• Sonuç bulunamadı

Semennûdî’ye Aidiyeti Kesin Olanlar

Belgede Tarikat Âdâbı (sayfa 59-81)

II. XVI ASIRDA MISIR’DA HALVETİYYE TARİKATI

1.1. HAYATI

1.3.1. Semennûdî’ye Aidiyeti Kesin Olanlar

Asıl adı Tuhfetu’s-Sâlikîn ve Delâletu’s-Sâirîn li Minhaci’l-Mu-

karrâbîn olan ve daha çok Tuhfetu’s-Sâlikîn olarak bilinen bu eserin

kütüphanelerde mevcut yedi adet nüshasına ulaştık. Nüshalardan dört tanesi Süleymaniye Kütüphanesi,115 bir tanesi Köprülü Kütüphanesi,116

bir tanesi İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Nadir eserler bölümünde,117 bir tanesi de Dr. Emel Esin Kütüphanesi’ndedir.118

114 Hacvî, II, 355.

115 Süleymaniye Kütüphanesi yazma eserler bölümündeki nüshalar ile ilgili bilgi nüsha tanıtımında verilecektir.

116 Köprülü kütüphanesinin yazma eserlerine ait CD’ler Süleymaniye kütüphanesin- den te’min edilebilir.

117 Nadir eserler arkeoloji müzesi binasında muhafaza edilmektedirler.

Çalışmamıza esas aldığımız en okunaklı ve eski nüsha, Tuh-

fetu’s-Sâlikîn ve Delâletu’s-Sâirîn li Minhaci’l-Mukarrâbîn adı ile

Süleymaniye kütüphanesi yazma eserler bölümü Hacı Mahmut Efendi 2460 numarada kayıtlıdır. Eserin yazma işi Zilkade ayının 10. günü hicrî 1205 tarihinde tamamlanmıştır. Yazma tarihi en eski olan nüsha bu olduğundan dolayı biz de çalışmamızda bu nüshayı esas aldık.

a- Eserin Te’lif Sebebi

Semennûdî, Tuhfetu’s-Sâlikîn adlı eserinin 2b varağında eseri te’lif sebebini şu şekilde izah etmektedir. Besmele, hamdele ve sal- veleden sonra derim ki: Bazı Allah (c.c) dostları -Allah (c.c) beni ve onları temkin makamına ulaşmakla rızıklandırsın - tarikat ehli- nin yoluna sülûk etmek isteyenler ile tahkik ehlinin mertebelerine rağbeti olanların ihtiyaç duyduğu bazı bilgilerle ilgili bir eser yaz- mamı benden istediler. Ben de muhtaç bir şekilde istihare kapısını çaldım. Kalbi kırık ve zelil bir halde gözyaşlarımı döktüm.Bununla beraber usta süvarilerin at koşturduğu bu meydanın adamı olma- dığımı da anladım. Ne zaman ki kendisini örnek aldığım şeyhim ve beni Allah’a ulaştıran öncüm eş-Şemsü’l-Hifnî bakışlarıyla beni destekledi artık yüzmek için onun irfan deryasına daldım ve onun yardımıyla açıldım. Böylece hesap gününde kurtuluşuma vesile ol- ması dileği ile Allah’tan yardım ve ihlâs talebinde bulunarak bu işi kabul ettim.119

b- Eserin Te’lif Metodu

Semennûdî, Tuhfetu’s-Sâlikîn’ini te’lif ederken Âdâbu’s-Seniyye’ye göre daha sistemli bir yol izlemiştir. Girişte te’lif sebebini izah ettik-

lığıyla ulaşılabilir. Tek-Esin vakfı Çemberlitaş’ta Piyer Loti otelinin yanındaki Saka iş merkezi 4. ve 5. kattadır.

ten sonra muhtevaya geçmiş, eserin, kaç bölüm olduğunu, hangi bö- lümde hangi konuları ele aldığını belirtmiştir. Semennûdî, bahsettiği metod üzere birinci bölümden başlamış ve sonuç kısmı ile bitirmiştir. Semennûdî, ele aldığı bölüm eğer tasavvufî bir kavram ve ıstılah ile ilgili ise evvela o kavramları izah etmiştir. Sonra bunlarla ilgili ayet ve hadisleri belirtmiş, şer’i delillerini ortaya koymuş ve sûfilerden nakiller yapmıştır. Bazen de nakilde bulunurken doğrudan bir eser ismi kullanmıştır.

