• Sonuç bulunamadı

KOSOVA’NIN BAĞIMSIZLIĞININ SONUÇLARI VE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

3.1. KOSOVA’NIN BAĞIMSIZLIĞININ BALKAN COĞRAFYASI ÜZERĐNE ETKĐLERĐ

3.1.1. Sırbistan Üzerine Etkiler

1987’den itibaren Sırbistan Sosyalist Cumhuriyeti içerisinde güç kazanmaya başlayan Miloşeviç, Sırp milliyetçiliğini kullanarak ülke içerisindeki muhalefetin önüne geçmeyi başarmış, ancak Yugoslavya’nın dağılmasında ve iç savaşlara sürüklenmesinde önemli bir siyasi kişilik olarak tarihe geçmiştir. Ekim 2000’de yapılan genel seçimler sonucunda Miloşeviç yenilmiş ve Sırbistan politik hayatında yeni bir sayfa açılmıştır.

2000 yılının sonlarından itibaren kısa zamanda dünya ile yeniden bütünleşmeyi başaran Sırbistan, aynı işi ülke içinde yapamamıştır. Her şeyden önce Sırbistan kendi içinde bölünmüş kalmaya devam etmiştir. Miloşeviç döneminde Sırbistan siyasi sahnesi “demokratik blok” ve “demokratik olmayan blok” olarak bir bölünmüşlük sergilemiştir. Benzer bir bölünmüşlüğün günümüz Sırbistan’ında da devam ettiği ve bu ülkede “iki ayrı Sırbistan”ın bulunduğu belirtilmelidir. Birinci Sırbistan, eski Sırp lider Slobodan Miloşeviç’in dönemine ait zihniyetle yaşamaya devam etmekte ve bütün milliyetçileri etrafında toplamaktadır. Bu Sırbistan’da liderliği, aşırı milliyetçi görüşleriyle bilinen Sırp Radikal Partisi yapmaktadır. Diğer Sırbistan ise, demokratik güçlerin kontrolünde olan ve AB ile NATO gibi kuruşlara üye olmaya çalışan Sırbistan’dır. Ne var ki, Kosova’nın bağımsızlığı, demokratik Sırbistan içinde de erozyon etkisi yapmıştır.181 AB üyeliği hedefi yanında milliyetçi söylemleri de bulunan Sırbistan Demokratik Partisi Lideri Başbakan Koştunitsa ile

181

Erhan Türbedar, Bağımsızlığa Koşan Kosova Neyin Habercisi, Stratejik Analiz Dergisi, Asam Yayınları, (Mayıs) 2007, s. 12.

ülkesinin geleceğini tamamen AB üyeliğine endeksleyen Demokratik Parti Lideri ve aynı zamanda Sırbistan Cumhurbaşkanı olan Boris Tadiç arasındaki siyasi görüş ve hedef farklılığı Kosova’nın bağımsızlık ilanından sonra tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Başbakan Koştunitsa’nın, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyacak bir AB ile hiçbir anlaşmanın imzalanmayacağı konusundaki tavrı nedeniyle, Sırbistan-AB ilişkileri durma noktasına gelmiştir. Koştunitsa’nın partisi Sırbistan Demokratik Partisinden yedi bakanın destek verdiği deklarasyon’un, Tadiç’in partisi Demokratik Partinin başı çektiği demokrat bloğun 15 bakanı tarafından reddedilmesi sonucunda, Başbakan Koştunitsa istifa ettiğini açıklamıştır. Söz konusu deklarasyon, Sırbistan’ın ancak toprak bütünlüğünü koruyarak AB’ye girebileceğini, yani ülkenin AB’ye entegrasyonunun Kosovasız mümkün olamayacağını savunmakta idi. Tadiç, böyle bir deklarasyon’un sadece ülkenin AB entegrasyonunu durdurmak amacını taşıdığını ve bu nedenle kabul edilemez olduğunu savunmuştur. Diğer taraftan Koştunitsa, söz konusu deklarasyonun Sırbistan’ın onurunu ve toprak bütünlüğünü savunduğunu açıklamıştır. Başbakan Koştunitsa’nın istifası ardından, Tadiç erken genel seçimlere gidileceği açıklamıştır.182

