• Sonuç bulunamadı

Sermaye Piyasası Araçları, Menkul Kıymetler ve Hisse Senetleri

BÖLÜM 1: FİNANSAL PİYASALAR, MENKUL KIYMET, HİSSE SENETLERİ

1.2. Sermaye Piyasası Araçları, Menkul Kıymetler ve Hisse Senetleri

kullanılmaktadır. Para piyasasının olduğu gibi sermaye piyasasının da kaynakları tasarruf sahiplerinin birikimleridir (Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, 2011: 2).

Tablo 1

Para ve Sermaye Piyasalarının Karşılaştırılması Farklılıklar Para Piyasası Sermaye Piyasası

Süre Açısından Kısa vadeli Uzun vadeli

İşlev Açısından Likit darboğazının aşılması Sabit yatırım ve NİS ihtiyacı

Kullanım

Açısından Dönen varlıkların finansı için Duran varlıkların finansı için

Kaynak Açısından

Mevduat sahipleri, vadesiz resmî, ticari tasarruf mevduatı

Mevduat sahipleri, vadeli resmî, ticari tasarruf mevduatı

Araç Açısından Ticari senetler Hisse senedi, tahvil vb.

Getiri

Açısından Düşük Yüksek

Faiz Açısından Faiz oranı düşük Faiz oranı yüksek

Kaynak: Rodoplu, 1993: 13

Yukarıdaki tabloda para ve sermaye piyasalarının farkları özetlenmiştir.

1.2. Sermaye Piyasası Araçları, Menkul Kıymetler ve Hisse Senetleri

Sermaye Piyasası Kurulu, sermaye piyasası araçlarını Şekil 1’ de yer aldığı gibi menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları olarak tanımlamaktadır (SPK, md.3).

15

Sermaye Piyasası Araçları

Menkul Kıymetler Diğer Sermaye Piyasası Araçları

Şekil 1. Sermaye Piyasası Araçları

1.2.1. Menkul Kıymetlerin Tanımı ve Çeşitleri

Sermaye Piyasası Kurulu’na göre menkul kıymetler; ortaklık veya alacaklılık sağlayan, belli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte, seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları Kurulca belirlenen kıymetli evraktır (SPK, md.3).

Yukarıdaki tanıma göre menkul kıymetin unsurları aşağıdaki şekilde sıralanabilir: (Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, 2011: 180-181).

Menkul kıymetlerin tanımında en önemli unsur kıymetli evrak olmalarıdır. Kıymetli evrak niteliğindeki bir belgenin temsil ettiği hak belgeden ayrı olarak kullanılamayacağı ve devredilemeyeceği gibi, hakkı elde tutarak belgeyi devretmek de mümkün değildir. Bu hak ancak senet ibraz edilerek kullanılır ve senet devredilerek devredilir.

Standart ve yuvarlak meblağlı, misli nitelikte, belli şekil şartlarını haiz kıymetlerdir. Çok sayıda ihraç edilip, halka arz edilen kitle senetleridir. Bono, poliçe gibi tek bir ticari ilişki için düzenlenmezler.

Az veya çok devamlılık arz eder, alacak ya da ortaklık haklarını temsil ederler. Periyodik (dönemsel) gelir sağlarlar.

Her birinin bir itibari (nominal-üzerinde yazılı) değeri, bir de piyasada arz ve talebin oluşturduğu piyasa değeri vardır. Tahviller, ihraç eden tüzel kişi tarafından vade sonunda nominal değer üzerinden ödendikleri için piyasa değerleri genellikle nominal değerin fazla altında veya üstünde oluşmaz.

Menkul kıymetler nama (registered) ve hamiline (bearer) yazılı olabilirler. Hamiline yazılı kıymetler para gibidir, kimin elinde ise onun malı sayılır, sadece teslimle sahip değiştirir. Nama yazılı kıymetlerde ise ciro hanesi vardır, buraya ciro işlemi kaydedilir.

16

Yatırım amaçlı olarak kullanılır.

