• Sonuç bulunamadı

AZERBAYCAN İLE ERMENİSTAN ARASINDA YAŞANAN KARABAĞ SORUNU KARABAĞ SORUNU

SOĞUK SAVAŞ SONRASI DÖNEM’DE TÜRKİYE ERMENİSTAN İLİŞKİLERİ

2. AZERBAYCAN İLE ERMENİSTAN ARASINDA YAŞANAN KARABAĞ SORUNU KARABAĞ SORUNU

edilmiş bir buçuk Ermeninin anavatanlarına dönmesi için kendilerine yurt olarak belirledikleri Kars ve Ardahan’ın Sovyet Ermenistan’a iade edilmesini isteyerek Türkiye’yi şok etmişti.

Fakat yine de sürpriz olmamıştı. Öte yandan ABD Ermeni Diaspora organizasyonları ile işbirliği yaparak Ortadoğu ve Balkanlarda yaşayan Ermenilerin anavatan olarak nitelendirdikleri Sovyet Ermenistan’a dönmelerini sağlamaya çalışmaktaydılar.354Sovyetlerin Türkiye’den doğu topraklarını istemesini Ankara’daki Sovyet Büyükelçisi Vinogradov Sovyet anayasasının Sovyet Hükümetine Sovyet cumhuriyetlerinin çıkarlarını koruma görevi yüklemesi ve bu toprakların istenmesinin Ermeniler adına olması şeklinde açıklamıştır.355

2. AZERBAYCAN İLE ERMENİSTAN ARASINDA YAŞANAN

Azerbaycan topraklarındaki bu Türk-Ermeni çatışmaları 1905–1907 senelerinde yaklaşık iki yıl sürmüş ve sonunda barış ortamı sağlanmıştır. Fakat bu barış ortamı 1917’ye kadar sürmüştür.362Bolşevik İhtilalı’ndan sonra Stepan Şaumyan Güney Kafkasya’da, Taşnak çeteleriyle bir ordu kurarak 31 Mart-1Nısan 1918 tarihlerinde Azerbaycan Türklerine karşı bir katliam düzenlemiş ve 12.000’den fazla insanı katletmiştir.363Hem 1905–1907 yıllarında, hem de 1918–1920 yıllarında gerçekleştirilen cinayet ve katliamların tek amacı vardı o da Azerbaycan topraklarını Türksüzleştirmek ve bu toprakları zamanla Ermenileştirmek, en sonunda ise bu topraklarda “Büyük Ermenistan” kurmak.364

16 Mart 1921 Moskova Antlaşması’nın TBMM Hükümeti ile imzalanmasından sonra ise Sovyet’ler Dağlık Karabağ ve Nahçivan’ın Sovyet Azerbaycan’ın kontrol ve egemenliğinde olmasını kabul etmiştir. Buna karşılık olarak Sovyet Ermenistan’ı 12 Haziran 1921’de Karabağ’ı kendisinin ayrılmaz bölgesi olarak ilan etmiştir.365 Sovyetler’in 1936 yılında kabul edilen ilk Anayasası’nda da Karabağ ve Dağlık Karabağ’ın Otonom Oblast’ı konusunda mevcut status quo’nun korunması prensibi benimsenmiştir.366 Ermenilerin 1966–

1967 yıllarında Dağlık Karabağ’la ilgili Moskova’ya yaptıkları talebe Sovyet Yönetimi sorunu iki cumhuriyet arasında çözmeleri gerektiği şeklinde cevap vermiştir.367

1980’li yılların ikinci yarısında Karabağ sorunu yeniden ortaya çıkmıştır. 20 Şubat 1988 tarihinde “Dağlık Karabağ Halk Temsilcileri Sovyeti” Azerbaycanlı üyelerin katılımı olmadan Otonom Bölgenin Ermenistan SSC’ ye birleştirilmesine ilişkin karar kabul etmiştir.