11 Mayıs 2009 da yapılan erken genel seçimlerin ardından Demokratik Parti Sosyalist Parti ile koalisyon hükümeti oluşturmuştur. Yeni Hükümetin Başbakanı Mirko Cvetkoviç, yemin töreninde yaptığı konuşmada, hükümetinin önceliğini, Kosova'nın bağımsızlığını reddetmek olarak açıklamış, Sırbistan'ın Avrupa Birliği üyeliği yolunda çabalarını hızlandırma sözü vermiştir.183 Sırbistan’da AB üyeliğini hedefleyen ancak Kosova’nın bağımsızlığı konusunda ödün vermeyen bir yönetim iktidardadır. AB bir taraftan Kosova’nın bağımsızlığının tanınmasını istemekte, diğer taraftan da Sırbistan’ın AB hedefinden kopmamasını istemektedir. Bu konuda ara yolun nasıl bulunacağı sorusu merak uyandırmaktadır.

Uluslararası ilişkilerde pazarlıklar hep var olan bir olgudur. Sırbistan elbette Kosova’yı elinde tutmak istemiş ve bunun için gayret göstermiştir. Ancak Sırbistan

182

Mirzet Mujezinovic, Kosova’nın Bağımsızlığının Ardından Sırbistan’da Siyasi Kriz,

http://www.usakgundem.com/yorum/215/kosova’nin-bagimsizliginin-ardindan-sirbistan’da-siyasi- kriz.html (02.07.2010).

183

kuvvetle muhtemel olarak Kosova’nın bağımsızlığının geri döndürülmesinin çok zor bir gerçek olduğunu görmektedir. Zarardan kâr sağlama düşüncesiyle, Sırbistan gerek AB ve ABD gerekse BM ve NATO gibi örgütlerle pazarlık politikası takip etmektedir. AB’nin Sırbistan’a kesin üyelik tarihi vermesi belki de tüm sorunların bir anda buharlaşmasına neden olacaktır.184

BM’nin “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi”nin ihlal edildiği gerekçesiyle Bosna-Hersek tarafından, 20 Mart 1993’te dönemin Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’ne karşı Uluslararası Adalet Divanı huzurunda açılan dava 13 yıllık bir aradan sonra, 27 Şubat 2006’da görülmeye başlanmıştır. 27 Şubat 2007’de açıklanan karara göre, Srebrenitsa soykırımını kimin gerçekleştirdiği konusu muğlâk bırakılmıştır. Bosnalı Sırpların ordusu sorumlu tutulurken, o dönemde Bosna’da adeta devlet içinde devlet olan Sırp Cumhuriyeti açıkça sorumlu tutulamamıştır. Böylece Srebrenitsa soykırımı bireyselleştirilmiş ve sadece Bosnalı Sırpların ordusunu yönetenler sorumlu tutulmuştur.185 Bu kararın Kosova’nın bağımsızlığı karşılığında Sırbistan’a verilmiş bir ödün olduğu şeklinde yorumlar vardır.

Sırbistan’ın mahkûm olması durumunda, Sırbistan içerisindeki radikal partiler milliyetçi söylemlerini daha da sertleştirecek ve Hükümetin Kosova’nın bağımsızlığı konusundaki duruşu daha da katılaşabilecekti. Sırbistan içerisindeki dengeler açısından Belgrat, Brüksel’den bir jest görmeliydi ama mahkûmiyet her şeyi bozabilirdi.186

Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesi, önde gelen NATO ülkelerinin Kosova’nın bağımsızlığını tanımaları, Sırbistan’ın NATO ile olan ilişkilerini de olumsuz yönde etkilemiştir. Kosova bağımsızlığını ilan etmeden iki ay önce Sırbistan Meclisi, NATO ile ilişkilerini askıya alan bir karar çıkartmıştır. Söz konusu kararın 6. maddesinde şu ifadeye yer verilmiştir:

184

Halis Ayhan, Kosova’nın Bağımsızlığının Doğallığı, 2023 Dergisi, Atılım Yayıncılık, Sayı 83, 2008, s. 31.

185

Celalettin Yavuz, Balkanlaşan Eski Yugoslavya’daki Gelişmeler ve Yeni Ülke Kosova, 2023 Dergisi, Atılım Yayıncılık, Sayı 83, Mart 2008, s. 7.

186

“…NATO’nun 1999’da yasal olmayan bir şekilde, Güvenlik Konseyi kararı olmadan Sırbistan’ı bombalamış olmasından; reddedilen Ahtisaari Planı’nın 11. ekinde NATO’nun ‘bağımsız Kosova’da’ ‘nihai yönetim aygıtı’ olarak tanımlanıyor olmasına kadar NATO ittifakının genel rolü yüzünden, Sırbistan Cumhuriyeti Millî Meclisi, var olan askerî ittifaklara karşı askerî tarafsızlık duruşuyla ilgili karar almaktadır. Askerî tarafsızlık, konu ile ilgili düzenlenecek olan halkoylamasında alınacak nihai karara kadar sürecektir.”187

Sırbistan Meclisi’nin söz konusu kararından anlaşıldığı üzere, Belgrat, NATO’nun Kosova’nın bağımsızlığından yana tavır alması nedeniyle, 1999 yılında Sırbistan’ın NATO tarafından bombalanması ile Kosova’nın bağımsız olması arasında güçlü ilişkiler kurmaktadır. Ayrıca, Kosova’nın bağımsızlığını destekleyen Batılı ülkelerin tutumu, son yirmi yılda Sırbistan’a karşı Batılıların sergilediği genel bir tutummuş gibi algılanmaya başlanmıştır.188

Sırbistan etnik açıdan çok homojen bir ülke değildir. Kosova sınırına yakın olan Preşova Vadisi’nin özellikle Preşova, Buyanovats ve Medveca belediyelerinde ve bunların etrafındaki köylerde nüfusun önemli bir kısmını Arnavutlar oluşturmaktadır. Arnavut kaynaklarına göre, toplam nüfusu 107 bin olan bölgede, Preşova nüfusunun yüzde 93’ü, Buyanovats’ın yüzde 62’si ve Medveca nüfusunun yüzde 32’si Arnavut’tur. Arnavutların bölgeden sık sık Doğu Kosova olarak bahsettikleri görülmektedir.189 Güney Sırbistan Arnavutları ile Kosova Arnavutları kültürel ve ekonomik açıdan birbirlerine çok benzemektedir. Đki Arnavut toplumu da aynı lehçeyi konuşmakta ve birbirleri ile yakın ilişkilerde bulunmaktadırlar.190

Ocak 2006’da Buyanovats, Preşova ve Medveca’dan toplam 66 encümen üyesinden 61’i, Preşova Vadisine anayasal ve bölgesel özerklik tanınması talebi doğrultusunda bir bildiri yayınlamışlardır. Bu belge ile Arnavutlar kamu, eğitim, 187 Türbedar, a.g.e., s. 28. 188 Türbedar, a.g.e., s. 28. 189

Türbedar, Büyük Finalde Kosova, http://www.bosnakforum.com/index.php?topic=4354.0;wap (05.07.2010).

190

Can Karpat, Güney Sırbistan: Đkinci bir Kosova mı?, http://www.axisglobe.com/article.asp?article=698 (05.07.2010).

sağlık, kültür ve ekonomi alanlarında âdem-i merkeziyetçilik talep etmişlerdir. Arnavutlara göre, Preşova Vadisi’nin Kosova ile özel ilişkileri olmalı; hatta 1992 referandumuna dayanarak Kosova ile birleşme yoluna gitme imkânı dahi olmalıdır.191

Sırbistan tarafından Preşova Vadisi sorunu demokratik yollarla çözülmediği takdirde, Sırbistan içerisinde ikinci bir Kosova sorunu olabileceği değerlendirilmektedir. Özellikle de Sırbistan’ın AB’ye tam üye olamaması durumunda, ekonomik yapısı kötü durumda olan Preşova Arnavutlarının yüzlerini tamamen Kosova’ya dönmesi ve bölgede yeniden askeri ve politik anlamda mücadelenin başlaması ihtimal dâhilindedir.