• Sonuç bulunamadı

T.C. GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "T.C. GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI"

Copied!
170
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI

SAĞLIK ÇALIġANLARINDA VARDĠYALI ÇALIġMA SĠSTEMĠNĠN UYKU KALĠTESĠ, FĠZĠKSEL HASTALIKLAR, RUHSAL DURUM VE YAġAM

KALĠTESĠ ÜZERĠNDEKĠ ETKĠLERĠ

UZMANLIK TEZĠ DR. BAHADIR GENĠġ

TEZ DANIġMANI

PROF.DR. MUSTAFA ENDER TANER

ANKARA MAYIS 2017

(2)
(3)

I ÖZET

Vardiyalı çalıĢma, modern iletiĢimin hızla ilerlemesinin ve küresel ekonomilerin geliĢmesinin bir sonucu olarak, çalıĢma ve sosyal hayatımızın daha yaygın bir parçası olmuĢtur. Vardiyalı çalıĢmanın sağlık üzerindeki etkilerine iliĢkin araĢtırmalarda; gastrit, ülser, hipertansiyon, koroner kalp hastalıkları, birçok kanser türü, metabolik bozukluklar, depresyon, uyku bozukluğu, sosyal uyum sorunları gibi birçok hastalığa ve toplumsal soruna neden olmaktadır[1]. Bu çalıĢmada vardiyalı çalıĢan sağlık çalıĢanlarını uyku kalitesi, fiziksel hastalıklar, yaĢam kalite si ve ruhsal bozukluklar açısından değerlendirmeyi amaçlamıĢtır. ÇalıĢmaya Gazi Üniversitesi Hastanesi sağlık çalıĢanları dâhil edildi. ÇalıĢanlar en son çalıĢma sistemlerine göre sınıflandırılmıĢtır. AraĢtırmaya katılmayı kabul eden 550 kiĢiye form dağıtıldı. Eksik bilgi, içsel tutarsızlık, uygun olmayan meslek grupları olması sebebiyle 168 form değerlendirmeye alınmadı. Sonuç olarak 219 değerlendirme formu istatistiksel analize tabii tutuldu. Sayısal değiĢken grupları arası farklar bağımsız gruplar T-Testi ile incelendi. Sayısal değiĢkenler arasındaki iliĢki Pearson korelasyon analiziyle yapıldı. Kategorik değiĢkenler arasındaki farklılıklar ise Ki-Kare analizi ile incelendi. Vardiyalı çalıĢanlar vardiyasız çalıĢanlara göre BDÖ (t=-3.86, p<0.01), BAÖ (t=-3.12, p<0.01), algılanan stres (t=-2.11, p<0.05), PUKĠ (t=-4.64, p<0.01) ve tükenmiĢlik (t=-3.816, p<0.01) puanları anlamlı derecede daha yüksek olarak bulundu. Mesleki tatmin (t=2.06, p<0.05) ise vardiyasız çalıĢanlarda anlamlı derecede yüksekti. Sabahçı-akĢamcı özelliklere göre gruplar arasında anlamlı bir farklılık vardır (χ2=14.639, p<0.01). Vardiyalı çalıĢanların % 69.8‟i akĢamcı özelliklere sahip iken vardiyasız çalıĢanların % 76.9‟u sabahçı özelliklere sahiptir. Vardiyalı çalıĢanların uyku kalitesi anlamlı derecede daha bozuktu (t=-3.86, p<0.01). Bu sonuçlar doğrultusunda vardiyalı çalıĢma nedeniyle oluĢan sağlık sorunları hakkında çalıĢanlar bilgilendirilmelidir.

OluĢan sorunlarında azaltılmasında stres yönetimi, uyku yönetimi ve fiziksel hastalıklardan korunma konularında çalıĢanlara eğitim verilmelidir. Vardiya çalıĢmanın etkilerini daha iyi gösterebilmek için katılımcılar daha iyi kategorize edilmelidir.

(4)

II ABSTRACT

Shift work has become a more common part of our work and social life as a result of the rapid progress of modern communication and the development of global economies.

Research on the effects of shift work on health causes supposed to many diseases and social problems such as gastritis, ulcers, hypertension, coronary heart diseases, many types of cancer, metabolic disorders, depression, sleep disorders and social adjustment problems.

This study aimed to evaluate sleep quality, physical illnesses, quality of life and mental disorders in health care workers with shift worker. Gazi University Hospital health workers were included in the study. Employees were classified on the basis of their most recent work systems. The 550 people who agreed to participate in the survey were given a questionnaire. Because of missing information, internal inconsistency, unsuitable professional groups, 168 forms were not evaluated. As a result, 219 evaluation forms were statistically analyzed. Differences between numerical variable groups were examined by independent groups T-Test. The relationship between numerical variables was done by Pearson correlation analysis. Differences between categorical variables were analyzed by chi-square analysis. The shift workers were significantly higher in the BDI (t=-3.86, p<0.01), BAI (t=-3.12, p<0.01), perceived stress (t=-2.11, p<0.05), PUKI (t=-4.64, p<0.01) and burnout (t=-3.81, p<0.01) scores than the non-shift workers. Job satisfaction (t=2.06, p<0.05) was significantly higher in non-shift workers. There was a significant difference between the groups according to the morning - evening features (χ2=14.639, p<0.01).

69.8 % of shift workers have evening features while 76.9 % of non-shift workers have morning features. The sleep quality of shift workers was significantly impaired (t=-3.86, p<0.01). Employees should be informed about the health problems caused by shift work in the light of these results. Workers should be trained in stress management, sleep management and physical disease prevention in order to reduce the problems. Participants should be better categorized to better demonstrate the effects of shift work.

(5)

III TEġEKKÜRLER

Öncelikle uzmanlık eğitimim boyunca tecrübesi ve deneyimiyle yanımda olan sevgili hocalarım Prof.Dr.Nevzat Yüksel‟e, Prof.Dr.Zehra Arıkan‟a, Prof.Dr.Selçuk Candansayar‟a, Prof.Dr.Aslı Kuruoğlu‟na, Prof.Dr.R.Filiz Karadağ‟a, Prof.Dr.Selçuk Aslan‟a, Prof.Dr.Yasemen IĢık‟a, tez yazım sürecinde desteklerini esirgemeyen tez hocam Prof.Dr. M.Ender Taner‟e teĢekkür ederim. Ayrıca birçok Ģey öğrendiğim ve her zaman samimi desteğini yanımda hissettiğim Prof.Dr.Behçet CoĢar‟a teĢekkür ederim.

BaĢta Dr. Erman ġentürk, Dr. M.Hakan Aksu ve Dr. Ahmet Özaslan olmak üzere saymakla bitiremeyeceğim birbirinden iyi karaktere sahip bütün asistan arkadaĢlarıma, tez süresinde ve dıĢında çalıĢmalarımda hep destekçi olan Aycan Kayalar‟a, özverili ve renkli kiĢiliğiyle Çisem Utku‟ya ve tüm psikiyatri ekibine teĢekkür ederim.

Tüm bu süre boyunca benimle birlikte yorulan, beni dinleyen, her anında kendinden çok beni düĢünen ve her anımı birlikte paylaĢmaktan inanılmaz mutlu olduğum sevgili eĢim Çiğdem GeniĢ‟e çok teĢekkür ederim.

Tabii ki bugünlere gelirken her zaman yanımda olan, bende her Ģeyden çok emeği olan, sabır ve iyi niyet örneği olan baĢta annem, babam ve kardeĢime sonsuz teĢekkür ederim.

(6)

IV ĠÇĠNDEKĠLER

Sayfa ÖZET ……….…I

ABSTRACT……… ……..…….….II TEġEKKÜR……….. ………...III ĠÇĠNDEKĠLER………..IV TABLOLAR DĠZĠNĠ………VI ġEKĠL DĠZĠNĠ………....IX

KISALTMALAR……….….XII

1. GĠRĠġ VE AMAÇ………. 1

2. GENEL BĠLGĠLER………. 3

2.1.Vardiyalı çalıĢma sistemi……….. 3

2.1.1. Vardiyalı ÇalıĢmanın Tanımı………. 3

2.1.2. Vardiyalı ÇalıĢmayı Gerektiren Sebepler ……… 3

2.1.3. Vardiyalı ÇalıĢma ÇeĢitleri……… 4

2.1.3.1. Sabit Vardiya Sistemi ……… 4

2.1.3.2. DönüĢümlü Vardiya Sistemi ……….. 4

2.1.4. Sağlık ÇalıĢanlarında Vardiya Uygulaması ………. 5

2.1.5. Vardiyalı ÇalıĢmanın Ortaya Çıkardığı Sorunlar ………. 5

2.1.5.1. Fiziksel hastalıklar ……… 6

2.1.5.1.1. Kardiyovasküler sistem hastalıkları ………. 6

2.1.5.1.2. Gastrointestinal sistem hastalıkları ………... 7

2.1.5.1.3. Metabolik hastalıklar ……….. 8

2.1.5.1.4. Ġmmün sistem üzerine etkiler ……….. 10

2.1.5.1.5. Kanser ……… 11

2.1.5.1.6. Üreme sağlığı üzerine etkiler ……….. 12

2.1.5.2. Psikiyatrik hastalıklar ……… 13

2.1.5.2.1. Sirkadiyen ritim ve uyku bozuklukları ………. 13

2.1.5.2.2. Anksiyete bozukluğu ve depresyon ………. 18

2.1.5.3. Sosyal sorunlar ……… 20

2.1.5.4.YaĢam kalitesi üzerine etkiler ……….... 22

(7)

V Sayfa

3. GEREÇ VE YÖNTEM ……… 24

3.1. AraĢtırmanın tipi ……… 24

3.2. AraĢtırmanın yapıldığı yer ve zaman ………. 24

3.3. AraĢtırmanın evreni ve örneklemi ……….. 24

3.4. Verilerin toplanması ve değerlendirme araçları ……… 24

3.4.1. Genel değerlendirme formu ……… 25

3.4.2. Beck anksiyete ölçeği ……… 26

3.4.3. Beck depresyon ölçeği ……….. 26

3.4.4. Sabahçı-akĢamcı anketi ……… 27

3.4.5. Algılanan stres ölçeği ……….... 27

3.4.6. Pittsburg uyku kalitesi indeksi ………. 28

3.4.7. ÇalıĢanlar için yaĢam kalitesi ölçeği ……….. 29

3.5. Veri toplama yöntemi ……… 30

3.6. Verilerin analizi ………. 30

3.7. AraĢtırmanın etik yönü ……….. 30

4. BULGULAR ……….. 32

5. TARTIġMA ……… 98

5.1. ÇalıĢma sistemlerine göre çalıĢanlara ait özelliklerin tartıĢılması ……… 98

5.2. ÇalıĢma sistemlerine göre uygulanan ölçeklerin ( BDÖ, BAÖ, ASDÖ, PUKĠ, ÇYKÖ ve SAA) gruplar arasında karĢılaĢtırılarak tartıĢılması ……….. 105

