• Sonuç bulunamadı

Sürgünden Döndükten Sonraki Yaşamı ve Vefatı

İkinci sürgününde on altı yıl vatanından uzak kalan Refik Halid, yakın çevresine sezdirmemeye çalışsa da birinci sürgün dönemine nazaran çok daha fazla yıpranmış ve büyük acılar çek-miştir. Keza yazar birinci sürgünden döndüğünde 29; ikinci sür-günden döndüğünde 49 yaşındaydı. Karay’ın, edebî çevrelerde en yakın dostlarından biri olan Yakup Kadri , onun yurt dışından dö-nüşünü ve tekrar başlayan münasebetlerini ayrıntılı olarak şu şe-kilde aktarmaktadır: “Refik Halid, nihayet yıllarca gözünde tüten İstanbul ’a kavuşunca neler duymuş, ne kadar sevinmişti, bilmi-yorum. Çünkü ben o sıralarda Çekoslovakya’da idim ve onunla ancak beş altı ay sonra buluşabilmiştim. Gerçi görünüşte eski Refik Halid’den pek farkı yoktu, ama öyle görünmek için kendi üzerinde baskı yaptığı da belli idi. Bana geçmişe ait hatıraların-dan hiç bahsetmiyordu. Oysa bu ilk buluşmamızda oturup ko-nuştuğumuz yer nice hoş zamanlar geçirdiğimiz Erenköy’deki köşkün bahçesiydi. Her köşesinde bizde bir hatıra uyandırması lazım gelirdi. Gerçi asıl köşk, o geniş verandasıyla yanıp git-mişti. Bunun karşısındaki eski ve ahşap ev ise yıkılmak üze-reydi. Orada yanılmıyorsam büyük kardeşlerinden biri otururdu.

Yabani otların sarmaya başladığı bahçe de hayli viranlaşmıştı.

Benim dilim varmıyordu. Buralara ne olmuştu? Kardeşin ne-rede? Baban sağ mı, öldü mü? diye sormaya… Aramızda sanki bütün bağlar çözülmüş, yeniden bir türlü bağlanamıyordu.

Buna sebep belki de Refik Halid’in İstanbul’da henüz yerleşme-miş bir durumda bulunuşu, benim de memlekete hep geçici ola-rak gelip gidişimdi. Nitekim Refik Halid, yine yazıları aranılan ve Yezidin Kızı gibi romanları büyük rağbet kazanan ünlü ya-zar yerini yeniden aldıktan ve rahat bir aile yuvası kurduktan sonra eski neşesini bulmakta gecikmeyecekti. Yalnız eski neşe-sini mi? Eski huyları, eski keyfi de yerine gelecekti. Ben 1955’te temelli olarak memlekete döndüğüm ve İstanbul’da yerleşti-ğim vakit onu işte bu hâlde bulmuştum ve aramızdaki çözün-tüler hemen dikilivermişti. Tekrar o bensiz ben onsuz yapamaz olmuştuk. Lakin bu sefer pek tabidir ki dostluk münasebetleri-miz gençlik avareliklerinden fersahlarca uzakta, ailevi bir çev-renin düzeni içine girmişti. Belki bu yüzden, Refik Halid’in ölüm haberini alınca bir meslektaşımı, bir arkadaşımı değil; öz kar-deşimi kaybetmiş gibi olmuştum.”388 1938’de çıkartılan umumi afla yurda dönen Refik Halid, yazı faaliyetlerine kaldığı yerden devam etmiş ve Tan gazetesinde389 Hafta Muhasebesi Serlev-hası altında makalelerine başlamıştır.390 Dönüşünde edebiyat ala-nındaki ilk önemli faaliyeti ise yine Tan gazetesinde Yezidin Kızı adlı romanını tefrika etmiş olmasıdır. 7 Ağustos 1938’den itiba-ren ilki 173 numaradan başlamak üzere Yezidin Kızı, Tan gaze-tesinde yayımlanmaya başlamıştır. Diğer eserlerinde olduğu gibi yazarın bu sürgün yıllarındaki gözlemlerine ve tecrübelerine da-yanarak hazırladığı roman tekrar eski günlerine dönmesine vesile

388 Y. K. Karaosmanoğlu, 1990, s. 73-74.

389 Yazarın bu gazetedeki ilk yazısı “Akrep” 08.01.1939 tarihli; son yazısı ise

“Profesör Piscardla Uzaktan Hasbihal”, 31.03.1940 tarihlidir.

