• Sonuç bulunamadı

Muhammed Said Bey

Belgede Behdinan Kürt Emirliği (sayfa 130-135)

C. ARAŞTIRMANIN KAYNAKLARI

2.9. SON İMADİYE BEYLERİ

2.9.1. Muhammed Said Bey

Bu bey zamanından itibaren Bâdînân Emîrlerinin nüfuzlarının zaafa uğradığını ve Emîrliğin yıkılış sürecine girdiğini görmekteyiz.

625 ed-Demelûcî, el-Yezîdiyye, s. 459-460; el-Ahmed, el-Yezîdiyye, ahvâluhum ve mu‘tekadâtuhum, s. 88.

626 el-Ömerî, Gâyetü’l-merâm, s. 100-101; el-‘Abbâsî, İmâretü Behdînân el-‘Abbâsiyye, s. 87. 627 el-Ömerî, Zübdetü’l- âsâr el-Celiyye, s. 162.

628 Hıdır el-‘Abbâsî, el-‘Abbâsiyyûn, s. 11. 629 el-Ömerî, Garâibu’l-Eser, s. 47.

Bâdînân Emîrliği, XVIII. yüzyılın son çeyreğinde oldukça zor dönemlerden geçti. Çünkü o dönemde özellikle de döneminin sonlarında Bâdînân Emîri Muhammed Said Paşa’nın nüfuzu zaafa uğramıştı.631 Fraiser, o dönemde Emîrliğin içinde bulunduğu içler acısı durumu şu sözlerle ifade etmektedir: “‘İmâdiye’yi Bab-ı Ali’nin atamadığı, tanınmış Kürt ailelerinden birine mensup bir Paşa yönetiyordu. Fakat kötü yönetimi ve başkalarının kendisini çekememesi ve yerel çekişmeler, onun yönetimden uzaklaşmasına sebep oldu. Bunun üzerine ülke yerel ve küçük birkaç başkanlığa bölündü. Bunlar yönetici olan, ancak zayıf bir kişiliğe sahip olan Paşaya iltifat etmiyorlardı. Paşa, yetkisini ve insanlar üzerindeki gücünü kaybetmiş ve kendisini ‘İmâdiye’de bulunan muhkem sarayına adeta hapsetmişti.”632

Enver el-Mai’ye göre Muhammed Said Paşa’nın yürüttüğü siyaset sebebiyle döneminde isyanlar ve karışıklıklar yaygınlaştı. Onun özel kuvvetlerini oluşturan Bervârî aşireti, kendisine karşı isyan etti. Zebâri ve Silivani aşiretleri de ona olan kinlerini açığa çıkararak isyan ettiler.633

Ancak Emîrliğin yaşadığı çürüme ve zayıflama sadece bu dönemde ortaya çıkan bir şey değildi. Bunun iç ve dış etkenleri vardı ve bunlar zamanın geçmesiyle birbirleriyle etkileşimde bulunarak emîrliğin tam bir çöküşe doğru gitmesine neden oldu.634 Sonra da Emîrlik yıkılışın eşiğine doğru geldi. İç etkenlerden biri de iktidardaki ailenin kendi içinde meydana gelen çekişmelerdi. Bu emîrlik bazı görüşlere göre aile içi çekişmeleriyle meşhur olmuştu. Bu çekişmeler, emîrliğin dağılmasına ve gücünün yok olmasına sebep oldu.635 Bu çekişmenin sebebi sadece emîrler arasındaki bencillik ve kıskançlık da değildi. Taraflar arasındaki ihtilafın artmasının bir sebebi de Osmanlı hükumetinin kendilerine karşı yürüttüğü siyaset idi.636 Emîrlerden biri yönetimde etkin bir konuma geldiğindee kendisine baskı uygulanıyor ve ona karşı yeni muhalifler ortaya çıkarılıyordu.637

631 El-Mâ’î, el-Ekrâd fi Behdînân, s. 166. 632 Fraiser, Rihletu Fraiser, s. 15. 633 El-Mâ’î, el-Ekrâd fi Behdînân, s. 166.