5.3. ÇalıĢma sistemleri içinde göre hastalık özelliklerinin uygulanan ölçeklerle iliĢkisi ve uygulanan ölçeklerin kendi arasındaki iliĢkisinin tartıĢılması ………. 114

5.4. Kısıtlılıklar ……….. 124

6. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ……… 125

KAYNAKLAR ……… 131

EKLER ………..……… 142

Ek -1 (Genel değerlendirme formu) ………..……… 143

Ek -2 (Beck Anksiyete ölçeği)……….………. 146

Ek -3 (Beck Depresyon ölçeği) ………..….….. 147

Ek -4 (Sabahçı-AkĢamcı anketi) ……….……. 148

Ek -5 (Algılanan stres düzeyi ölçeği) ………...…… 151

Ek -6 (Pittsburg uyku kalitesi indeksi) ...………...…. 152

Ek -7 (ÇalıĢanlar için yaĢam kalitesi ölçeği) ……….……. 153

Ek -8 (Etik kurul onay belgesi) ……….……..…. 154

ÖZGEÇMĠġ ……….... 156

(8)

VI TABLOLAR DĠZĠNĠ

Sayfa Tablo 1 ÇalıĢma sistemlerine göre çalıĢanların sosyodemografik özelliklerindeki

farklılıkların değerlendirilmesi ………. 32

Tablo 2 ÇalıĢma sistemlerine göre çalıĢanlara ait çalıĢma sistemi, sigara, alkol ve

psikiyatrik hastalık özelliklerin değerlendirilmesi ……….…… 41

Tablo 3 ÇalıĢma sistemlerine göre çalıĢanlara ait yaĢ, BKI, çocuk sayısı, ÇalıĢma yılı, günlük içilen sigara ve çay/kahve sayısı, fiziksel hastalıklar

toplam puanı ve etkilenme durumu toplam puanının değerlendirilmesi ……….. 52 Tablo 4 ÇalıĢma sistemlerine göre uygulanan ölçek (BDÖ, BAÖ, ASDÖ, PUKĠ,

ÇYKÖ ve SAA) puanlarının karĢılaĢtırılması……… 60 Tablo 5 ÇalıĢma sistemlerine göre PUKĠ‟nin toplam ve alt faktörlerinin

karĢılaĢtırılması……….. 72

Tablo 6 Vardiyasız grupta çalıĢanlara ait bazı özelliklerin (yaĢ, çocuk sayısı, çalıĢma yılı , sigara sayısı, çay/kahve sayısı ve fiziksel hastalıklar) uygulanan

ölçek (BAÖ, BDÖ, PUKĠ, SAA, ASDÖ ve ÇYKÖ) puanları arasındaki iliĢki………. 75

Tablo 7 Vardiyalı grupta çalıĢanlara ait bazı özelliklerin (yaĢ, çocuk sayısı, çalıĢma yılı, sigara sayısı, çay/kahve sayısı ve fiziksel hastalıklar) uygulanan

ölçek (BAÖ, BDÖ, PUKĠ, SAA, ASDÖ ve ÇYKÖ) puanları arasındaki iliĢki………… 77 Tablo 8 Vardiyasız grupta uygulanan ölçek(BAÖ, BDÖ, PUKĠ, SAA, ASDÖ ve

ÇYKÖ) puanlarının kendi arasındaki iliĢki………. 79

(9)

VII Sayfa Tablo 9 Vardiyalı grupta uygulanan ölçek (BAÖ, BDÖ, PUKĠ, SAA, ASDÖ

ve ÇYKÖ) puanlarının kendi arasındaki iliĢki ………. .. 82 Tablo 10 ÇalıĢma sistemlerine göre fiziksel hastalıkların kategorik olarak

değerlendirilmesi ……… 85

Tablo 11 ÇalıĢma sistemlerine göre fiziksel hastalık toplam puanlarının

21-30 yaĢ alt grubunda değerlendirilmesi……….. 88 Tablo 12 ÇalıĢma sistemlerine göre fiziksel hastalık toplam puanlarının

31-40 yaĢ alt grubunda değerlendirilmesi ………. 89 Tablo 13 ÇalıĢma sistemlerine göre fiziksel hastalık toplam puanlarının

41 yaĢ ve üzeri yaĢ alt grubunda değerlendirilmesi ……… 90

Tablo 14 ÇalıĢma sistemlerine göre evli ve dul/ayrılmıĢ çalıĢanlarda

çocuk sayısının değerlendirilmesi ………. 91 Tablo 15 ÇalıĢma sistemlerine göre evli ve dul/ayrılmıĢ çalıĢanlarda

çocuk sayısının 21-30 yaĢ arası çalıĢanlarda değerlendirilmesi ……… 92

Tablo 16 ÇalıĢma sistemlerine göre evli ve dul/ayrılmıĢ çalıĢanlarda

çocuk sayısının 31-40 yaĢ arası çalıĢanlarda değerlendirilmesi ……….. 93

Tablo 17 ÇalıĢma sistemlerine göre evli ve dul/ayrılmıĢ çalıĢanlarda

çocuk sayısının 41 yaĢ ve üzeri çalıĢanlarda değerlendirilmesi ……….. 94 Tablo 18 ÇalıĢma sistemlerine göre evli ve dul/ayrılmıĢ çalıĢanlarda

çocuk sayısının kadınlarda değerlendirilmesi ……… 95

(10)

VIII Sayfa Tablo 19 ÇalıĢma sistemine göre evli ve dul/ayrılmıĢ çalıĢanlarda

çocuk sayısının erkeklerde değerlendirilmesi ……….. 96 Tablo 20 ÇalıĢma sistemlerine göre sigara içen katılımcılarda içilen

sigara sayısının değerlendirilmesi ……… 97

(11)

IX ġEKĠLLER DĠZĠNĠ

Sayfa

Grafik 1 ÇalıĢma sistemlerine göre cinsiyet dağılımı……… 34

Grafik 2 ÇalıĢma sistemlerine göre yaĢ dağılımı ……… ….. 35

Grafik 3 ÇalıĢma sistemlerine göre medeni durum dağılımı ……… 36

Grafik 4 ÇalıĢma sistemlerine göre meslek gruplarının dağılımı ………. 37

Grafik 5 ÇalıĢma sistemlerine göre eğitim seviyesi dağılımı ……….. 38

Grafik 6 ÇalıĢma sistemlerine gelir seviyesi dağılımı ……….. 39

Grafik 7 ÇalıĢma sistemlerine göre çocuk sayısı dağılımı ……… 40

Grafik 8 ÇalıĢma sistemlerine göre çalıĢma saatleri dağılımı ……… 43

Grafik 9 ÇalıĢma sistemlerine göre çalıĢma memnuniyeti dağılımı ……….. 44

Grafik 10 ÇalıĢma sistemlerine göre çalıĢanların çalıĢma istediği sistem dağılımı ……….. 45

Grafik 11 ÇalıĢma sistemlerine göre sigara içme durumu dağılımı ……… 46

Grafik 12 ÇalıĢma sistemlerine göre alkol kullanım sıklığı dağılımı ………. 47

Grafik 13 ÇalıĢma sistemlerine göre kesin psikiyatrik hastalık dağılımı ……… 48

Grafik 14 ÇalıĢma sistemlerine göre olası psikiyatrik hastalık dağılımı ………. 48

Grafik 15 ÇalıĢma sistemlerine göre antidepresan ilaç kullanımı dağılımı …………. 49

Grafik 16 ÇalıĢma sistemlerine göre aile öyküsünde kesin psikiyatrik hastalık dağılımı ………. 49

(12)

X Sayfa Grafik 17 ÇalıĢma sistemlerine göre aile öyküsünde olası psikiyatrik

hastalık dağılımı ………..… 50

Grafik 18 ÇalıĢma sistemlerine göre sabahçı-akĢamcı özelliklerin dağılımı ………. 51 Grafik 19 ÇalıĢma sistemlerine göre yaĢ ortalamaları dağılımı ……… 53 Grafik 20 ÇalıĢma sistemlerine göre çocuk sayısı ortalamaları dağılımı ………….. 54 Grafik 21 ÇalıĢma sistemlerine göre çalıĢma yılı ortalamaları dağılımı ……… 55 Grafik 22 ÇalıĢma sistemlerine göre fiziksel hastalıklar toplam puan ortalamaları

dağılımı ………. 56

Grafik 23 ÇalıĢma sistemlerine göre BKI dağılımı ………... 57 Grafik 24 ÇalıĢma sistemlerine göre günlük içilen ortalama sigara sayısı dağılımı .. 57 Grafik 25 ÇalıĢma sistemlerine göre günlük içilen ortalama çay/kahve sayısı

dağılımı ………. 58

Grafik 26 ÇalıĢma sistemlerine göre etkilenme durumu toplam puan ortalamaları

dağılımı ……… 58

Grafik 27 ÇalıĢma sistemlerine göre BDÖ puanları dağılımı ……….. 61 Grafik 28 ÇalıĢma sistemlerine göre BAÖ puanları dağılımı ………. 62 Grafik 29 ÇalıĢma sistemlerine göre BAÖ alt faktörü subjektif anksiyete puanları

dağılımı ……… 63

Grafik 30 ÇalıĢma sistemlerine göre BAÖ alt faktörü somatik belirti puanları

dağılımı ………. 63

(13)

