• Sonuç bulunamadı

4. ULUSLARARASI SERMAYE HAREKETLERİNİ BELİRLEYEN

1.2. DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN ÇEŞİTLERİ

1.2.2. Sınırötesi Birleşme ve Satınalmalar

Şirket birleşmeleri genel olarak iki şirketin birleşmeden sonra şirketin değerinin daha da artacağı düşüncesi ile yapılan işlemeler olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte şirketlerin ulusal olarak değil de sınırlar ötesi birleşmesinde, yurt içinde birleşmeye göre bir takım zorluk ve kolaylıklar bulunmaktadır. Örneğin kültürel ve coğrafik farklılıklar iki firmanın birleşmesindeki maliyetleri arttırabilirken, hükümetler arasındaki farklılıklar ise eğer birleşen şirket, hedef şirketteki pay sahiplerini elinde tutabilir ise yüksek hükümet standartlarının dışında kalmış olacağından bu durum şirketleri birleşme yönünde motive edebilecektir (Erel, Liao ve Weisbach, 2012: 1045).

Günümüzde DYY’lerin yabancı bir pazara girerken tercih ettikleri en kolay yollardan birisi şirketler arası birleşme ve satınalmalar olmuştur. Bu şekilde yapılan DYY’ler sayesinde şirketler daha yeni bir teknolojiye araştırma-geliştirme faaliyetleri yapmadan ulaşabilmekte ve ölçek ekonomilerinden daha rahat faydalanabilmektedirler. Diğer taraftan kültür, milliyet, din gelenek-görenek gibi

69

sosyo-kültürel farklılıklardan doğan güçlükler ve siyasi olumsuzluklar bu şekilde yapılan DYY’lerin dezavantajları olabilmektedir(Seyidoğlu, 1999: 671).

Firma ve işletmelerin birleşmesinin altında yatan faktörleri beş başlık altında toplayabiliriz. Bunları ölçek ekonomisinden yararlanma, finansman kolaylığı, vergi yasalarından yararlanma, teknolojiyi birlikte kullanma ve riskleri azaltma olarak sıralamak mümkündür (Büker, Aşıkoğlu, Sevil, 1997: 551).

Birleşmeler genel olarak üç şekilde gerçekleşmektedir. Bunlar yatay, dikey ve karma birleşmeler olarak adlandırılmaktadır. Birbirlerine rakip aynı faaliyet kolunda çalışan iki ayrı firmanın birleşmesi yatay birleşme olarak adlandırılırken, yatay birleşme sayesinde birleşen firmalar piyasa güçlerini arttırabilirler. Yatay birleşmeler piyasa genelinde tekelciliğe sebep olduğundan hükümetler bu tarz birleşmelere karşı çıkabilmektedir (Bertrand, 2004: 8). Dikey birleşme ise aynı faaliyet kolunda olmayan şirketlerin faaliyetlerini tamamlamak adına alıcı satıcı ilişkisi içerisinde iki şirketin birleşmesi demektir. Bir ilaç firması ile eczacılık ürünleri dağıtımı konusunda uzmanlaşmış bir şirketin birleşmesi bu tür birleşmeye örnek olarak verilebilir (OECD, 2008: 198).

Dikey birleşme şirketin yapmış olduğu yatırımların kendi faaliyetleri doğrultusunda, üretimden hammaddeye doğru veya üretimden pazarlamaya doğru gerçekleşebileceği gibi üretim-pazarlama sürecinin herhangi bir aşamasında yer alan şirketlerin birleşmesi ile de gerçekleşebilmektedir (Büker, vd., 2007: 548).

Karma birleşmeler ise hem yatay hem de dikey birleşmeyi içerisinde barındıran birleşmelerdir (Moosa, 2002: 5). Karma birleşmeler yaygın olarak üç grupta incelenmektedir. Bunlardan ilki birleşen firmaların yapacakları üretim ve bu ürünlerin dağıtımını yapacakları kanallar benzer olmakla birlikte üretilen ürünler noktasında bir rekabetin olmadığı, ürün genişlemesi şeklinde gerçekleşen birleşmedir. İkincisinde ise birleşen firmalar ürün noktasında aynı ürünü üretirler ancak farklı ülkelerdeki piyasalarda faaliyet göstererek pazar genişlemesi şeklinde birleşirler. Üçüncüsü ise birleşen firmalar arasında bir ilişki bulunmamakla birlikte farklı alanlarda faaliyet göstermektedirler. Bu tür birleşmelere de saf karma adı verilmektedir (Çelik ve Ay, bt, :16).