634 Botani, “Sukûtu imâreti Behdînân….”, S: 42, s. 50. 635 et-Gorânî, Min ‘Ammân ila ‘İmâdiye, s., 172-173.

636 Longrigg, Erba‘u kurûn min târîhi’l-‘Irâk el-hadîs, s. 48. 637 Zeki, Hulâsatu Tarihi’l-Kurd, s. 203.

Behdînân emîrlerinin kendilerine tabi aşiretlere karşı izledikleri siyaset ve buna karşılık bu aşiretlerin emîrlik işlerine müdahale etmeleri de Emîrliğin zayıflamasına yol açan diğer bir etkendi. Bu siyaset, güvenliğin ortadan kalkmasına, yönetimin bozulmasına sebep olmuştu. Kanunların uygulanmasının zorluğu, ayrıca yönetici ailenin itibarı ve gücünün aşiretler nazarında zayıflaması da bu aşiretlerin kendi aralarında bölünmesine yol açtı. Bunun bir sebebi de aşiretlerin herhangi bir emîri desteklemeleri ve bir başkasına düşmanlık beslemeleriydi. Bu da aşiretler arasında iç savaşlar çıkmasına sebep oluyordu.638

Emîrlik işlerine en çok müdahale eden aşiret, bölgenin en eski ve en güçlü aşireti olan Mizûrîler idi.639 Bâdînân emîrleri, bu aşiretin nüfuzuna bir sınır getirmek için çabaladılar, fakat başarılı olamadılar. Bunun için Yezidi Dâsinî aşiretinden destek aldılar. Yani bir aşireti başka bir aşiretle vurmaya kalktılar. Bu durum emîrliğin hayatiyetini sürdürmesi için tehlikeliydi. Çünkü zaten bu Mizûrî ve Dâsinî aşiretleri arasında temelde bir ihtilaf vardı. Bu nedenle bu siyaset iki taraf arasında uzun süren savaşların meydana gelmesine sebep oldu. İki tarafın bir süreliğine barışmasına rağmen iki aşiret arasında hoşnutsuzluk ve kıskançlık devam etti.640 Daha sonra iki taraf arasındaki ilişkiler çok daha kötü bir duruma girdi. Çünkü emîrler, Mizûrî ve Dâsinî aşiretlerine karşı yürüttükleri ve sonuçta kendi emîrliklerinin de zayıflamasına yol açan siyasetlerine devam ettiler.641

Emîrliğin zayıflamasına yol açan dış etkenlerden biri de 1726 yılında Musul’da Celîlî ailesinin işbaşına gelmesiydi. Çünkü bu ailenin ortaya çıkışı Bâdiniye Emîrliği üzerinde olumsuz bir etki bıraktı. Emîrliğin, Musul ile olan problemleri bu ailenin işbaşına gelmesiyle fazlasıyla arttı.642

Emîrliğin zayıflamasındaki önemli son bir etken de , Mir-i Kure , yani Kör Paşa olarak da bilinen Muhammed Paşa Râvendûzî döneminde Soran Emîrliğinin güçlenmesiydi. Yukarıda ifade edilen faktörler, Râvendûzî’nin, Bâdînân Emîrliğini