XI Sayfa Grafik 31 ÇalıĢma sistemlerine göre ASDÖ alt faktörü stres algısı puanları

dağılımı ………. 65

Grafik 32 ÇalıĢma sistemlerine göre PUKĠ toplam puanları dağılımı ………. 66 Grafik 33 ÇalıĢma sistemlerine göre ÇYKÖ alt faktörü mesleki tatmin puanları

dağılımı ………. 67

Grafik 34 ÇalıĢma sistemlerine göre ÇYKÖ alt faktörü tükenmiĢlik puanları

dağılımı ……… 68

Grafik 35 ÇalıĢma sistemlerine göre SAA toplam puanları dağılımı ……….. 69 Grafik 36 ÇalıĢma sistemlerine göre ASDÖ puanları dağılımı ……… 70 Grafik 37 ÇalıĢma sistemlerine göre ASDÖ alt faktörü yetersiz özyeterlilik algısı

puanları dağılımı ……… 70

Grafik 38 ÇalıĢma sistemlerine göre ÇYKÖ alt faktörü eĢduyum yorgunluğu

puanları dağılımı ……… 71 Grafik 39 ÇalıĢma sistemlerine göre DM hastalığı dağılımı ………. 87

(14)

XII KISALTMALAR

BDÖ Beck depresyon ölçeği BAÖ Beck anksiyete ölçeği

ASDÖ Algılanan stres düzeyi ölçeği PUKĠ Pittsburg uyku kalitesi indeksi ÇYKÖ ÇalıĢanlar için yaĢam kalitesi ölçeği

SAA Sabahçı-AkĢamcı anketi DM Diabetes mellitus

HT Hipertansiyon HL Hiperlipidemi

GĠS Gastrointestinal sistem

IARC Uluslararası Kanser AraĢtırmaları Ajansı

DSM The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders/ Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve istatistiksel El kitabı

ICD International Statistical Classification of Diseases and Related Health Problems/ Hastalıkların ve sağlık sorunlarının uluslararası sınıflama sistemi

ICSD International Classification of Sleep Disorders/ Uluslar arası uyku bozukluğu sınıflandırması

SWSD Shift worker sleep disorder/ Vardiyalı çalıĢan uyku bozukluğu SCN Suprakiazmatik çekirdek

(15)

1

1.GĠRĠġ VE AMAÇ

Vardiyalı çalıĢma yüzyıllar boyunca var olmuĢ ve elektriğin icadından sonra endüstriyel devrimle daha da yaygın hale gelmiĢtir. Daha yakın zamanlarda, vardiyalı çalıĢma, modern iletiĢimin hızla ilerlemesinin ve küresel ekonomilerin geliĢmesinin bir sonucu olarak, çalıĢma ve sosyal hayatımızın daha yaygın bir parçası oldu.

Bu muazzam sosyoekonomik baskıyı karĢılamak için, çalıĢanlar değiĢik vardiya

sistemleriyle oluĢan çeĢitli zorluklarla karĢılaĢmaktadırlar.

Vardiyalı çalıĢma, genellikle sanayileĢmiĢ ülkelerdeki iĢ gücünün % 20 ila % 25'ini

kapsar[2]. Bu çalıĢma oranı gittikçe artmaktadır. Literatürde vardiyalı çalıĢma genellikle gündüz saatleri dıĢındaki 17:00/18:00 – 07:00/08:00 aralığı olarak tanımlanmaktadır.

Amerika'da tam zamanlı çalıĢan iĢçilerin yaklaĢık %15'i, Avrupa‟da çalıĢanların yaklaĢık %20'si vardiyalı olarak çalıĢırken, Çin'de bu sayı % 36 gibi yüksek bir orana ulaĢmaktadır[3, 4]. Türkiye‟de ise çalıĢan nüfusun %8‟i vardiyalı çalıĢanlardan oluĢmaktadır[5].

Vardiyalı çalıĢmada sirkadiyen ritmin uzun süreli bozulması kardiyovasküler hastalık (KVH), metabolik bozukluklar ve kanser gibi sağlık sorunlarının geliĢimine katkıda bulunmaktadır[6].

DeğiĢken saatlerde çalıĢmanın sağlık üzerindeki etkilerine iliĢkin araĢtırmalarda; gastrit, ülser, hipertansiyon, koroner kalp hastalıkları, derin ven trombozu ve venöz yetmezlik, meme kanseri, kolon kanseri, diabetes mellitus, metabolik bozukluklar, depresyon, uyku bozukluğu gibi hastalıkların görülme riskini arttırdığı bildirilmektedir[7].

(16)

2 Biyolojik saat düzeniyle olan çatıĢmalar, vardiyalı çalıĢanın fizyolojik sağlığını

etkilerken, toplumsal saat düzeniyle olan çatıĢmalar psikososyal sorunlara yol açmaktadır[8-10].

Özellikle 24 saat görevlerin sürdürülmesi gereken güvenlik, sağlık ve endüstri ile ilgili iĢ kollarında vardiyalı çalıĢma sistemi bir zorunluluk haline gelmiĢtir.

Tüm bunların sonucu olarak biyopsikososyal bir varlık olan insanın yaĢam kalitesinin azaldığı ve tükenmiĢlik içine girdiği gösterilmiĢtir[11, 12].

Bu çalıĢmada vardiyalı çalıĢan sağlık çalıĢanlarının uyku kalitesi, fiziksel hastalıklar, yaĢam kalitesi ve ruhsal bozukluklar açısından değerlendirmesi amaçlanmıĢtır.

(17)

3

2.GENEL BĠLGĠLER

2.1. VARDĠYALI ÇALIġMA

2.1.1. Vardiyalı ÇalıĢmanın Tanımı

"Vardiyalı çalıĢma" terimi tutarlı bir tanımdan yoksun olsa da[13] genellikle,

7:00/8:00 ile 17:00/18:00 saatleri arasında çalıĢma süresinin önemli bir kısmının tamamlandığı çalıĢma sistemi Ģeklinde özetlenebilir[14].

Standart olarak belirlenmiĢ çalıĢma saatinden daha fazla çalıĢmanın gerekli olduğu durumlarda, iki ya da daha fazla iĢçi grubunun arasında birbirini takip eden baĢlama

ve bitiĢ saatleri ile bölünen sisteme vardiyalı çalıĢma sistemi denilmektedir. Bu çalıĢma sistemi içerisinde, vardiya süreleri farklı uzunlukta olabileceği gibi, geceye ya da hafta sonuna rastlaması da mümkün olabilmektedir[15].

Talebin yoğun olduğu sektörlerde vardiyalı çalıĢma süresi programları genellikle eldeki kaynaklar ile üretim kapasitesini arttırabilmek amacı ile tercih edilmektedir.

2.1.2. Vardiyalı ÇalıĢmayı Gerektiren Sebepler

Bu çalıĢma sistemin tercih edilmesinin bazı sebepleri Ģu Ģekilde sıralanabilir[8, 16];

● Üretimi arttırmak,

● Mevcut olanaklardan en üst düzeyde fayda sağlamak,

● Birim maliyetleri en aza indirmek,

● Ġstihdam yaratmak,

● Toplumun rahatı ve refahı için sunulan hizmetlerde süreklilik sağlamak

(18)

4 2.1.3. Vardiyalı ÇalıĢma ÇeĢitleri

Vardiyalı çalıĢma sistemi iĢletmelere, iĢin niteliğine ve sunulan hizmetteki gerekliliğe göre farklı Ģekillerde düzenlenmektedir. Genel olarak sabit vardiya ve dönüĢümlü vardiya

olarak ikiye ayrılmaktadır[17]. DönüĢümlü vardiya sistemi de kendi içinde süreksiz sistem, yarı sürekli sistem ve sürekli sistem Ģeklinde alt bölümlere ayrılmaktadır.

DeğiĢik vardiya sistemlerinin her birinin kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır[10, 15].

2.1.3.1. Sabit Vardiya Sistemi

Farklı zaman dilimleri içerisinde döngü olmaksızın sürekli bir Ģekilde çalıĢmayı tanımlamaktadır. Bu zaman dilimleri sürekli gündüz, sürekli akĢam ve sürekli gece Ģeklinde olabilmektedir.

2.1.3.2. DönüĢümlü Vardiya Sistemi

Bu vardiya sistemi çalıĢma saatinin sürekliliğine göre üç farklı Ģekilde uygulaması vardır.

S üreksi z vardi ya si st em l eri nde i Ģl et m e l er günd e 24 s aat t e n az çal ı Ģm a

gerçekleĢtirmektedir. Genellikle bu sistemde; sabah-akĢam veya sabah-gece vardiyası Ģeklinde 16 saat süresince sabit veya dönüĢümlü olarak çalıĢılmaktadır. Hafta sonları ve bayram tatillerinde çalıĢma yapılmamaktadır. Uygulanması kolaydır ve yönetimsel

sorunların en az oranda gözlendiği çalıĢma sistemidir[9].

Yarı sürekli sistem içerisindeki iĢletmeler günde 24 saat çalıĢmakta, resmi tatillerde ve hafta sonlarında ise çalıĢılmamaktadır. Bu çalıĢma sisteminde genellikle üç vardiya ve üç ekip söz konusudur. Bu üç ekip sabit ya da dönüĢümlü olarak sabah, akĢam ya da

(19)

5 gece vardiyasında çalıĢmaktadır[9].

Sürekli çok ekipli sistem içerisindeki iĢletmeler ise günde 24 saat, haftada 7 gün ve

bayram tatilleri de dâhil olmak üzere hiç aralıksız çalıĢmaktadır. Sürekli sistemlerde genellikle dört veya yedi ekip sabit veya dönüĢümlü olarak çalıĢmaktadır. Sürekli

sistem, üretim kapasitesinden en fazla düzeyde yararlanan, bununla birlikte üretim etmenlerinin en uygun kullanımına olanak vererek birim maliyeti en aza indiren, iĢletmeye geniĢ açılımlar sağlayan bir sistemdir. Fakat örgütlenmesi ve yönetilmesi en zor olan ve aynı zamanda çalıĢan açısından olumsuz öğeleri içerisinde bulunduran bir sistemdir[9].

2.1.4. Sağlık ÇalıĢanlarında Vardiya Uygulaması

Sağlık sektöründe hizmetin sürekliliği açısından nöbet ve vardiya çalıĢması kaçınılmazdır. Bunun getirmiĢ olduğu bireysel ve toplumsal riskleri için pek çok ülke mevzuatında, sağlık personeline yönelik ilave ödemeler veya ek izinler Ģeklinde denkleĢtirme yapılmaktadır. Elde edilen bu haklar yasal olarak veya toplu sözleĢmelere dayanan hükümlerle teminat altına alınmıĢtır.

2.1.5. Vardiyalı ÇalıĢmanın Ortaya Çıkardığı Sorunlar

Vardiyalı çalıĢmada insanın günlük yaĢamsal faaliyetlerinde r itmik değiĢiklikler oluĢmaktadır. Ġnsan gereksinimleri ve günlük yaĢam faaliyetleri bir ritim içinde ilerlemektedir. Vardiyalı sistemle çalıĢmak ve sürekli dönüĢümlü vardiyalarla çalıĢmak günlük iĢlevlerin ritminde biyolojik, psikolojik ve sosyal problemler oluĢturmaktadır [18-20].