70

Şirket birleşme ve satın almalarının en yüksek seviyesi olan 2000 yılında sınırlar ötesi yatay birleşme ve satın almalar %32 olurken yatay yurtiçi satın alma ve birleşmeler %45 olmuştur. Yatay sınır ötesi birleşme ve satın almaların yurtiçi yatay birleşme ve satın almalardan daha az olarak gerçekleşmesinin nedenleri şirketlerin yurtdışı piyasalarda güç elde edebilmeleri zor olabilmekte ve firmanın kendi sektörü içerisindeki stratejik kararlarını uluslararası düzeyde alabilmesinin sınırlı olmasıdır.

Ayrıca yatay birleşmenin yapılacağı ülkede yatay birleşme hükümetler tarafından sınırlandırılmış olabilir. Diğer yandan karma ve yatay olmayan birleşmeler uluslararası bağlamda kazanımları çeşitlendirmek adına daha cazip gelmiş olabilir.

Bunların dışında DYY’lerin teorisi ile daha yakından ilgili olarak, farklı ülkelerdeki faktör donanımı ve fiyat farklılıkları firmaları uluslararası üretim ağları kurmaya ya da dikey olarak birleşme yoluna itmiş olabilir (Hijzen ve Görg, 2006: 9).

Birleşme ve satınalmalar DYY’ler içinde çok önemli bir paya sahiptir.

Başlangıçta ABD’de önemli hale gelen birleşme ve satınalmalar zamanla Avrupa’da da yaygın bir hale gelmiştir. Birleşme ve satınalmaların bu derece yaygınlaşmasının altında yatan en önemli sebep ticari engellerin ortadan kalkması ve küresel ekonomik entegrasyonun gelişim göstermesidir (Bertrand, 2004: 2).

UNCTAD (2006) raporuna göre; firmaların ülke dışına açılmalarında sınır ötesi birleşme ve devralmalar önemli bir yurt dışı genişleme stratejisi olarak görülmüştür. Gelişen teknoloji ve küreselleşme sınır ötesi birleşme ve devralmaları son yıllarda oldukça arttırmıştır. Özellikle 1990’larda yüksek seviyelere gelen bu tarz DYY’ler 2000 yılında en üst seviyelere yükselmiştir. 2001 ve 2002 yıllarında keskin bir düşüş yaşamalarına rağmen 2003 yılından sonra dünyada meydana gelen yeni gelişmeler neticesinde tekrar hız kazanmışlardır. Gelişmiş ülkeler özellikle de Avrupa’daki gelişmiş ülkeler ve ABD, satın alma ve birleşmeleri en fazla yapan ve bu tür yatırımları en fazla çeken ülkeler olmuşlardır.

71

Tablo 6. Yatırım Alan Ülkelere Yapılan Sınır Ötesi Birleşme ve Satın Almaların DYY’ler İçindeki Oranı

1987-91 1992-94 1995-97 1998-2001

Dünya 66.29 44.75 60.18 76.23

Gelişmiş Ülkeler

77.49 64.93 85.39 88.96

Gelişmekte Olan Ülkeler

21.94 15.49 25.79 35.74

Kaynak: Navaretti ve Venables, 2004: 10.

Tablo 6’da görüldüğü gibi DYY’ler içindeki sınır ötesi birleşme ve satınalmalar yapılan yeniden yatırımlara göre daha yüksek oranlardadır. Ayrıca sınır ötesi birleşme ve satınalmaların DYY’ler içindeki oranı 1980’lerin ortalarında %66.3 civarında iken 1998-2001 döneminde bu oranın %76.2 civarına ulaştığı görülmektedir. Bunların yanısıra sınırötesi birleşme ve satınalmaların gelişmiş ülkelerde gelişmekte olan ülkelere nazaran daha fazla yapıldığı görülmektedir. Bu durum DYY’lerin gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki yatırım projeleri finansmanındaki rolünü gösterirken, bu ülkelerdeki sınır ötesi birleşme ve satınalma hedeflerinin kısıtlılığını da göstermektedir (Navaretti ve Venables, 2004: 10).