Mesela, eserinin birinci bölümünde evvela ahdin lugat ve şer’i manalarını ele almış, konu ile ilgili ayet ve hadisleri belirtmiştir. Ahd ile ilgili fetih suresi 48/10 ayetini delil getirdikten sonra konu ile ilgili rivayet edilen hadisleri ele almıştır. Buradan, telkin konusuna geçmiş, telkinin şer’i delillerini belirtmiş ve konu ile ilgili rivayet edilen ha- dislere yer vermiştir. Daha sonra bu konularla ilgili sufilerin görüşleri veya sufilerden yapılan nakillere yer vermiştir. Semennûdî, konuları sistemli bir şekilde ele almış, herhangi bir bölümde ele aldığı bir ko- nuyu diğer bölümlerde ele almamıştır.

c- Eserin Muhtevası

Birinci bölümde, ahdin lugat ve ıstılahî manası, ahdin şer’i delil- leri, şartları, telkin konusundaki şer’i delil, telkinin faydaları, telkinin âdâbı, kendi telkin silsilesi, ahdin yapılışı, telkinin yapılışı ile ahd ve telkin’in keyfiyeti ve ahdden sonra şeyhin müride tavsiyeleri ile ilgili- dir. İkinci bölümde, sırasıyla zikir, zikrin edepleri, zikrin tarifi, zikrin Kitap ve sünnetteki delilleri, zikrin mertebeleri ile zikre teşvik gibi konular ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, sırasıyla tarikat, tarikatın usullerinin neler olduğu, ehl-i tasavvufun söyledikleri ve açıkladıkları şekilde Allah’a ulaştıran yol olan tarikatın mahiyet ve rükünleri ile ilgilidir. Dördüncü bölümde, şeyh kime denir, şeyh olmanın şartları ve edepleri ile şeyhin irşada ehil olması için sahip olması gereken vasıflarla ilgili hususlar ele alınmıştır.

Beşinci bölümde, müridin, şeyhi ile beraberken şeyhine karşı na- sıl davranması gerektiği ile ilgili âdâbı ele alır. Altıncı bölüm, müridin ihvanına karşı olan edeplerinden bahseder. Yedinci bölüm, müridin kendi nefsine karşı yapması gereken âdâbı açıklar. Sekizinci bölüm, müridin şeyh tarafından tarikattan kovulmasına sebep olacak husus- ları ele alır. Dokuzuncu bölüm, tarikatta şeyhe yardım edecek olan Nukeba, yani tekkede yardımcı hizmet birimleri, tekke hizmetleri- ni yapanlar ve bunların görevleri ile ilgili hususları ele alır. Onuncu bölüm, nefis, nefsin kısımları, nefsin sıfatları ve sâlikin her bir nefis mertebesinde hangi isimlerle zikretmesi gerektiğini beyan eder. So- nuç kısmı ise ehli tasavvufun kullandıkları bazı tasavvufî ıstılahlar hakkındadır.

d- Eserin Nüshaları

Süleymaniye Kütüphanesi Hacı Mahmut Efendi Nu: 002460

Eserin tam adı: Tuhfetu’s-Sâlikîn ve Delaletü’s-Sairin li Minha-

ci’l-Mukarrabîn

Müellif: Muhammed bin Hasan eş-Şafiî el-Halvetî el-Munayyir es-Semennûdî

Dili: Arapça, el yazması olup siyah mürekkeple yazılmıştır. İstinsah tarihi: 1205/1790

Varak sayısı: 97 Satır sayısı: 21

Ebadı: dış: 222x150mm, iç: 165x87mm

Tehzib nev’i: Başlık tehzibli ve süslemeli, bütün sayfalar yaldız çerçeveli

Cildin rengi: Koyu vişneçürüğü renginde meşin cilt Kâğıt çeşidi: Nohut renginde mukavva

Mürekkeb çeşidi: Siyah mürekkeple yazılmış, bölüm ve fasıllar kırmızı mürekkep Yazma yeri: Haydarabad

Yazı türü: Nesih

Nüshanın sonunda bu eserin Zilkade ayının onuncu günü hicrî 1205 yılında Seyid Muhammed bin Hasan ez-Zeirî el-Mısrî el-Ha- nefî tarafından yazıldığı belirtilmektedir.

