• Sonuç bulunamadı

SADRAZAM MUSTAFA PAŞA ( KAHRAMANLIK )

Belgede 17. yüzyıl kasidelerinde methiye (sayfa 196-200)

0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% 40%

S.Mehmed Nailî (Kara Mustafa)

Sabit Feridun Sırrî (Kara

Mustafa)

Nef'î Nâbî

(Daltaban)

5) İkbal, Baht, Talih:

SADRAZAM MUSTAFA PAŞA ( İKBAL, BAHT ) 0% 20% 40% 60% 80% 100% 120% 1

Nailî (Kara Mustafa)

6) Cömertlik:

Menba’-ı rud-ı kerem (K.3/14)(Ü.Sırrî), vezir-i pür-kerem (K.7/18)(Sabir Parsa), kerim-i şiyem (K.3/16), enamil-i kerem (K.3/12), âsumân-ı kerem (K.3/13), vezir-i pür-kerem (K.5/18)(S.Mehmed), serv-i hoş-saye-i bustan-ı mekarim (K.9/47), dürr-i pakize-i bahr-ı kerem (K.9/56)(Nâbî), kân-ı kerem (K.7/23), kerim (K.7/47)(Feyzî), nihal-i bar-ver-i cûd-ı gülşen-i cavid (K.4/10), kerem-nümayi-i mihr-i mürüvveti (K.4/11)(Sırrî, Kara Mustafa Pş), suhan-şinas-ı kerem-pişe (K.46/27), kerem-şi’ar (K.46/38)(Nef’î, Mustafa Pş.), Hatim-i kerem-ferma (K.14/18)(Nâbî, Daltaban Mustafa Pş).

SADRAZAM MUSTAFA PAŞA ( CÖMERTLİK )

0% 5% 10% 15% 20% 25% 30%

S.Parsa S.Mehmed Sırrî (Kara

Mustafa)

Nâbî (Daltaban)

Feyzî Nef'î Nâbî

AHMED PAŞA

A) Methiye Bölümlerinin Genel Bir Değerlendirmesi

Sadrazam Mehmed Paşa ve Sadrazam Hüseyin Paşa için yapmış olduğumuz uygulamayı, yani tespit edemediğimiz kişileri sadece Ahmed Paşa başlığı altında almayı, bu bölüm için de gerekli gördük.

Mezakî, Köprülü Ahmed Paşa için yedi kaside yazmıştır. O, savaş meydanının düşman yıkan Rüstem’i, Mansur bayraklı zafere yardımcı komutanı ve savaş günü elinde sancakla düşman saflarını yarandır. O, zemini süsleyen askerlerin yiğit atlısıdır, miğferinin şerefli süsü Hümâ’nın kanadındaki en uzun tüydür. Hayırlı halefi, yüce ve kadirlilerin soyudur, şereflilerin çocuğu seçkin sadrazamın mücevheridir. O, bilgili bir vezirdir ki gözle bakınca baştan aşağıya akıl ve zekâ dolu olduğu anlaşılır. Ayağının toprağı zamanın gözlerinin sürmesi, cömertliğinin parası ümit ehlinin elinin duruşudur. Parlak kalbinin aynası saf olsa nolur, ona sonsuz bereketin cilası ciladır. O, zamanın vezirinin oğludur döneminde gönül süsleyen bir devir ister. Cömertliğinin bahçesi İrem bağının avlusudur. Vezirlerin soyunun veziridir, değeri muhterem soyundan bilinendir. Elinde kılıcıyla zafer kazanan komutandır, at sürüsünün ve maiyetinin zelzelesinden kâfirler düşer. Hikmette, zamanın Eflatun’u olduğu açıktır. Zamanında adaleti o kadar açıktır ki kurdun pençesi koyunun tüylerini tarar.

Sen bir vezir-zâde vezir-i zamanesin

‘Ahdünde böyle devr-i dil-ârâm isterin (K.15/4)

Nailî, Hezarpare Ahmed Paşa için bir kaside yazmıştır. Saadet hazinesine o cevher yaraşır, bu saray hümayunun sûruna yakışandır. O, kaza divanının hazinesinin süsüdür. Kişiliğinin aynası, cilası ve parlaklığı güneş gibidir diyerek tasvir olunur. Ahmed Paşa’ya (kim olduğunu tesbit edemedik) bir kaside sunmuştur. O, cömertliğin bahar günü, sevincin bahar zamanıdır. Saadet sabahının güneşidir, bahtının parlak yıldızı Zuhal’in şeref bağışlayanıdır. Görüş ve çarede onun gibi mükemmel bir padişah ne Süleyman’a ne de İskender’e layık olmamıştır. Şeref onun kişiliğinin duyusudur. Görünmesiyle dünya tersine dönmüştür. Fazıl Ahmed Paşa için iki kaside yazmıştır. O, gamlı ölü gönülleri İsa’nın nefesi gibi can verip canlandırandır. Yüz yapraklı gül yüzünün kokusuyla meclisi cennetlerin bahçesi gibi yapar. Nuşirevan adaletlidir. O, Husrev’e Perviz’in rüzgârla gelen hazinesini unutturan gizli bir hazinedir.

