• Sonuç bulunamadı

Sa’d b Ubâde’nin Uyeyne b Hısn’a Gönderilmesi

B. Bir Yahudinin, Verdiği Bilgiler (Ġstihbarat) KarĢılığında, Hz Peygamber‟den Eman

IV. Sa’d b Ubâde’nin Uyeyne b Hısn’a Gönderilmesi

Yukarıda da değindiğimiz gibi Hayber Yahudilerinin Gatafân kabilesiyle yaptığı anlaĢma gereği Hayber‟in bir yıllık mahsulünün yarısının kendilerine verilmesi karĢılığında, Gatafân Kabilesi Hz. Peygamber‟e karĢı Yahudilere yardım etmek üzere anlaĢmıĢlardı. Bu anlaĢma nedeniyle Gatafânlılar, kendilerine ait 4000 askeri Uyeyne b. Hısn komutasında, daha Hz. Peygamber Hayber‟e gelmeden üç gün önce, göndermiĢlerdi. Hz. Peygamber ise, Sa‟d b. Ubâde‟yi, Yahudilerin reisi olan Uyeyne b. Hısn‟a göndermiĢ, Sa‟d b. Ubâde, Netâh Kalesi‟ne giderek Uyeyne b. Hısn ile konuĢmak istediğini söylemiĢ, Uyeyne, Sa‟d b. Ubâde‟yi içeri çağırmıĢtır. Ancak Yahudilerin komutanı Merhab, Uyeyne‟ye Sa‟d b. Ubâde‟yi içeri almamasını, eğer içeri alırsa onun, kaleye girilebilecek yerleri öğrenebileceğini, bu nedenle onunla dıĢarıda konuĢmasını istemiĢtir. Uyeyne b. Hısn ise Sa‟d b. Ubâde‟yi kalenin müstahkemliğini ve savaĢçıların çokluğunu görmesi için içeri almak istediğini söylemiĢ, ancak Merhab, yine de Sa‟d b. Ubâde‟nin içeri alınmamasını istemiĢ, bu yüzden Uyeyne, Sa‟d b. Ubâde ile görüĢmek için kalenin kapısına çıkmıĢtır. Sa‟d b. Ubâde, Uyeyne‟ye: “Hz. Peygamber‟e, Hayber Fethi‟nin vaad edildiğini, Yahudilere yardım etmeyip evlerine geri dönmeleri gerektiğini, Hayber‟i fethettiği zaman, Hz. Peygamber‟in, Hayber‟in bir yıllık mahsulünü kendilerine vereceğini kendilerine duyurması için gönderdiğini söylemiĢtir. Uyeyne b. Hısn ise Sa‟d b. Ubâde‟ye: “Vallahi biz, dostlarımızı bir Ģey yüzünden yalnız bırakmayacağız. Gücünüzün ne olduğunu, çok iyi biliyoruz. Yahudilerin Ģu müstahkem kalelerini, savaĢçılarını ve gücünü de biliyoruz. Eğer siz burada ikamet ederseniz, mahvolursunuz. Eğer savaĢmayı arzularsanız, askerlerin, silahları üzerinize çekmekte aceleci davranmıĢ olursunuz. Vallahi bunlar, size saldırıp mağlup olarak geri dönen KureyĢ gibi değildirler. Bu kavim size ansızın baskın yapıp, size savaĢta tuzak kuracak ve sonunda sizi mağlup edecektir.” diye karĢılık vermiĢtir. Sa‟d b. Ubâde ona; bunları bildiğini, Ģu ân bu kalede kendisine teklif ettiği Ģeyi, bir gün dilemek zorunda kalacağını, ancak o zaman kendisine kılıçtan baĢka bir Ģeyle karĢılık verilmeyeceğini söyleyip, sözlerinin devamında Müslümanların, Yesrib Yahudilerini yurtlarından tek baĢına nasıl çıkardığını ve onları neye uğrattığını düĢünmesini istemiĢtir. Daha sonra oradan ayrılarak Hz. Peygamber‟e gelen Sa‟d b. Ubâde bu durumu O‟na: “Ya Rasûlallah! Allah, sana verdiği vaadini yerine getirecektir. ġu çöl Arabına tek bir hurma bile verme. Onlar kendilerine kılıçların sıyrıldığını gördüklerinde,

131

Vâkıdî, II, 647–648; Halebî, II, 198 ve III, 35; Muhammed Ali el-Kutub, s. 9–10; ġevkî Ebû Halîl, s. 56–57; Muhammed Ahmed BaĢümeyl, s. 123–124.