638 Botani, “Sukûtu imâreti Bâdînân….”, S: 42, s. 151. 639 ed-Demelûcî, İmâretü Behdinân, s. 106-107.

640 Botani, “Sukûtu imâreti Bâdînân…”, S: 42, s. 153-154. 641 Rauf, el-Mevsıl fi’l-‘ahdi’l-‘Usmânî, s. 163.

kendi emîrliğine katmasını kolaylaştıran unsur olmuştur.643 Bu emîrin daha önce 1816 yılında emîrliğini genişletme çabalarını da unutmamak gerekir. Bu çabaları, 1832– 1833 yıllarında Behdinân Emîrliğine düzenlediği büyük saldırının da habercisi oldu. Merkezi Râvendûz olan Soran Emîrinin, Bâdînân’a karşı giriştiği büyük saldırı 1832 yılının Mart ayında gerçekleşmişti. Daha sonra Behdînân Emîrliği aşamalı olarak ele geçirildi. Bunun arka planında çeşitli sebepler vardı. Bunlardan bazıları dolaylı sebeplerdi.644 Râvendûz Emîrinin saldırısının dolaylı sebeplerinden biri Kürdistan’ın tümü üzerindeki genişleme arzusuydu.645 Tarihçilerin çoğu Râvendûz Emîrinin, emîrliğini genişletme arzusunun altında bağımsız bir Kürt devleti kurma hedefi olduğu konusunda birleşmektedirler.646 Celîl-e Celîl’in ifade ettiğine göre Soran Emîri, topraklarını genişletme hareketine başladığından beri Behdinân Emîrliğini kendi otoritesine boyun eğdirmek istiyordu.647 Râvendûzî, bu arzularını gerçekleştirmek ve askeri teçhizatını takviye etmek için gereken mali desteği sağlaması gerekiyordu. Bu mali desteği, Behdinân ve Bâbân Emîrliklerinin arazilerini emîrliğine katarak elde edecekti.

Molla Es‘ad el-Hîlani’nin naklettiğine göre Irak halkı, ülkelerini egemenliği altına almasını ve Osmanlı idaresinden kurtarmasını kendisinden istediklerinde Muhammed Paşa er-Râvendûzî onlara şu cevabı vermiştir: “Benim İslam memleketinde bulunan bir hükumetin mıntıkasına müdahale etmem mümkün değildir. Ancak eğer Allah beni muvaffak kılarsa ben Kürdistan’da iktailerin tasarrufu altında bulunan hükumetleri tasarrufuma alıp koruma altına alırım.”648 Bu etkenlere Müslüman topluluklarda özellikle de Soranlıların Yezidilerden duyduğu hoşnutsuzluk da eklenmektedir. Bu hoşnutsuzluğun kökleri ,Yezidi Emîri Hasan Bey ed-Dâsinî’nin Soran’a hâkim olduğu zamana, XVI. yüzyıla, kadar uzanmaktadır. Bunun sonucunda Soranlılarla Yezidiler arasında uzun süren savaşlar meydana gelmişti649.

643 Botani, “Sukûtu imâreti Bâdînân”, sy. 42, s. 151.

644 Said, el-Yezîdiyye, ahvâluhum ve mu‘tekadâtuhum, I, 89.

645 Cemal Nebez, el-Emîr el-Kürdî Mîr Muhammed er-Ravendûzî el-mulekkab bi Mîre, Stokholm, 1994, s. 228.

646 el-Mevsılî, ‘Arab ve Ekrâd, s. 189. 647 Celîl, Min Târîhi’l- imârât, s. 86.

648 Cemal Nebez, Bîrî Neteve-yi Kürdî, Nebîri kavmiyeti rojhilat ve Nebîri Nasyonalizmi Rojavaye, Stokholm, 1984, s. 36.

Soran Emîrinin Behdinân topraklarını kendi emîrliğine katmasını kolaylaştıran etkenlerden biri de Bağdat Vilayeti’nin içinde bulunduğu zor şartlardı. Memlük valilerin oradaki yönetimlerine son verilmesinin üzerinden henüz çok zaman geçmemişti. Bu nedenle Bağdat’ın yeni valisi Laz Ali Rıza Paşa, henüz yerini sağlamlaştırmamıştı. Üstelik Osmanlı Hükumeti ile Mısır valisi Muhammed Ali Paşa arasında meydana gelen krizin ortaya çıkardığı zor şartlar da mevcuttu.650 Bunların yanı sıra Behdinân Emîri Muhammed Said Paşa’nın yönetimde zaafını ve iç karışıklıklarla mücadele edememesi de dolaylı bir etken olarak gösterilebilir.

Soran Emîrinin Behdinan’a saldırısının doğrudan sebeplerine gelince Behdinân lıların bizzat kendileri, emîrliklerini Râvendûz Emîrine takdim etmişlerdi. Bu şekilde kendi ülkelerine bir saldırı düzenlemesini istiyorlardı. Çünkü bir taraftan aşiretler, diğer taraftan bu aşiretlerle İmâdiye emîrleri arasında çekişmeler vardı. Mizûrî aşireti otoriteye boyun eğmekten kaçınıyordu ve önemli bir kısmı Emîr Muhammed Said Paşa’ya karşı gereken görevlerini yerine getirmiyorlar ve vergi vermiyorlardı. Bu şekilde davrananların başında Mizûrî-Etrûşî651 aşireti reisi Ali Ağa Bâleteyî652 ve oğlu Sencân Ağa geliyordu. Bâleteyi, daha sonra halktan zorla vergi toplamak için Şeyhân mıntıkasındaki köylere bir saldırı düzenledi. Mizûrî ve Dâsinî aşiretlerinden oluşan yöre halkı, Ali Ağa Bâleteyî’nin hareketlerinden ve saldırılarından şikayette bulundular.653 Layard da şunları ifade etmektedir: “Bâletî Ağa ile Yezidi Emîri Ali Bey Dâsinî arasında önceden gelen bir düşmanlık vardı.654 Behdinân i Emîri bu saldırıyı kullanarak Ali Bey’i Ali Ağa Bâletî’ye karşı saldırması için teşvik etti. Ancak Ali Bey başlangıçta Emîrin, Bâletî’nin öldürülmesine yönelik teklifini reddetti.”655

Mizuri aşireti reisi Ali Ağa Bâletî ile Yezidi Ali Bey arasındaki mücadele şiddetli bir şekilde devam etti. Emîr Said Paşa’nın kardeşi ve o esnada Akra yöneticisi

650 Rauf, el-Mevsıl fi’l-‘ahdi’l- ‘Usmânî, s. 198. Ayrıca bkz: Carl Brockelmann, Târîhu’-ş-şu‘ûb el-

İslamiyye, çev: Nebîh Emin Fâris ve Münîr el-Ba‘albekî, Beyrut, 1977, s. 546 vd.

651 Etruş, günümüzde Mizuri nahiyesinin merkezidir. 652 Baletey, Mizuri aşiret reisinin oturduğu köydür.

653 Botani, “Sukûtu imâreti Bâdînân”, S:. 43, s. 149, Said, el-Yezîdiyye Ahvâluhum ve

Mu‘tekadâtuhum: I, 88.

654 Layard Ache, Nineveh and its Raman, London, 1949,V, p. 27.

655 Celîl Celil, Kurdekân fi İmberaturiyeti’l-Usmaniye, çev: Kaws Kaftan, Bağdat 1987,, s. 151; Botani, “Sukûtu imâreti Bâdînân”, S: 42, s. 149-150.

olan İsmail Bey, işe müdahale etti. Çekişen bu iki tarafın arasındaki ihtilafı gidermek için büyük çaba sarf etti.656 İsmail Bey, iki tarafı barış yapmaya ve aralarındaki güveni pekiştirmeye ikna etmeyi başardı. Ali Bey Dâsinî ve İsmail Bey birlikte Ali Ağa Bâletî’yi Bâlete köyündeki merkezinde ziyaret ettiler.657 İsmail Bey, Bâletî’den bu ziyarete karşılık vermesini ve Yezidi Emîri Ali Bey’in esas merkezi olan Ba’adrâ köyüne gitmesini talep etti.658 Fakat Ali Ağa başta Dâsinî Emîri’nin belirli bir münasebetle resmi bir davette bulunmaması sebebiyle bunu reddetti. Bunun üzerine Ali Bey, oğlunun sünnet töreni vesilesiyle ona bunun için bir davet gönderdi ve oğlunu kendi himayesinde sünnet ettirmeyi ve onu da ‘kirve’, yani bir tür kan kardeşi olarak görmeyi arzu ettiğini bildirdi.659 Bu sünnet töreni Ba‘adrâ’daki köşkünde olacaktı.660

Belgede Behdinan Kürt Emirliği (sayfa 130-135)