390 N. Karaer, 1998, s. 106.

olmuştur.391 Bu çalışmaların yanında Akşam gazetesinde de altı bölüm hâlinde, Karacaoğlan ’a olan ilgisi dolayısıyla bir çalışması neşredilmiştir.392 Artık hiçbir surette siyaset ve politikayla ilgilen-meyen Karay, fıkra, hatıra, tefrika ve ağırlıklı olarak roman tü-ründe eser vermeye başlamıştır. Bazıları ölümünden sonra yayım-lanmakla birlikte 2000 Yılın Sevgilisi, Anahtar , Ay Peşinde , Ayın Ondördü , Bir Avuç Saçma , Bir İçim Su , Bir Ömür Boyunca , Bu Bizim Hayatımız , Bugünün Saraylısı , Çete , Deli , Dişi Örümcek , Dört Yapraklı Gonca, Ekmek Elden Su Gölden , Guguklu Saat , Ye-raltında Dünya Var, İki Cisimli Kadın , İlk Adım , Kadınlar Tek-kesi , Karlı Dağdaki Ateş , Makyajlı Kadın , Minelbab İlelmihrab , Nilgün , Sakın Aldanma, İnanma, Kanma, Sonuncu Kadeh , Sür-gün, Tanıdıklarım , Tanrıya Şikâyet , Üç Nesil Üç Hayat, Yerini Seven Fidan , Yezidin Kızı gibi eserlerle birlikte sürgün hayatına ait ve Memleket Hikâyeleri ’ni tamamlayan manada 1940 yılında Gurbet Hikâyeleri ’ni yayımladı.393 1948-1949 yıllarında Aydede dergisini ikinci defa yayımlamaya başladı394 ve 125 sayı395 yayım-lamakla birlikte pek uzun sürmeyen bir zamanda yayın hayatına son verip, yeniden çeşitli gazetelerde romanlarını tefrika ederek ve edindiği engin tecrübelerin neticesi olan hatıralarını neşrede-rek yazın hayatına devam etti.

Artık siyasete iltifat etmeyen396 Refik Halid, yalnızca kalemiyle geçinen bir yazardı.397 Seksen gazeteciye ev temin etme gayesiyle

391 Ş. Aktaş, 2004, s. 55.

392 Ayrıntılı bilgi için bk. Akşam , 18 Mart-24 Mart 1939; Yazarın bu gaze-tede bir de “Pek İyi Hatırlarım”, 16.09.1945 adlı bir yazısı yayımlanmış-tır.

393 O. N. Ekiz, 1984, s. 18.

394 M. N. Yardım, 2002, s. 22.

395 B. Arslantaş, 2003, s. 88.

396 R. H. Karay, 1996, s. 211.

397 Refik Halid Karay , “Yeni Yılda Neler Olacak”, Cumhuriyet, İstanbul , 1

kuru lan bir kooperatife kredi sağlamak için Ankara’ ya ikinci defa gitmiş,398 Başbakan Adnan Menderes ile birkaç saat görüşmüş, bu arada siyasi görev alması teklif edilmiştir. Yazar, bunu iste-memiş, gerekli krediyi temin edip, İstanbul’ a dönmüş tür. Bu sa-yede Esentepe’de (Mecidiyeköy) bir basın mahallesi kurulmuş-tur. Yazarın bu semtte bir evi vardır.399