Nüshanın ilk sayfasında bu nüshanın evvela Seyyid Muhammed Arif isminde bir zatın tasarrufunda bulunduğu, 1823’te Seyyid Mu- hammed Emin eş-Şirbinî’nin eline geçtiği, 1839’da Seyyid Mustafa Efendi’ye intikal ettiği, daha sonra 1871 senesinde şeyhin eline geç- tiği belirtilmektedir.

Köprülü Kütüphanesi Mehmet Asım Bey Nu: 000130

Eserin tam adı: Tuhfetu’s-Sâlikîn ve Delaletü’s-Sairin li-Minha-

ci’l-Mukarrabîn

Müellif: Muhammed bin Hasan eş-Şafiî el-Halvetî el-Munayyir es-Semennûdî

Eserin dili: Arapça

Eserin yazı şekli: El yazması İstinsah tarihi: 1210/ 1796

Cildin nev’i: Çahar kûşe ebrulî kapak içindedir. Yaprak sayısı: 53 yaprak

Yazı türü: Nesih

Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi Nu: 001373

Eserin tam adı: Tuhfetu’s-Sâlikîn ve Delaletü’s-Sairin li-Minha-

Müellif: Muhammed bin Hasan eş-Şafiî el-Halvetî el-Munayyir es-Semennûdî

Dili: Arapça el yazma

Müstensih: Ahmed Kâmil Menfelûtî İstinsah tarihi: 1227/1812

Yazı çeşidi: Nesih, bölüm başlıkları ile ara başlıkların üst tarafları kırmızı.

Yaprak sayısı: 55 Satır sayısı: 27

Ebadı: dış: 200x147mm, iç: 170x106mm

Cildin nev’i: Sırtı kenarlı, meşin kâğıt, kapaklı ve şirazeli

Eserin ilk varağında bu eser Tuhfetu’s-Sâlikîn ve Delâletu’s-Sâirîn

li Minhaci’l-Mukarrabîn adıyla Munayyir lakabıyla meşhur zühd ve

verâ sahibi sûfî Muhammed b. Hasan es-Semennûdî tarafından te’lif edilmiştir diye bir kayıt düşülmüştür.

Eserin bu kaydının hemen sol tarafında ise eserin Ahmet Kâmil Menfelûtî tarafından yazıldığı kaydı düşülmüştür.

Süleymaniye Kütüphanesi Düğümlü Baba Nu: 000243

Eserin tam adı: Tuhfetu’s-Sâlikîn ve Delaletü’s-Sairin li-Minha-

ci’l-Mukarrabîn

Müellif: Muhammed bin Hasan eş-Şafiî el-Halvetî el-Munayyir es-Semennûdî Dili: Arapça el yazma

İstinsah tarihi: 1277/1860

Müstensih: Ahmed Kamil Menfelûtî Yaprak sayısı: 170

Satır sayısı: 25

Yazı çeşidi: Ta’lik karması

Mürekkeb çeşidi: Eser siyah mürekkeple yazılmış olup ana baş- lıklar ve önemli ara başlıklar kırmızı kalem ile yazılmıştır.

Ebadı: dış; 209x134mm, iç; 160x71mm.

Tezhib ve tezhib nev’i: Başlık tehzibli, ilk iki sayfa yaldız cetvelli Cild ve cildin nev’i: Miklebli, sırtı ve kenarları vişneçürüğü ren- gi, kapakları siyah

Kâğıt çeşidi: Mukavva

Eserin bizim incelediğimiz nüshasının baş tarafından ilk 63 say- fası eksiktir ve mikrofilme geçilmemiştir. Eserin mikrofilmi 64. say- fadan itibaren başlamakta olup, tamamı 170 sayfadır.