Fakat bir menkul kıymetin her şeyden önce güvenilir ve tercih edilir bir yatırım aracı olması için taşıması gereken bazı temel özelliklerin olması gerekmektedir. Bu özellikler şunlardır (Birgili 1994: 21-22):

Satılabilirlik: Bir menkul kıymetin kısa dönem içinde büyük fiyat ayrıcalıkları olmaksızın satılabilme yeteneğidir.

Getiri: Bir yatırımcı açısından menkul kıymetin en önemli özelliklerden birisidir. Getiri belirlenirken bir takım değişkenlerden yararlanılır. Bunları en önemlilerinden ikisi beklenen (exante), diğeri ise tarihsel (expost) verimler olarak sayılmaktadır. Beklenen (exante), verimler yatırım gerçekleşmeden önce hesaplanır, tarihsel (expost) verimler ise yatırım sonucu öğrenildikten sonra hesaplanan verimlerdir.

Risk: Finansal açıdan riski, yatırımın olası nakit girişlerinin, beklenenden sapma olasılığı olarak tanımlamak mümkündür. Risk kavramı literatürde, kendi içinde yatırımcı tarafından çeşitlendirme stratejileri ile yok edilemeyen “sistematik risk” ve yatırımcılar tarafından büyük ölçüde giderilebilen menkul kıymet çeşitlendirme riski yani “sistematik olmayan risk” olarak ikiye ayrılmaktadır. Yatırımcı çokça veri toplasa da çok çeşitli analizler yapsa da, bir takım risklerden kaçınamaz. Yatırımcı açısından kaçınılmaz olan bu risklerin tümüne “sistematik risk” denir. Yatırımcının portföyündeki menkul kıymetlerin çeşitliliğini artırarak riski en aza indirebileceği risk türü ise “sistematik olmayan risk” olarak adlandırılmaktadır.

Likidite: Menkul kıymetin sabit bir fiyatla en kısa sürede satılabilir olması yatırımcı açısından çok önemlidir. Fakat bir menkul kıymet zaman içerisinde değişken fiyatlara sahip olurken bu değişken fiyat aralıklarında satılabilirliği oldukça yüksek olabilmektedir. Bu yüzden satılabilirlikle eşanlamlı olarak kullanılsa da likiditenin sabit bir fiyat yapısını da kapsamı içine alarak tanımlamaları yapılmaktadır.

Satılabilirlik ve Getiri: Yatırım tercihi yaparken yatırımcılar, tercih ettikleri menkul kıymetin gerektiğinde nakite hızlı çevrilebilir olmasını ve düşük işlem maliyetine sahip olmasını isterler. Piyasalar açısından daha yüksek satılabilirliği olan bir menkul kıymet, düşük satılabilirliği olanlara oranla daha az bir beklenen getiri oranına sahiptir.

17

Getiri ve Risk: Rasyonel bir yatırımcı aynı getiriyi sağlayacak menkul kıymetler arasında daha az riskli olanını tercih etmektedir. Etkin sermaye piyasasında getiri ile risk arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu kabul edilmektedir. Bir başka deyişle; riski yüksek olan yatırımın getirisi, riski düşük olana oranla daha yüksektir.

Menkul kıymetlerin unsurları ve özelliklerinden sonra çeşitlerinden de bahsetmek gerekmektedir. Bunlar; Hisse Senetleri, Hisse Senedi Türevleri, Geçici İlmûhaberler, Yeni Pay Alma Kuponları, Tahviller, Tahvil Türevleri, Tahvil Faiz Kuponları, Hazine Bonoları, Katılma İntifa Senetleri, Kâr ve Zarar Ortaklığı Belgeleri, Banka Bonoları, Banka Garantili Bonolar, Finansman Bonoları, Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler, Gelir Ortaklığı Senetleri, Gayrimenkul Sertifikaları, Tertip Halinde Çıkarılan ve İki Yıl veya Daha Uzun Süreli İpotekli Borç ve İrat Senetleri, Borsa Yatırım Fonu Katılma Belgeleri, İçtüzüğünde Kurucu Dışındaki Aracı Kuruluşlarca Serbestçe Alım Satımı Öngörülen A Tipi Yatırım Fonu Katılma Belgeleri olarak sayılmaktadır (Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, 2011: 180-181).

