• Sonuç bulunamadı

KURULUŞLARININ 4708 SAYILI YAPI DENETİM KANUNUNUN UYGULANIŞINDA KARŞILAŞTIKLARI SORUNLARIN TESPİTİ VE

11. ANKET SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Yapılan anket çalışması yapı denetim sisteminin sağlıklı bir şekilde ilerlemediğini göstermektedir. Elde edilen veriler ışığında gerekli düzenlemeler yapılıp, sistemde bulunan bütün taraflar üzerlerine düşen görevleri eksiksiz tam olarak yerine getirdikleri takdirde bu sorunların çözümlenebileceği kanısındayım.

Genel anlamda yapı denetim sisteminde yaşanan sorunlar bilinmektedir. Yapılan anket sorunların nerden kaynaklandığı ve önem sıralarının belirlenmesine imkân sağlamıştır. Bu bağlamda,

Anketin 3 üncü ve 4 üncü sorusunda yapı denetim kuruluşlarının istihdam ettikleri personeller araştırılmıştır. Buna göre yapı denetim kuruluşlarında çalışan personelin birçoğu sadece kayıtlı görülüp gerçekte fiilen çalışmadığı ortaya çıkmıştır. Bu durum denetimin yasa ve yönetmelikler çerçevesinde gerçekleşmediğini ortaya koymaktadır. Denetim kuruluşlarında çalışan personelin istihdam esasları yeniden düzenlenmesi ve kuruluşların sıkı bir denetime tabi tutulması gerekmektedir.

Anketin 5. sorusunda katılımcılar yöneltilen soruda yürürlükteki kanun ve yönetmeliğin yeterli olup olmadığı konusundaki fikirleri sorulmuş ve %100 ünün olumsuz cevap verdiği görülmüştür. Bu da gösteriyor ki Yapı Denetim Kanunu ve Yönetmeliği ilgili kurum ve kuruluşların da görüşleri alınarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

Anketin 7. sorusunda katılımcılara yapı denetim kuruluşlarının ihmal ettiği hususlar sorulmuş ve proje müelliflerince hazırlanan projelerin kanun ve yönetmeliklere uygun olarak yeterli derecede incelenmediği en fazla ihmal edilen husus olarak belirtilmiştir. Yapı denetim kuruluşlarının yetkileri artırılarak proje inceleme esasları yeniden düzenlenmeli ve Yapı Denetim Komisyonu tarafından yapı denetim şirketlerinin denetlenmesi periyodik olarak yapılmalıdır.

Katılımcılardan anketin 9. sorusunda yapı denetim sisteminde karşılaştıkları sorunları önem sırasına göre sıralamaları istenmiş olup, verilen cevaplardan elde edilen sonuca göre en önemli 3 etken sırası ile; Mal sahibi veya müteahhidin proje dışı imalat istekleri, yapı denetim kuruluşunun ücretini mal sahibi veya müteahhitten tahsil etmesi ve 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu ve Yönetmeliğinden kaynaklanan sıkıntılar olduğu tespit edilmiştir.

4708 sayılı yapı denetim kanunu ve ilgili yönetmelik gereği yapı denetim firması seçimi müteahhide bırakıldığında, müteahhit veya mal sahiplerinin ekseriyetle, kendilerine en uygun (iskontolu) teklifi veren ve projeye aykırı imalatların uygulanması noktasında tavizler verebilecek yapı denetim firmalarını seçme yoluna gittikleri görülmektedir. Dolayısıyla daha yapı denetim işlemine fiilen başlanılmadan işleri kaçırmamak adına verilen tavizlerin, olası depremleri de düşünerek, ne kadar vahim sonuçlara yol açabileceği aşikardır. İlgili bakanlık tarafından haksız rekabetin ve verilebilecek tavizlerin önlenmesi noktasında işlerin merkezi bir havuz sistemi içersinde toplanıp dağıtılması sağlanmalıdır.

Anketin 11. sorusu olarak katılımcılardan, yapı denetimlerinde yaşanan aksaklıkların kaynağı olarak gördükleri kurum veya kuruluşları önem sırasına göre sıralamaları istenilmiştir. Bu soruya verilen cevaplardan çıkan sonuca göre, yapı denetim sistemi içerisinde yaşanan sorunların kaynağı sırası ile; yapıların mal sahipleri veya müteahhitleri, ilgili belediyeler ve yapı denetim şirketleri olarak görülmektedir.