42 Hendek SavaĢı‟nda olduğu gibi, yurtlarına kadar kaçaklardır.” diyerek haber vermiĢtir.132

Gatafânlılar, Hz. Peygamber‟in bu teklifini kabul etmeyince Hz. Peygamber, Müslümanları Gatafânlılar‟ın bulunduğu Nâim Kalesi‟ne sevk etmiĢtir. Hz. Peygamber‟in münadisi Müslümanlara: “Gatafânlılar‟ın bulunduğu Nâim Kalesi‟nin yanına gidip orada sancaklarınızla beraber sabahlayacaksınız.” diye seslenmiĢtir. Gatafânlılar o geceyi korku içinde geçirmiĢtir. Geceleyin gökten mi, yoksa yerden mi geldiğini kimsenin anlamadığı Ģöyle bir nidâ duyulmuĢtur: “Ey Gatafânlılar!, Hayfâ‟da bulunan evlerinizde, mallarınız kalmadı. Ailelerinize yardım yardım.” Bu ses, üç kez duyulmuĢtur. Bunun üzerine Gatafânlılar, hemen Hayber‟den ayrılıp ailelerin yanına dönmüĢlerdir.133

Rivayetlerde de geçtiği gibi bu ses, gökten mi, yoksa yerden mi geldiğini kimsenin bilmediği bir sesti. Abdulkâdir Ebû Fâris bunun bir his olduğunu söylemektedir. Ona göre Gatafânlılar, Hayber Yahudileri‟ne yardım etmek için yola çıkıp Hayber‟e varınca, ailelerini, mallarını ve kavimlerini geride bıraktıklarını hisetmiĢ ve Müslümanların onlara saldırmasından endiĢe duydukları için geri dönmüĢlerdir. Bir diğer rivayete göre Hz. Peygamber, bir grup Müslüman askeri Gatafân kabilesine saldırmak için göndermiĢ, bunu haber alan Gatafânlılar, korkudan kendi ailelerinin yanına dönmüĢlerdir.134

Biz de Abdulkâdir Ebû Fâris‟in görüĢünün daha isabetli olduğu kanaatindeyiz. Çünkü Müslümanların karargâhı (Recî), Hayber ile Gatafânlılar arasında idi. Hz. Peygamber Gatafânlılara kolayca saldırabiliyordu. Belki de Gatafânlılar bunun farkına varmıĢlar ve Hayber Yahudilerine yardım etmeden geri dönmüĢlerdir. Diğer bir husus ise Hz. Peygamber, Sa‟d b. Ubâde‟yi Gatafânlıların reisine göndererek; onlara, Hayber Yahudilerine yardım etmemek karĢılığında Hayber‟in bir yıllık mahsulünü vermek, Ģeklinde bir teklifte bulunmuĢtu. Fakat onlar, bu teklifi reddetmiĢlerdi. ĠĢte bu yüzden belki Hz. Peygamber, Gatafânlılar‟ın Hayber Yahudilerine yardım etmelerini engellemek için, bir grup askeri Gatafânlı ailelerin üzerine göndermiĢ olabilir. Onlar da bunu haber alır almaz, hemen ailelerine geri dönmüĢlerdir. Yine de doğrusunu Allah bilir.

Gatafânlılar‟ın geri döndüğünü haber alan Yahudilerin reisi Kinâne b. Ebi‟l-Hukayk yok olacağını anlamıĢ ve öfkelenerek Ģöyle demiĢtir: “Biz, Ģu çöl Araplarıyla boĢuna anlaĢmıĢız. Eğer onlar, bize yardım edeceklerine dair söz vermeseydi, biz Muhammed ile savaĢmazdık.” Sellâm b. Ebi‟l-Hukayk ise : “ġu çöl Araplarından hiç yardım istemeyiniz. Biz,

132

Vâkıdî, II, 650–651; Muhammed Ahmed BaĢümeyl, s. 84–85.

133

Vâkıdî, II, 652;HâĢim el-Milâh, S. 34, s. 142–143; Muhammed Ahmed BaĢümeyl, s. 88–89.

