• Sonuç bulunamadı

D. KONUYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR

7) Sadrü’ş-Şehid Abdülaziz b Ömer b Mâze

Tam adı Ebû Hafs (Ebû Muhammed) Hüsâmeddin Sadrü’ş-Şehid Ömer b. Abdülaziz b. Ömer b. Mâze el-Buhâri (v. 536/1142)’dir.236 Hüsâmeddin Ömer Sultan Sencer’in Karahıtaylar’a yenildiği Katvân Savaşı’nda şehid düştüğü için “Sadrü’ş- Şehîd” (el-Hüsamü’ş-Şehîd), büyük dedesine nisbetle “İbn-i Mâze”, “el-Buhâri”, “Burhânu’l-Eimme” lakap ve künyeleriyle anılmıştır.237

233 Pezdevî, Ehl-i Sünnet Akâidi, “mukaddime” XIV; Yavuz, “Akâid’ün-Nesefî”, DİA, II, 218.

234 Nesefî, Necmeddîn, el-Kand, nşr., YH., s. 32, 143, 311, 320.

235 Nesefî, Akâidü’n-Nesefî, s. 1.

236 Safedî, Ebu’s-Safa Salahaddîn Halîl Aybek b. Abdullah (v. 764/1363), el-Vafî bi’l-Vefayât, thk.,

Ahmed el-Arnavûd, Türkî Mustafa, Beyrut 1420/2000, XXII, 314; Kureşî, el-Cevâhir, II, 649; İbn Kutluboğa, Tacu’t-Terâcim, s. 46; Taşköprüzâde, Miftâhu's-Saâde, II, 277; Leknevî, el-Fevâid, s. 149; Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783; Kehhâle, Mu’cemu’l-Müellifîn, II, 571.

237 Safedî, el-Vafî bi’l-Vefayât, XXII, 314; Kureşî, el-Cevâhir, II, 649; İbn Kutluboğa, Tacu’t-

Terâcim, s. 46; Taşköprüzâde, Miftâhu's-Saâde, II, 277; Leknevî, el-Fevâid, s. 149; Bağdâdî,

Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783; Kehhâle, Mu’cemu’l-Müellifîn, II, 571; Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, İstanbul 2008, s. 425-427.

50

Sadrü’ş-Şehîd Hüsameddîn 483/1090 yılında doğdu.238 Katvân savaşında 5 Safer 536/9 Eylül 1141 yılında birçok âlimle birlikte şehid oldu.239 Bu sırada öldürülen âlim sayısının 10.000-12.000 civarında olduğu söylenmektedir. Sadrü’ş- Şehid’in savaş sırasında veya esir alınıp savaş sonrasında öldürüldüğüne dair farklı rivayetler bulunmakta, ayrıca naşının bir yıl sonra Buhara’ya nakledilip oraya defnedildiği belirtilmektedir.240

Sadrü’ş-Şehîd V/XI-VII/XII yüzyıllarda “Sadr” ünvanıyla hüküm süren ve Hanefî fukahasının önde gelen temsilcilerinden olan Burhan ailesine mensuptur. Hz. Ömer’in soyundan geldiği rivayet edilen ailenin tüm fertleri “Burhanu’d-Dîn”, “Burhânu’l-Eimme”, “Burhânu’l-Mille ve’d-Dîn” lakplarını aldığı için bu adla meşhur olmuştur. Mâverâünnehir’de en önemli ilim ve kültür merkezlerinden olan Buhara’da yönetimi ellerinde tutan nüfuzlu ailelerden Burhan ailesi, mensuplarının ilim alanındaki otoriteleri yanında sahip oldukları servet sayesinde ekonomik açıdan da güçlüydü. Ailenin ilk reisi Burhâneddin Abdülaziz b. Ömer b. Mâze daha önce Merv’de oturmakta iken Selçuklu Sultanı Sencer tarafından Merv alındığında Buhara’ya “sadr” tayin edilmiş ve kız kardeşiyle evlendirilmişti. Önemli bir Hanefî âlimi olan Abdülaziz b. Ömer “Sadr-ı Kebîr, Nu’mân-ı Sânî (İkinci Ebû Hanîfe) lakabıyla anılıyordu241