(20)

6 2.1.5.1. Fiziksel Hastalıklar

Epidemiyolojik araĢtırmalardan elde edilen bulgular, vardiyalı çalıĢanlarda kalp krizi[21], iskemik inme[22], depresyon[20], metabolik sendrom[23], ülser[24], kanser[25, 26], obezite[27], gastrointestinal disfonksiyon[24] ve doğurganlık sorunları[28] gibi sağlık problemlerindeki artmıĢ riskten söz etmektedir[19].

Bununla birlikte, bu sağlık sonuçlarının bazıları için vardiya çalıĢmalarının nedenselliğine iliĢkin kanıtlar sorgulanmıĢtır[21].

Vardiyalı çalıĢma, bireye özgü fizyolojik ve psikolojik yatkınlıkların ortaya çıkmasına neden olabilecek bir stres yaratıcısı olarak görülebilir[18-20].

2.1.5.1.1. Kardiyovasküler sistem hastalıkları

Tıbbi literatürde, vardiyalı çalıĢmayla en güçlü iliĢkileri olan fiziksel hastalıklar metabolik sendrom ve kardiyovasküler hastalıklardır. Knutsson vardiyalı çalıĢanlar arasında kardiyovasküler hastalıkta % 40'lık bir artıĢ saptamıĢtır. Buna göre, miyokard enfarktüsü ve iskemik inmenin, çalıĢama hayatlarının büyük bir bölümünde vardiyalı çalıĢan bireylerde daha yüksek olasılıkla görüldüğü bildirilmektedir[29].

En büyük sistematik inceleme ve meta-analiz, vardiyalı çalıĢma ile iki milyondan fazla insanın da içinde bulunduğu koroner kalp hastalığı arasındaki iliĢkiyi inceleyen 34 gözlemsel araĢtırmadan oluĢmaktadır. Bu çalıĢma sonucunda vardiyalı çalıĢmanın miyokard enfarktüsü (göreceli risk 1.23,% 95 güven aralığı 1.15 ila 1.31) ve iskemik inme (1.05, 1.01 ila 1.09) ile iliĢkili olduğu sonucuna varılmıĢtır[30].

ÇeĢitli vardiya programlarının analizi sonucunda gece vardiyasıyla ilgili kardiyovasküler

(21)

7 hastalık riski en yüksek olarak saptanmıĢken(göreceli risk 1.41), aynı çalıĢmada akĢam

vardiyalı çalıĢma sisteminin ise koroner kalp hastalığı ile anlamlı bir iliĢkisi olmadığı gösterilmiĢtir[30].

Bununla birlikte, Frost ve arkadaĢları tarafından 2009 yılında yapılan bir sistematik

inceleme sonucunda yazarlar kesin yargı belirtmek yerine vardiya çalıĢması ile kalp hastalığı arasında nedensellik bağı için sınırlı kanıt bulunduğunu öne sürmüĢlerdir[21].

Vardiyalı çalıĢma ve koroner kalp hastalığı arasında bir iliĢki gösteren çoğu çalıĢmaya rağmen, gece çalıĢmasına maruz kalmanın çok kaba ölçülmesi nedeniyle yanlıĢ sınıflandırma, karıĢtırıcı nedenlerin kontrolünün yetersiz olması, seçim yanlılığı gibi

metodolojik sorunlarla ilgili önyargıları ekarte etmek mümkün değildir.

Sonuç olarak, vardiyalı çalıĢma ile kardiyovasküler hastalık arasında ılımlı bir iliĢki olduğu görülmektedir[1].

2.1.5.1.2. Gastrointestinal sistem hastalıkları

Eski çalıĢmaların[31, 32] aksine artık vardiyalı çalıĢanlarda gastrointestinal bozuklukların daha yüksek bir insidansı olduğu bildirilmektedir[33,34].

Knutsson ve Bogglid[33], hazımsızlık, iĢtahsızlık, bulantı, ĢiĢkinlik, karın ağrısı, kabızlık gibi gastrointestinal belirtilerin ve antiasid ilaçların kullanımının normal çalıĢanlara göre daha sık görüldüğünü bildirmiĢlerdir. Bu derlemede 26 çalıĢma gözden geçirilmiĢ olup ilgili altı çalıĢmanın beĢinde peptik ülser ile vardiyalı çalıĢma arasında anlamlı bir iliĢki olduğu saptanmıĢtır. Yine ilgili üç çalıĢmadan ikisi vardiya çalıĢması ve fonksiyonel gastrointestinal hastalık arasında bir iliĢki olduğunu göstermektedir. Bununla

(22)

8 birlikte, incelenen birçok çalıĢmada, olası karıĢtırıcıların (örn. Sigara içme, yaĢ, sosyoekonomik durum ve diğer risk faktörleri) kontrolü yetersiz olarak değerlendirilmiĢtir.

Çin'den kesitsel bir çalıĢmada gece vardiyasında çalıĢmak gastroözofageal reflü

hastalığının daha Ģiddetli bir ağırlığının öncüsü olarak bulunmuĢtur[34].

Westerberg[35], Zhen[36] ve arkadaĢlarının yaptıkları iki farklı çalıĢmada, fonksiyonel gastrointestinal bozukluklar vardiyalı çalıĢanlarda daha sık saptanmıĢtır. Bununla birlikte, bu kiĢiler gastrointestinal fonksiyon bozukluklarının yanı sıra anksiyete ve

depresyon gibi diğer potansiyel hastalıklarla da karĢı karĢıya oldukları saptanmıĢtır[35-37].

Fizyolojik olarak gastrointestinal sistemde geceleri gastrin salgısının daha az olması[38], yemek yeme saatlerinin değiĢmesi, alıĢılmıĢ olan beslenme düzeninin bozulması, uyanıklığı arttırmak için kahve, çay gibi uyarıcıların daha sık kullanılması, sigara kullanımının artması gibi sebepler vardiyalı çalıĢanlarda sindirim sistemi bozukluklarının temellerini oluĢturmaktadır.

Yine önceki bilgileri desteleyecek nitelikte olan bir çalıĢmada gastrik asidin bir uyarıcısı olan gastrinin vardiyalı çalıĢanlarda yüksek olduğu gösterilmiĢtir[39].

Gastrin salgısının artıĢının temelinde ise kortizol yüksekliğinin olduğu belirtilmektedir[40].

2.1.5.1.3. Metabolik Hastalıklar

Metabolik sendromun, düzensiz çalıĢma programlarıyla önemli bir iliĢkiye sahip olduğu birçok çalıĢmada bildirilmiĢtir[41-43]. Obezite, hipertansiyon ve yüksek trigliserit seviyeleri, hem erkek hem de kadın vardiyalı iĢçilerin sağlığını tehdit etmektedir.

Dahası, gece çalıĢanlarda metabolik sendroma karĢı daha büyük bir eğilim olduğu

(23)

9 belirtilmektedir [41, 42].

Vardiyalı çalıĢmanın metabolik bozuklukları nasıl etkilediğine iliĢkin önemli veriler mevcuttur ve güvenilirliği yüksek iki sistematik inceleme de vardiyalı çalıĢmanın fazla kilolu veya obez olma riskini arttırdığı sonucuna varmıĢtır[6, 44]. Son yıllarda yayınlanan meta analizler ve sistematik derlemeler, vardiya çalıĢmalarının tip 2 diyabet geliĢtirme riskini arttırdığını da ortaya koymaktadır[45,46].

Ġlk meta-analiz, 226652 katılımcı ile 12 kohort çalıĢması içermekte olup düzeltilmiĢ odds oranını 1.12 (% 95 güven aralığı 1.06 - 1.19) olarak bulmuĢtur[45].

10 kohort çalıĢmasına dayanan ikinci bir meta-analiz ise, birkaç karıĢtırıcı için düzeltme yapıldıktan sonra oranı 1.15(1.08 ila 1.22) Ģeklinde belirtilmektedir[46].

Olası mekanizmalardan en önemlisi glukokortikoid düzeyleri ile açıklanmaktadır.

Glukokortikoidler günlük aktivite evresinin baĢlangıcı olan sabahları zirve değerlere ulaĢırken, gün içinde sirkadiyen bir ritim gösterir. Üretim ve salgılamanın kontrolü suprakiazmatik çekirdeğe (SCN) bağlıdır[47]. Son araĢtırmalarında, Kino ve Chrousos, vardiyalı çalıĢanların periferik dokularının glukokortikoide karĢı duyarsızlaĢma içinde olduğunu belirtmektedir. Bunun sonucunda ise glukokortikoid seviyeleri artmaktadır.

Glukokortikoid seviyesini arttıran ikincisi bir sebep ise, düzensiz uyku evreleri ve günlük aktivite baĢlangıcının akĢam/gece olmasıdır[40]. Artan glukokortikoid seviyesi glukoz intoleransına sebebiyet vermekte ve metabolik sendrom geliĢimine yol açmaktadır.

Reynold ve arkadaĢları tarafından 2016 yılında yayınlanan bir derlemede ise uyku azalmasının ve sirkadiyen ritmin kaybolmasının insanda stres cevabını oluĢturduğu ve

(24)

10 bunun sonucunda ise barsak florasının değiĢtiğinden bahsedilmektedir. Bu flora değiĢikliğinin ise barsak geçirgenliğini bozarak metabolik bozulmalar sonucunda obezite,

tip 2 diyabet ve metabolik sendrom oluĢumuna katkıda bulunduğu bildirilmektedir[48].

2.1.5.1.4. Ġmmün sistem üzerine etkiler

Bozulan uyku ritmi, birçok immün hücrenin aktivitesini ve ekspresyonunu da bozmaktadır.

Düzenli sirkadiyen ritmin olduğu uyku koĢullarında, insan periferik kan mononükleer hücreleri(PBMC) günlük ritimler gösterir. Örneğin monositler gece en yüksek değerlere ulaĢırken, naturel-killer (NK) hücreleri ve nötrofiller gün boyunca en yüksek

seviyelerdedir[49]. Bu hücrelerin gün içindeki seviyelerine bağlı olarak IL-6, IL-12 veya tümör nekroz faktörü (TNF) gibi inflamatuar süreçte aktif rol alan mediatörlerin de gece yükseldiği saptanmıĢtır.

