• Sonuç bulunamadı

bn Kayyim Seddi Zeraî ilkesine çok önem vermi, ve onu teklifin dörtte biri olarak kabul etmi,tir. bn Kayyim’a göre teklif dörttür.

1) Emir. Bu da kendi aras nda ikiye ayr l r. a) Allah’ n maksudu olan emir.

b) Allah’ n maksuduna vesile olan emir. 2) Nehiy. Bu da kendi aras nda ikiye ayr l r.

a) Allah’ n yasaklad ( bizzat kendisi yasak olan nehiy.

11ât bî, a.g.e, s. 362. 21ât bî, a.g.e, s. 356.

3 bn Kayyim, Miftâhu dâri's-saâde, (Tahk. Seyyid brâhim Ali Muhammed), Kahire, 1994, s. 374;

b) Mefsedete vesile olan nehiy. ,te Seddi Zerai bu kabilden olup böylelikle teklifin dörtte biri olmu, olur1. Helâle vesile olan ,eylerin helal olmas ne kadar do(al ise harama vesile olan ,eylerin haram olmas da o kadar haramd r. bn Kayyim yukarda ki taksimden ba,ka bir taksim daha yapar ve Seddi Zerai yi burada dörde ay r r.

1) Direk mefsedete yol açan ve kendisi ve konulu, yönü ile yasak olan eylemler. Örne(in sarho,luk verecek bir ,eyi içmek gibi.

2) Kendisi ve konulu, yönü ile mubah olan ancak kendisi ile yasak olan ,eylere yönelinen eylemler. Örne(in Riba maksad ile al ,veri, (Bey’) yapmak gibi.

3) Kendisi ve konulu, yönü ile mubah olan ve kendisi ile mefsedete yol açmayan fakat genelde mefsedetle sonuçlanan ve mefsedeti maslahat ndan çok olan eylemler. Yasaklanan vakitlerde namaz k lmak bu konunun örneklerinden birisidir. Namaz k lmak yasak olmayan ve Allah’ n emretti(i bir ,eydir. Lakin yasak vakitlerde namaz k lmak mü,riklerin âdeti oldu(u ve güne,e ibadet etmek anlam na geldi(i için sevap yerine günah kazand r r.

4) Kendisi ve konulu, yönü ile mubah olan mefsedete yol açabilen fakat maslahat mefsedetinden çok olan eylemler. Damat aday n n sözlenece(i kad na bakmas bu kabildendir. bn Kayyim bu aç klamalardan sonra bu konu ile ilgili ,u delilleri zikreder. Allah (c.c.) “Ey Mü’minler ellerinizin alt nda bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden bülu( ça( na ermemi, olanlar sabah namaz ndan önce, ö(leyin soyundu(unuzda ve yats namaz ndan sonra (yan n za gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar mahrem halde bulunabilece(iniz üç vakittir”2buyurmu,tur. Allah (c.c.) burada izin almay emrediyor ki bu aniden onlar n yan na girmekle onlar n mahrem hallerine ,âhit olmay yasaklamak içindir.

1âri birisinin pazarl k etti(i mal n üstüne pazarl k etmeyi ve birisinin dünür oldu(u k za dünür olmay yasaklam ,t r. Bunun sebebi de dü,manl ( n önüne geçmektir.

1âri kad nlar n mescide giderken güzel koku sürünmelerini yasaklam ,t r. Bu da erkeklerin dikkatini çekmemek ve fitneyi engellemek içindir. Daha ba,ka buna benzer pek çok örnek bulunabilir3.

1 bn Kayyim, 'lâm, c. III, s. 135. 2Nur, 24/58.

G) ÖRF

bn Kayyim örfü de(i,ik ,ekillerde kullanm ,t r. Muâmelelerde ismi zikredilmese bile o beldenin tedâvüldeki paras n n geçerli oldu(unu, kom,usunun telef olmakta olan hayvan n ki,inin izinsiz kesebilece(ini ve bu gibi davran ,lara örfün izin verdi(ini beyan etmi,tir1. Peygamberimiz de Urve’ye 1 dinar verip kendisine bir koyun almas n istemi, o da örf müsaade etti(i için peygamberimizin iznini almadan onun menfat na tasarrufta bulunmu,tur. bn Kayyim’a göre “örfi izin lâfzî izin gibidir”2. Bu kaide gere(i insanlar örfî ve zorunlu durumlarda maslahat gere(i ba,kas n n mal nda izinsiz tasarrufta bulunabilirler. bn Kayyim’a göre davalarda örfün üç mertebesi vard r. 1) Bir tarafa hak sa(layan örf: Malzemesi kendinden i, yapan sanatkâr hakk nda mü,terinin malzeme iddia etmesi gibi bu durum da mü,teri bunu ispatlamal d r.