Diğer sermaye piyasası araçları da menkul kıymetler dışında kalan ve şartları kurulca belirlenen evraktır. Ancak nakit, çek, poliçe, bono ve mevduat sertifikaları sermaye piyasası aracı olarak sayılmamaktadır.

Yapılan bu çalışma, menkul kıymet çeşitlerinden hisse senetleri ile ilgili olduğundan diğer menkul kıymetler ile ilgili ayrıntıya girilmemesi ve hisse senetleri üzerinden konuya devam edilmesi uygun görülmüştür.

1.2.2. Hisse Senedi Tanımı ve Özellikleri

Bir menkul kıymet aracı olan hisse senedi, anonim ortaklıklar tarafından özkaynak niteliğinde finansman sağlamak amacıyla çıkartılan, böylece hisse senetleri sahiplerine sermayenin belli bir bölümüne katılma hakkını veren ve sahip olana ise şirket kârından pay alma, şirket yönetimine katılma, oy kullanma, rüçhan hakkı, şirket faaliyetleri hakkında bilgi alma ve tasfiyeden pay alma gibi bazı imtiyazlar tanıyarak yasal şekil şartlarına uygun olarak düzenlenen kıymetli evraktır.

Literatürde esham, aksiyon veya pay senedi olarak da adlandırılan hisse senetleri; anonim ortaklıkların ihraç ettikleri, anonim ortaklık sermaye payını temsil eden kıymetli evrak niteliğine sahip senet (SPK, md.4), anonim ortaklıklar ile sermayesi paylara

18

bölünmüş komandit ortaklıklarda payları temsil ve ifade eden bir finansal varlık olarak da tanımlanmaktadır (Sarıkamış 2000: 45).

Hisse senetleri TTK’nun 409. maddesine göre piyasadaki dolaşımına göre Hamiline veya Nama Yazılı olmak üzere ikiye ayrılmakla beraber, kapsadığı haklar açısından Adi ve İmtiyazlı Hisse Senetleri, yönetim hakkı açısından Kurucu ve İntifa Senetleri ayrıca Bedelli ve Bedelsiz Hisse Senetleri, Primli ve Primsiz Hisse Senetleri gibi çok çeşitli ayrımlara da tabi tutulmaktadır.

Hisse senetlerini Anonim Şirketler, Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler ve Özel Kanunla Kurulan Kurumlar (T.C.M.B., bankalar, anonim şirket şeklinde kurulmuş İktisadi Devlet Teşekkülleri (İDT), Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT), bağlı ortaklıklar, sigorta şirketleri vb.) çıkartabilmektedir.

1.2.2.1. Hisse Senedinde Fiyat ve Değer Kavramları

Hisse senedinde fiyat ve değer kavramları birbirinden ayrı değerlendirilmektedir. Hisse senedi fiyatı denince nominal (itibari) fiyat, ihraç (emisyon) fiyatı, piyasa fiyatı ve borsa fiyatı anlaşılmaktadır. Bu kavramlar kısaca aşağıda açıklanmıştır (Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, 2011: 180-181):

a)Nominal (İtibarî) Fiyat: Pay senedinin yazılı olan fiyatıdır. Toplam sermayenin miktarını belirleyebilmek ve bununla ilgili muhasebe kayıtlarını yapabilmek için pay senedinin ilk çıkarılışı sırasında ortaklık yönetimi tarafından verilen değerdir.

b)İhraç Fiyatı: Hisse senetlerinin, şirket tarafından çıkarılışı aşamasında satışa sunulduğu fiyattır. Türkiye'de genel olarak, şirketler çıkardıkları yeni hisseleri nominal fiyatla satmakla beraber, borsa değeri yüksek olan hisse senedini çıkaran şirket, nominal değerin üzerinde bir emisyon fiyatı da belirleyebilir. Özellikle yeni sermaye artırımında rüçhan hakkının kullanılmasından sonra arta kalan bölümün halka arz edilmesinde, emisyon fiyatı normal fiyatın üzerinde saptanmaktadır. Bazı şirketler ise, ihraç fazlası bölümü doğrudan borsaya limitli fiyatla (satıcının satım ordinosunda en düşük fiyatı belirlemesi) sunmak suretiyle, fiyatı borsada oluşturmayı tercih etmektedirler.

c)Piyasa Fiyatı: Bir pay senedinin sermaye piyasasında alınıp satıldığı fiyat, o pay senedinin piyasa fiyatı olarak tanımlanır. Arz ve talep koşullarına göre oluşur.

19

İşletmenin etkinliğinde herhangi bir değişme olmaksızın, piyasa koşullarındaki değişmelere bağlı olarak bir pay senedinin piyasa fiyatında zaman içinde değişmeler gözlenebilir, gerçek değerinin üstünde veya altında bir fiyat oluşabilir. Eğer borsa mevcutsa; borsa fiyatı ile eş anlamlı olarak kullanılan fiyattır.

d)Borsa Fiyatı: Borsada işlem görmeye başlayan hisse senetlerinin, borsadaki arz ve talep koşullarına göre oluşan fiyatıdır. Borsanın işleyişine göre fiyatlar günlük olarak belirlenir ve açılış fiyatı, kapanış fiyatı, en düşük, en yüksek, ortalama günlük fiyat gibi türlere ayrılır. Organize piyasalarda yani borsalarda piyasa fiyatı ile aynı anlamda kullanılmaktadır.

Hisse senetlerinin fiyatının oluşması arz ve talebe bağlı olmakla birlikte bazı iç ve dış etmenlerde fiyatın oluşmasında etkin rol oynamaktadır. Özellikle gelişmekte olan piyasalarda bu iç ve dış etmenler, gelişmiş piyasalara nazaran daha çok gözlemlenmektedir. Bir hisse senedinin fiyatını belirli yönde değiştiren etmenler genel olarak işletmenin kendi bünyesinde meydana gelen işletme içi etmenler ve işletmenin kontrol edemediği işletme dışı etmenler olarak iki başlık altında değerlendirilmektedir. İşletme içi etmenler; işletmenin genel durumu, yönetim kadrosu, finansal yapısı, dağıtılan kâr payları, sermaye artırımı, öz kaynak-yabancı kaynak oranı, içerden öğrenenlerin ticareti ve hisse senedinin türü olarak sayılırken, işletmenin kontrol edemediği, işletmenin dışında gelişen işletme dışı etmenler ise; iktisadi konjonktür, piyasa psikolojisi, mevsimlik değişmeler, faiz oranları, enflasyon, para arzı, döviz kurları, altın fiyatları ve manipülasyonlar olarak sayılmaktadır.

Hisse senedi fiyatı ile ilgili bu açıklamalardan sonra hisse senetlerinde değer kavramından da bahsetmek uygun gözükmektedir. Değer kavramı ve bu noktada yapılan değer nitelendirmeleri daha çok hisse senedinin verimliliğinin hesaplanmasında kullanılan ölçümlerde ve analizlerde kullanılmaktadır. Bunların en çok tercih edilenleri aşağıda sıralanmaktadır (Memişoğlu, 1997: 11-14):

Defter Değeri: Bir işletmenin özsermaye toplamının pay senedi sayısına bölünmesiyle belirlenmektedir. İşletmenin özsermayesi ödenmiş sermayesinden yüksekse, defter değeri nominal değerden yüksek, aksi durumda yani sermayenin eksiği durumunda ise nominal değerden düşük olmaktadır.

