• Sonuç bulunamadı

Sevgili, Sevdiceğim, Habîb

KARACA OĞLAN

I. SEVGİLİ VE SEVGİLİNİN GÜZELLİK UNSURLARI

I.2. Sevgiliyle İlgili Teşbih ve Hitaplar

I.2.55. Sevgili, Sevdiceğim, Habîb

Sevgili, sevdiceğim ve habîb, sevilen kişiye sevildiğini bilmesi için kullanılan sözlerdir. Zaten bu kelimelerin anlamı da sevgili demektir. Âşık, sevgiliye sık sık bu kelimeler ile hitap eder. Bu hitaplar incelenen şiirlerde aşağıdaki şekilde geçmektedir:

Dinle sevdiceğim medhin eyleyim

(Karaca Oğlan s. 494/206-1). Bir garibim nem var habîbe lâyık

(Gevherî s. 177/233-4). Sevdiğim giyinmiş yeşil dibâlar

(Gevherî s. 295/409-2). Ey Ömer yârin hayali dideden hiç gitmedi

Sevdiğim ehl-i feraset hiç nasıyhat tutmadı

(Âşık Ömer s. 13/23-3). Habîbin kûyine bugün Ömer gitti hacı oldu

Safa vü Merve ya Beytülharemdir de, ne dersen de (Âşık Ömer s. 16/30-5).

I.2.56. Tavus Kuşu

Tavus kuşu renkli tüyleri ile oldukça güzel görünen bir kuştur. Görselliği ve güzelliği ile bilir. Tüylerinde pek çok renk vardır. Âşık, bu nedenle tavus kuşunu sevgilisine benzetmiştir. Sevgili hem çok güzel hem, de çok renklidir. Bu renk kıyafetlerinin yanında içsel olarak da düşünülür. O hem bahar, hem hazandır; hem kış hem de yazdır. Bir tebessümü ile rengarenk çiçekler açtırır. Bir kaş çatması ile şimşekler çaktırıp, yağmurlar yağdırır.

Bu benzetme yalnızca Gevherî’nin bir şiirinde geçmektedir.

Bezm-i muhabbette cevlân edersin Tavus gibi düzüp kendi kendini

I.2.57. Tûbâ

Tûbâ cennette, Sidre olarak bilinen yerde bulunduğuna inanılan bir ağaçtır. Köklerinin yukarıda, dallarının aşağıda olduğu bilinir. Bu ağacın meyvelerinin her çiğnemede farklı tatlar verdiği söylenilir. Bir rivayete göre gövdesi altın, dalları mercan, yaprakları zümrüt ve meyveleri şeker gibidir. Her insanın bu ağaçta bir yaprağı olduğu söylenilir. Kişi öldüğü zaman Tûbâ ağacında, ona ait olan yaprağının da düştüğüne inanılır. Şiirlerde Tûbâ daha çok uzunluğu ve gölgesinin tüm cenneti kaplıyor olması ile konu edilir. Sevgili boyunun uzunluğu ve güzelliğinin cihana olan etkisi nedeniyle Tûbâ’ya benzetilir (Pala 2004: 459). Sevgiliyi, farklı tatları olması dolayısıyla da Tûbâ’ya benzetmek mümkündür. O, âşığına her göründüğünde ve ona her baktığında âşık dünyanın hiç bilmediği tatlarına ulaşır. Bu benzetme, Gevherî’nin bir şiirinde aşağıdaki şekilde geçmektedir:

Sanırsın cennette tûbâya dönmüş

(Gevherî s. 205/409-3).

I.2.58. Tuna

Âşık bazen sevgilinin tüm cefalarına rağmen ona kafa tutar. Onun her türlü cevri karşısında ayakta durmaya çalışır. Bu şekilde onu ne kadar sevdiğini de ispat etmiş olur. Sevgili ne yaparsa yapsın ondan vazgeçmemeye yeminlidir. Bazen cellât bazen katil olan sevgili bazen de sele benzetilerek yaptığı cefa anlatılmaya çalışılmıştır. Selin karşısında durmak oldukça zordur, insanı alır götürür. Özellikle Tuna’nın oldukça uzun ve pek çok koldan beslenen bir nehir olması nedeniyle çok coşkulu aktığı bilinmektedir. Ancak âşık buna rağmen onu elde etme savaşından vazgeçmeyeceğini, her şekilde sevgilinin kalbine giden bir köprü kuracağını belirtir. Bu benzetme yalnızca Karaca Oğlan’ın bir şiirlerinde geçmektedir:

Seherde üstüne köprü kurarım Geçerim Tuna'nın seli isen de

I.2.59. Yâr

İnsan kendine en yakın bulduğu insan için yâr kelimesini kullanır. Âşığın en yakını, sevgili olduğu için ona böyle hitap etmiştir. Bu hitaba Karaca Oğlan, şiirlerinde aşağıdaki gibi yer vermiştir:

Alırsan da ikimizi birden al Koyma beni nazlı yârdan geriye

(Karaca Oğlan s. 413/57-1). Benden selâm eyle sevgili yâre

(Karaca Oğlan s. 446/116-1). Ak yâri görünce belini büktü

(Karaca Oğlan s. 598/398-3).