İstanbul ’da yaşadığı yıllarda 1963’ün sonlarına kadar gazeteler-deki makale yazarlığını sürdüren Refik Halid Karay , son dönemle-rini dinlenmekle geçirip mütevazı hayatını aile yakınlarıyla paylaş-maktaydı. Uzun sürgün yıllarında bilhassa Halep ve Beyrut ’ta hayli zor günler geçiren ünlü yazarın direnci, yaşlılığın da etkisiyle hayli azalmış hâldeydi. O kadar yıl acıyla ıstırapla kavrulup vatan has-retiyle yanan kalbi, uğradığı büyük haksızlıkların hüznünü daima hoşgörüyle karşılamıştı. Ama yine de içine attığı kırgınlıkları, has-sas bedeninde derin tahribatlar yaratmaktaydı. Bu hüzünlere daha fazla dayanamayan, Ömer Seyfettin ’le birlikte Türk hikâyeciliğinin öncüsü olan Refik Halid Karay ölümle neticelenecek ameliyattan bir gün önce Boğaz’a gidip büyük oğlu Ender Bey’le birlikte eğle-nerek içkili bir lokantada yemek yemiştir. Ertesi gün elini kolunu sallayarak gittiği Şişli Sıhhat Yurdu’nda bağırsak kanseri ameliyatı nedeniyle400 sıcak bir yaz günü 18 Temmuz 1965 yılında yetmiş altı yaşında edebiyat dünyasını kederlere boğarak hayata veda etti.

Zincirlikuyu Askerî mezarlığına defnedildi.401 Karay, ölmeden önce 15 Mayıs 1965 tarihinde402 Pen Kulübü başkanlığına seçilmişti.403

398 R. H. Karay, Deli , s. 63.

399 Ş. Aktaş, 2004, s. 55.

400 Yeni Gazete, “Refik Halid Karay Dün Vefat Etti”, İstanbul , 19 Temmuz 1965.

401 O. Okay, 2001, s. 481.

402 Akşam , “Refik Halid Karay Pen Kulübe Başkan Seçildi”, İstanbul , 15 Ma-yıs 1965.

403 Yeni Gazete, “Refik Halid Karay Dün Vefat Etti”, İstanbul , 19 Temmuz 1965.

Refik Halid’in üç çocuğu vardır. İlk eşi Nazıma Hanım’dan on aylıkken ölen Elhan404 ve Ender, Nihal Hanım’dan 1933 tari-hinde Ömer Uğur dünyaya gelmiştir.405 Refik Halid’in ölümü en yakın arkadaşları başta olmak üzere edebiyat ve basın çevrele-rinde çok büyük yankılar uyandırdı. Birçok gazete ve edebiyatçı bu durumu teessürle karşıladılar, Karay’ın Türk basını ve edebi-yatı için ne kadar önemli bir zat olduğunu bildiren onlarca yazı kaleme aldılar. Kaleme alınan bu yazılarda Karay’ın özellikle II.

Meşrutiyet devrinden bu yana süre gelen basın yayın faaliyet-leri, yaşadığı büyük acıların temel sebebi olan sürgünler, İstan-bul Türkçesi’nin âdeta şaheseri olan roman, hikâye, kronik ve ha-tıra türünde vücuda getirdiği yapıtlarıyla sanat anlayışı inceden inceye tetkik edilmiştir.406 Yazarın ölümü üzerine kaleme alınan yazılardan bazıları şunlardır:

404 R. H. Karay, 1992, s. 43.

405 M. N. Yardım, 2002, s. 23.

406 Abbas Parmaksızoğlu, “Refik Halid’in Ardından”, Hergün, İstanbul , 21 Temmuz 1965; Refi Cevad Ulunay, “En Büyük Kayıbım”, Milliyet, İs-tanbul, 20 Temmuz 1965; Yeni Gazete, “Refik Halid Karay Dün Vefat Etti”, İstanbul, 19 Temmuz 1965; Selahattin Karayavuz, “Refik Halid”, Son Saat, İstanbul, 4 Ağustos 1965; Münevver Ayaşlı, “Refik Halid Beye Dair”, Yeni İstanbul, İstanbul, 30 Temmuz 1967; Kemal Karadeniz, “Re-fik Halid’in Ardından”, Ekspres, İstanbul, 2 Eylül 1965; Sabri Siyavuşgil,

“Bir Refik Halid Var”, Varlık, İstanbul, 15 Ağustos 1965; Sabri Siyavuş-gil, “Refik Halid’in Ölüm Yıldönümünde”, Haber, İstanbul, 18 Temmuz 1966; Sami N. Özerdim, “Şeyhli, Ağalı Türkiye” Varlık, İstanbul, 9 Şu-bat 1967; Hilmi Yücebaş, “Refik Halid’den Hatıralar”, Yeni İstanbul, İstanbul, 23 Temmuz 1967; Oğuz Ahmed Barkın, “Karlı Dağdaki Ateş Söndü”, Meydan, İstanbul, 27 Temmuz 1965; Hayat, “İlk Defa Ölen Ro-mancı”, İstanbul, 29 Temmuz 1965; Ahmet Kabaklı, “Kirpi’nin Ölümü”, Tercüman, İstanbul, 23 Temmuz 1965; Yeni Tanin , “Refik Halid Top-rağa Verildi”, Ankara , 21 Temmuz 1965; Agah Sırrı Levent, “Ölümünün İlk Yılında Refik Halid Karay”, Ulus, Ankara, 19 Temmuz 1966; Haldun Taner, “Ölümünün Onuncu Yıldönümünde Refik Halid Karay”, Milliyet, İstanbul, 10.08.1975; Halit Fahri Ozansoy, “Refik Halid Karay’ın

Ardın-“Refik Halid Karay Dün Vefat Etti407

Türk Edebiyatının tanınmış ve sevilen simalarından Refik Halid Karay, dün saat 11.00’de tedavi edilmekte olduğu Şişli-Sıhhat Yurdu’nda vefat etmiştir. Barsak kanserinden muzdarip olan Karay, geçen Pazar günü Sıhhat Yurdu’na yatırılmış, ertesi gün başarılı bir ameliyat ge çirmiştir. Önceki gece bir kalp krizi geçiren Karay’ın durumu, dün sabah aniden ağırlaşmış ve bir süre sonra hayata gözlerini yummuştur. Ka ray hayata veda ederken baş ucunda oğlu ve eşi bulunmaktaydı. Vefatı edebi-yat ve sanat çevrelerinde büyük üzüntü yaratan ünlü romancı Re fik Halid Karay’ın cenazesi, yarın öğle namazını müteakip Şişli Ca mii’nden kaldırılacaktır.

Refik Halid Karay Vefat Etti408

Ünlü yazar ve romancı Refik Halid Karay, dün sabah saat 10.00’da tedavi edilmekte olduğu Şişli-Sağlık Yurdu’nda vefat etmiştir. Karay 1908 yı lında Maliye Nezareti’nde kâtiplikle ha-yata atılmış, daha sonra da PTT Genel Müdürlüğü yapmıştır.

1919 yılında yayımladığı Memleket Hikâyeleri adlı kitabıyla ilk defa köye ve köylüye eğilerek, Anadolu’nun sesini duyurmuş-tur. Aynı zamanda Türkiye Pen Kulübü başkanı olan Karay’ın roman, hikâye, gezi ve hatıra konularında 50’den fazla yayım-lanmış eseri bu lunmaktadır. Karay’ın cenazesi Salı günü öğle namazından sonra Şişli Ca mii’nden kaldırılacaktır.

Bey”, Cumhuriyet, 23 Temmuz, İstanbul, 1965; M. Ali Yalçın, “Refik Halid Karay da…”, Haber, İstanbul, 20 Temmuz 1965; Adalet, “Değerli Edip Refik Halid Karay Vefat Etti”, Ankara, 19 Temmuz 1965; Dünya,

“Refik Halid Vefat Etti”, İstanbul, 19 Temmuz 1965; Çetin Altan, “Refik Halid”, Akşam , İstanbul, 21 Temmuz 1965; Son Havadis , “Refik Halid Karay’ı Kaybettik”, İstanbul, 19 Temmuz 1965; Hürriyet, “Romancı Re-fik Halid Karay Vefat Etti”, İstanbul, 19 Temmuz 1965.

407 Akşam , 19 Temmuz 1965.

408 Cumhuriyet, 19 Temmuz 1965.

Refik Halid Karay Dün Vefat Etti409

Türk edebiyatının tanınmış simalarından Refik Halid Karay dün saat 10.00’da tedavi edilmekte olduğu Şişli-Sıhhat Yurdu’nda hayata göz lerini yummuştur. Ölümü edebiyatımız için büyük bir kayıp olan merhum Refik Halid Karay’ın cenazesi yarın Şişli Camii’nden kaldırılacaktır.

Refik Halid Karay Dün Vefat Etti410

Türk edebiyatının tanınmış simalarından Refik Halid Karay dün tedavi edilmekte olduğu Şişli-Sıhhat Yurdu’nda hayata göz-lerini yum muştur. İstanbul’d a doğan Karay, yarım yüzyıl önce Türk Edebiyatına kazandırdığı, Memleket Hikâyeleri eseriyle ilk defa Ana dolu’yu ve insanlarını dile getirmiştir. Türkçe’yi bugün dâhil aşılama yan bir incelikle kullanmıştır. Son olarak Türkiye Pen Kulübü Başkanı bulunan Karay’ın roman, hikâye ve kronik konularında 50’ye yakın yayımlanmış eseri vardır.

Merhumun cenazesi yarın Şişli Camii’nden kaldırılcaktır.

Refik Halid Vefat Etti411

İstanbul’d a doğan ve biri 45, diğeri 32 yaşındaki iki erkek ço-cuğu babası olan Refik Halid 50 sene önce Türk Edebiyatı na kazandırdığı Memleket Hikâyeleri eseriyle ilk defa Anadolu in-sanlarını dile getirmiş bir muharrirdi. Son olarak Türkiye Pen Kulübü Başkanı olan Refik Halid Karay, barsak kanserinden muzdaripti. Ba şarılı bir ameliyat geçirmiş, fakat kalp yeter-sizliğinden dün hakkın rahmetine kavuşmuştur. Gazetemizde birçok roman ve yazıları yayımlanan merhumun ce nazesi ya-rın Şişli Camii’nden kaldırılacaktır. Yeni İstanbul merhuma Allah’tan mağfiret, ailesine başsağlığı diler.

409 Milliyet, 19 Temmuz 1965.

410 Tercüman, 19 Temmuz 1965.

411

Refik Halid Karay Dün Vefat Etti412

Tanınmış romancılardan Refik Halid Karay , dün saat 11’00’de, tedavi edilmekte olduğu Şişli Sıhhat Yurdu’nda ölmüştür.

Karay’ın hastalığının, bağırsak kanseri olduğu bildirilmekte-dir. İstanbul doğumlu olan Refik Halid Karay, Galatasaray Lisesi’ni bitirmiş, Hukuk Fakültesine devam etmişti. Fransızca ve İngilizce bilirdi. Cenzasesi, yarın öğle namazından sonra Şişli Camii’nden kaldırılarak, Zincirlikuyu’daki aile mezarlı-ğına defnedilecek olan Refik Halid Karay, evli ve iki erkek ço-cuk babasıydı.”

412 Yeni Gazete, 19 Temmuz 1965.

II. BÖLÜM

Eserleri ve