• Sonuç bulunamadı

SEYDİ HAN BEY

Belgede Behdinan Kürt Emirliği (sayfa 88-91)

C. ARAŞTIRMANIN KAYNAKLARI

2.6. SEYDİ HAN BEY

Behdinan emiri olduktan sonra Seydi Han Bey’in ilk iş olarak amcası Behram’dan babasının intikamını almıştır. Şöyle ki: kendisinin göreve gelmesinde önemli rol oynayan serdar Ferhad Paşa, Bayram Bey Gürcistan seferinden dönünce, dha önce işaret edilen plan gereğince onu yakaladı ve tutukladı, Seydi Han Bey’i de haber gönderip Erzurum’a getirtti; Kendisinden “hediye” olarak büyük miktarda bir para aldıktan sonra, ona Bayram Bey’i babası Kubad Bey’i öldürmek suçuyla şeriat usulüne göre yargılaması tavsiyesinde bulundu.. Şeriat gereğince suçu sabit görülen Bayram Bey, Seydi Han Bey’e teslim edildi; o da 994(1586) yılının aylarından birinde kendisinden kısas aldı.358

Şerefhan, Şerefnâme’yi yazdığı sırada (1597) , Seydi Han Bey’in tam bağımsız olarak İmadiye yönetiminin başına geçmesinin üzerinden 11 yıl geçtiğini kaydetmektedir. Buna göre Seydi Han Bey, III. Murad (1574-1594) ve III. Mehmed’ın (1595-1603) padişahlıkları zamanında görevdedir. Yine onun yazdığına göre yönetimde onunla çatışan hiç kimse yoktur. “Gerçi Mızuri aşireti birkaç gün kendisine karşı çıktı ve başkaldırdıysa da, Seydi Han Bey, bazen iyilikle, bazen de şiddet ve sertlikle bu aşireti yenilgiye uğrattı ve egemenliği altına aldı”.359

“Seydi Han Bey, son derece nazik ve akıllı bir gençtir; büyük bir cesaret ve cömertliğe sahiptir. Bütün askerleri ve halkı yumuşak huyuyla ve adaleti elden bırakmamakla memnun kılmıştır. Allah’ın izniyle, güzel işlere muvaffak olması umulur.” 360

XVI. asra ait Osmanlı vesikaları Seydi Han dönemine ilişkin bazı bilgiler sunmaktadır.

Osmanlı padişahı, Musul Beylerbeyi Melek Ahmed'in kendisine gönderdiği mektupla alakalı olarak "İmâdiye hâkimi Seydi Han ile İmâdiye ve Musul kadısına

358 Şerefhan, Şerefnâme , s. 134.

359 Şerefhan, Şerefnâme , s. 134. 360 Şerefhan, Şerefnâme 135.

hitaben 28 Şaban 999/1590 tarihli361 bir hüküm yazmıştır. Padişaha gönderilen mektupta Emir İbn Ferhad'ın adamlarıyla beraber İmâdiye'den evine doğru giderken yolda –Yezidi-Dasini aşiretine mensup on sekiz eşkıya tarafından öldürüldüğü, kendisine eşlik eden dört adamının da aynı akibete maruz kaldığı ve mallarının yağmalandığı anlatılmakta idi. Bunun üzerine padişah suçluların yakalanarak ‘şer'i hanife’ göre yargılanmaları ve cezalandırılmalarını istemiştir.

10 Şevval 999/1590 tarihini taşıyan ve İmadiye hakiminin yanısıra Şehrizol ve Musul Beeylerbeyleri, Soran Emiri, Karadağ Emiri, eski beylerbeyi Hasan ve diğer bazı sancak emirlerine tevcih edilen hükümde362 Musul ile Erbil arasında, Zayde (Yukarı Zap ?) nehri kıyısında ikamet eden Dasini taifesini ortadan kaldırmaları emredilmektedir. 363

Yine İmâdiye hâkimine (Seydi Han ) yazılan Muharrem 1001/1591 tarihli hükümde ondan Bağdat Beylerbeyi Hıdır Bey komutasında Ahvaz diyarında fesad çıkaran Desful ve Huveyze hâkimi Seyyid Mübarek el-Muşa‘şa‘î’ye karşı düzenlenecek sefere iştirak etmek üzere hazırlık yapması istenmekte, “kendisinin adamları, tebası ve aşiretiyle beraber Devlet-i Aliyye yolunda hayırlı bir işi yerine getirmek üzere Hıdır Bey’in emri altında çaba ve gayret sarfetmesi istenmektedir.”364

Kubad Bey’in liderliğine karşı Behram Bey’i destekleyen Zibar aşiretinin isyankar tutumunu, oğlu Seydi Han zamanınd da değiştirmediği anlaşılmaktadır. Aşiretin o dönemdeki emire destek vermesinin yol açtığı kin ve öfke, Seydi Han’ın Emirliğin başına gelmesiyle de bitmedi. Nitekim İmâdiye hâkimine karşı ayaklanan Zibar aşireti reisi Hamza Ağa hakkında Musul ve Diyarbekir Beylerbeyleri ile Cizre, Hakkari ve Bitlis hâkimlerine tevcih edilen Şevval 1001/1591 tarihli ‘ahkam-ı şerif ve evamir-i samiye’de, onlardan adı geçen eşkıyayı, adamları ve yardımcılarını yakalamaları ve itaat etmedikleri takdirde behemehal ortadan kaldırmaları talep edilmektedir. Padişah, bu hükümde, İmâdiye hâkiminden Hamza Ağa’yı itaate çağırması istemekte ve bunu yapmadığı taktirde adı geçen hâkim ve emirlere