Fakat SSCB’nin 1977 Anayasası’nın 78. Maddesine göre cumhuriyetlerin ülke sınırları ancak ilgili cumhuriyetlerin ortaklaşa kararıyla değişebilirdi ve ayrıca ortak karar alındıktan sonra bahsi geçen karar SSCB’nin merkezi organlarının onayına sunulmalıydı. Bu madde gereği Azerbaycan SSC’nin talebi üzerine SSCB Komünist Partisi Merkez Komitesi, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan SSC’den ayrılıp Ermenistan SSC’ ye birleştirilmesiyle ilgili alınan kararı reddetmiştir.368 Hukuksal yollardan davayı kazanamayan Ermeniler bu kez Azerbaycanlılara karşı şiddete başvurmaya başladılar. Buna karşılık olarak 24 Mart 1988’de

362Ibid., , s. 824

363Halil Bal, “Ermenistan Hükğmeti’nin Güney Kafkazya’daki Türklere Karşi Saldırgan Politikası ve Mezalimi (1918-1920),Ermeni Araştırmaları 1. Türkiye Kongresi Bildirileri, ASAM-Ermeni Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, Ankara 2003, s. 401. aktaran:Ibid., s. 825.

364İbadov, op. cit., s. 1100

365 Yavuz Cankara, Pınar Özden, “Dağlık Karabağ Sorununun Uluslararası Hukuk İlkeleri Çerçevesinde Analizi”, Ermeni Araştırmaları 2. Türkiye Kongresi Bildirileri, II. Cilt, ASAM Ermeni Araştırmaları Enstitüsü, Ankara, 2007, s. 1055

366Cankara, op. cit., s. 1055

367Ibid., s. 1055

368Yavuz Ahundlu, “Karabağ Meselesinin Tarihi Kökleri Hakkında Bazı Kayıtlar”, XII. Türk Tarih Kongresi 12-16 Eylül 1994, Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1999, Cilt: II, s. 329. aktaran:Ibid., s. 1056.

70

Gorbaçov sorunu dostluk çerçevesinde, Perestroyka ve Glasnost ruhuna uygun bir şekilde çözme uyarısında bulundu.369

12 Temmuz 1988’de Karabağ’da yaşayan Ermeniler “Özerk Bölge” olarak Ermenistan SSC’ ye bağlandıklarını ilan etseler de bu kez yine SSCB Yüksek Sovyet Prezidyumu (Başkanlık Divanı) sınır değişikliğini kabul etmemiş ve 12 Ocak 1989’da Dağlık Karabağ’ın Özel Komite tarafından yönetilmesi hakkında karar kabul etmiştir.370 Ancak Özel Komite başarısız olunca, SSCB Yüksek Sovyeti 28 Kasım 1989 tarihinde Dağlık Karabağ’da Azerbaycan yönetiminin yeniden kurulmasına fakat Karabağ’daki Ermenilerin korunması için yasal haklarıyla ilgili düzenlemeler yapılmasına ve güvenlik güçlerinin bölgede kalmasına karar vermiştir.371 Ermenilerin bu karara tepkisi ise 1 Aralık 1989’da “Birleşik Ermeni Cumhuriyeti”ni kurmaları olmuştur. Bunun ardından ise Dağlık Karabağ “Ulusal Konseyi”

Azerbaycan SSC’den ayrıldığını ilan etmiştir. Bu karar hem Azerbaycan Yüksek Sovyeti tarafından yasal temeli olmadığı için reddedilmiştir. Ayrıca SSCB Yüksek Sovyeti de kararı geçersiz saymıştır.372

21 Aralık 1991’de SSCB’nin dağılmasıyla Dağlık Karabağ sorunu SSCB’nin iç sorunu olmaktan çıkarak iki egemen devletin sorunu haline gelmiştir.1992 yılında Azerbaycan ve Ermenistan’ın Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’na (AGİK) üye olmasından sonra ise Dağlık Karabağ sorunu uluslararası bir boyut kazanmıştır.373 2 Mart 1992’den itibaren ise Azerbaycan’la Ermenistan Birleşmiş Milletler (BM) Örgütü’ne de üyeler. Ermenistan BM Güvenlik Konseyi’nin üyesi olan ve veto hakkı gibi ayrıcalıklara sahip Fransa, ABD, Rusya ve Çin’in onun lehine kararlar kabul edeceklerini düşünerek soruna BM’nin müdahalede bulunmasını istemiştir. Azerbaycan ise AGİK’te bu devletler gibi ayrıcalıklara sahip olmadıkları için müdahalenin AGİK tarafından yapılmasına taraf çıkmıştır.374