Bu görüşlerin, yapı denetim sistemi içerisinde yer alan çalışanlara ait olmaları dolayısıyla ayrı bir anlamı haizdir. Mal sahipleri veya müteahhitlerin, daha çok şantiye şeflerinin sahip oldukları, yapıya ait teknik detaylardan habersiz ve dolayısıyla işin ehemmiyetini kavrayamamış olmaları sebebiyle, yapı denetim elemanlarına sıkıntı yaşattıkları bilinmektedir. Belediyelerde yaşanan sıkıntılar ise herkesçe bilinen bir gerçektir. Belediyelerdeki sorunların daha çok, çalışanların teknik bilgilerinin yetersizliğinden ve istihdam edilenlerin sayıca azlığından kaynaklandığı görülmektedir. Bu sorunların aşılması için, belediyelerde yeterli sayıda çalışan istihdam etmek ve

çalışanların, teknik bakımdan eğitime tâbi tutulmak sûretiyle, bilgi düzeylerini arttırmak gerekmektedir.

Katılımcılara anketin 13. sorusunda 4708 sayılı Kanun ve Yönetmeliğinde bulunan ve değiştirilmesi yaşanan sorunların çözümüne katkı sağlayacağını düşündükleri maddelerin hangilerinin olduğu sorulmuş ve önem sırasına göre sıralamaları istenmiştir. Verilen cevaplarda en önemli husus yapı denetim kuruluşlarına verilen kapatma cezalarının kaldırılması, 2. önemli husus ise yapı tatil tutanağı düzenleme yetkisinin sadece ilgili idarelerde değil yapı denetim kuruluşlarında da bulunması gerektiği ortaya çıkmıştır.

Yapı denetim kuruluşlarına verilen kapatma cezaları çözümden öte daha fazla sorun getirmektedir. Çünkü denetim şirketinin herhangi bir yapıdan dolayı kapanması ile yüzlerce yapı herhangi bir sorunu olmamasına rağmen denetimsiz kalmakta ve yapı sahipleri mağdur olmaktadır. Kapatılan yapı denetim kuruluşunun aynı adresinde aynı kişiler tarafından bir başka yapı denetim şirketi kurulup denetim görevini devam ettirmektedirler. Ancak kapatılan denetim kuruluşunun sorumluluğunda bulunan yapılar denetimsiz kalmakta ve ilgili idareler tarafından yeni bir denetim firması ile sözleşme yapana kadar yapı tatil tutanağı ile yapının devamına izin verilmemektedir. Bu durum birçok yapı sahibi mağdur etmektedir. Yapı tatil tutanağı düzenleme yetkisinin yapı denetim kuruluşlarına da verilmesi yapı denetim kuruluşlarının yaptırım gücünü artıracak, ruhsat ve eklerine aykırı imalat yapımını engelleyecektir.

Çalışmanın 14. sorusunda katılımcılara yapı denetim sisteminde yaşanan sorunlara getirilecek çözüm önerileri sorulmuş, alınan cevaplarda yapı denetim kuruluşu ile müteahhit ve mal sahibi arasındaki ticari ilişkinin kesilmesi gerektiği 1. önem sırasında tercih edilmiştir. 2. önem sırasında ise, yapı denetim kuruluşlarına verilen kapatma cezası yerine para cezası veya iş alamama cezasının verilmesi bulunmaktadır. 3. önem sırasında ise 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu’ndaki yetersizliklerin giderilmesi gerektiğini düşünülmektedir.

4708 sayılı Yapı Denetim Yasa’sı yeniden düzenlenerek yapı sahibi ve müteahhit ile yapı denetim kuruluşu arasındaki ticari ilişki kesilmeli, işlerin dağıtımı ilgili idareler dışında bir komisyon tarafından havuz sistemi ile dağıtılması gerekmektedir. Bu sayede yapı denetim kuruluşlarının iş alamama adına verdikleri iskontolar ve teknik tavizler ortadan kalkacaktır. Bütün bunlara ek olarak, benim şahsi kanaatim; ilgili kurum ve kuruluşlar iskanı olmayan yapılara hiçbir alt yapı hizmeti götürmemesi gerekmektedir. Bu uygulama müteahhit ve mal sahiplerinin ruhsat ve eklerine aykırı imalatları için caydırıcı bir etken olacaktır.