361 Mühimme Defteri Zeyli 5, s. 143. Rauf, Tarihu Ümerai Behdinan, 35. 362 Mühimme Defteri Zeyli 5, s. 98.

363 Bkz: Rauf, Tarihu Ümerai Behdinan, 35.

mektuplar göndererek onlardan fesadı ve anarşiyi kökünden kazımalarını isteyeceğini ” yazıyor 365

Bu son vesikanın içeriğinden anlaşılacağı üzere Osmanlı Devleti’nin desteklediği Kubad Bey’e karşı Behram Bey’in safında yer almış olan Zibar aşiretinin bu isyanı, Behdinân emirliğinin ötesine geçmiş, Diyarbekir, Botan, Hakkari ve Bitlis’e de yayılmıştır. İsyanın bu kadar hızlı bir şekilde yayılması ancak bu bölgelerde bulunan aşiretlerle yapılan yeni ittifaklarla izah edilebilir. Şu anda işaretleri açık olmayan birtakım sebeplerden bölgede Osmanlı yönetimine karşı bir isyan çıktığı anlaşılmaktadır. Araştırmacıların Zibar aşiretinin bu isyanı üzerinde durması gerekir. Zira bu, Osmanlı döneminde Kürtlerin giriştikleri isyanlar kapsamına girmektedir Ancak dönemin kaynakları bu konuda sessizliğe bürünmüş ya da herhangi bir nedenden dolayı konunun üzeri örtülmüştür.366

Seydi Han’ın kısa bir süre içerisinde emirliği eski gücüne kavuşturduğunun önenmli bir göstergesi de Musul'u boyunduruğu altına alması olmuştur. O, 1600 senesinde hakimiyeti altına aldığı Musul’un. yönetimine akrabalarından Hasan Bey’i atadı.367

Seydi Han, kendisinden önceki bazı İmadiye beyleri gibi, Osmanlı Devleti’nin düzenlemiş olduğu askeri sefere destek vermiştir. O, Diyarbekir valisi Nasuh Paşa komutasında 1012/1603 senesinde, Muhammed b. Ahmed et-Tavil adındaki bir ordu komutanının kalkıştığı bağımsızlık hareketini bastırmak üzere Bağdat’a gitti. Seydi Han da bu sefere katıldı. Ancak Seydi Han gizlice İbn et-Tavil’e yardım ediyordu. Bu durum Osmanlıların hezimetine ve Nasuh Paşa’nın yaralanmasına ardından da Bağdat’tan çekilmesine yol açtı. Nasuh Paşa, Seydi Han’ın İbn et-Tavil’e gizlice gönderdiği mektubu buldu. Mektupta düşmanla işbirliği yaptığı gerekçesiyle onu kınıyordu. Bununla birlikte tarihi kaynaklarda bu tutumundan dolayı Seydi Han’ın bir cezaya maruz kaldığına dair herhangi bir işaret bulunmamaktadır. Buna bir delili de Osmanlı Devleti’nin, 1032/1622 senesinde Bekir Subaşı’nın Bağdat’ta çıkardığı isyanı

365 Mühimme Defteri No: 71, s. 365; Rauf, Tarihu Ümerai Behdinan ,s.36.

366 Raûf, Dirasat fi Tarihi'l-Kürdi'l-Hadis ve'l-Muasır, s. 451; a.y., Tarihu Ümerai Behdinan, 36. 367 Longrigg, Erbaatu kurun min tarihi'l- Irak el-hadis, s. 54; Mahmud ed-Durre, el-Kadiyye'l-

bastırmak üzere Diyarbekir Beylerbeyi Hafız Paşa serdarlığında düzenlenen seferde bir kez daha Seyit Han’a dayanmış olmasıdır. Hatta Seyit Han, Bekir Subaşı’nı isyandan vazgeçmeye çağıran ve kendisine Bağdat valiliğinin verileceği taahhüdünü içeren bir mektubu ona teslim etmekle görevlendirildi.368

Bekir Subaşı isyanının Bağdat’ın yeniden bir İran işgali altına girmesine sebep olmasının ardından Seydi Han’ın Osmanlı kuvvetleriyle birlikte İmâdiye’ye çekilmiş olmalıdır. Çünkü Seyit Han, Kürt bölgelerindeki Osmanlı cephesini, özellikle de sınır boylarındaki sancak emirlerini, muhtemel İran saldırılarına karşı desteklemekle görevlendirilmişti. Nitekim, İmâdiye hâkimi Seyit Han’a yönelik yazılan 23 Zilkade 1019/1610 tarihli hüküm369 bu konuyla ilgilidir. Şöyleki: Lacan Beylerbeyi Kelali, Sultan’a gönderdiği mektupta, sancağının sınır boyunda olduğunu, bu sancağın kendisine Devlet-i Aliyye’ye yaptığı hizmetler karşılığında verildiğini, sancağın düşmanın çok yakınında bulunması hasebiyle saldırılara maruz kalabileceğini ve bundan dolayı sancağı savunmak için yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtmiş, buna binaen sultan da İmadiye hakimine ihtiyaç anında Kelali’ye yardım etmesini emretmiştir.370

Belgede Behdinan Kürt Emirliği (sayfa 88-91)