Subjektif uykusuzluk oranının artmasıyla lökosit sayısındaki artıĢı iliĢkilendirilen bir çalıĢmaya[50] ek olarak sigara içme, eğitim, alkol tüketimi, fiziksel aktivite ve vücut kitle indeksi gibi karıĢtırıcıları kontrol ettikten sonra, vardiyalı çalıĢmanın hem kadınlarda hem

de erkeklerde daha yüksek lökosit sayılarıyla iliĢkili olduğu gösterilmiĢtir[51].

Vardiyalı çalıĢan doktorların dâhil edildiği bir çalıĢmada vardiyalı bir iĢ gününden sonraki kan değerleri ile normal bir gün sonrasındaki değerler karĢılaĢtırılmıĢtır[52]. UzamıĢ vardiyalarını takiben CRP konsantrasyonlarının 5 kat arttığı saptanmıĢ olup aynı zamanda

proinflamatuar sitokin olan IL-6 da benzer Ģekilde anlamlı derecede yüksek olarak gözlenmiĢtir.

Benzer Ģekilde, 1877 hava yolu Ģirketi çalıĢanında, vardiyalı çalıĢanlarda, vardiyasız

(25)

11 çalıĢanlara göre, CRP'nin belirgin Ģekilde daha yüksek olduğu bildirilmektedir. Bu farklılıkların, sayısız potansiyel karıĢtırıcı etmenleri kontrol ettikten sonra, özellikle erkeklerde anlamlı olarak kaldığı bulunmuĢtur[51].

Gece-gündüz ritminin vardiyalı çalıĢmada olduğu gibi bozulması, azalmıĢ NK aktivitesi ile iliĢkili olup, hücresel bağıĢıklık sisteminin zayıflamasına neden ol duğu

bildirilmiĢtir[53]. Temel olarak toplumsal bir sorun gibi görülen iĢsizlerde de benzer bağıĢıklık sistemi değiĢikliklerinin gözlendiği bildirilmektedir. Bu nedenle, olumsuz mesleki koĢullar da dâhil olmak üzere psikososyal stres faktörlerinin geniĢ bir yelpazede bağıĢıklık sistemini etkilediği söylenmektedir[54].

2.1.5.1.5. Kanser

Melatonin, hücre siklusunun yavaĢlamasına neden olur. Bu özelliğiyle melatonin, antimitojenik etki ile kanser hücrelerinin çoğalmasını engellemektedir. Vardiyalı çalıĢan kadınlarda, özellikle gece ıĢığa maruz kalmanın kanser insidansının arttırdığı saptanmıĢtır.

Hatta bu ıĢığın Ģiddetiyle tümör büyüme hızı arasında doğru orantılı bir iliĢki olduğu gösterilmiĢtir[55].

2007'de Uluslararası Kanser AraĢtırmaları Ajansı(IARC), gece çalıĢması ve sirkadiyen bozulma içeren vardiyalı çalıĢmaların meme kanseri riskini arttırdığı sonucuna varmıĢtır[56]. O zamandan beri, konuyla ilgili çeĢitli sistematik incelemele r ve meta-analizler yayınlamıĢtır.

Gece vardiyası çalıĢması ve meme kanseri arasında bir iliĢki için yetersiz veya sınırlı kanıt bulunduğu sonucuna varılan çalıĢmalara rağmen[57-59], gece çalıĢmalarına (> 20 yıl) uzun

(26)

12 süre maruz kalmanın yüksek meme kanseri riski ile iliĢkili olduğunu gösteren çalıĢmalar da bulunmaktadır[60-62]. Bu çalıĢmalardan biri, vardiyalı çalıĢmada her beĢ yılın, meme kanseri riskinde yaklaĢık % 3 daha fazla risk arttırdığı tahmininde bulunmuĢtur[60].

Yine 2015 yılında sekiz çalıĢmaya dayanan bir meta-analizde, prostat kanseri için doz-yanıt iliĢkisi de dâhil olmak üzere belirgin olarak artmıĢ bir risk bildirilmiĢtir[63].

Göreceli risk 1.24 (% 95 güven aralığı 1.05 ila 1.46) olmakla birlikte her beĢ yıllık gece vardiyasında çalıĢmanın ise % 2.8 (% 0.3 ila % 5.4) risk artıĢına neden olduğunu göstermiĢtir.

Son yıllarda yapılmıĢ çeĢitli epidemiyolojik çalıĢmalar vardiyalı çalıĢanlara özel olarak yoğunlaĢmakta ve riskin arttığı birçok kanser çeĢidi (meme, prostat, kolon, endometrium,

epitelyal maligniteler ve non-Hodgkin lenfoma) tespit etmektedir[64].

Yeni bir meta-analizde yine, gece vardiyası çalıĢması ile kolorektal kanser için de artmıĢ bir risk olduğu gösterilmiĢtir[65].

2.1.5.1.6. Üreme sağlığı üzerine etkiler

Gece ıĢığa maruz kalma, düĢük seviyelerde melatonin ile iliĢkilidir ve bu da

ovaryumdan östrojen salınımının artmasına neden olmaktadır[66]. Ayrıca vardiyalı çalıĢmanın yol açtığı azalmıĢ uyku miktarı, aynı zamanda daha yüksek östradiol seviyeleri ile iliĢkilidir[67].

Östrojen seviyesindeki düzensizlikler kadın çalıĢanlarda çeĢitli sağlık problemlerine yol açmaktadır. Bu problemler arasında doğurganlığın azalması, adet döngüsü bozukluğu,

(27)

13 spontan düĢükler, düĢük doğum ağırlığı ve prematüre bebek olasılığıyla daha sık karĢılaĢılmaktadır[68-70].

Vardiyalı çalıĢma ile testosteron seviyeleri iliĢkisi incelendiğinde testosteron seviyelerinin düĢtüğü bulunmuĢtur[71]. Fetal yaĢamda östrojen ile androjen arasındaki dengesizliğin artmasının, testis kanseri, kriptorĢidizm, hipospadias ve düĢük sperm sayımı gibi erkek üreme bozukluklarında önemli bir etiyolojik faktör olduğu öne sürülmektedir[72, 73].

2.1.5.2. Psikiyatrik Hastalıklar

2.1.5.2.1. Sirkadiyen ritim ve uyku bozuklukları

Günlük fizyoloji ve davranıĢlar sirkadiyen ritim tarafından kontrol edilir. Sirkadiyen ritim,

optik kiazmanın üzerinde bulunan suprakiazmatik çekirdek (SCN) tarafından kontrol edilir.

Suprakiazmatik çekirdek (SCN) hemen hemen tüm fizyolojik ve psikolojik fonksiyonlar, vücut sıcaklığı, yorgunluk, kalp hızı, kan basıncı veya hormon salınımı gibi homeostazisi etkileyen olayları düzenleyen belirgin bir sinyal üretir[74].

Sirkadiyen ritim oldukça istikrarlı olmakla birlikte, çevresel uyaranlar bu ritmi değiĢtirebilir. Normal koĢullar altında, sirkadiyen ritmin senkronizasyonu 24 saat gün ıĢığına göre olur. Ayrıca bu senkronizasyon iĢ, eğlence, aktivite, dinlenme, uyku, uyanma

gibi sosyal etkinliklerden de etkilenir[75].

Vardiya iĢçilerinin fiziksel ve psikososyal sorunlarının en temel sebeplerinden biri, biyolojik saatin ve genel nüfusun ritmine aykırı olarak yaĢamaya çalıĢmalarıdır. Vardiyalı ve gece çalıĢma birçok intrinsik sirkadiyen ritmi engellemekte ve homeostazisi bozmaktadır. Örnek olarak; melatonin ve büyüme hormonu düzeyleri geceleri artmaktadır

(28)

14 ancak gece çalıĢmasıyla bu hormonlar baskılanmaktadır[76, 77]

Sağlıklı eriĢkinlerde uyku, sirkadiyen ritmin belirli bir fazında ortaya çıkmaktadır. Bu sirkadiyen ritmin devam ettirilmesinde melatonin en önemli mediatördür. Melatoninin biyolojik sistemler üzerinde; gece-gündüz döngüsünün düzenlenmesinin ötesinde; kan basıncı, vücut ısısı ve mevsimsel üreme fonksiyonlarının düzenlenmesi gibi etkileri vardır.

Melatoninin endometrium ve meme kanseri, Alzheimer gibi hastalıklarda rolü olduğu ve antioksidan etkilerinin bulunduğu bilinmektedir. Çünkü gece vakti ıĢığa maruz kalmak melatonin biyosentezini azaltır ve kansere yatkınlık oluĢturan genlerde baskılanma oluĢturur[78].

Vardiyalı çalıĢmanın uyku üzerindeki etkileri hem niceliksel hem de niteliksel açıdan bozulmaktadır. Örneğin; uyku süresinin azalmasına ek olarak uyku kalitesi de

etkilenmektedir[79].

Yapılan bir çalıĢmada vardiyalı çalıĢanlarda REM uykusu ve 2. evre uykuda azalmanın

sonucu olarak uyku kalitesinin bozulduğu bildirilmiĢtir. Yine aynı çalıĢmada 3. ve 4. evre uyku aĢamalarının çalıĢma programından etkilenmediği söylenmiĢtir[80]. Bunlara ek

olarak ise çalıĢanların iĢ saatlerinde uykululuk hali olduğu bildirilmiĢtir[81].

Vardiyalı çalıĢanlarda uyku düzensizliğinin % 60-80 oranında kronik yorgunluğa, bellek ve dikkat zayıflıklarına, konsantrasyon eksikliğine ve muhakeme yetisinin azalmasına sebep olduğu belirtilmektedir[82].

Gece vardiyalı iĢçilerin toplam uyku süresi, akĢam vardiyasında çalıĢanlara ve çalıĢma sisteminde daha az değiĢimi olanlara göre daha azdır[83]. BaĢka bir çalıĢmada ise gece vardiyasında çalıĢanlarda toplam uyku süresinin günde 1 ila 4 saat arasında azaldığı

(29)

15 bildirilmiĢtir[84].

Vardiyalı çalıĢanlar arasında uyku bozukluklarının sık görülmesi, kendi baĢına bir uyku bozukluğu tanısının ortaya çıkmasına yol açmıĢtır. Bu uyku bozukluğu hem DSM-V hem de ICD-10 da tanı ölçütünde yerini almıĢtır. Bu tanı ölçütüne ek olarak ICSD-3 (International Classification of Sleep Disorders) sınıflamasında da vardiyalı çalıĢma uykusu bozukluğu (shift worker sleep disorder[SWSD]) ayrı bir kategori olarak tanımlanmaktadır.