Hüsn-i tedbir-i zafer hazret-i Ahmed Paşa

Ki Kaza rayına der hande-künân hoş geldin (K.27/7) Sadr-ı sahib-azamet hazret-i Ahmed Paşa

K’olmuş etvarı pesendide-i şâh-ı a’del (K.19/14)

Sabit, Ahmed Paşa ve Kalaylı Ahmed Paşa için birer kaside yazmıştır. O, cömertliğin bayrak tutanı, savaş meydanının yiğit kişisi, korkusuzca düşman saflarını yarandır. Devlet soyunun seçkin halefidir. Onu sağlam şekilde at üzerinde görenler Anka ve ejderhanın kıvrımını anarlar. Kalaylı Ahmed Paşa âlemin gönlünün sevincidir. O, sadarete can veren cisimlenmiş bir ruhtur. Devletin güvendiği, saltanatın inandığı, vezirlerin şerefi cömert sadrazamdır. Sabah rüzgârının ulağı onu davet etmeye gittiğinde sabah rüzgârından önce gelendir. Büyük hilafet yerine öyle bir gelirki ne Sam, ne de Kahraman o kadar heybetlidir. Vezaret makamında onu gören felek şeref burcunun zirvesine güneş geldi der.

Ab-ı rûy-ı vüzera hazret-i Ahmed Paşa

Geldi amma katı mümtaz ü müsellem geldi (K.30/8) Rüstem-endaz-ı saff-ı ma’reke Ahmed Paşa

Şeh-süvâr-ı sipeh-engiz-i gaza-peymayi (K.22/15)

Cevrî, Ahmed Paşa için bir kaside kaleme almıştır. Allaha şükür ki dünyanın bahtı uyanıp âleme düzen veren sadrazamı görmüştür. Süleyman’ın zamanından beri böyle tasarruf sahibi bir vezir gelmemişdir. Parlak fikriyle devletin işlerine düzen vermiştir, isabetli fikriyle dünyayı güvenilir kılmıştır. Bahtının yıldızı makam ve şeref göğüne güneş, makamının gölgesi adalet ve güven dünyasına gökyüzüdür.

Akl-ı evvel ol semiyy-i Ahmed-i mürsel ki Hak Tab’ına itmiş rumuz-ı ‘ilm-i idraki ‘ıyan (K.22/11)

Fasih, Köprülüzade Ahmed Paşa için bir kaside yazmıştır. Yeni ay, onun parlak fikrinin ışığından yararlansaydı güneşin parlaklığından daha doygun olurdu. Onun adaletli ve doğruluğunun güzel zamanında perişan kimse yoktu. Zamanında sevgililerinin eteklerini öpmek için tutan âşıkların dışında kimse kimsenin eteğini tutmamıştır. Âlemin köhne bahçesi onun adaletiyle sevinçlidir.

Vezir-i âsumân-haşmet müşir-i Müşterî-fıtnat

Vecihî, Ahmed Paşa için iki kaside yazmıştır. O, padişah yıldızlıdır. Din ve devlet erbabının savaşçısı ve komutanı olarak köhne aynanın resmine parlaklık verendir. Kahır pençesiyle düşmana kılıcını sallasa görenler güneş ışığının üstünlüğü açığa çıkmış derler. Gökyüzü, altın yaldızlı çimenlik elbisesini onun ulu dergâhına perde yapsa yaraşır. Adaletli döneminde dünya huzurludur. Kahraman heybetli, Ali siretlidir.

‘Âlem-ârâ neyyir-i zulmet-zidâ-yı saltanat Ba’is-i nazm-ı umur devlet-i Osmaniyan (K.3/3)

Kadrî, Hafız Ahmed Paşa için bir kaside yazmıştır. O, olgun ve adaletli bir vezirdir. Bilginlerin eğiticisi, yegânesi, her feni anlayan, gönlünün ışığı güneş gibi olandır. O, sözlerin gece lambası, gönül âleminin güneşidir. İrfan goncasının ağaçlı yolunun meydanının servisi, yorumlama gülbahçesinin gülünü budayandır.

Vezir-i a’zam-ı zi-şân-ı hazret-i paşa

Bu resme görmedi baht-ı civanı ‘âlem-i pir (K.4/29)

Neşatî, Fazıl Ahmed Paşa’ya iki, Ahmed Paşa’ya bir kaside yazmıştır. Kasidelerde kahramanlığı, adaleti, cömertliği anlatılmıştır. O, dünyayı süsleyen güneş gibi olduğu için gönüllerden gamın karanlığı gitmiştir. Behram ve Dârâ onun ayağına yüz sürer. Saltanatın övündüğü, yüce makamın altını ve ululuğun süsü olan kişidir. Cömertliğinin olgunluğu ile Hatemden daha cömerttir. Kınında durmayan parlak kılıcı bir ırmaktır gibidir ki aktığı yeri gül bahçesi yapar. O saygıdeğer bir vezirdir, Allah onu cömertliklerin çeşidiyle âlemin cömertlik yayan kişisi yapmıştır. Şecaat meydanının Haydarı gibidir, omzunda âlemin parlak ayı siper olsa revadır. Ülkelerin çaresinde Aristo gibi hedefe doğru ulaşandır. İskender parlaklığıyla vilayeti büyüleyendir. Korkusuyla fitne dünyadan kaçmıştır.

Olmazdı cihan böyle letafetle müzeyyen

Ger olmasa feyz-i kadem-i yaver-i ‘âlem (K.20/6)

Sırrî, Fazıl Ahmed Paşa için bir kaside kaleme almıştır. Gökyüzü, niteliklerinin sözünü yazmak için dünya sayfasını ona hediye ederdi. Lutfunun ışığı âcizane hallere yardıma koşsa mehtabın keten gömleğini yüz parça ederdi. Koruma barışı çölü kaplasaydı ahunun yavrusuna arslanın başı beşik olurdu. Nesnenin yaradılışına yasaklama hükmü bulaşıcı olsaydı sevinci sarhoş rinde su gibi şarap vermezdi.

O paşa-yı kerimü’ş-şân-ı Ahmed nam-ı fazıl kim

Belgede 17. yüzyıl kasidelerinde methiye (sayfa 196-200)