Yazma işinin bittiği tarih olarak eserin 169. sayfasında şu bilgi verilmiştir. “Eserin yazma işi Cemaziyelevvel ayının 21. günü hicri 1227 tarihinde son bulmuştur. Eser Ahmet Kâmil Menfelûtî tarafın- da yazılmıştır.

Süleymaniye Kütüphanesi Düğümlü Baba Nu: 002440

Eserin tam adı: Tuhfetu’s-Sâlikîn ve Delaletü’s-Sairin li-Minha-

ci’l-Mukarrabîn

Müellif: Muhammed bin Hasan eş-Şafiî el-Halvetî el-Munayyir es-Semennûdî

Dili: Arapça Basım yeri: Mısır Baskı çeşidi: Taşbasması İstinsah tarihi: 1287/1870 Sayfa sayısı: 192

Satır sayısı: 21 Ölçüsü: Küçük boy

Cildin nev’i: Sırtı meşin, kapakları bez, kırmızı ciltli

Nüshanın baş tarafına şöyle bir kayıt düşülmüştür: Bu kitap Tuh-

fetu’s-Sâlikîn ve Delâletu’s-Sâirîn li Minhaci’l-Mukarrabîn adı altında

tarikat hakkında bilgi veren Allame Muhammed Munayyir es-Se- mennûdî’nin eseridir.

Bu nottan sonra Seyyid İsmail Sadık Kemal bin el-Hac Mu- hammed Salih Vecihî Paşa’ya ait şöyle bir kayıt daha düşülmüştür:

Ben bu kitabı vakfettim. Sevabını da bütün ölülerimin ruhlarına ve her iki dünya saadetlerine bağışladım. Ben her daim Allah’ın rah- metine muhtaç fakir kul Seyyid İsmail Sadık Kemâl bin el-Hâc Mu- hammed Salih Vecihî Paşa Ey Rabbimiz Resulün Hz. Muhammed aleyhi’s-salâtu ve’s-selam hürmetine bize dünyada ve ahirette iyilikler ver ve bizi ateşin azabından muhafaza eyle. Sene hicrî 1292.

Eserin son sayfasında bu nüshanın kendisine zimmetli kılındığı kişi olarak Şeyh Musa el-Mursafî ismi zikredilmektedir. Bu nüshayı tashih eden kişinin ise Şeyh Abdullah ed-Desûkî olduğu belirtilmek- tedir.

Dr. Emel Esin Kütüphanesi Nu: 000267

Eserin tam adı: Tuhfetu’s-Sâlikîn ve Delaletü’s-Sairin li-Minha-

ci’l-Mukarrabîn

Müellif: Muhammed bin Hasan eş-Şafiî el-Halvetî el-Munayyir es-Semennûdî,

Dili: Arapça el yazması Yazı türü: Nesih

Yaprak sayısı: 1b-85a Satır sayısı: 19

Kâğıt rengi: Nohudî renkli kâğıt

Müstensih: Ahmed b. Şerafeddin eş-Şafiî el-Halvetî İstinsah tarihi: 1227/1860

Cildin Nev’i: Sırt ve kenarları kahverengi, çaharkûşe ebru, yıp- ranmış bir cilt kapağı içerisinde şirazesi sökülmüş dağınık bir vazi- yettedir.

Mürekkeb ve düzen: Siyah mürekkeble yazılmış, bölüm ve fasıl başlarının üst tarafı kırmızı kalemle çizilmiştir.

Bu nüshanın sonuna aynı yazı çeşidi ve aynı mürekkeble Musta- fa Kemaleddin el-Bekrî’nin Bülğatu’l-Mürid adlı eseri nazım olarak ilave edilmiştir. İlave metin 6 varaktır. İkisinin toplamı 91 varaktır.

İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Nadir Eserler Bölümü Nu: 003475

Eserin tam adı: Tuhfetu’s-Sâlikîn ve Delaletü’s-Sairin li-Minha-

ci’l-Mukarrabîn

Müellif: Muhammed bin Hasan eş-Şafiî el-Halvetî el-Munayyir es-Semennûdî

Dili: Arapça el yazması Yazı çeşidi: Harekeli Nesih Varak sayısı: 118

Satır sayısı: 19

Cildin Nev’i: Meşin kaplı, vişneçürüğü rengi, miklebli, kapak üzeri şemseli, mikleb kapağı hilal şeklinde çiçekli,

Ebadı: dış: 230x170mm, iç: 225x165mm

Eserin ilk giriş varağı üzerinde “Bu Tuhfetu’s-Sâlikîn ve Delâle-

tu’s-Sâirîn li Minhâci’l-Mukarrabîn adlı eser Muhammed b. Hasan

el-Munayyir tarafından te’lif edilmiştir.” şeklinde bir kayıt vardır.

2- el-Âdâbu’s-Seniyye

Asıl adı el-Âdâbu’s-Seniyye Limen Yurîdû Tarikate’s-Sâdâti’l-Hal-

vetiyye olup, Halvetiyye tarikatı müridleri için yazılmış ve Halvetiyye

tarikatı âdâbından bahseder. Eser, Süleymaniye Kütüphanesi yazma eserler bölümü Düğümlü Baba 218 numarada kayıtlıdır. Arapça ve el yazması olup toplam 251 varaktan oluşmaktadır.120

a- Eserin Te’lif Sebebi

Semennûdî, Âdâbu’s-Seniyye’de eserin te’lif sebebini şu şekilde izah eder: Ben, akıbeti konusunda endişeli, günahlarından dolayı yorgun, hakir, zelil, her konuda her zaman Aziz ve Kerim olan Rab- bine muhtaç, Muhammed b. Hasan eş-Şafiî el-Halvetî el-Munayyir es-Semennûdî olarak bilinen günahkâr kul şöyle derim: İlim ve irfan ehli bazı ihvanlarım daha önce nazım olarak kaleme aldığım, hakikat, ilim ve irfan ehlinin yolu olan zikir ve tarikatın şartlarını ihtiva eden risâleme bir şerh yazmamı benden istediler. Bu husus bana çok ağır geldi ve ben bu konuda bir karar veremedim. Ancak kardeşlerimin ısrarı karşısında bir özür de beyan edemedim. Zira bu alan, usta bi- nicilerin at koşturduğu bir meydandı. Ben, bu meydanda binici ola- mazdım. Bununla beraber gözü yaşlı ve kalbi kırık bir muhtaç olarak istihare kapısını çaldım. Ne zaman ki bu hususta kalbime bir inşirah ve genişlik hâsıl oldu o zaman bütün âlemin Maliki olan Seyyidime 120 Daha öncede belirttiğimiz gibi ülkemizde bu eser üzerine ilk defa Yaşar Nuri Öztürk tarafından bir makale yazılmıştır. Makale “Al âdâb As-saniyya Li Man Yurîdu Tarîka Sâdât Al-Halvatiya” adıyla yayınlanmıştır. Bkz. İslam Medeniyeti Dergisi, 1978, V, sayı: 1, s, 56-70.

tevekkül ettim ve bu işi bana kolay kılmasını istedim. Sonra hidayete götürücü Nebi ve Resul olan Peygamberim Hz. Muhammed’e teves- sül ederek bütün işlerin başı olan besmele ile sonsuz hamd ve şükür ederek işe başladım. 121

Buradan anlaşılıyor ki eser evvela nazım olarak kaleme alınmış, sonra da bu nazma şerh yazılmak suretiyle eser vücuda gelmiştir. Se- mennûdî’nin bahsettiği nazım şeklindeki risalesine ulaşamadık.

b- Eserin Te’lif Metodu

Semennûdî, Âdâbu’s-Seniyye adlı eserini te’lif ederken sistemli bir te’lif yoluna gitmemiştir. Örneğin eserin başında, eseri te’lif sebebini izah ettikten sonra doğrudan esere giriş yapmış hangi konuları ne şe- kilde işleyeceğini belirtmemiştir. Mesela eserin baş tarafında zikir ko- nusunu ele aldığı halde tarikatın mertebeleri konusunu işlerken tekrar zikir konusuna geri dönmüştür. Konuyu ele alırken evvela kavramları izah etmiş, ayet ve hadisleri ortaya koymuş, sonra da sûfîlerden na- killerde bulunmuştur. Zaman zaman da konunun önemine binaen falanca eserde bu konu ile ilgili olarak şöyle denmektedir veya şöyle geçmektedir demek suretiyle başka eserlerin de ismini zikretmiştir.

