• Sonuç bulunamadı

Ana dili dersi bilindiği gibi bir bilgi dersi değil bir beceri dersidir. Temel dil becerileri arasında yazma becerisi de vazgeçilmez bir öğrenme alanıdır. Bu beceriler okul ortamında edebi eserler aracılığıyla daha da geliştirilecektir. Genel anlamda dil, özel anlamda çocukla ilgili özellikler, yani kişisel farklılıklar göz önünde bulundurulmak mecburiyetindedir. Özbay da yazma becerisini geliştirme yöntem ve tekniklerinden bahsederken öğretmenlerin yazma eğitiminde doğal birtakım fırsatları kullanması gerektiğini ifade eder: “…..bir kitabı ısmarlamak ya da bir dergiye abone olmak için yazarına, bir idarehaneye, bir fabrikaya, bir kitapçıya mektup yazılması; hasta olan bir arkadaşın hatırını sormak için sınıfça kendisine mektup yazılması; okul kitaplığına bir kitap, okul müzesine bir şey armağan eden bir kimseye teşekkür mektubu yazılması…” gibi çalışmaları önerir (Özbay, 2006b: 123).

Hayat boyu sürecek eğitim ve öğretim sürecinde ikinci kademe öğretiminde uyulması gereken kimi kuralları Cemiloğlu şöyle ifade eder:

1. Dil, bütünlük içinde kavrandığına ve bilinçsiz bir şekilde, daha çok alışkanlık olarak öğrenildiğine göre, tümdengelim yöntemi ile çözümleme gerçekleştirilmeli, olabildiğince çok tekrara yer verilmelidir.

2. Çocuğun önce öğrendiği kavram sözlerine (isim, sıfat, zamir, fiil) ilk sıralarda, daha geç öğrenilen öğelerine (edat, bağlaç, yapım eki, çekim eki) ise daha sonra yer verilmelidir.

3. Benmerkezcilik ifade eden “ben, biz” zamirleri, var olma / olmama anlatan “var, yok” sözcükleri ile “geldi, gitti” söyleyişleri, bulunma anlatan “-de, da hâli” gene “ben” merkezcilik anlatan emir cümleleri hep ilk sıralardaki çalışmalarda yer almalıdır. 4. Dilin yapısını tam olarak verebilmesi açısından, Türkçenin özne-tümleç-yüklem cümle sıralaması örnekleri bulunmalıdır.”

5. Bütünlüğü sağlamak açısından ileri cümlelerde, isim durum eklerine, sıfat takımlarına, kalınlık-incelik uyumu örneklerine ve dilimizin değişik yapıdaki hece örneklerine yer verilmelidir (Cemiloğlu, 2001: 71-72)

Yazma Kurallarını Uygulama

1. Kâğıt ve sayfa düzenine dikkat eder.

2. Elektronik ortamdaki yazışmalarda biçim ile ilgili kurallara uyar. 3. Standart Türkçe ile yazar.

4. Yabancı dillerden alınmış kelimelerin yerine Türkçe karşılığı olan kelimeleri kullanır. 5. Yazısında sebep sonuç ilişkilerini kurar.

Etkinlik olarak, sınıfa biçim açısından farklı özellikler taşıyan elektronik mektup, mektup ve dilekçe örnekleri getirilir. Bunlardan hareketle kâğıt ve sayfa düzeni ile biçim özellikleri üzerinde durulur.

İlköğretim 2. kademede daha çok hikâye, masal, anı, tiyatro türlerinde metinler yazdırılır. Amaç öğrenciyi soyut düşünmeye yönlendirmek ve iletişim becerilerini geliştirmektir.

Yine 6. sınıfta mektup, dilekçe ve haber yazıları, 7. sınıfta tutanak ve tanıtma yazıları, 8.sınıfta ise biyografi ve otobiyografi yazılır.

Görülüyor ki mektup türüne 6. sınıfta daha çok yer verilmektedir. Ancak bu kademede klasik, arkadaşa gönderilen mektuplar değil de öğrenciyi düşünmeye, eleştirel bakmaya, ne istediğini anlamaya yönelik mektuplar yazdırılır. Mesela öğrencilerden kendilerine bir kutlama konusu belirleyerek arkadaşlarına davetiye yazmaları ya da kendilerini öğretmenlerinin yerine koyarak, başarılı bir öğrencisi için ailesine tebrik kartı yazılması istenir.

