• Sonuç bulunamadı

3.1. Küreselleşme ve Sanat

4.2.3. Sanatçı İnisiyatifleri

2000 sonrası Türkiye sanat ortamındaki hareketlilik sanatçı inisiyatiflerinin oluşumunda da göze çarpar. Bu inisiyatifler kurumsallaşan bir piyasa ortamında

113

kurum dışı kalmayı tercih eden oluşumlardır. Sivillik olgusunu öne çıkaran inisiyatifleri Levent Çalıkoğlu paylaşılan bir kamusal vicdana bağlar. Kamusal olan her şey siyasileşir. Kamu bireyi şekillendirirken birey de kamusala şekil verir. Bu nedenle sivil oluşumların kamusal alanda söz sahibi olmaları önemlidir (Çalıkoğlu, 2007:11). Hafriyat grubundan Erim Bayrı Türkiye’deki sanat ortamında sivilliğin görünürlüğün olmamasıyla eş anlama geldiğini söyler (Çalıkoğlu, 2007:103). Hafriyat’tan Antonio Cosentino’nun sivillikle ilgili görüşü Bayrı’dan farklıdır. Cosentino için sivillik “Bir tür hamisiz olma hali, bizim için her zaman sivil olmayla kafamızda eş anlamlı olarak gelişti” der (Çalıkoğlu, 2007:52). Hafriyat grubu, 2000 Sonrası Sanatta Siyasi Temsil Örnekleri (4.6) altında Hafriyat Projesi (4.6.9.) başlığıyla daha detaylı olarak ele alınacaktır.

Oda Projesi Özge Açıkkol, Güneş Savaş ve Seçil Yerseli’nin sanatçı kolektiflerini bir projeye dönüştürmesiyle oluşmuştur. 2005 yılına kadar Galata’daki mekanlarını kullanan Proje, 2005 sonrası mekansız olma fikriyle yola çıkan oluşum, hareketli mekan anlayışıyla hareket ederler39. Mekansız olma oluşuma “başka mekânlar

üzerine düşünmenin keyfini çıkartmak” fırsatını sunar (Oda Projesi Blogu). Güneş Savaş “Oda Projesi’nin korunaklı alanlardan çıkma zamanı geldi” sözleriyle grubun mekan anlayışlarının özgün açılımlarına işaret eder. 2005’ten sonra projenin mekan kavramı bazen radyo, bazen bir kitap bazen de kartpostal olabilir. Açıkkol, Projeyi “gittiğimiz alanla ilişkiye geçme hali” olarak tanımlar (Açıkkol’dan aktaran Raife, P. 2018).

Grubun amacı kamusal alana farklı işlevler yükleyebilmek için farklı gruplardan insanlarla biraraya gelmektir. Böylece sanatsal olduğu kadar sosyal projelere de imza atarlar. Kurumlardan uzak dururlar ve kendi finansmanlarını sağlarlar. Proje, Nicolas Bourriaud’nun İlişkisel Estetik anlayışıyla yola çıkarlar. İzleyiciyle iletişim halinde sosyal içerikli işler yapar.

39 Proje, 1997-2000 yılları arasında Şahkulu Sokak, Galata, 2000-2005 yılları arasında şahkulu sokak

italyan avlusu / galata, 2005 - 2007 yılları arasında 101.7 EFEM açık radyo / harbiye, 2005-2008 yılları arasında platform garanti güncel sanat merkezi / beyoğlu, 2008-2011 yılları arasında çatı çağdaş dans sanatçıları derneği/ beyoğlu, 2011-2013 yılları arasında simotas / kuzguncuk, 2013-2015 yılları arasında pratik depo ve 2015’den itibarense yeni çarşı caddesi / beyoğlu mekanlarını kullanmışlardır.

114

Oda Projesi, “…hayal gücünü genişletir, farklı yaklaşımlar arasında ortak bir duyarlılık sağlar, ilkesel olarak dünyanın tek bir doğru üzerinden çözülebileceğini düşünen önyargılı yaklaşımları susturur, kültürün esnek, kırılabilir ve aynalaşmaya açık yüzünü, düzen içindeki konsensüsü bozan kişinin öteki değil bizzat iktidarın kendisi olduğu gösterilir” (Çalıkoğlu, 2008:14).

Galata şehrin eğlence ve kültür merkezinin ortasında farklı sosyal konumlardan kişilerin biraraya geldiği çokuluslu, çokkültürlü bir yapı sunar. Bölgenin son yıllarda maruz kaldığı mutenalaşma çalışmaları Oda Projesinin ele aldığı konuların başındadır. Projelerine sadece sanatçıları değil, mahalle sakinlerini de dahil ederler.