Mesela zikir konusunda evvela zikrin tarifini yapmış, zikir ile il- gili Kur’ân ayetlerini ve sünnetteki delilleri sıralamış, daha sonra zikir hakkında sûfî büyüklerinden nakillerde bulunmuştur. Bunu yaparken bazen doğrudan şahıs ismi kullanmış, bazen de şahsın eserinin ismini vermek suretiyle nakilde bulunmuştur.

c- Eserin Muhtevası

Semennûdî, eserinde muhteva olarak şu konuları ele almıştır: Besmele, hamdele ve salvele, zikir, ahd ve telkin, tarikatın rükünleri, tarikatın usulleri, tarikatın mertebeleri, zikrin mertebeleri, mürşitte 121 Semennûdî, Âdâbu’s-Seniyye, vr, 2a,2b.

bulunması gereken vasıflar, müridin âdâbı, nefis ve nefsin mertebele- ri, tasavvufî ıstılahlar ve kırk tane sûfî menkıbesi eserin ana muhteva- sını oluşturmaktadır.

Semennûdî, eserinin te’lif sebebini izah ettikten sonra aynı ese- rin 3a ile 15a varakları arasında besmele, hamdele ve salvele yani Hz. Peygamber (s.a.v)’e salâvat getirme gibi hususları ele alır. Semennûdî, burada bir esere başlarken yedi hususa riayet edilmesi gerektiğini belir- terek şöyle der: Müellifler, bir esere başlarken şu yedi hususa riayet edil- mesi gerektiğini belirtmişlerdir. Bunlardan üç tanesi vaciptir. Bunlar da besmele, hamdele ve Hz. Peygamber (s.a.v)’e salâvat getirmektir. Dört tanesi de caizdir. Bunlar da eserin te’lif gerekçesi, eserin ismi, eserin muhtevası yani hangi alan ile ilgili olduğu, dördüncüsü de müellifin eserini nasıl tasnif ettiği yani eserini kaç fasıl üzere yazdığı gibi husus- lardır. Bununla beraber zikredilen son dört husus bazen terk edilebilir. Çünkü bazı musannifler bazen son dört hususu terk etmişlerdir.

Semennûdî, âlimlerin, yazılan her eserin başında besmele, ham- dele ve salveleyi zikretmenin Kur’ân, Sünnet ve aklî olmak üzere çe- şitli delillerin olduğunu söylediklerini belirtir. Ona göre besmele ile başlayan eserler Müslüman ile kâfirin eserleri arasındaki farkı göste- rir. Müslüman Allah (c.c) adıyla başlar. Kâfir ve putperestler ise put- larının adıyla başlarlar. Yine hamdele ile başlayan eser imanlı kişiyi, hamdele ile başlamayan eserler ise nankör kâfirleri gösterir. Semen- nûdî, daha sonra besmele, hamdele ve salvele ile ilgili Arap dili ve grameri açısından bazı izahat ve tahliller yapıyor. Kanaatimizce bu husus müellifin aynı zamanda Arap dili ve gramerine olan vukufiye- tini de göstermektedir.

Eserin 15a ile 25b varakları arasında zikrin tarifi, zikrin Kitap ve Sünnetteki delilleri, zikrin bazı özellikleri, ahd ve telkin konusu, şeyhin telkinden sonra müridlere tavsiyesi, zikir telkininin delilleri, telkinin zikir için önemi, telkinin faydaları, telkinin yapılışı, telkinden önce ahdin yapılışı gibi konuları ele alır.

Eserin 31b ile 44a varakları arasında açlık, 44a ile 56a varakları arasında az uyuma, 56a ile 67a varakları arasında halvet ve uzlet, 67a ile 68a varakları arasında ise samt (az konuşma)’dan bahseder.

Eserin 68a ile 84b varakları arasında tevbe, mücâhede, hüzün, dua, korku, ümit, verâ, takva, zühd, sabır, şükür, kanaat ve tevekkül gibi konuları ele alır.

