• Sonuç bulunamadı

6 4708 SAYILI YAPI DENETİM HAKKINDA KANUN İLE GETİRİLEN YENİ YAPI DENETİM SİSTEMİ

Bakanlar Kurulunca 20/6/2001 tarihinde kararlaştırılan “Yapı Denetimi Hakkında Kanun Tasarısı” nın genel gerekçesi olarak;

• Yeryüzünün en aktif deprem kuşaklarından birisinin içerisinde bulunan, topraklarının % 96’sı farklı oranlarda deprem tehlikesine sahip olan ve nüfusunun % 98’i bu bölgelerde yaşayan ülkemizde, uzun yıllardır yürürlükte olan imar ve afetler mevzuatındaki çeşitli hükümlere rağmen uygulamada etkili bir yapı denetiminin sağlanamadığının açık bir gerçek olması,

• Ülkemizde son 20 yıl içerisinde meydana gelen depremlerden sonra bu durumun olumsuz sonuçlarının açıklıkla görülmüş olmasına karşın, bugüne kadar yapı denetimi konusunda olumlu bir gelişme sağlanamaması, aksine hızlı nüfus artışı ve göçlerin, denetimsiz şehirleşme ve sanayileşmenin, yoğun kaçak yapılaşmanın ve sık sık başvurulan imar aflarının ülkemizdeki deprem ve diğer afet risklerini her geçen gün daha da arttırması,

• 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerinde yaşanan depremler sonrasında meydana gelen can ve mal kayıplarının, denetimsiz yerleşme ve yapılaşmaların yol açabilecekleri zararları bütün açıklığı ile yeniden gözler önüne sermiş olması, • Ülkemizde yerleşme ve yapılaşmalara, 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili

yönetmelik hükümleri ile getirilen denetime ilgili idarelerce uyulmaması, yapılan araştırmalarda, proje denetimi aşamasında dahi projelerin % 91’inde tasarım, hesap ve çizim hatalarının olması, uygulamanın ise hiç denetlenmemesi, şantiyelerin % 90’ında yönetmelik ve standartlara aykırı beton dökülmesi, beton mukavemet değerlerinin projesinde öngörülenden ortalama olarak % 40 daha az olduğunun tespit edilmesi,

• Bu araştırmalar ve yaşanan son depremlerin, 3194 sayılı Kanunda yapım işlerinde rol alan teknik uygulama sorumlusunun (fenni mesul); yapı projelerini

ve uygulamalarını denetlemekle sorumlu olan belediyeler ve valiliklerin; uygulamayı hiç denetleyemediklerini bütün çıplaklığı ile ortaya koyması,

• Ülkemizdeki yapı denetim sistemi ve yapım aşamasında görev alan fenni mesullerin sorumluluklarını yeniden düzenlemenin ve kâğıt üzerinde denetlenmiş gibi görülen, ancak hemen hemen hiç denetlenmeyen yapıların teknik uygulama sorumlusu fenni mesullere verilecek cezalar ile ilgili yeni bir kanunî düzenleme getirmenin zorunlu olması,

• Bu amaçla; daha önce yürürlüğe konulmuş olan 3/2/2000 tarihli ve 595 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Anayasa Mahkemesinin 24/5/2001 tarihli ve E.2001/35, K.2001/90 sayılı Kararıyla iptal edilerek yürürlüğünün durdurulması ve böylelikle yapı denetimi konusunda mevzuatımızda bir boşluk meydana gelmesi,

• Bu Kanun Tasarısının, meydana gelen bu boşluğu doldurmak amacıyla, sağlam yapılar yaparak muhtemel afetlerde can ve mal güvenliğini sağlamak, yapıların; imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına ve standartlara uygun, kaliteli yapılması için denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanması

Hususları belirtilmiştir.

Bu gerekçelerle, yukarıda da bahsedildiği gibi 595 sayılı KHK’ nin iptal edilmesine müteakiben 4708 sayılı Yapı Denetim Hakkında Kanun 13.07.2001 tarihinde 24461 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yayım tarihinden 30 gün sonra yürürlüğe girmiştir. 4708 Sayılı yasanın tarihi ile yürürlüğe giriş tarihi arasındaki bir aylık süre içersinde, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca, yasanın uygulanabilmesi için gerekli olan, Yapı Denetimi Uygulama Usul ve Esasları Yönetmeliği hazırlanmış ve 12 Ağustos 2001 tarih ve 24491 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yasa belediye ve mücavir alan içinde ve dışında kalan bütün özel yapıların denetimini kapsamaktadır. Denetim işi 4708 sayılı yasa ile 595 sayılı KHK ‘ de olduğu gibi özel yapı denetim kuruluşlarına bırakılmıştır. Bu kanunun uygulamasına 19 pilot il seçilerek başlanmıştır. Bu sayı 595 sayılı KHK ‘de 27 pilot il olarak belirlenmişti. 4708 sayılı kanunun kapsadığı pilot iller; Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa,

Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova olarak belirlenmiştir.

Özel kuruluşların yapıların denetlenmesi işinde yer almaları ve yapı denetimin özel hukuk alanına sokulması ile denetim alanında değişen koşullara uyum sağlanmış ve böylece bürokratik hantallıktan kurtulunmuş olacaktır. Fakat bu sistem denetimin tamamen özel kesime devredildiği anlamına gelmemektedir. Kamu ile özel kesimin denetim konusunda işbirliği içinde çalışma ortamının sağlanmış olmasıdır.

Yeni yapı denetim sistemi, yukarıda ki konularda da bahsedildiği gibi bir maliyet artışını da beraberinde getirmektedir. Bu maliyetin yapı sahibine ödettirilmesi, bu konudaki kaynak sıkıntısını da ortadan kaldırmıştır.

Yeni yapı denetim sistemiyle kamu ve özel sektör rekabete sokmaya çalışılmış ve bu sayede kalitenin, verimliliğin artması beklenmiştir. Denetimde kalitenin artması yerel yönetimlerde de reform ve modernleşme eğilimlerinin artmasına sebep olması beklenmiştir. Aynı zamanda yapı denetim kurumlarının özel sektöre dahil olmasından ötürü rekabet ortamının oluşarak kalitenin artması beklenmekteydi. Ancak bu beklentinin oluştuğu kanısında değilim. Aksine rekabet ortamının oluşması sitemi kötü yönde etkilemiş, yapı denetim hizmet bedellerinde %50 ye varan indirimlerin oluştuğunu söylemek yerinde bir tespit olur. Her ne kadar yönetmelik yapı denetim hizmet bedellerinin ödenmesinin bankalar aracılığı ile yapılması gerektiğini ifade etse de, özel kişiler arasındaki ikili ilişkiler nedeniyle hesaptaki paranın haricen iade edilmesine engel olamamaktadır. Hizmetin oluşma sırasındaki parasal ilişki çıkar ilişkilerini de ortaya çıkarmaktadır.

4708 sayılı Yapı denetim Hakkında Kanun Yaklaşık 7 yıldır ülkemizde uygulanmaktadır. Her ne kadar 4708 sayılı yasanın gerekçesinde 595 sayılı KHK ‘nin gerekçeleri yazılmış olsa da iki yasa arasında bazı farklar bulunmaktadır. Bu farkları bir tabloyla özetlersek;

Tablo 6.1: 595 sayılı KHK ile 4708 sayılı Yasa arasındaki farklar

595 SAYILI KHK 4708 SAYILI YAPI DENETİM HAKKINDA