Resmi bayramlarda Atatürk’e teşekkür mektubu ya da O’nun hakkındaki düşüncelerini anlatan bir mektup yazdırılabilir. Veya ünlü bir bilim adamına ya da siyaset adamına, ondan ne istediğini açıklayan bir mektup…

Çünkü bu tür mektuplar, ergenlik çağına girmiş öğrenci için kendini ifade edebilmesi, duygularının farkında olması, başkalarıyla iletişim kurabilmesi, hayattan ne istediğini bilmesi, olaylara eleştirel bakıp farklı yorumlar getirmesi, arkadaşlığın, ailenin önemini kavraması ve onlara sevgisini gösterebilmesi açısından son derece önemlidir. Bu konuda eseri olan Feyzi Öz de Uygulamalı Türkçe Öğretimi isimli eserinde yazılı anlatım çalışmalarını açıklarken; mektup, kart, telgraf, davetiye, dilekçe, senet yazma, alındı, bildiri yazma, tutanak hazırlama gibi sosyal hayatın içinde gerekli olan bu çeşit çalışmaların yapılmasını önerir. Öz şöyle devam eder; “Özel ve iş mektupları hakkında genel bir bilgi verildikten sonra, ilkönce bunlardan birer kısa örnek tahtaya yazılır. Mektuplarda hitap ve tarihin baş tarafa nasıl yazılacağı örneklerle gösterilir. Kart yazmayı gerektiren nedenler anlatılır. Posta kartı, bayram ve yeni yıl kartları ile tebrik kartlarının nasıl yazılacağı örneklerle gösterilir. Telgraf ve davetiye yazma usulleri de örneklerle kavratılmaya çalışılır. Dilekçe ve çeşitli senet örnekleri verilerek, bu belgelerde, amacın tam ve açık olarak belirtilmesi gerektiği kavratılır. Alındı ve bildiri doldurtulur. Bu kısımda söz konusu olan bütün yazılı anlatım çalışmalarında, ilkönce birer örnek vermek esastır. Örnekler tahtaya yazılmalı; öğrenciler, bunları not etmelidirler. Sonra öğrencilere, verilen kalıplara, örneklere uygun, değişik konularda çalışmalar yaptırılmalıdır (Öz, 2001:244-245).

Bütün bunlar Türkçe öğretiminin “yaparak yaşayarak öğrenme ilkesi” ile uyumludur. Bilindiği gibi Türkçe dersinde çok sık uygulama yapmadan öğrencilerin dil becerilerini geliştirmek zordur (Özbay, 2006a: 96).

Sever de yazma eğitiminde mektubun kullanımını anlatırken: “Gerçek (Atatürk, cumhurbaşkanı, bakan, ressam, yazar, müzisyen, sporcu, anne, baba, kardeş, arkadaş vb.) ya da kurgusal (film, roman, öykü kişisi vb.) kişilere, hatta bir mevsime, eski bir oyuncağa vb. mektup yazılır. İsteyen öğrenciler de bu mektuplara ilgili kişinin kimliği ile yanıt verir. Bu etkinlik için öğretmen, aşağıdaki mektup örneklerini sınıfta okuyarak ya da çoğaltarak öğrencilere ipuçları sunabilir” demektedir (Sever, 2006: 78). Kitapta üç mektup örneğine yer verilmiştir.

Bu dönemde yazınsal bir tür olan mektup içeriğinde dilekçe yazımına da çok fazla önem verilmelidir. Çünkü kendini henüz tanımaya başlamış, insanlarla diyaloga girmeyi yeni öğrenen, resmi kurumlardan talepte bulunurken nasıl istemesi gerektiğini bilen bireyler yetiştirmek açısından dilekçe yazmayı öğretmek gereklidir.

Öncelikle dilekçenin ne olduğu, hangi amaçlarla yazılması gerektiği anlatılır. Daha sonra biçim olarak nasıl yazıldığı öğretilir ve örnek verilir. Mektuptan farkı anlatılır. Son olarak da herhangi bir resmi kuruma örnek bir dilekçe yazdırılır. (ttkb.meb.gov.tr/ögretmen/11.09.2009 tarihli erişim)

3.2. İLKÖĞRETİM SINIFLARI TÜRKÇE DERS VE ÇALIŞMA