2) Bir tarafa hak sa(lamayan ve o taraf yalanc saymayan örf: Örne(in mal çok olan bir adam n fakir birine borç verdi(ini iddia etmesi gibi.

3) ddia sahibinin yalanc say ld ( örf: Uzun bir müddet evli kalan bir kad n n kocas n n kendisini giydirmedi(ini iddia etmesi gibi.

4) bn Kayyim örf ün tamamen maslahat dairesi içinde oldu(unu ve kolayl k olmas aç s ndan cari oldu(unu dü,ünmektedir3.

slâm hukukunda ahkâm n de(i,ip de(i,meyece(i, de(i,ecekse hangi ,artlar alt nda ne kadar de(i,ece(i hususunda âlimlerin farkl görü,leri bulunmaktad r. Genel ilke olarak "ezmân n de(i,mesiyle ahkâm n de(i,mesi inkâr olunmaz"4 kural n benimseyen bn Kayyim bu husustaki görü,lerini "Maslahat, Niyet, 1art, Ortam Ve Zaman n De(i,mesine Göre Fetvân n De(i,mesi" ba,l ( alt nda ortaya koymaktad r5.

bn Kayyim bu konudaki görü,ünü " slâm hukuku, insanlar n dünyevî ve uhrevî maslahatlar üzerine bina edilmi,tir" kural yla temellendirmektedir. Gerekçe olarak da "Çünkü slâm hukukunun temel gayesi, insanlar n dünyevî ve uhrevî maslahatlann temindir. slâm hukuku bütünüyle adalet, bütünüyle rahmet, bütünüyle maslahat, bütünüyle hikmettir. Bundan dolay adalet, merhamet, maslahat ve hikmete ters dü,en

1 bn Kayyim, a.g.e, c. III, s. 17, 18. 2 bn Kayyim, a.g.e, c. III, s. 19.

3 bn Kayyim, et-Turuku’l-hükmiyye, s. 87. 4Mecelle, md. 39

hiçbir ,ey slâm'dan say lamaz. Aksini ispat hususunda yap lacak her türlü tevil ve yorum bo,una yorulmaktan ibarettir"1demektedir.

Örne(in ibn Kayy m’a göre tövbe had cezalar n dü,ürür. Çünkü Allah (c.c.) Kur‘an’da Allah’a ve Peygamber’e sava, açanlar tövbe etmeleri halinde affedece(ini bildirmi,tir. Bu durumda Allah’a ve Peygambere sava, açma suçuna göre daha hafif olan suçlar af olunmaya daha lay kt r. Nitekim Nesâî’nin Sünen’inde Peygamberimiz’in tövbe eden bir zâniyi affedip zina cezas n uygulamad ( da bir vak ad r2. Ayr ca Hz. Ömer’in k tl k y l nda h rs zlara el kesme cezas n uygulamad ( da bilinen bir gerçektir. Bu ve benzeri örnekler ,artlara göre hükümlerin de(i,ece(inin en güzel örnekleridir. Yaln z burada ,unuda belirtmeliyiz ki bn Kayyim bu konu ile ilgili olarak “bu hükümler adamlar n adam oldu(u zaman idi, ,imdi ise durum de(i,mi,tir” diyerek baz durumlarda konumun gere(ine göre hareket etmenin daha do(ru olaca( n vurgulam ,t r.3

II. CT HAD HAKKINDA GÖRÜ VE DÜ ÜNCELER

bn Kayyim el-Cevziyye’nin hayat n ara,t ran ve eserlerini okuyan kimseler görürler ki O ictihad konusunda ilkeleri olan ve bu ilkeleri gerçekle,tirme u(runda birçok s k nt ya maruz kalan çok yönlü bir âlimdir. bn Kayyim’a göre Müslümanlar n aralar ndaki fikir ayr l klar n n, dü,üncelerdeki donuklu(u gidermenin, bölünmü,lü(ün ve mezhep taassubunun tek çözümü Selefi Sâlihînin mezhebinde birle,me, Kur’an ve sünnetin hükmünün d , nda tahrif olmu, görü, ve fikirlerden uzakla,maktan geçmektedir. Bunu sa(layabilmek için de bn Kayyim dü,ünce özgürlü(ü, taklitten kurtulma, dini hafife al p oyuncak menzilesine indirenlerle mücadele etme, ,eriat n ruhunu anlama ve onunla amel etme gibi fikirler ileri sürmü,tür. Bunlar ,öyle özetlemek mümkündür.