Göçebe Bahçeler Oda Projesi’nin Nis Rømer’le birlikte gerçekleştirdiği mikro düzeyde çiftçilik ve göçebelik ikişkisine değinen bir projedir. Göçün nedenleri ve göçün kendini şehirde nasıl gösterdiği üzerinde durulur. Suriçi’ndeki bostanlardan esinlenerek başlanan projede tarım ve göç meselelerinin küreselleşme ve endüstriyelleşmeyle etkileşimi üzerinde durulur. Projenin Kopenhag İklim Zirvesi’yle eş zamanlı olması da ayrıca anlamlıdır (Oda Projesi Blogu ).

Evrim Altuğ Oda Projesi’yle ilgili “Oda Projesi, bir fikir. Bir niyet. Ama kendini ne salt feminist, ne de toplumsal veya politik bir kaygı ya da hayalin misyoneri olarak görüyor. Özellikle vaktiyle çok tartışılan ve bugün neredeyse bir rutin halini almış ‘mutenalaşma’ mefhumu, bu bellek teşhirinde izleyici aklını sık sık tüm eleştirelliği ile ziyaret ediyor” diyordu (Altuğ, 2018).

NOMAD Başak Şenova40 tarafından 2002 yılında bağımsız olarak kurulan bugün

Şenova’nın yanı sıra Hakan Güleryüz, Emre Erkal, Erhan Muratoğlu ve Funda Şenova tarafından yürütülmekte olan bir oluşumdur. Dijital sanat alanında yaptığı deneysel çalışmalarla üretken bir iletişim hattıyla yeni bilgi kaynaklarına erişimini hedefler. Festivaller, sergiler, performanslar söyleşiler gibi yerel ve ulusal pek çok proje geliştirmiştir (NOMAD Resmi Internet Sitesi). Şenova 2007’de Süreyye

40 Başak Şenova 53. Venedik Bienali’nde Türk Pavyonunun küratörlüğünü yaptı. Ayrıca 56. Venedik

Bienali’nde de Makedonya Cumhuriyeti’nin küratörlüğünü üstlendi. 2012’de Arter’de yapılan Adel Abidin, Rosa Barba ve Runa Islam’ın THE MOVE sergisinin de küratörü olan Şenova Viyana, Helsinki ve Stokolm’de süregelen bir sanat projesi üzerinde çalışıyor.

115

Evren’le yaptığı bir söyleşide medyanın gücüyle sansüre uğrayan pek çok bilginin sanat piyasasını nasıl etkilediği üzerine konuşur. Huzursuzluk ve karmaşanın süregeldiği bölgelerde sanat projelerinin (Şenova burada Ortadoğu örneği üzerinden konuşur) ortamı normalleştirme amaçlı kullanıldığını belirtir. NOMAD prensiplerine bağlı hareket eden bir oluşum olarak devlet politikalarına uzak mesafede durmayı tercih eder. (Şenova’dan aktaran Evren, 2007: 3).

Kutu – Taşınabilir Sanat Galerisi 2002’de Borga Kantürk tarafından kuruldu. “Sanatçıyı merkeze onu kurumsallaştırma fikri”yle ortaya çıkan inisiyatif ilk sergisini 2002’de Proje 4L’de gerçekleştirdi. “Plajın Altında: Kaldırım Taşları” sergisinin eşküratörlüğünü Vasıf Kortun ve Halil Altındere yürütüyordu. Sergide Kantürk’ün kendi taşınabilir sanat mekanı Kutu’da, Kutu v.1: Merhaba İç Sıkıntısı (Hello Boredom) sergisinin küratörlüğünü yapıyor ve Gökcen Cabadan, Elmas Deniz ile Gökçe Süvari’nin işlerini yer veriyordu. Kantürk, sanatta taşınabilir mekan fikriyle İzmir sanat sahnesini arşivlemeyi amaçlar (Kantürk, 2006).

2006’da sanatçı Banu Cennetoğlu sanatçı kitapları üzerinde çalışacak bağımsız bir oluşum olan BAS’I kurdu. Koleksiyonda sanatçı ve sanatçı kolektifleri ve inisiyatiflerinin kitapları, derlemeler, dergiler ve diğer basılı malzemelerin bulunduğu kar amacı gütmeyen proje alanı Karaköy’de faaliyetini sürdürüyor (Collectorspace Resmi Internet Sitesi). Banu Cennetoğlu’na göre“sanatçı kitabı”Türk sanat ortamının yakın olduğu bir kavram değildir. Halbuki sanat işi olarak sanatçı kitabı sanatçının çok daha geniş kitleler ulaşabilmesini sağlar.

