• Sonuç bulunamadı

Uzun süreli bakım konusunda üzerinde uzlaşılmış tek bir tanım bulunmamaktadır. Son yıllarda yeni bir kavram olarak karşımıza çıkan USB, ülkelerin (sosyo-ekonomik düzeylerine) sahip oldukları sosyal yapı ve uygulama yöntemlerine bağlı olarak çeşitli şekillerde tanımlansa da özünde her tanım ortak noktalar içermektedir. USB’yi en basit haliyle; uzun bir süre boyunca hayatın birçok alanında desteğe ihtiyaç duyan bireylerin bakımı olarak tanımlamak mümkündür. Bu tanımdan yola çıkarak USB’nin iki tamamlayıcı bileşeni göze çarpmaktadır. Birincisi, bakımın uzun bir süre boyunca devam etmesi; ikincisi ise bakımın genellikle hizmet bileşenlerinin arasında bütünlüğün sağlandığı bir sistem/program içinde verilmesidir.

Bunun yanı sıra, uluslararası kuruluşlar tarafından kullanılan veya ulusların kendi yasalarında belirttikleri USB tanımları mevcuttur.

Uzun süreli bakımın farklı tanımları bulunmakla birlikte Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) USB’yi; “uzun bir süre boyunca temel günlük yaşam aktivitelerinde başkasının yardımına muhtaç olan bireyler için bir dizi hizmetleri bir araya getiren ortak politika konusu ” olarak tanımlamaktadır (OECD, 2005: 10).

Rehabilitasyon, temel sağlık hizmetleri, evde bakım, sosyal bakım ve konut, ulaşım, yemek hizmetleri ile mesleki faaliyetler ve güçlendirme faaliyetleri de USB’nin bir parçasıdır. Dolayısıyla, USB enstrümantal günlük yaşam aktivitelerini de içermektedir (European Commission [EC], 2008: 3).

Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan 2012 yılı Yaşlanma Raporu’nda USB hizmetleri; zihinsel ve/veya fiziksel engelinden dolayı günlük olarak bağımsız bir

5

şekilde işlev görme yeteneği uzun bir süre boyunca sınırlı olan bireylere yönelik geniş yelpazeli hizmet ve yardımların düzenlenmesi ve sunulması olarak tanımlanmaktadır (EC, 2012: 195). Bu hizmetler, bakıma muhtaç bireyler için çok önemlidir. Genellikle günlük yaşam aktiviteleri olan yemek yeme, banyo yapma, giyinme, tuvalet ihtiyacını giderme veya yatağa girme yataktan çıkma gibi faaliyetlerde ihtiyaç duyulan yardımları içermektedir. Ayrıca, bu kişisel bakım hizmetleri genellikle temel sağlık hizmetleri (yara pansumanı, ağrı yönetimi, ilaç ve sağlık gözetimi, önleyici sağlık hizmetleri veya destek sağlık hizmetleri) ile birlikte verilmektedir. Bunun yanı sıra, USB hizmetleri yemek yapma, alışveriş yapma, temizlik yapma gibi enstrümantal günlük yaşam aktiviteleri olarak adlandırılan alt-düzey (lower-level help) ihtiyaçların giderilmesi ile de birleştirilebilmektedir (Liszyc, Sail ve Xavier, 2012: 8).

Buradan hareketle, USB hem sağlık hem de sosyal bileşenleri içermektedir. Tıp Enstitüsü (Institute of Medicine) USB’yi; sürekli bir zaman süresi boyunca genellikle kronik durumda ve işlevsel kısıtlılıkları olan bireylere sağlanan sağlık bakımı, kişisel bakım ve sosyal hizmetler dizisi olarak kapsamlı bir şekilde tanımlamaktadır (Wunderlich ve Kohler, 2001: 27). Sağlık bakımı; hemşireler, hemşire yardımcıları, terapistler, hekimler ve diğer sağlık çalışanları (profesyonelleri) tarafından USB’ye ihtiyacı olan bireylere verilen tıbbi bakımı, hemşirelik hizmetlerini ve diğer bakım hizmetlerini içermektedir. Kişisel bakım; kronik durumda ve günlük yaşam aktivitelerini yerine getiremeyecek durumda kısıtlılıkları olan her yaştan bireye sağlanan hizmetlerdir (Wunderlich ve Kohler, 2001: 27). Sosyal bakım ise temelde bireylerin hayatlarını rahat bir şekilde yaşayabilmeleri için desteklenmesi ile ilgilidir ve özellikle belirli bir ölçüde başkalarının fiziksel ve uygulama desteğine ihtiyaç duyan bireylere yönelik yardımı vurgulamaktadır. Sosyal bakımın çoğunlukla hedefi, bireylerin bağımsız bir şekilde hayatlarını sürdürmelerini sağlayarak ve yaşam kalitelerini arttırarak sonuçta bireylerin, ailelerin ve toplumun daha dolu ve güzel bir yaşam sürmelerini desteklemektir.

(Dickinson vd., 2012: 3) Bu iki USB bileşeni -sağlık bakımı ve sosyal bakım- arasında açık, anlaşılır ve uygulanabilir bir sınır belirlemek ve tanımlamak oldukça zordur ve karmaşıklık yaratan bir meseledir. Ayrıca, bazı USB sistemleri, bakım ihtiyacını özel

6

sektörden alan veya enformal bakıcı tarafından bakılan bireylere nakit para yardımı (cash benefits) da sağlamaktadır (Liszyc vd., 2012: 8). Uzun süreli bakım genellikle sağlık bakımından hem süresi açısından hem de kişisel bakım ve sosyal hizmetlere yaptığı vurgu açısından ayrılmaktadır. Ancak bu ayrım bazen ciddi kronik hastalar için çok net olmamaktadır. Ayrıca, bazı durumlarda USB’ye gereksinim duyan bireyler çeşitli önleyici ve tedavi edici sağlık hizmetlerine de ihtiyaç duyabilmektedir.

Diğer taraftan USB’nin hedeflerini ölçmek sağlık bakımının hedeflerini ölçmekten çok daha karmaşık ve zordur. Sağlık bakımının birincil hedefi bireyi önceki işlevsellik düzeyine geri getirmek iken USB’nin hedefi bireyin durumunun kötüye gitmesini önlemek ve işlevselliğin azaldığı aşamalarda toplumsal uyumu teşvik etmektir.

Tıbbi (sağlık hizmetlerinin) ve sosyal hizmetlerin bir arada olduğu USB, sağlık bakımına göre çok daha kapsamlı hizmetleri içermektedir. Bakım çerçevesinde sunulan sosyal hizmetler çok çeşitlidir ve geniş bir yelpazeye yayılmış hizmetleri kapsamaktadır.

Bireylerin toplumsal kaynaklara ve hizmetlere erişiminden, ailevi veya mali sorunların çözümüne ve sosyal ve eğitsel faaliyetlerin düzenlenmesine kadar birçok hizmeti gerektirmektedir (Wunderlich ve Kohler, 2001: 27). Sağlık bakımı genellikle sağlık çalışanlarının hizmetleri ile sınırlı iken USB’nin hizmet sunucuları daha geniş kapsamlı olup çok çeşitlidir. Bunlar hekim ve hastane gibi geleneksel tıbbi hizmet sunucuların yanı sıra evde bakım personeli, huzurevi bakıcıları, bakım merkezlerindeki bakıcılar ve destekli yaşam merkezlerindeki bakıcılar gibi formal bakıcılar ile arkadaş, akraba veya aile üyesi gibi enformal bakıcılardan oluşmaktadır (McCall, 2001: 3).

Uzun süreli bakım, sosyal güvenlik sistemleri içinde oldukça yeni bir kavramdır.

Bazı ülkelerin “üçüncü kişilerin yardımına ihtiyaç” duyma durumunu fark edip bunun için ödenek sağlamaya başladığı 1970'li yılların sonuna kadar, bizim bugün “bakıma muhtaç” veya “USB” olarak tanımladığımız kavramlar kapsamlı bir şekilde ele alınmamıştır (Liszyc vd., 2012: 9). Tarihsel olarak, dünyada hastalık halinin ve ölümlerin başlıca nedeninin bulaşıcı hastalıklar olması nedeniyle sağlık sistemleri ağırlıklı olarak akut durumlar için kısa vadeli sağlık hizmetleri üzerine yoğunlaşmıştır.

7

Ayrıca uzun süreli hastane hizmetlerinin maliyetli bir seçenek olması da bunda etkili olmuştur. 1970’lere kadar dünyada, engellilerin veya kronik hastaların USB ihtiyacı doğrudan aileleri tarafından sağlanmıştır. Ailenin yoksulluk veya herhangi bir nedenden dolayı bakamadığı durumlarda ise devlet, dini veya hayır kuruluşları devreye girmiştir.

Dünyanın birçok yerinde yoksul yaşlılar için huzurevleri ve tüberküloz hastaları için sanatoryumlar, ilk USB kurumları olarak ortaya çıkmıştır. Diğer bir ifadeyle, formal USB sadece aileleri tarafından bakılmayan ve yoksul olan bireylerin kurumlarda aldıkları bakım ile sınırlı kalmıştır (Muiser ve Carrin, 2007: 7).

1970’li yıllardan sonra USB, maluliyet ve yaşlılık aylığına ilişkin yasalarda, sosyal yardım programlarında ve engellilere yönelik programlarda çıkmıştır. Ancak söz konusu döneme kadar USB ihtiyaçları ayrı bir olgu/konu ya da sosyal bir risk olarak kabul edilmemiştir. 1970’lerden itibaren bu ihtiyacın daha iyi anlaşılmasını sağlayan tanımlar geliştirilmiş ve birçok ülkede çeşitli uygulamalar ortaya çıkmıştır (Liszyc vd., 2012: 9). Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra dünyada USB programlarına olan talep artmaya başlamıştır. Kişilerin ileri yaşlılık, engellilik ve/veya kronik hastalık gibi nedenlerle ortaya çıkan USB ihtiyacı ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel yapılarına bağlı olarak farklı seviyelerde bakım talebini arttırmıştır.

Günümüzde ise USB sistemleri yavaş yavaş kurumsal bakımdan uzaklaşıp daha çok evde bakım ve toplum temelli bakıma odaklanmaktadır (Wittenberg vd., 1998).

Böylece kronik hastaların, yaşlıların ve engellilerin mümkün olduğunca normal bir yaşam sürdürmeleri amaçlanmaktadır (Muiser ve Carrin, 2007: 6).