• Sonuç bulunamadı

Finansta Doğrusal Olmayan Modelleme ve Finansal Verilerin Özellikleri

BÖLÜM 2: ETKİN PİYASA TEORİSİ, DOĞRUSAL OLMAYAN YAPILAR,

2.2. Doğrusallık, Doğrusal Olmayan Yapılar ve Zaman Serisi

2.2.6. Finansta Doğrusal Olmayan Modelleme ve Finansal Verilerin Özellikleri

Ekonometri alanında sıklıkla kullanılan ve eşitlik (2.21)’de genel gösterimi yer alan yapısal modeller genellikle “parametrelerde doğrusal” modellerdir. Yapısal modellerin çok değişkenli analizlerde kullanılmaya elverişli gösterimi ise eşitlik (2.22)’de yer almaktadır (Mazıbaş, 2005: 3).

Y = β12

x

23

x

34

x

4+u (2.21)

Y = Xβ +u (2.22)

Doğrusal modellerde genellikle hata terimlerinin (u), sıfır ortalamaya ve sabit varyansa sahip (σ2 ) normal dağılım özelliği taşıdığı (2.23) varsayılmaktadır.

ut ≈ N(0,σ2 ) (2.23)

Doğrusal modellerin tahmin edilmesi hususunda oldukça önemli mesafeler kat edilmiş, bu alanda matematiksel olarak güvenilir-güçlü (robust) tahminciler geliştirilmiştir. Ancak, finansal değişkenler arasındaki ilişkilerin birçoğunun doğrusal olmayan özellikler göstermesi doğrusal modellerin finanstaki kullanım alanını daraltmaktadır (Mazıbaş, 2005: 4).

Campbell vd. (1997), doğrusal olmayan veri üretme süreci ile ilgili olarak, bir serinin bugünkü değerinin doğrusal olmayan bir şekilde hata terimlerinin bugünkü ve geçmiş değerleri ile bağlantılı olduğunu ifade etmektedirler.

Yt =

f

(

ut

,

ut-1, ut-2,

…..) (2.24)

Eşitlik (2.24)’te,

ut

hata terimi bağımsız ve özdeş dağılıma sahip olma (iid= Independent and Identically Distributed: Birbirinden Bağımsız ve Özdeş Dağılan) özelliği göstermekte ve

f ise

doğrusal olmayan bir fonksiyonu ifade etmektedir. Campbell vd. (1997)’e göre, doğrusal olmayan bir modelin daha kullanışlı ve daha spesifik bir tanımı eşitlik (2.25)’teki gibi olmalıdır:

Yt = g(

ut

,

ut-1, ut-2,

…..) +

utσ

2

(

ut

,

ut-1, ut-2,

…..) (2.25)

Eşitlik (2.25)’e göre, g fonksiyonu yalnızca hata teriminin gecikmeli değerlerinin bir fonksiyonudur. Varyans (

σ

2) ise hata teriminin cari dönemdeki değeri ile çarpıldığından

87

varyans terimi olarak ifade edilmektedir. Bu durumda Campbell vd. (1997)’e göre fonksiyon g(

ut

,

ut-1, ut-2,

…..) “ortalamada doğrusal olmayan” (non-linear in mean) ve

σ

2(

ut

,

ut-1, ut-2,

…..) ise “varyansta doğrusal olmayan” (non-linear in variance) fonksiyon olarak nitelendirilmektedir.

İktisadi ve finansal uygulamalarda kullanılan modeller doğrusal olup olmadıklarına göre başlıca üç grupta incelenmektedir (Mazıbaş, 2005: 4):

1- Ortalamada ve varyansta doğrusal modeller (linear in mean and variance): Klasik En Küçük Kareler (KEKK) modelleri, ARMA modelleri.

2- Ortalamada doğrusal-varyansta doğrusal olmayan modeller: GARCH modelleri

3- Ortalamada ve varyansta doğrusal olmayan modeller: GARCH Hatalı Eşikli Hibrit modeller (Hybrid Threshold Models with GARCH Errors).

