91].

Vardiyalı çalıĢma koĢullarının sağlandığı bir çalıĢmada 300 mg kafeinin iĢçilerde performansı ve uyanıklığı arttırdığı gözlenmiĢtir[92]. Kafein uygulamasının, uykululuğun etkisini azaltarak uzun süreli uyanıklık sağladığı ve bazı biliĢsel performans ölçümlerini geliĢtirdiği düĢünülmektedir[92, 93]. Bununla birlikte, subjektif uykululuk paradoksal olarak artmıĢtır. Sık aralıklarla düĢük doz kafein uygulamasının uzun uyanıklığın zararlı performans etkilerine karĢı koymada etkili olduğu gösterilmiĢtir[92].

Vardiya çalıĢma programlarında uyanıklığı arttırmak için kafein ve diğer uyarıcı maddeler içeren enerji içeceklerinin kullanılmasını destekleyen az sayıda deneysel kanıt bulunmaktadır.

Jay ve arkadaĢlarının vardiyalı çalıĢanlarda yaptığı bir çalıĢmada, gece vardiyasında kafein içerikli enerji içeceklerinin tüketilmesinden sonra uyku süreci değerlendirilmiĢtir. Gece kafein içerikli enerji içeceğinin 01:30 ve 05:30 saatleri arasında tüketilmesi, hem psikomotor uyanıklık performansını gece iyileĢtirmemiĢ, hem de daha sonra uyku süresini

18 ve etkinliğini azaltarak gündüz uykusunu bozduğu gösterilmiĢtir.[94]