İki ülke arasındaki uyuşmazlıklarla ilgili BM Güvenlik Konseyi tarafından alınan ilk karar 30 Nisan 1993’da alınan 822 sayılı karar olmuştur. Bu kararda iki ülke arasındaki savasın rahatsız edici boyutu, Kelbecer’in işgalinden duyulan endişe, uluslararası kabul edilmiş sınırların dokunulmazlığı, toprakların silah gücüyle ele geçirilmesinin kabul edilemezliği, ulusal bağımsızlığa saygı gösterilmesi gerektiğiyle ilgili maddeler yer

369Liberadian, http://www.cilicia.com/armo19i.html. aktaran:Ibid., s. 1056.

370Zeynel Abidin Makas, Azerbaycan’ın Tarihi ve Kültürel Coğrafyası, Ankara: Kök Yayınları, 1990, s. 10.

aktaran:Ibid., 1056.

371Araz Aslanlı, “Tarihten Günümüze Karabağ Sorunu”, Avrasya Dosyası, Azerbaycan Özel, İlkbahar 2001, Cilt:7, Sayı: 1, s. 394 aktaran:Ibid., s. 1057

372Ibid., s. 1057.

373Araz Aslanlı, “Tarihten Günümüze Karabağ Sorunu”, Avrasya Dosyası, Azerbaycan Özel, İlkbahar 2001, Cilt:7, Sayı: 1, s. 403 aktaran:Ibid., s. 1058

374Ibid., , s. 1058.

71

almıştır.375 Ermenistan’ın işgalci tavrının devam etmesi üzerine BM Güvenlik Konseyi ileriki tarihlerde 853, 874 ve 884 sayılı kararları kabul etmiş ve bu kararlarda da Ermenistan’ın bu tavrından duyulan endişe dile getirilmiş ve çözümün AGİT Minsk Grubu bünyesinde gerçekleştirilmesi gerektiğinden söz edilmiştir. Fakat BM uluslararası bir örgüt olduğundan ve kararlarının uygulanmaması durumunda her hangi bir yaptırım gücüne sahip olmadığından BM tarafından kabul edilen kararlar Ermeniler tarafından önemsenmemiş ve Ermenistan işgallerine devam etmiştir.376Aslında BM gibi örgütlerin böyle durumlarda yapması gereken Ermeni lobisinin etkisiyle ABD 907 sayılı karara esasen Azerbaycan’a ekonomik ambargo uyguladığı gibi BM Kurucu Andlaşması’nın 41. Maddesi gereğince diplomatik ve ekonomik zorlamalara, ambargolara başvurmasıydı. BM ise Dağlık Karabağ sorununda Ermenistan’a karşı her hangi bir zorlayıcı eylemde bulunmamış, tam tersi sorunun çözümü için aktif rol üstenmesi gerektiği halde bu meseleye AGİT-Minsk Grubu bünyesinde bakılmasına karar vermiştir.377

Dağlık Karabağ’ı önemli kılan nedenler şunlardır: coğrafi açıdan Asya, Avrupa ve Kafkasya’nın transit ticaret yollarının kesiştiği bir noktada yerleşmesi, jeopolitik açıdan Ermenistan ve İran’ı kontrol altında tutmak için çok uygun bir konuma sahip olması, zengin maden yataklarına ve mineral sulara sahip olması, enerji kaynaklarının bu kadar önemsendiği bir dönemde Hazar havzasının zengin enerji ve doğal kaynak rezervlerine yakın olması. Tüm bu sebepler nedeniyle bölge büyük güçlerin ilgisini çekmektedir. Azerbaycan’la Ermenistan arasında Dağlık Karabağ Sorunu’nun ortaya çıkması ve günümüzde de çözüme kavuşturulamaması bölgenin bu özellikleriyle alakadardır.378