DSM 5 e göre sirkadiyen ritimle ilgili uyku bozukluğu tanı ölçütleri;

A. Sirkadiyen ritimle ilgili uyku bozuklukları

Daha çok yirmi dört saatlik düzenle ilgili bir değiĢikliğe bağlı ya da kiĢinin kendi yirmi

dört saatlik düzeniyle çevre koĢullarının ya da toplumsal ya da iĢle ilgili çalıĢma düzeninin getirdiği uyku düzeninin birbiriyle örtüĢmemesine bağlı, sürekli ya da yineleyici uyku bozukluğu.

B. Bu uyku bozukluğu, aĢırı uykululuğa ya da uykusuzluğa ya da her ikisine de birden neden olur.

C. Bu uyku bozukluğu, klinik olarak belirgin bir bozulmaya ya da toplumsal veya iĢle ilgili alanlarda ya da diğer önemli iĢlevsellik alanlarında iĢlevsellikte düĢmeye neden olur.

Vardiyalı iĢ türü: vardiyalı (bilindik çalıĢma saatleri dıĢında çalıĢmayı gerektiren) iĢ düzeninden dolayı, ana uyku evresi sırasında uykusuzluk çekme ve/veya ana uyanıklık evresinde aĢırı uykulu olma

Vardiyalı çalıĢanlardaki uyku bozukluğunun gerçek sıklığı yeterince anlaĢılmamıĢ olsa

(30)

16 da, kanıtlar, beĢ vardiyalı iĢçiden en az birisinin çalıĢma sisteminden kaynaklı uyku bozukluğu yaĢadığını göstermektedir[20]. Gündüz vardiyalı, gece vardiyalı ve dönüĢümlü vardiyada çalıĢan iĢçilerden oluĢan, nüfusa dayalı bir topluluk örneğinde, DSM-IV ölçütlerine göre vardiyalı çalıĢma hastalığı gece çalıĢanların % 14.1 - 32'si ve dönüĢümlü vardiyalı iĢçilerin % 8.1 - % 26'sının sirkadiyen ritim bozukluğuna bağlı uyku bozukluğu tanısını karĢıladığını bulmuĢtur[20].

Vardiyalı çalıĢanlara ait demografik özellikler uyku kalitesini etkilemektedir. Bu özelliklerin en önemlilerinden biri yaĢ iken, bir diğeri ise cinsiyettir. Kanıtlar, yaĢı ileri

olan vardiyalı iĢçilerin, genç vardiyalı iĢçilerden daha fazla uyku kaybına neden olduğunu[85], değiĢen dönüĢümlü vardiyalı çalıĢmanın gerekliliklerine uyum sağlayamadıklarını[86] ve gün ıĢığındaki faz değiĢikliklerinin etkilerine daha az tepki

verdiklerini göstermektedir[87].

Burada nörofizyolojik mekanizmalar net olmasa da altta yatan sebeplerden birisi suprakiazmatik nükleustaki (SCN) nörodejenerasyondur[88]. Bu dejenerasyon sonrasında yaĢlı eriĢkinlerde sirkadiyen evrenin kısaldığı saptanmıĢtır.

Çoğu vardiyalı çalıĢma uyku bozukluğu çalıĢmaları kadın çalıĢanlarda uyku kaybının daha çok olduğu, gündüz uykusunun daha fazla görüldüğü ve ek psikolojik belirtilerin daha sık rastlandığını belirtmektedir[89, 90]. Bununla birlikte, bu farklılıkların cinsiyete bağlı uyku, iĢ paylaĢımları, eve döndüklerinde beklenen rolleri veya baĢka bir nedenden kaynaklı olup olmadığı belirsizdir.

Uykusuzluğun yaĢla birlikte artması veya cinsiyete göre uyku etkilenmesinin değiĢmesi

(31)

17 vardiyalı çalıĢma sistemini destekleyen söylemler gibi gözükse de vardiyalı çalıĢma sistemi ile ilgili birçok olumsuz sağlık sonuçlarının ortaya çıktığı nettir.

Bu gibi sağlık sorunlarına ek olarak gece vardiyalarında kahve, çay, sigara gibi uyarıcılar çalıĢanlar tarafından aĢırı miktarlarda kullanılmaktadır. Uykusuz kalan vardiyalı çalıĢanlar uyanık kalabilmek ve performans arttırabilmek için bu maddelerin kullanımına yönelmektedir. Kafein kiĢinin uyku alıĢkanlığını değiĢtirerek uyku sorunlarının ortaya çıkmasına neden olur. Ayrıca yapılan çalıĢmalar doğrultusunda kafein içeren kahvenin gün içerisinde normalde 3-4 fincan tüketilmesi gerekirken gece vardiyalarında bu sayının 9-10 fincana kadar çıktığı görülmektedir[91].

Vardiyalı çalıĢma koĢullarının sağlandığı bir çalıĢmada 300 mg kafeinin iĢçilerde performansı ve uyanıklığı arttırdığı gözlenmiĢtir[92]. Kafein uygulamasının, uykululuğun etkisini azaltarak uzun süreli uyanıklık sağladığı ve bazı biliĢsel performans ölçümlerini geliĢtirdiği düĢünülmektedir[92, 93]. Bununla birlikte, subjektif uykululuk paradoksal olarak artmıĢtır. Sık aralıklarla düĢük doz kafein uygulamasının uzun uyanıklığın zararlı performans etkilerine karĢı koymada etkili olduğu gösterilmiĢtir[92].

Vardiya çalıĢma programlarında uyanıklığı arttırmak için kafein ve diğer uyarıcı maddeler içeren enerji içeceklerinin kullanılmasını destekleyen az sayıda deneysel kanıt bulunmaktadır.

Jay ve arkadaĢlarının vardiyalı çalıĢanlarda yaptığı bir çalıĢmada, gece vardiyasında kafein içerikli enerji içeceklerinin tüketilmesinden sonra uyku süreci değerlendirilmiĢtir. Gece kafein içerikli enerji içeceğinin 01:30 ve 05:30 saatleri arasında tüketilmesi, hem psikomotor uyanıklık performansını gece iyileĢtirmemiĢ, hem de daha sonra uyku süresini

(32)

18 ve etkinliğini azaltarak gündüz uykusunu bozduğu gösterilmiĢtir.[94]

2.1.5.2.2. Anksiyete bozukluğu ve depresyon

KiĢilerarası kurama göre herhangi bir alandaki sorun diğer alanları da etkileyecektir.

Vardiyalı çalıĢma sistemi ile biyolojik ve sosyolojik etkilenmeler gösterdiği kanıtlanan insanın, bu etkilenmelere göre ruhsal sağlığı da etkilemektedir[20, 95].

Bu hastalıklar, bireysel duyarlılıklara göre birçok psikiyatrik hastalığı ortaya çıkartabilir.

Vardiyalı çalıĢma ile fiziksel sağlık arasındaki iliĢkiler geniĢ bir Ģekilde ele alınmıĢ olmasına rağmen, psikiyatrik hastalıklar ve vardiyalı çalıĢma arasındaki iliĢki sistematik olarak çok az sayıda çalıĢılmıĢtır.

Vardiyalı çalıma sistemi en baĢta uyku bozukluklarına yol açmasıyla psikiyatrik hastalıkların oluĢmasına zemin hazırlamaktadır. Uyku sorunları psikiyatrik bozukluklarda sık görülmekte, sonucu kötüleĢtirmekte ve psikiyatrik durum tedaviyle kontrol edildiğinde bile uyku sorunları devam edebilmektedir[96].

Uyku sorunları depresyon olgularının % 40'ında baĢlangıç belirtisi olurken depresyon hastalarının yaklaĢık % 90'ı uyku bozukluklarından yakınırlar [97]. Baglioni ve arkadaĢlarının 2011 yılında yayınladıkları bir meta-analizde[98], uykusuzluk sorunu olan ama klinik olarak depresyonu olmayan kiĢilerin kontrol grubuna kıyasla depresyon için iki kat daha yüksek bir riskinin olduğu öngörülmüĢtür.

Vardiyalı sağlık çalıĢanlarında psikiyatrik hastalıkları araĢtıran bir çalıĢmada, hemĢirelerin genel popülasyondan daha yüksek oranda somatizasyon, anksiyete ve sosyal iĢlev bozukluğu belirtileri sergilediğini göstermektedir[99].

Ülkemizde 2010 yılında Selvi ve arkadaĢlarının yaptığı bir çalıĢmada[100] vardiyalı

(33)

19 çalıĢan ve gündüz çalıĢan hemĢireler karĢılaĢtırılmıĢtır. Vardiyalı çalıĢan hemĢirelerde somatizasyon, obsesif-kompulsif belirtiler, kiĢiler arası duyarlılık, kaygı ve paranoid düĢünce puanları istatistiksel olarak anlamlı olacak Ģekilde yüksek bulunmuĢtur. Fiziksel fonksiyon ve ağrı alanlarından ise yaĢam kalitesinin daha bozuk olduğu saptanmıĢtır.

Virtanen ve arkadaĢları, uzunlamasına Whitehall II çalıĢmasının verilerini analiz etmiĢlerdir. 1991-1993 yılları arasında baĢlangıçta psikolojik morbiditesi olmayan 2123 Ġngiliz memurundan elde edilen veriler aynı popülasyon ile 1997-1999 yılları arasında yeniden değerlendirilmiĢtir. Günde 11 veya daha fazla saat çalıĢanların, 7 -8 saat çalıĢanlarla karĢılaĢtırıldığında, majör depresyon atağı geliĢtirme riskinin ortalama 2 kat (% 95 güven aralığı 1,11-5,30) daha yüksek olduğu bulunmuĢtur[101]. Hatta sosyodemografik değiĢkenler, kronik hastalıklar, alkol kullanımı, sigara kullanımı ve iĢle ilgili faktörler düzeltildikten sonra da aynı riskin benzer Ģekilde devam ettiği gösterilmiĢtir[101].

Fiziksel hastalıkların ortaya çıkması ruh sağlığını birincil dereceden tehdit etmektedir.

Vardiyalı çalıĢma sistemindeki sosyal etkilenmeler de ruh sağlığını bozan temel

sebeplerden birisidir.