I.2.60. Yıldız

Yıldız ışık saçan bir gök cismidir. Güneş ışığının yoğun olmasından dolayı gündüzleri görünmeyip, geceleri ortaya çıkarlar. Şiirlere erişilmezliği ve güzellikleriyle konu olurlar.

Sevgilinin yıldıza benzetilme nedeni, yıldızın gösterişi ve ışığıdır. Sevgili güzeldir ve etrafına nur saçar. O nereden bakılırsa bakılsın, ışığıyla kendini hemen belli eder. Ülker yıldızı da parlaklığı ve belirginliği ile bilenen bir yıldız topluluğudur. Bu nedenle sevgiliye benzemektedir. Aynı zamanda her insanın gökyüzünde bir yıldızı olduğu inancına dayanarak, âşığın yıldızının da sevgili olduğu söylenilebilir. Ülker yıldızının şiirlere konu edilişi aşağıdaki şekildedir.

Sensin yıldızların şâhı Sen de seversen Allah’ı Severim seni billâhi Seher yıldızı Ülker yıldızı

I.2.61. Yosma

Yosma şen, güzel, zarif ve edalı bayanlar için kullanılan bir tabirdir. Âşık, bu kelimenin karşıladığı bütün anlamları sevgilide bulduğu için ona böyle hitap etmektedir. Günümüzde daha ziyade argo olarak kullanılan bu kelimenin şiirde taşıdığı anlam, bunun çok dışındadır. Sevgilinin cilve ve işvesinden etkilenen âşık, ona böyle hitap eder.

Yosma, incelediğimiz şiirlerde aşağıdaki şekillerde geçmektedir: Arkasına geymiş basma

Salınır karşımda yosma

(Karaca Oğlan s. 398/30-1). Uzun boylu olsun cansız olmasın

Beyaz tenli olsun kansız olmasın Güleç yüzlü olsun densiz olmasın Böyle bir yosma ver gönlüm eğleyim

(Karaca Oğlan s. 505/224-2). Yosmam küçücüksün bilmem amânı

(Gevherî s. 257/353-1).

I.2.62. Yusuf

Yusuf Peygamber’in hayatıyla ilgili olan elma kıssası, onun dillere destan güzelliğini anlatır. Bu kıssadaki elma motifi, Alptekin’de salatalık olarak geçmektedir. Bu kıssada anlatılanlara göre Züleyha evli bir bayandır ancak Yusuf’u gördüğünde duygularına engel olamayıp ona âşık olur. Bu aşk yüzünden herkesçe kınanır. Bunun üzerine Züleyha Yusufun güzelliğini göstermek için bayanları evine toplar. Yusuf Peygamber, öylesine güzeldir ki Züleyha’nın kendini haklı çıkarmak için kurduğu mecliste bulunan bayanlar, onun güzelliği karşısında kendilerine ikram edilen salatalık yerine parmaklarını doğrarlar. Hz. Yusuf’un güzelliğini görenler, Züleyha’ya ona âşık olduğu için hak verirler. Ancak Hz. Yusuf öylesine edeplidir ki kendisine deli gibi âşık olan Züleyha’ya asla meyil etmez. Kendini ondan hep kaçırır (Alptekin 1997: 275). Sevgilinin, Yusuf Peygamber’e teşbihine sebep de yüzünün güzelliğidir. Sevgili

şiirlerde kendini âşıktan tıpkı Yusuf Peygamber gibi hep saklar. Ona asla mahremini açmaz ve gönlünü kaptırmaz. Ayrıca, Yusuf Peygamber döneminde ona tek hayran olan Züleyha değildir. Herkes onu çok sever ve hayranlık gösterir. Sevgilide herkesçe beğenilen ve arzu edilen kişi olması bakımından Yusuf Peygambere, benzer. Sevgilinin güzelliğini vurgulayan bu benzetme şiirlerde aşağıdaki şekilde yapılmıştır:

Mısır'a sultan olan Yûsuf-i Sânîsin

(Gevherî s. 191/254-4). Ya’kup gibi kan ağlar isen de bu cihanda

Sabreyle Ömer, Yusuf- ı Ken’ana duyurma

(Âşık Ömer s. 6/10-4). Firkâtle gözüm doldu benim kan ile yaştan

Lûtfeyle yeter Yusuf Ken’anıma deyme

(Âşık Ömer s. 54/99-2).