134

43 onları hep denemiĢizdir. Onları, Benû Kurayzâ‟ya yardım için çağırdık, onlar bizi aldattılar. Onların, verdikleri sözde durduklarını görmedik. Huyey b. Ahtab onların yanına gitmiĢ, ancak onlar, Muhammed‟den barıĢ istemiĢlerdi. Muhammed‟in, Benû Kurayzâ üzerine yürüdüğünde, Gatafânlılar‟ın, ailelerinin yanlarına döndüklerini hatırlamamız gerekirdi.” demiĢtir.135

Gatafânlılar ailelerinin yanına dönüp her Ģeyin eskisi gibi yerinde durduğunu görünce, ailelerine, kendilerini buralardan zorla çıkarmak isteyen kimselerin olup olmadığını sormuĢ, onlar da: “Hayır, biz sizin ganimetler getirdiğinizi zannettik. Fakat biz, yanınızda ne ganimet, ne de bir hayır görüyoruz.” demiĢlerdir. Bunun üzerine Uyeyne b. Hısn askerlerine: “Muhammed ve sahâbîleri bizi aldattılar. Vallahi biz aldatıldık.” demiĢtir. Hâris b. Avf ona ne ile aldatıldığını sorduğunda; Uyeyne b. Hısn: “Netâh Kalesi‟ndeyken, gecenin ilk üçte birinde, gökten mi yoksa yerden mi geldiğini anlayamadığımız, “Hayfâ‟da ne aileleriniz, ne malınız, ne de baĢka bir Ģey kaldı, Ģeklinde üç kez bir ses duyduk.” demiĢtir. Bunun üzerine Hâris b. Avf: “Vallahi bundan ibret alabilirsin. ĠĢitmiĢ olduğun ses, gökten gelmiĢtir. Vallahi Muhammed herkesi yenecek. Dilerse, dağların baĢındakilere bile ulaĢacaktır.” demiĢtir. Uyeyne b. Hısn, birkaç gün geçtikten sonra, yine Hayber Yahudilerine yardım etmek için adamlarını toplamıĢtır. Hâris b. Avf ona: “Kendisini dinleyip evinde oturmasını, Yahudilere yardım etmekten vazgeçmesini, Hayber‟e ulaĢsa bile o zamana kadar Muhammed‟in Hayber‟i fethetmiĢ olacağını söylemiĢ,” ancak Uyeyne b. Hısn, Hâris‟in sözünü dinlememiĢ ve müttefiklerini yalnız bırakmayacağını söyleyerek yola çıkmıĢtır. Ancak Hayber‟e ulaĢtığında, Hz. Peygamber Hayber‟i fethetmiĢti.136

Bir rivayete göre Uyeyne, Hayber‟e giderken geceleyin rüyasında Hayber dağlarından Zerrükaybe‟nin kendisine verildiğini görmüĢtür. ArkadaĢlarına “Vallahi Muhammed‟in yakasına yapıĢacağım.” DemiĢ, Hayber‟e geldikleri zaman da, Hz. Peygamber‟in Hayber‟i fethettiğini görmüĢ, Hz. Peygamber‟e müttefiklerinden elde ettiği ganimetlerden kendisine de vermesini, çünkü kendisinin, O‟nunla çarpıĢmaktan vazgeçtiğini ve 4000 askeriyle geri döndüğünü söylemiĢtir. Hz. Peygamber ise ona; “Yalan söylüyorsun. Seni, ancak iĢitmiĢ olduğun o ses, ürkütüp ailenin yanına kadar götürdü.” demiĢtir. Bunun üzerine Uyeyne : “Ey Muhammed! Beni mükâfatlandır.” demiĢ, Hz. Peygamber de: “Zerrukaybe senin olsun.” buyurmuĢtur. Uyeyne‟nin : “Zerrükaybe nedir?” sorusuna da: “Rüyanda aldığını gördüğün dağdır.” demiĢ ve bunun üzerine Uyeyne, Hz. Peygamber‟den

135

Vâkıdî, II, 651–652; Muhammed Ahmed BaĢümeyl, s. 89.

136

44 ayrılmıĢtır.137

V. Hz. Peygamber’in Hastalanması, Sancağı Hz. Ali’ye Vermesi