Depresyon, anksiyete ve uyku-uyanıklık döngüsü bozukluklarında endojen melatonin salınımı azalmaktadır[102]. Bundan dolayı bu hastalıkların tedavisinden melatonin agonistleri güçlendirici tedavi olarak kullanılması öngörülmektedir[103]. Hatta anksiyete bozukluğu olan bireylerde melatoninerjik aktivite artıĢı gösteren agomelatinin SSRI, SNRI‟lara göre anksiyete belirtilerini kontrol etmede daha etkili bulunduğunu gösteren bir çalıĢma da vardır[104].

(34)

20 Ekzojen melatonin birincil uyku bozuklukl arında faydalıdır fakat ikincil uyku bozukluklarında yeterince yararlı olamamaktadır[105, 106]. Bu nedenle, endojen depresyondaki melatonin yetersizliğine rağmen etkileri dolaylı olabilir. Depresyondaki endokrin dengesizliğin temel bulgularından birisi HPA ekseninin hiperaktivitesidir. Bu sadece duygulanım bozukluğu için spesifik değildir, aynı zamanda psikoz için de geçerlidir.

Pariante[107], psikiyatrik hastalarda hiperkortizolizm olduğunu saptamıĢ ve sonraki çalıĢmalarda[108, 109] da deksametazon supresyon testini takiben kortizolün baskılanmadığını gözlemlemiĢtir.

ACTH'ye bağlı glukokortikoid üretimi üzerinde baskılayıcı bir etkisi olan melatoninin vardiyalı çalıĢanlarda azalması hiperkortizolizm oluĢmasına katkıda bulunan etkenlerden bir diğerini oluĢturmaktadır[110].

Sonuç olarak negatif geribildirimle baskılanamayan glukokortikoidler baĢta hipokampus

olmak üzere glukokortikoid reseptörlerin yoğun olarak bulunduğu kortikal yapıların önemli kısmına nörotoksik etkiler göstermektedir. Bu etkiler sonucunda strese uyum

kapasitesi azalmakta, psikiyatrik hastalıklara yatkın kiĢiler oluĢmaktadır[111].

Psikiyatrik bozukluklarda endokrinolojik değiĢikliklere ek olarak immünolojik olaylarla da ilgili çok fazla değiĢiklik gözlenmektedir[2].

2.1.5.3. Sosyal Sorunlar

Vardiyalı çalıĢanlar genelde aile ve sosyal hayatlarındaki zorluklardan Ģikâyet ederler.

Çünkü toplumun günlük ritmini takip eden faaliyetlerden uzaklaĢmaktadırlar[95, 112].

(35)

21 Bu alanda yapılan araĢtırmaların çoğunda, vardiyalı çalıĢmanın iĢ ve aile arasındaki çatıĢma artıĢıyla iliĢkili olup olmadığı incelenmiĢtir.

Barnett ve arkadaĢları[113], vardiyalı çalıĢan kadınların standart çizelgelere göre çalıĢan kadınlara göre daha fazla iĢ çatıĢmasına maruz kaldıklarını bulmuĢlardır. Benzer Ģekilde

Grosswald[114] de vardiyalı çalıĢmanın aile içi çatıĢma ile iĢ arasında güçlü bir iliĢki olduğunu tespit etmiĢtir.

ÇalıĢanlar, iĢ ve aile rollerini birlikte yönetmenin bireysel sağlık, doğurganlık kararları, aile memnuniyeti ve iĢ performansı için önemli etkilerinin olduğunu belirtmiĢler[115-117].

Vardiyalı çalıĢanlarının ailelerinde daha düĢük evlilik doyumu ve daha yüksek boĢanma oranları yaĢadığı bulunmuĢtur[118-120]. Hatta baĢka bir çalıĢma, vardiyalı çalıĢmanın evlilerde ayrılma olasılığını % 7-11 oranında arttırdığını göstermektedir[121].

Lleras, ilginç bir Ģekilde sürekli gece vardiyasında veya dönüĢümlü vardiyalarda çalıĢanların çocuklarının yoksul ev ortamına sahip olduğunu göstermiĢtir[122]. Bu iliĢkiyi tamamlayan baĢka bir çalıĢmada ise düĢük gelirli aileler, vardiya seçimi yapmaktan çok zorunluluktan ötürü standart dıĢı bir zamanlamayla çalıĢma yaptığını belirtilmektedir[123].

Vardiyalı çalıĢma ile iĢyeri ve aile içinde getirdiği avantajlar arasındaki iliĢkiyi doğrudan araĢtıran çok az araĢtırma vardır. Vardiyalı çalıĢmanın olumsuz etkileri olduğu düĢünülse de, bu iĢlerle iliĢkili durumlar bir kiĢinin aile hayatında kolaylıklar da oluĢturabilir. Riley

ve Glass[124] vardiya çalıĢmalarının ebeveynlerin çalıĢma saatleri tamamlayıcıysa çocuklarının bakımını paylaĢmalarına izin verdiğini bulmuĢlardır.

Bazı çalıĢmalarda ise vardiyalı çalıĢmanın çocuk bakımını kolaylaĢtırmak için etkili

(36)

22 olduğu gösterilmektedir. Bu aynı zamanda çocuk bakım maliyetlerini en aza indirmenin ve babaların çocuk bakımına daha fazla dâhil edilmesinin olası faydalarına da sahip olmasını sağlamaktadır[125, 126].

Barnett ve Gareis[127] babaların, eğer eĢi akĢam vardiyasında çalıĢıyorsa çocuklarla EĢinin çocuklarla geçirdiği vakte benzer eĢit zaman geçirdiğini bulmuĢtur. Staines ve Pleck[128], iĢçinin esnek çalıĢma saatlerinde çalıĢmasının aile yaĢamı üzerindeki olumsuz etkilerini hafiflettiğini bulmuĢtur.

Sonuç olarak vardiyalı çalıĢma zamanlama kontrolü ile iliĢkili değilse, olumsuz etkilerin ortaya çıkma ihtimalinin daha yüksek olması olasıdır[126].

2.1.5.4. YaĢam kalitesi üzerine etkiler

Ekonomik, sosyal ve ailesel tüm alanlarda, uyku sorunlarının olması ile yaĢam kalitesi bozukluğu arasındaki güçlü bir iliĢki vardır[129]. Subjektif stres seviyesi uyku bozukluğu belirtileri ile yakından iliĢkilidir[129].

Gün boyunca aĢırı uyku hali ve sirkadiyen ritimlerde meydana gelen değiĢiklikler kiĢisel

veya mesleki becerileri, sağlığı ve kiĢisel refahı da etkiler[130] Ġnsanlar arasındaki iliĢkilerin kalitesi bozulur. YorulmuĢ insanlar ise kendilerini dıĢ dünyadan yalıtma, kavga

etme veya daha agresif olma eğiliminde olurlar. Zor koĢullarla baĢa çıkma becerileri zayıflar, küçük sorunlar karĢısında bile çaresizlik duygusu artar. Stres daha yoğun

hissedilir[131]. Subjektif stres seviyesi ise uyku bozukluğu belirtilerini Ģiddetlendirir[129].

Sonuç olarak uyku kalitesinin bozulmasıyla artan stres algısı, uyku kalitesini daha da bozarak bir kısır döngü oluĢturur.

(37)

23 Vardiyalı çalıĢma, yaĢamın temel bir parçası olan aileler üzerinde de birtakım olumsuz

etkilerle iliĢkilendirilmiĢtir. Yapılan bir araĢtırmada[132], vardiyalı çalıĢanların ailelerinde daha düĢük bir evlilik doyumu olduğu ve daha yüksek boĢanma oranının gözlendiği

bulunmuĢtur. Buradaki temel sorunun ise, vardiyalı çalıĢmanın aile bağlarını kurmaya engel olmasıyla iliĢkili olduğu yorumudur. Ailelerin birlikte vakit geçirme olasılığı daha düĢük, aile ritüelleri ve birlik kuran sosyal etkinliklere ayrılan zaman azaldığı yine benzer Ģekilde, depresif belirtilerin ve evlilik çatıĢmasının daha yüksek oranda görüldüğü saptanmıĢtır[132].

700 vardiyalı çalıĢanın katıldığı bir çalıĢmada[133] katılımcıların yaklaĢık yarısı (% 43.00) vardiyalı çalıĢmanın aile yaĢam kalitesini etkilediğini bildirmiĢtir. Dikkat çekici bir nokta, bu görüĢün çoğunlukla çocuklu (% 46.01), boĢanmıĢ (% 58.22) ve evliler (% 44.74) tarafından ifade edilmiĢ olmasıdır. Babalar genellikle aileleri ile birlikteliklerinin

azalmasının yanı sıra düzensiz yemek tüketiminden (% 66.91) yakınmaktadır. Hemen hemen her üç katılımcıdan birisi (% 31.14) vardiyalı çalıĢmanın cinsel yaĢamlarını olumsuz etkilediğini belirtmiĢtir.

YaĢanan bu olumsuz durumlar çalıĢan kiĢilerin benlik saygısında azalmaya, anksiyete ve huzursuzluğa neden olabilmektedir[134-136].

(38)

24 3. GEREÇ VE YÖNTEM

3.1 AraĢtırmanın Tipi

Bu araĢtırma, sağlık çalıĢanlarında vardiyalı sistemin fiziksel hastalık, yaĢam kalitesi, uyku bozuklukları ve ruhsal belirtilere etkilerini belirlemeyi amaçlayan tanımlayıcı bir çalıĢmadır.

3.2 AraĢtırmanın Yapıldığı Yer ve Zaman

Bu araĢtırma, Gazi Üniversitesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde Mart 2016- Nisan 2016 arasında gerçekleĢtirilmiĢtir.

3.3 AraĢtırmanın Evreni ve Örneklemi

Türkiye‟deki sağlık personeli profiline bakıldığında tüm sağlık personeli arasında en yüksek paya sahip olan ve vardiyalı çalıĢmayı gerektiren en önemli meslek grupları hemĢireler ve doktorlar temel grup olarak alınmıĢtır. Bu meslek gruplarına ek olarak çalıĢmada “Diğer meslekler” grubu altında tanımlanacak tıbbi sekreter, sağlık memuru, fizyoterapist, psikolog ve hasta bakıcı gibi mesleklerde dâhil edilmiĢtir. Bu meslek grupları tek baĢına yeterli sayıda olmadığı için birleĢtirilmiĢtir.