Eserin 84b ile 90a varakları arasında şeriat, tarikat ve hakikat kavramlarını ele alır, bunları tarif ettikten sonra bu kavramlar arasın- daki ilişkileri izah eder.

Eserin 89a ile 102b varakları arsında tekrar zikir konusuna döner burada zikri çeşitli tasniflere tabi tutarak zikrin mertebe ve âdâbından bahseder. Zikrin cehrî olarak mı yoksa hafî olarak mı yapılırsa daha iyi olacağı ile ilgili takdiri bir sual sorar ve bu suale cevap verir. Keza “La İlahe İllallah” zikri mi yoksa “La İlahe İllallah Muhammedun Resulullah” zikri mi daha faziletlidir gibi takdiri bir sual sorar ve suale de cevap verir.

Eserin 103a ile 138b varakları arasında şeyh ve mürid ile ilgili konuları ele alır. Burada sırasıyla müridin kendi nefsinde taşıması ge- reken vasıfları, şeyhin müridleriyle olan âdâbı, müridin şeyhine karşı olan âdâbı, mürid olmanın temel esasları, müridin nefsine karşı âdâbı ve müridin ihvanlarına karşı olan âdâbı gibi konuları ele alır.

Eserin 145a ile 165b varakları arasında nefis konusunu ele alır. Burada nefsin yedi mertebesinden bahseder ve sırasıyla bu nefis çe- şitleri hakkında bilgi verir. Daha sonra her bir nefis mertebesinde o mertebedeki nefsin seyri, âlemi, mahalli, hâl ve evradı gibi o makam- daki nefis ile ilgili bilgiler verir.

Eserin 168a ile 177b varakları arasında tasavvufî ıstılahları ele alır. Burada tasavvufun tarifini yaptıktan sonra sırasıyla murakabe, müşâhe- de, ittisal, şuhud, tecelli, şevk, muhabbet, hal, heybet, üns, sır, fena, beka, tecrit, yakîn, tevâlî, vecd, tevâcüd, muhadara, mükaşefe, müşâhede, tel- vin, temkin, nefs, kalp ve ruh gibi ıstılahların tariflerini yapar.

d- Eserin Nüshası

Eserin bulunduğu yer: Süleymaniye Kütüphanesi Düğümlü Baba Nu: 218.

Eserin tam adı: el-Âdâbu’s-Seniyye Limen Yurîdû Tarikate’s-Sâ-

dâti’l-Halvetiyye

Müellif: Muhammed b. Hasan eş-Şafiî el-Halvetî el-Munayyir es-Semennûdî

Dili: Arapça Yazı çeşidi: Nesih

Ebadı: Dış; 210x150 mm, iç; 160x110 mm.

Cildin nev’i: Açık kahverengi, şirazeli, miklebli ve zencirekli me- şin bir cilt.

Varak Sayısı: 251 varaktır.

Satır sayısı: Sayfalarda 15 satır vardır. Her varakta vakıf mührü vardır.

Müstensih: Muhammed b. Halil el-Akkarî el-Ğırnavî İstinsah tarihi: 1237/1821

Temellük ve Vakıf kaydı: Eserin temellük ve vakıf kaydı başlan- gıç sayfası olan 1b varağının kenarındadır.

Eserin 1b varağında şöyle bir kayıt düşülmüştür: Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd, bütün varlığın mencei ve melcei olan Hz. Muhammed’e ve bütün Enbiyaya salât ve selam olsun. Ben bu kitabı vakfettim. Sevabını da bütün ölülerimin ruhlarına ve hayatta olanla- rın da her iki dünya saadetlerine bağışladım. Ben her daim Allah’ın rahmetine muhtaç fakir kul Seyyid İsmail Sadık Kemal b. el-Hac Muhammed Salih Vecihî Paşa. Ey Rabbimiz Resulün Hz. Muham- med hürmetine bize dünyada ve ahirette iyilikler ver ve bizi ateşin azabından muhafaza eyle. Sene hicrî 1292.

Her İki Eserin Benzer ve Farklı Noktaları

Belgede Tarikat Âdâbı (sayfa 59-81)

Benzer Belgeler