Apartman Projesi Selda Asal tarafından 1999’da kurulan disiplinlerarası projeleri desteklemek amaçlı solo ve kolektif çalışmalara alan yaratan bir oluşumdur. 2011’e kadar İstanbul’da faaliyet gösteren Apartman Projesi 2012’den itibaren Berlin’de etkinliklerini sürdürmeye devam etmiştir.

Faaliyete geçtiği 1999 yılında Asmalımescid’de etkin olan Apartman Projesi’nin amacını Asal, şöyle açıklar: “…mekânın sokağa bakan üç penceresine, pencere yerleştirmeleri dayalı işler koyarak, güncel sanatı sokaktan geçenlerin kolayca izleyebileceği bir konuma getirmekti. Ama benim için asıl çıkış noktası,

116

disiplinlerarası bir proje platformunu nasıl oluşturabiliriz sorusunu sormakla başladı” (Art-ist: 2007:34). Böylece, Selda Asal, mekanın sokağa bakan pencerelerine yerleştirdiği işleri semt sakinleriyle bir diyaloğa geçme fırsatını yakalamak için kullanır.

Levent Çalıkoğlu ile söyleşisinde Selda Asal, Apartman Projesi’nin aynı zamanda “Disiplinlerarası bir tartışma zemini başlatmak” olduğunu belirtiyordu. Disiplinlerarası diyalogların nasıl gelişeceği üzerine sorularına cevaplar aramak üzere sergiler yapmaya karar verdiğini söyleyen Asal, mekanda video, film, performans ve çizim alanında çalışan sanatçılara kapılarını açar (Çalıkoğlu: 2007:87).

Mekanı dönüştürmeyi hedefleyen “Ayakkabı Dükkanı”, “Temizlik Malzemeleri Dükkanı”, “Aşk İksiri Dükkanı”, “Düş Satınalma Dükkanı”, “Bekleme Odası” gibi sergilerin yanı sıra, mekanda çeşitli sanatçıların solo sergileri yapılmıştır.

2012’den itibaren projelerine Berlin’de sürdüren Apartman Projesi, “farklı komünal yaşam ve kolektif üretim modelleri öneren, süreç odaklı, misafir sanatçı programı ve sergi projelerinin yanısıra bulunduğu bölge olan Neukölln’de kolektif ortamlar oluşturarak, karşılıklı ilişkisellik, işbirliği ve farklı üretim olanaklarını öne çıkartmayı hedefler”(Apartman Projesi Resmi Internet Sitesi ).

Aralık 2017’de Türkiye’de bir ilk gerçekleştiriliyor, kolektif Güzel Sanatlar Fakülteleri yeni mezunlar sergisi yapılıyordu. Sergiyi düzenleyen yeni sanatçı platformu, Base: New Artist Plaftorm’un web sitesinde amaçlarının “Yeni mezun sanatçı adaylarını kamu, sanat sektörü, yaratıcı endüstriler ve medya ile buluşturmayı hedefleyen BASE, mezuniyetten profesyonel sanat hayatına geçişlerinde onlara destek olmayı, kariyerlerine bir ivme ve yön kazandırmayı” olduğu yazıyordu (Base, 2017). Galata Rum Okulu’nda yapılan sergiye 31 farklı üniversiteden resim, baskı sanatları, heykel, cam ve seramik, fotoğraf, video, animasyon, grafik tasarım, görsel iletişim tasarımı bölümlerinden 108 sanatçı

117

katıldı. BASE Aralık 2018’de tarihinde Galata Rum okulu'nda 2018 mezunları için ikinci sergiyi gerçekleştirecek.

Ancak, Gökcan Demirkazık Unlimited dergisine yazdığı “Sanata Destek Verir-miş Gibi Yapmak” yazısında Base’in kullandığı “sanatçı adayı” deyişini eleştiriyor, kurumun organizasyonuyla ilgili şüphelerini sıralıyordu. Sergide yapılan Panel’e katılan konuşmacıların isimleri listeler halinde web sitesinde paylaşılırken, sanatçılarla ilgili bilgilerin azlığından şikayet ediyordu. Demirkazık’a göre bir diğer endişe verici konu Base İstanbul’un satılan işlerin yanına yapıştırılan kırmızı noktaların genç sanatçılarda uyandıracağı başarısızlık hissi veya gelecekle ilgili oluşturacağı beklentilerdi (Demirkazık, 2018).