İlmi gelişimine ailesinde başlayan Sadrü’ş-Şehîd Hüsameddîn kardeşiyle birlikte babasından özel ders alarak yetişti. Babasının sağlığında iken adı duyulan, tanınmış âlimlerle tartışmaya girerek başarı sağlayan Sadrü’ş-Şehîd Hüsameddîn özellikle fıkıh ve münazara alanında üstündü. Devrin hükümdarlarının, tavsiyelerine uyup hareket ettikleri rivayet edilen Sadrü’ş-Şehîd Hüsameddîn şu hocalardan ders almıştır:

Abdülaziz b. Ömer b. Mâze. Büyük bir Hanefî fakihi olan Abdülaziz b. Ömer b. Mâze Sadrü’ş-Şehîd Hüsameddîn’in babasıdır. Çağdaşlarından Ebu’l-Kasım ez- Zemahşerî (v. 538/1144) onun için bir methiye yazmış, bazı fıkıh âlimlerce otoriter

238 Kureşî, el-Cevâhir, II, 649; Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, 426.

239 Kureşî, el-Cevâhir, II, 649; Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783; Özel, Hanefî Fıkıh Âlimleri, s. 56.

240 Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, 426.

51

kabul edilmiştir. Abdülaziz Ömer b. Mâze muhtemelen XII. yüzyılın ilk çeyreğinde vefat etmiştir. Yerine oğlu Sadrü’ş-Şehîd Hüsameddîn geçmiştir.242

Ali b. Muhammed b. Hizam, Ebû Sa’d İbnu’t-Tuyûri, Ebû Talib b. Yusuf.243 Yetiştirdiği birçok talebe arasında kardeşinin oğlu Burhaneddin Mahmud b. Ahmed el-Buhâri ve oğlu Sadru’l-İslâm Tahir b. Mahmud, Abdülkerim b.

Muhammed es-Semânî (v. 562/1166), Radıyyüddin es-Serahsi, Burhaneddin el-

Merginânî,244 Alâeddîn es-Semerkandî el-Üsmendî (v. 552/1157),245 Ali b. Hasan b. Muhammed b. Ebî Cafer Ebu’l Hasan el-Burhan el-Belhî (v. 548/1153).246

Sadrü’ş-Şehîd Hüsameddîn kaynaklar da geçen şu eserleri yazmıştır: Şerhu Edebi’l-Kâdî:247 Hâssaf (v. 261/875)’ın muhakeme hukukuna dair eserinin şerhi olup iki neşri yapılmıştır.248

Şerhu Kitabi’n-Nafâkat:249 Yine Hassâf’a ait eserin şerhidir.250

el-Camiu’s-Sağır:251 Eseri Ömer b. Abdülkerim el-Versekî, Ahmed b. Mansûr el-İsbicâbî ve Alâeddin es-Semerkândî gibi âlimler şerhetmiştir. 252

Şerhu-Camii’s-Sağır:253 Şeybânî’nin Hanefî fıkhının ilk kaynaklarından olan meşhur eserinin önemli şerhlerindendir.254

Şerhu’- Camii’l-Kebîr:255 Şeybânî’nin yine Hanefî fıkhına ait eserinin önemli şerhlerindendir.

Umdetü’l-Müftî ve’l-Müsteftî:256 Klâsik fıkıh sistematiğine göre düzenlenmiş bir fetva kitabı olup Umdetü’l- Fetava diye de anılır.257

el-Fetâva’l-Kübrâ:258 Daha önce kaleme alınan bazı fetva kitaplarının bir araya getirilmesiyle telif edilmiştir.259

242 Kureşî, el-Cevâhir, II, 649; Öngül, “Burhan Ailesi”, DİA, VI, 432.

243 Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, 426.

244 Kureşî, el-Cevâhir, II, 627-629; Leknevî, el-Fevâid, s. 141.

245 Kureşî, el-Cevâhir, III, 209.

246 Kureşî, el-Cevâhir, II, 560-562.

247 Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, I, 46.

248 Bkz., Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, 426.

249 Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783.

250 Bkz., Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, 426.

251 Kureşî, el-Cevâhir, II, 649; İbn Kutluboğa, Tacu’t-Terâcim, s. 46.

252 Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, 426.

253 Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783.

254 Bkz., Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, 426.

255 Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783.

256 Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, II,1169; Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783.

52

el-Vâkıât(Vâkıâtu’l-Hüsamî):260 Müellifin bir önceki eserden seçmelere daha sonra yaptığı ilâvelerle telif ettiği bu kitapta önceki iki eseri gibi Necmeddîn Yusuf b. Ahmed el-Hâsî ve müellefin yeğeni Burhâneddin el-Buhârî tarafından yeniden tertip edilmiştir. el-Ecnâs diye de anılan eser çok rağbet görmüştür.261

Usûlü’l-Fıkh,262 Kitâbü’t-Tezkiye, Kitabü’l-Hitân, Kitâbü Tabhi’l-Âşir,263 Zelletü’l-Kârî,264 el-Müntekâ,265 Kitabu’ş-Şuyû,266 Kitabu’t-Terâvîh,267 el-Fetâva’s- Suğrâ268 diğer eserleridir.

Sadrü’ş-Şehîd ve ailesi “Sadr” ünvanıyla Mâturîdiliğe katkıda bulunmuştur. Zira babası Selçuklu Sultanı Sencer tarafından Merv alındığında Buhara’ya “sadr” tayin edilip, sultanın kız kardeşiyle evlendirilmiştir. Önemli bir Hanefî âlimi olan Abdülaziz b. Ömer “Sadr-ı Kebîr Nu’mân-ı Sânî (İkinci Ebû Hanîfe) lakabıyla anılıyordu. Siyasi desteği arkasına alan Burhan ailesi V/XI ve VII/XIII yüzyıllarda Hanefî-Mâturîdiliğe hizmet etmiştir. Bu ailenin fertlerinden biri olan Sadrü’ş-Şehîd Buhara’da ki kadılığının yanı sıra Mâturîdiliğe büyük hizmetler veren ve aynı zamanda Mâturîdiliğin önemli kelâm kitabı Lübabü’l-Kelâm’ın yazarı olan Alâeddin es-Semerkandî el-Üsmendî (552/1157)269 gibi birçok talebe yetiştirmiştir.

Mâturîdilik adına kıymetli eserler vererek hizmet eden Sadrü’ş-Şehîd Hüsamettin’in öğrencileri tarafından Hanefî-Mâturîdilik Mâverâünnehir’den diğer bölgelere taşınmıştır. Zira Sadrü’ş-Şehîd Hüsamettin’in usûl ve fıkıh dersleri verdiği öğrencilerinden Ali b. Hasan b. Muhammed b. Ebî Cafer Ebu’l Hasan el-Burhan el- Belhî (v. 548/1153), büyük bir âlim olarak Şam’a gitmiştir. Bu zat için Şam’da Hanefî-Mâturîdiliği öğretmesi için en az üç mederese yapılmıştır. Sadrü’ş-Şehîd Hüsamettin’in öğrencilerinden “Belhi Burhan” olarak meşhur olan Ali b. Hasan

258 Kureşî, el-Cevâhir II, 649; İbn Kutluboğa, Tacu’t-Terâcim, s. 46; Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, II,1228;

Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783.

259 Bkz., Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, s. 426.

260 Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, II,1998; Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783.

261 Bkz., Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, 426.

262 Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783; Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, 426.

263 Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783.

264 Özel, “Sadrüşşehîd”, DİA, XXXV, 426.

265 Özel, Hanefî Fıkıh Âlimleri, s. 56.

266 Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783.

267 Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783.

268 Kureşî, el-Cevâhir, II,649; İbn Kutluboğa, Tacu’t-Terâcim, s. 46; Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, II, 1224;

Bağdâdî, Hediyyetü’l-Arifîn, I, 783.

53

Burhaneddin, bu medreselerde Semerkandlı âlimlerin kendilerine gönderdikleri Ömer en-Nesefî’nin Akâidü’n-Nesefîyye’sini okutarak Hanefî-Mâturîdiliği Suriye’ye taşımıştır. Ali b. Hasan Burhaneddin’in Şam’da Hanefî-Mâturîdiliğin kurucusu olduğu rahatlıkla söylenebilir.270

İmam Mâturîdi’ye Şerhu Camiu’s-Sağır adlı esrinde dört yerde atıfta bulunan271 Sadrü’ş-Şehîd Hüsamettin hem resmî hem de ilmi yönden Mâturîdiliğin yayılmasına katkıda bulunmuştur.