Mazıbaş (2005)’a göre finans alanında en çok kullanılan ve popüler olan ortalamada doğrusal-varyansta doğrusal olmayan ARCH-GARCH modelleri ve türevleri ile değişim (switching) modelleridir. Varyansta doğrusal olmayan ARCH tipi modellerin ekonomi, ekonometri ve finans gibi alanlarda kullanımının çok yaygın olmasının sebebi modellerin alandaki verilere uygun olması, bir başka deyişle, bu tip verilerin sahip oldukları bazı özelliklerden ötürü ARCH modelleri ile temsil edilmesinin uygun olmasıdır. Şimdiye kadar ARCH tipi modeller kullanılarak yapılan çalışmalara bakıldığında, bunların en çok hisse senedi getirileri (veya endeks), enflasyon ve döviz kurları üzerinde yoğunlaştıkları görülür. Bu tür verilerin ARCH tipi modeller için uygun olan özellikleri şu şekilde sıralanabilir: Aşırı Basıklık, Normal Olmayan Dağılım, Volatilite Kümelenmesi ve Kaldıraç Etkisi. Şimdi bu özelliklerden kısaca bahsetmek gerekmektedir (Kurtuluş, 2008: 11):

2.2.6.1. Aşırı Basıklık ve Normal Olmayan Dağılım

Basıklığın yüksek olması bir dağılım özelliğidir. GARCH modellerinin kullanıldığı alanlardaki verilerin ve tahmin hatalarının dağılımları incelenirse, birçoğunun normal dağılımdan farklı olduğu görülür. Bu dağılım çoğunlukla kalın (şişman) kuyruğa, yani aşırı basıklık özelliğine sahiptir. Özellikle borsadaki hisse senedi fiyat ya da getiri verilerinin ve endekslerinin dağılımları incelendiğinde; bu serilerin kalın kuyruğa sahip

oldukları, yani uç değ

dağılıma göre beklenen frekanslardan fazla oldu dağılımların frekans çokgenlerinin

kısımları da sivri olmaktadır.

Kısacası finansal varlıkların getirilerinin da

ortalamada yüksek sivrilik (excess peakedness), yine bu getirilerin da normal dağılıma göre ortalamada daha sivri ve kuyrukta daha kalın da göstermektedir.

ARCH süreçlerinin basıklı

fazla bir dağılıma sahip olan veriler, ARCH ile modellendikleri takdirde, basıklık fazlası durumunun bir kısmı açıklanır. Bazı ARCH tipi modeller ise, standart

dışındaki bazı dağılımlarla bu durumu modellemeye çal

2.2.6.2. Volatilite Kümelenmesi

Finansal piyasalarda belirsizlik hâli

oluşmaktadır. Bunun anlamı, birbirini takip eden zaman dilimlerdeki varyanslar arasında pozitif korelâsyonun bulunmasıdır.

genellikle birbirini takip etmekte, yüksek

düşük şiddetli dalgalanmaları ise yine küçük hareketler takip etmektedir. Bu nedenle, yüksek getirileri (artı veya eksi) yüksek getiriler takip etmekte, dü

getiriler takip etmektedir (Mazıba

88

oldukları, yani uç değerlerin ve ortalamaya yakın değerlerin frekanslarının, nor ılıma göre beklenen frekanslardan fazla olduğu gözlemlenmiş

ılımların frekans çokgenlerinin uçta yer alan kısımları geniş, ortalama etrafındaki olmaktadır.

inansal varlıkların getirilerinin dağılımları genellikle kalın kuyruk ve ortalamada yüksek sivrilik (excess peakedness), yine bu getirilerin da

ılıma göre ortalamada daha sivri ve kuyrukta daha kalın da

Şekil 2: Normal Basıklık ve Yüksek Basıklık

ARCH süreçlerinin basıklığı normal dağılımınkine göre daha fazla oldu

ğılıma sahip olan veriler, ARCH ile modellendikleri takdirde, basıklık fazlası durumunun bir kısmı açıklanır. Bazı ARCH tipi modeller ise, standart