Ermeniler Karabağ’ı Ermeni halkına karşı tarihi haksızlıkların simgesi olarak görmekteydi. Bu nedenle, Karabağ savaşını kazanmak, tarihi haksızlıkların intikamını almak ve Ermenilerin tarihsel talihsizliğini tersine çevirmek oldu.Genel olarak bakılırsa, Karabağ çatışması üzerinden bağımsızlığa doğru ilerlemek, Ermeni kimliğinin yeniden inşasına doğru ilerlemek demekti. Haruryun Marutyan, Karabağ üzerindeki zaferin Ermeni kimliğinin temellerini mağduriyetten zafere dönüştürdüğünü savunmaktadır.379

375Araz Aslanlı, “Ermenistan’ın Azerbaycan Topraklarını İşgali Sorununun Hukuki Boyutu: Azerbaycan’ın Meşru Müdafaa Hakkı Devam Ediyor mu?”, Ermeni Araştırmaları, Cilt: 3, Sayı: 9, Bahar 2003, s. 102. aktaran:

Araz Aslanlı, “Tarihten Günümüze Karabağ Sorunu”, Avrasya Dosyası, Azerbaycan Özel, İlkbahar 2001, Cilt:7, Sayı: 1, s. 394 aktaran:Ibid., s. 1059

376http://www.un.org/Docs/scres/1993/853e.pdf; http://www.un.org/Docs/scres/1993/874e.pdf;

http://www.un.org/Docs/scres/1993/884e.pdf aktaran:Ibid., s. 1060.

377Ibid., , s. 1063

378Ibid., , s. 1053.

379 Turgut Kerem Tuncel, Armenian Diaspora, Terazi Publishingi Ankara,2014. s. 42

72

1994 yılında Dağlık Karabağ sorununda ateşkes antlaşması imzalandıktan sonra sorunun çözülmesi yönünde barış süreci AGİT Minsk Grubu tarafından yürütülmeye başlandı ve bu süreçte en önemli adım Aralık 1996 AGİT Lizbon zirvesinde atılmış oldu. Lizbon Zirvesi’nde Minsk Grubu Eşbaşkanları Ermeni kuvvetlerinin Dağlık Karabağ ve onun çevresindeki Azerbaycan topraklarından çekilmesini ve mültecilerin kendi evlerine dönmesini içeren barış teklifinde bulunmuş, ayrıca zirvede Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanıyan bazı prensipler kabul edilmiştir.380 1997 yılında ise AGİT Minsk Grubu Dağlık Karabağ sorununu adım adım çözmek için önce Ermeni kuvvetlerinin Dağlık Karabağ dışındaki topraklardan çekilmesini daha sonra ise yeni aşamalara başlanmasını önermiştir. Ter Petrosyan bu önerilere sıcak bakıyormuş gibi bir izlenim yaratmıştı.381 Ter Petrosyan’ın dış politikası özellikle diaspora tarafından başarısız olarak değerlendirilmiş ve bunun sonucunda da Ter Petrosyan 1998 yılında istifa etmek zorunda bırakılmıştır.382

11 Eylül terör olaylarından sonra ABD’nin Kafkasya’da etkisi daha da artmış ve Azerbaycan ABD’ye terörle mücadelede destek vermiştir. Bununla da Azerbaycan’la ABD arasındaki ilişkiler gelişmiştir. Bunun haricinde Azerbaycan ve Gürcistan NATO ile işbirliğini daha da ilerletmiştir. Sonuçta bu durumlar Ermenistan’ı bölgede kötü etkilemiş ve Rusya’dan daha bağımlı duruma getirmiştir.383

3. TÜRKİYE’NİN AZERBAYCAN’IN SORUNUNU KENDİ