20

Tasfiye Değeri: Şirket varlığının belli bir süre içerisinde zorunlu satışı ile sağlanabilecek değerden tüm borçlar ödendikten sonra kalan miktarın, hisse senedi sayısına bölünmesi sonucu bulunan değerdir. Tasfiye değeri, piyasa değerinin araştırılmasında şirketin hisse senetlerinin piyasa değeri için alt sınırı oluşturacağından önemlidir. Çünkü bu durumda hisse senetlerinin piyasa değeri, tasfiye değerinin altına düştüğünden, işletmeyi likide etmek tercih edilebilecek en mantıklı yol görülmektedir.

İşleyen Teşebbüs Değeri: İşletmenin bir bütün olarak, çalışır durumda devredilmesi halinde bulacağı değer olarak tanımlanmaktadır. Bu değerin belirlenmesinde işletmenin kazancı ile söz konusu kazanç için gerekli kazanç oranının dikkate alınması gerekir. Tasfiye değeri, piyasa değeri için alt sınırı oluştururken, işleyen teşebbüs değeri de üst sınırı oluşturmaktadır.

Alternatif Gelir Değeri: Ortaklar tarafından oluşturulan sermayenin, şirket içinde şirket sermayesi şeklinde kullanılmayıp, başka bir yatırım alanında değerlendirilmiş olması halinde, hisse senetlerine yatırılan sermaye miktarı ile elde edilebilecek alternatif gelirden bir hisseye düşen gelir tutarını açıklar. Türkiye'de alternatif gelir değeri belirlemesi, genellikle banka faizi, devlet tahvili gelirleri ile karşılaştırılarak yapılmaktadır. Menkul kıymetler piyasasındaki araçlar çoğaldıkça alternatif gelir hesaplamaları da çeşitlenmiş olacaktır.

Gerçek Değer: Bir hisse senedinin gerçek değeri, o hisse senedinin ait olduğu işletmenin varlıkları, kârlılık durumu, dağıtılan kâr payları, sermaye yapısı gibi değişkenlerin belirlediği değer olarak nitelindirilmektedir. Gerçek değer, yatırımcıların, işletmenin gelecekte gelir yaratma potansiyelini ve kendilerinin bu hisse senedinden bekledikleri kazanç oranını göz önüne alarak, işletmenin pay senedine biçtikleri, mevcut koşullar altında söz konusu hisse senedi için normal buldukları değerdir.

1.2.2.2. Hisse Senetlerinin Ekonomik Faydaları

Yatırımcı açısından değerli olduğu gibi ülke ekonomisi açısından da değerli olan hisse senetlerinin ekonomik faydalarını şöyle özetlemek mümkündür (Nalbat 2008: 6-7):

Hisse senetleri, geniş halk kitlelerinin küçük tasarruflarını büyük işletmeler içinde bir araya getirerek hızlı bir kalkınma için gerekli sermaye birikimini sağlar.

21

Hisse senetleri, iktisadi işletmelerin mülkiyetini geniş halk topluluklarına dağıtmak suretiyle refahı daha geniş bir tabana yayarak daha dengeli bir gelir dağılımı sağlar.

Hisse senetleri, halkı, ekonomik kararlarda az çok söz sahibi yaparak demokrasinin iktisadi yanını tamamlar.

Hisse senetleri, halkın tasarruflarına ek gelir sağlarken bunu faiz yoluyla değil, enflasyona karşı dayanıklı, enflasyonla birlikte değerlenen bir yatırım yoluyla sağlar, hem yatırım, hem de gelirinin değerini enflasyona karşı korur.

Hisse senedi, aracıyı ortadan kaldıran bir finansman aracıdır. Çünkü bir şirket, yatırım veya işletme sermayesi olarak büyük meblağlı fonlara ihtiyaç duyduğunda, bu fonları hisse senedi ihracından başka hangi yoldan sağlarsa, bunun bir aracılık maliyeti olacaktır.

Hisse senetleri, şirket aktiflerinin finansmanında borç finansmanının tersine uzun vadeli ve faiz yükü getirmeyen bir kaynaktır. Böylece dış kaynak ihtiyacı çok daha kolay ve ucuz sağlanırken şirkete özkaynak girişi olduğundan malî yapı güçlenmekte, aktifin finansmanında borçların payı azalmaktadır.