ğılımlarla bu durumu modellemeye çalışmaktadır (Kurtulu 2.2.6.2. Volatilite Kümelenmesi

Finansal piyasalarda belirsizlik hâli ve dalgalanma (volatilite) kümeler halinde maktadır. Bunun anlamı, birbirini takip eden zaman dilimlerdeki varyanslar arasında pozitif korelâsyonun bulunmasıdır. Finansal piyasalardaki volatilite hareketleri genellikle birbirini takip etmekte, yüksek şiddetli dalgalanmaları yüksek dalgalanmalar, iddetli dalgalanmaları ise yine küçük hareketler takip etmektedir. Bu nedenle, yüksek getirileri (artı veya eksi) yüksek getiriler takip etmekte, düş

getiriler takip etmektedir (Mazıbaş, 2005: 4).

ğerlerin frekanslarının, normal u gözlemlenmiştir. Bu yüzden bu tip uçta yer alan kısımları geniş, ortalama etrafındaki

mları genellikle kalın kuyruk ve ortalamada yüksek sivrilik (excess peakedness), yine bu getirilerin dağılımları da ılıma göre ortalamada daha sivri ve kuyrukta daha kalın dağılım özellikleri

asıklık

ılımınkine göre daha fazla olduğu için, basıklığı ılıma sahip olan veriler, ARCH ile modellendikleri takdirde, basıklık fazlası durumunun bir kısmı açıklanır. Bazı ARCH tipi modeller ise, standart normal dağılım şmaktadır (Kurtuluş, 2008: 12).

(volatilite) kümeler halinde maktadır. Bunun anlamı, birbirini takip eden zaman dilimlerdeki varyanslar Finansal piyasalardaki volatilite hareketleri lanmaları yüksek dalgalanmalar, iddetli dalgalanmaları ise yine küçük hareketler takip etmektedir. Bu nedenle, yüksek getirileri (artı veya eksi) yüksek getiriler takip etmekte, düşük getirileri de düşük

89

Aynı zamanda volatilite kümelenmesi, GARCH tipi süreçlerde, ARCH tipi süreçlere göre daha sürekli olduğundan, yüksek varyanslı dönemlerden çıkış daha yavaş olmaktadır (Fan ve Yao, 2003: 155).

2.2.6.3. Kaldıraç Etkisi

Finansal zaman serilerinde yer alan veriler analiz edildiğinde büyük fiyat düşüşlerinin, aynı miktarlı fiyat yükselişlerinden daha yüksek dalgalanmaya yani volatiliteye neden olduğu izlenmektedir.

New York Borsası’nda (NYSE) 1976 yılında onsekiz hisse senedinin değeri düştüğünde Fisher Black firmaların kaldıracının arttığını ve bunun da hisselerin volatilitesinin yükselmesine sebep olduğunu söylemiştir (Kim vd. 2007: 42). Negatif bir tahmin hatasının koşullu varyans üzerindeki etkisinin, pozitif bir tahmin hatasının etkisine göre daha fazla olmasına kaldıraç etkisi (“Asimetrik Etki” olarak da aynı anlamda kullanılır) denilmesinin sebebi de buradan gelmektedir. Olumsuz bir haber, iktisadi değişkenlerde ve finans piyasalarında şok ve panik ortamı oluşturabilir. Tam bir panik ortamı meydana getirmese bile, genel olarak, kötü haber arkasında bir belirsizlik oluşturur. Bu ortamda ekonomik birimlerin davranışları da daha belirsiz olabilir. Örnek olarak borsada, ani düşüşlerin belirsizlik ve koşullu varyans üzerindeki etkisi, aynı büyüklükteki bir ani yükselişe göre genellikle daha fazla görülmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da, bazı değişkenlerdeki artışın kötü haber olarak yorumlanabileceğidir. Örneğin, enflasyon artışı kötü bir haberdir ve koşullu varyansa etkisi olacaksa bunun etkisi artış yönünde olmaktadır (Kurtuluş, 2008: 14).