3.4 Verilerin toplanması ve değerlendirme araçları

AraĢtırmada 550 tane form dağıtılmıĢ olup toplam 387 form toplanabilmiĢtir. Elde edilen formlarda ölçeklerin sadece bir kısmının doldurulması, birbiriyle çeliĢen sorulara hep

(39)

25 yüksek/düĢük puanlar verilmesi, sağlık çalıĢanı olarak değerlendirilemeyen meslek gruplarının olması (güvenlik görevlisi vb.) sebebiyle 168 form değerlendirmeye alınmamıĢtır. Sonuç olarak 219 değerlendirme formu istatistiksel analize tabii tutulmuĢtur.

Bu çalıĢmada veri elde etmek için, Genel bilgi formu, Beck anksiyete ölçeği (BAÖ), Beck depresyon ölçeği (BDÖ), Sabahçı-akĢamcı anketi (SAA), Algılanan stres ölçeği (ASDÖ), Pittsburg uyku kalitesi indeksi (PUKĠ) ve ÇalıĢanlar için yaĢam kalitesi ölçeği (ÇYKÖ) kullanılmıĢtır.

3.4.1. Genel değerlendirme formu (Ek-1)

AraĢtırmacı tarafından literatür bilgisine dayanılarak hazırlanan Genel değerlendirme formunda katılımcıların sosyodemografik veriler, iĢ hayatına yönelik veriler, fiziksel ve psikiyatrik hastalıkları kendi geri bildirimleriyle dolduracakları bölümler yer almaktadır.

ÇalıĢanların vardiya sistemi dıĢındaki olaylardan etkilenme derecelerini saptayabilmek için günlük hayatlarındaki olaylardan (hastalık, yakının hastalığı, yakının vefatı, gebelik, doğum, terör olayına maruziyet, taĢınma vb.) etkilenme dereceleri sorulmuĢtur.

ÇalıĢmamızda fiziksel hastalıklar çalıĢmamızda bölümü hem süreksiz değiĢken olarak incelenmiĢ olup hem de tüm fiziksel hastalıklar için „var‟ değiĢkenine 1, „yok‟ değiĢkenine

0 puan verildiğinde toplam puanlar sürekli değiĢken olarak analiz edilmiĢtir.

Benzer Ģekilde çocuk sayısı değiĢkeni de hem kategorik (yok, 1,2 ile 3 ve üzeri) olarak hem de sayısal bir değiĢken (ortalama çocuk sayısı) olarak değerlendirilmiĢtir.

(40)

26 3.4.2. Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ [Ek-2])

Beck ve ark.[137] tarafından geliĢtirilmiĢ olup, bireylerin yaĢadığı kaygı belirtilerinin sıklığının belirlenmesi amacıyla kullanılan kendini değerlendirme ölçeğidir. 21 maddeden oluĢan ölçek, 0–3 arası puanlanan 4‟lü likert tipi bir ölçektir. BAÖ‟den alınan puanlara göre hastaların anksiyete düzeyleri; 0– 17 puan düĢük anksiyete, 18–24 puan orta anksiyete, 25 ve daha puan yüksek derecede anksiyete Ģeklinde sınıflandırılmıĢtır. Ölçeğin toplam puanından alınan yüksek değerler yüksek anksiyete düzeyini gösterirken alınan düĢük değerler ise düĢük anksiyete düzeyine iĢaret etmektedir. Ulusoy[138] tarafından Türkçe ‟ye uyarlanan ölçeğin orijinal formundaki Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı 0.92, test tekrar test güvenirlik katsayıları r= 0.75 ve r= 0.67 düzeyinde olduğu belirtilirken, Türkiye‟de yürütülen uyarlama çalıĢmasında ise Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı 0.93, test tekrar test güvenirliği ise 0.57 olarak bildirilmiĢtir. Ölçeğin madde toplam korelasyon katsayılarının 0.45 - 0.72 arasında değerlere sahip olduğu belirtilmektedir. Bu çalıĢmada BAÖ Cronbach alfa katsayısı 0.91 olarak bulunmuĢtur.

3.4.3. Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ [Ek-3])

Beck[139] tarafından geliĢtirilmiĢ olup, bireylerin depresyon yönünden risklerini belirlemek, depresyon belirtilerinin düzey ve Ģiddetini ölçmek için kullanılan bir ölçektir.

Ölçeğin Türkçe geçerlilik ve güvenilirliği Hisli[140] tarafından yapılmıĢtır. 21 maddeden oluĢan ölçek, dörtlü Likert tipi ölçüm sağlamaktadır. Ölçekteki her madde 0-3 arasında giderek artan puan alır ve toplam puan 0-63 arasında değiĢmektedir. Toplam puanın yüksekliği daha ciddi depresyon göstergesi olarak kabul edilmektedir. BDÖ‟nin geçerlilik

(41)

27 ve güvenilirlik çalıĢmasında 17 puanın depresyon için sınır değer olduğunu belirtmektedir.

Türkçe formunun güvenilirlik çalıĢmasında, Cronbach alfa katsayısı 0.80 olarak belirlenmiĢtir[140]. Bu çalıĢmada BDÖ Cronbach alfa katsayısı 0.89 olarak bulunmuĢtur.

Burns[141] BDÖ puan aralıklarını; 0-10 puan normal, 11-16 puan hafif depresyon, 17-20 puan sınırda depresyon, 21-29 puan orta Ģiddette depresyon, 30-40 puan Ģiddetli depresyon, 40 ve üzeri puan çok Ģiddetli depresyon olarak kabul etmiĢtir.

3.4.4. Sabahçı-AkĢamcı Anketi (SAA [Ek-4])

SAA, toplamda 19 sorudan oluĢmaktadır. Anket, kiĢilerin 24 saatlik zaman dilimi içinde fiziksel ve psikolojik performanslarının günün hangi zaman diliminde daha iyi olduğuna,

uyku ve uyanıklık zamanlarındaki tercihlerine iliĢkin sorular içermektedir. Değerlendirme sonucunda 70-86 arasında puan alanlar Kesinlikle Sabahçı; 59-69 arasında puan alanlar Sabahçı Tipe Yakın; 42-58 arasında puan alanlar Ara Tip; 31-41 arasında puan alanlar AkĢamcı Tipe Yakın; 16-30 arasında puan alanlar Kesinlikle AkĢamcı olarak tanımlanmaktadır. Anketin Türkiye‟deki güvenilirlik çalıĢması yapılmıĢtır[142]. Bizim çalıĢmamızda ise 16-41 puan arası akĢamcı tip, 42-58 puan arası ara tip, 59-86 puan arası ise sabahçı tip olarak değerlendirilmiĢtir.

3.4.5. Algılanan Stres Düzeyi Ölçeği (ASDÖ [Ek-5])

Psikolojik stres, insan sağlığını ve yaĢamını etkileyen önemli faktörlerden biridir ve ölçülmesine, değerlendirilmesine ve insanı etkileyen risk faktörlerinin analizine ihtiyaç duyulmaktadır. Stres değerlendirmesinin diğer birkaç ölçeği arasında, Algılanan Stres

(42)

28 Düzeyi Ölçeği, kiĢinin yaĢamında hangi durumların ne derece stresli olarak değerlendirildiğini ölçmektedir. Bu ölçek çeĢitli araĢtırma konuları ile kolayca bağdaĢtırılabilir ve stresle iliĢkili değiĢik sonuçları tahmin etmede kullanıĢlıdır.

“Algılanan Stres Ölçeği” insan sağlığını tehdit eden stresin düzeyini saptamak için oluĢturulmuĢtur. Söz konusu ölçek 14 maddeden oluĢmaktadır. Her madde için “Hiçbir zaman” seçeneğinden “Çok sık” seçeneğine kadar sıralanan beĢli derecelemeden birinin kiĢiler tarafından seçilmesi beklenir. Puanlaması 0 - 4 arasında değiĢen likert tipi bir ölçektir. Seçenekler ham puan ağırlıklarına göre değerlendirilerek kiĢiye ait stres düzeyi saptanır[143, 144].

3.4.6. Pittsburg uyku kalitesi indeksi (PUKĠ [Ek-6])

Pittsburg uyku kalitesi indeksi (PUKĠ) uyku kalitesini saptamada kullanılan 11 bölümden oluĢan anket tarzında bir ölçektir. Buysse ve ark. tarafından 1989‟da geliĢtirilmiĢtir[145].

Ülkemizde 1996 yılında geçerlilik ve güvenlilik çalıĢması yapılmıĢtır[146]. PUKĠ‟nin 7 bileĢeni vardır: Öznel uyku kalitesi (bileĢen 1), uyku latensi (bileĢen 2), uyku süresi (bileĢen 3), alıĢılmıĢ uyku etkinliği (bileĢen 4), uyku bozukluğu (bileĢen 5), uyku ilacı kullanımı (bileĢen 6), gündüz iĢlev bozukluğu (bileĢen 7). Bu bileĢenlerden toplam bir skor elde edilir. 0-21 arasında puanlanır. Total skorun 5 puan üzeri olması uyku kalitesinde bozukluğu gösterir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Spontan bakteriyel peritonit: Asit sıvısından alınan kültürün pozitif olması, asit sıvısında polimorf nüveli lökosit (PMNL) sayısının 250/mm 3 veya fazla olması

10 dakikadan uzun sürede olay yerinden getirilen ve damar yolu gereksinimi olan 185 travma hastası incelendiğinde hekim grubunda %29,1 oranında, paramedik grubunda

Jain ve ark.’nın (123), mide kanserli hastalarda yaptıkları retrospektif çalışmada, C-erbB-2 pozitifliği ile intestinal tip, tubuler tip ve ekspansif yayılım

Sonuç olarak nöropsikometrik testlerde bellek dıĢı problemleri olan (Frontal Alan Testleri (Mental Kontrol Testleri (WMS), DüĢünce AkıĢı Testi, Stroop Testi,

Türk AAA çalışma grubunun çalışmasında da mutasyonların klinik bulgularla korelasyonunda ateş, karın ağrısı ve amiloidoz sıklığı bakımından bir farklılık

Biz de bu çalışmamızda 2000-2016 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Polikliniğinden takipli tanı anında ya da takip

organ transplantasyonu yapılan hastalarda prospektif olarak invazif fungal enfeksiyonları kaydetmişler, renal transplant alıcılarında saptadıkları fungal

Hiperkolesterolemili hastalarda ölçülen TNF-α, IL-1β, IL-6 (ELISA ve Flow), ve MDA değerleri kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek