• Sonuç bulunamadı

2. GÜÇ ŞEKİLLERİ

2.4. SİBER GÜÇ

Siber güç son dönemler ortaya çıkan yeni bir kavramdır.121 Günümüzde dünya üzerinde iki tür savaş mevcuttur. Bunlar bombaların ve silahların patladığı fiziki savaşlar ve dijital virüsler sayesinde sistemleri kilitleyen, devletleri işleyemez hale getiren, uçakları uçamaz duruma sokan, doğalgaz sistemlerini patlatabilen siber savaşlardır.122 Siber alanların nasıl oluştuğuna bakacak olursak, 1969 senesinde ABD Savunma Bakanlığı, bir kaç bilgisayarın birbirleriyle iletişim kurabildiği ARPANET (The Advanced Research Projects Agency Network) adlı bir uygulama başlattı. 1972 yılında, iptidai seviyede dijital bilgi çözümü yapılabilen bir internet oluşturuldu. Dünya ilk bilgisayar virüsüyle 1983 yılında

119Nye, Jr. “Gücün Geleceği (The Future of Power)”, s. 69-70

120 Ibid., s. 12-13

121 Ibid., s. 39

122Bir Siber Güç Olarak İran”, 2014, http://www.ankarastrateji.org/haber/bir-siber-guc-olarak-iran-1367/ (08.06.2015)

22

tanıştı. En yaygın arama motoru Google 1998 yılında, en popüler açık ansiklopedi olan Wikipedia ise 2001 yılında meydana çıktı. Şirketler, 1990 sonlarında bu yeni teknoloji sayesinde global bir tedarik zinciri oluşturdu. Son dönemlerde bilgilerin bilgisayarlarda değil de internet ortamında (cloud = bulut) saklanması için yeni sistem oluşturuldu. İnsanlar interneti, devlet kontrolünün bittiği yer olarak algıladılar ve mesafe kavramı ortadan kalktı.

Gücü ellerinde bulunduran aktörlerin sayısı epey arttı.123

Siber alanlar kendine özgü fiziki ve sanal (bilişsel) unsurlardan oluşan hibrit bir yapıya sahiptir. Siber alanların fiziki altyapı katmanı, egemen güçlerin yasaları ve kontrol mekanizmalarıyla yönetilmektedir. Sanal katmanın yasalarla kontrolü ise mümkün değildir.

Sanal alanlardan fiziki alanlara doğru gerçekleştirilen saldırıların maliyeti düşük olmakta ve bu tür saldırılar sıklıkla yapılabilmektedir. Ancak bu saldırıların fiziksel alanlar tarafından giderilmesinin maliyeti çok yüksek oluyor. Her şeye rağmen, fiziksel alanları yöneten güçler, sanal alanlar üzerinde hem bölgesel anlamda, hem sınır ötesi bağlamda etkiye sahip oluyorlar.124

Nye, Siber Güç`ü: “insan kaynağı ve yeteneği, yazılım ve donanım teknolojiler, altyapılar ve ağ teknolojileri ile ilgili tüm kaynaklar vasıtasıyla yaratılan bir imkan” şeklinde tanımlamıştır. Nye`a göre siber uzay alanındaki gelişmelere bağlı olarak güç dağlımı yeniden analiz edilmelidir. Gücün, bir güçlü devletten diğerine kayması örneğine tarihte çok rastlanmaktadır. Ancak yaşadığımız bilgi çağında siber uzaydaki gelişmelerin de etkisiyle güç yayılarak dağılıyor. Artık devletlere devlet dışı aktörler de eşlik ediyorlar. Nye bu şekilde güç dağılımı sürecini “diffusion of power” olarak tanımlıyor. Ayrıca Nye`a göre Siber güç kavramının neden olduğu değişim ve güç uygulamaları hem yumuşak güç, hem de sert güçle ilgilidir.125

Siber güç kapasitesi aktif ve pasif yönleriyle analiz edildiği zaman ABD, Rusya ve İngiltere birinci, Çin ikinci, İran ve Kuzey Kore ise üçüncü kademe ülkeler olarak gösteriliyor. Siber ordular, zayıf geleneksel askeri imkânlara sahip olan İran, Kuzey Kore ve Suriye gibi ülkeler için ilgi çekici bir alternatiftir. Maliyet ve sonuç kıyaslandığı zaman saldırgan ülke lehine olağanüstü bir asimetriden söz etmek mümkündür. Örneğin, 2012’de İran tarafından Suudi enerji firması Aramco’nun bilgisayar ağlarını ele geçirmiş ve 300 bin bilgisayarın kayıtları silinmiştir. Aynı zamanda farklı dönemlerde gerçekleştirilen ve pek çok

123Nye, Jr. “Gücün Geleceği (The Future of Power)”, s. 39

124 Ibid., s. 39-40

125Ali Burak Darıcılı, “Siber Uzay ve Siber Güvenlik Nedir?: ABD`nin Siber Güvenlik Stratejisi Rusya Federasyonu`nun Siber Güvenlik Stratejisi”, Bursa: Dora, 2017. ss. 51-54.

23

Amerikan bankası ve petrol, gaz ve elektik firmasını hedef alan siber saldırıların arkasında İran’ın bulunduğu malumdur. 126

En eski dönemlerden günümüze kadar devam eden süreçte üzerinde hâkimiyet kurulabilecek alanlar şu şekilde bir birbirini takip etmiştir: karasal alanları denizler, denizleri hava, hava uzayı ve en sonunda uzayı da siber alanlar.127 Bir zamanlar uzay gücü, 18.

yüzyılda deniz gücüne sahip olmakla eşit tutulmaktaydı. Bu nedenle de küresel hedefleri olan ülkeler, geniş çaplı bir uzay kapasitesine sahip olamadıkları için küresel seviyede başat rol üstlenemeyeceklerinin farkındalardı.128 Şimdi benzer durum siber alanlar için geçerlidir.

Teknolojinin gelişmesiyle yönetilebilecek alanları da değişiyor, siyasi liderler de bu değişime ayak uydurmak için çabasına harcıyorlar. Siber alanların genel özellikleri şu an çok yeni olmaları, insan üretiminin mahsulü olmaları ve diğer alanlara nispeten teknolojik gelişmeler sonucunda büyük değişim olasılıklarının bulunmasıdır.129

Siber güç siber uzayda olduğu gibi, siber uzayın dışında da kullanılabilir.130 Suçlular hırsızlık amacıyla, devletler ise diğer aktörler üzerinde üstünlüklerini temin etme amacıyla sıkça sistemlere virüs bulaştırılarak her türlü gizli bilgilerin çalınması yöntemini başvururlar.

Özellikle, Çin bu konuda sıkça suçlansa da bu gibi durumların ispatlanması çok zordur.131 Devletler, yumuşak güç üretmek amacıyla özel donanım ve yazılımlara yatırımlar yapabiliyorlar.132 Örneğin bir odadan Facebook ile yönetilen yarım milyon kişinin Mısır’da devrim gerçekleştirmesi olabilir. Bu gibi faaliyetlerin hepsi ABD hükümeti ve Soros’un Açık Toplum Enstitüsü tarafından desteklenmekteydi.133

Siber alanda farklı derecelerde güçlere sahip sayılması mümkün olmayacak kadar çok aktör vardır. Henüz yirmisini doldurmamış genç bir bilgisayar korsanı olarak devletler için siber uzayda ciddi problemler yaratabilir. Siber alandaki aktörler farklı güç kaynaklarına

126Oğuz Kaan Pehlivan, “Siber Güç Kapasitesi Asimetrik Savaşın Parametreleri”, 2013, s. 66 http://www.usakanalist.com/detail.php?id=716 (08.06.2015)

127Nye, Jr. “Gücün Geleceği (The Future of Power)”, s. 40

128 Vincent G.Sabathier, G.Ryan Faith, “Çin’in Uzay Programının Küresel Etkileri”, 17 Ağustos 2013, http://

yenidunyagündemi.com/ haber-102-cin%E2%80%99in_uzay_programinin_kuresel_etkileri.html aktaran: Özgül Eren, Strateji Yazıları-I Milli Güvenlik Perspektifinden İç ve Dış Meseleler: Günümüzde Küresel Güç Dengesi ve Güçler Arası İlişkiler, Ankara: Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, 2014, s. 30 https://www.mgk.gov.tr/kaynaklar/yayinlar/strateji_yazilari_1/strateji_yazilari_1.pdf (03.07.2018)

129Nye, Jr. “Gücün Geleceği (The Future of Power)”, s. 40

130Cemalettin Demircioğlu, “Siberuzayda Güç ve Güvenlik”, İdarecinin Sesi, 2014, s. 40.

131 Nye, Jr. “Gücün Geleceği (The Future of Power)”, s. 40-41

132 Ibid., s. 41

133 Evgeny Morozov, “How Much Did Social Media Contribute to Revolution in the Middle East?” Public Affairs, Apr/May 2011. aktaran: Sait Yılmaz, “Kamu Diplomasisi: Başka Halklara Angaje Olmak, Ayaklandırmak”, 21. Yüzyılda Sosyal Bilimler, Sayı: 1 / Eylül-Ekim-Kasım 2012, s. 210

24

sahipler ve yetenek bakımından devlerle onlar aralarındaki uçurum gitgide daralmaktadır.

Siber uzaydaki oyuncuları üç kategoriye ayırabiliriz:

1. Devletler-İnternetin fiziki altyapısının belli bir bölgede olduğu ve o bölgede belli devletlerin yasal egemenliği bulunduğu için siber uzay denildiği zaman coğrafya kavramı önem kazanıyor. Devletler, kendi sınırları içinde, eğitimden ticarete kadar birçok alanda gelişimi desteklemek için internet altyapısına büyük yatırımlar yaparlar.

Bunun yanı sıra devletlerin siber saldırı kapasiteleri de vardır.

2. Gelişmiş Yapılanmalara Sahip Devlet Dışı Güçler-İdeolojik ya da suç amaçlı, servis durdurma ve sistem çökertme gibi siber saldırıları devlet dışı aktörler de düzenleyebiliyorlar. Ancak bu örgütlerin yetenekleri, büyük devletlerinki kadar gelişmemiştir. Bazı çok uluslu şirketler ise sahip olduğu bütçe ve insan kaynakları sayesinde birçok devleti güç imkânları bakımından geride bırakabiliyorlar. Microsoft, Apele, Google gibi şirketler hem geniş pazarlarda işlerini yürütebilmek, hem de marka değerlerini koruyup saklamak için yerel hükümetlerle iyi geçinerek, onların yasalarına uyuyorlar. Suç örgütleri ise böyle bir zorunlulukla karşılaşmıyorlar. Çünkü onların bazıları küçüktür, yasaların takibine girmeden vur-kaç eylemleri yaparlar. Bazıları örgütler ise çok etkileyici sınır ötesi yeteneklere sahiptirler. Büyük ihtimal zayıf devletleri satın alarak onlara sığınır, hatta o devletlerle gizli yollarla işbirliği yaparlar.

Her ne kadar siber suçlular büyük tahribat yaratma imkânlarına sahip olsalar da siber saldırı yerine fiziki saldırıları tercih ederler. Bunun nedeni siber saldırının, hedef alınan kitle üzerinde, fiziki saldırı kadar etki ve korku yaratmıyor olmasıdır. Suç örgütleri genellikle interneti teşkilatlarını yönetmek, para toplamak, eleman bulmak, onları eğitmek ve daha pek çok bu gibi amaç doğrultusunda kullanırlar.

3. Kısıtlı Yapılanmalara Sahip Bireysel Aktörler- Maliyetlerin iyice düşmesi, giriş-çıkışın kolaylaşması ve saklanma olanakları sayesinde bireysel aktörler de siber alanda yerlerini tutmaya başladılar. Bireysel aktörler bazen devlet onayıyla çalışırlar, bazen de devletlerin aleyhine faaliyet gösterirler. Büyük aktörler kadar kaybedecek şeylere sahip olmayan bireysel oyuncular, bu asimetriyi kendilerine fayda sağlayacak şekilde değerlendirirler.134

Günümüzde kapsamı ve çözümü itibariyle birbirinden farklı dört tip siber tehdit ile karşı karşıyayız: İktisadi casusluk, siber savaş, cürüm ve siber terörizm. Siber savaşlar, bu potansiyel tehlikeler arasında en fazla dramatik olanıdır. Siber savaşların en zor tarafı, siber

134Nye, Jr. “Gücün Geleceği (The Future of Power)”,s s. 43-44

25

hedeflerin, askeri hedeflerden nasıl ayrı tutulacağıyla ilgili hususlar ve vurulan dolaylı zararın boyutlarıdır.135