• Sonuç bulunamadı

Sünnete Uygun Olup Olmaması Açısından

1. HANEFÎ-HANBELÎ EKOLLERİ VE BOŞAMA HUKUKU İLE İLGİLİ

1.2. BOŞAMA HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

1.2.2. Talak/Boşama Çeşitleri

1.2.2.2. Sünnete Uygun Olup Olmaması Açısından

Sünnete uygun olup olmaması açısından boşama sünni ve bid’î talak olmak üzere iki kısımda incelenmektedir.

1.2.2.2.1. Sünnî Talak

Kitap ve Sünnete uygun olup olmaması açısından talak, sünnî ve bid’î olmak üzere ikiye ayrılır.

Sünnî talak, erkeğin hanımını hayızdan sonra, zevcî ilişkinin gerçekleşmediği temizlik (tuhr) dönemi içinde bir defa boşamasıdır. Bu tanımı biraz açarsak sünnî talakın gerçekleşmesi için şu üç şartın gerekli olduğunu görürüz.101

i. Boşamanın kadının hayız veya nifas dönemi içinde olmaması.

ii. Bir hayız dönemini müteakip cimânın olmadığı temizlik döneminde gerçekleşmesi.

iii. Yalnız bir talak ile boşaması.102

İmam Mâlik ve İmam Şâfiî’ye göre bir temizlik döneminde üç defa boşamak veya birbirini takip eden üç temizlik dönemine dağıtmak suretiyle üç kere boşamak sünnete aykırıdır. Dolayısıyla sünnî talak olarak kabul edilemez.103 Hanefîlere göre ise bir temizlik içinde üç defa boşamak bid’attir. Ancak peşpeşe üç temizlik içinde üç kere boşamak sünnîdir.104

Boşamanın kadının temizlik döneminin akabinde cinsel birleşmeden sonra gerçekleşmesinin hoş karşılanmaması, hayız gören kadınlarla ilgili bir durumdur. Nitekim yaşlılık sebebiyle hayız göremeyen veya hamile olan kadınları cinsel birleşmeden sonra boşamak, sünnete uygundur. Dolayısıyla yaşlılık sebebiyle hayız göremeyen kadınlar için hayız dönemi söz konusu olmadığından her boşamadan sonra bir ay beklenir. Yani erkek hayız göremeyen kadını bir ric’î talakla boşadıktan sonra bunun üzerinden bir ay geçmeden ikinci talakla boşayamaz.105

101 Serahsî, el-Mebsût, C. VI, s. 3-7.

102 Hanefîlere göre üç temizlik dönemi içerisinde üç defa boşamak da sünnî talak olarak kabul edilir.

Mezhebin bu görüşü delilleriyle beraber çalışmamızın ikinci bölümünde detaylı olarak ele alınacaktır.

103 İbn Kudâme, el-Muğnî, C. VII, s. 365.

104 Kudûrî, Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Cafer b. Hamdan Ebu’l-Hüseyin, el-Muhtasar, (thk.

Kamil Muhammed Muhammed Uveyda), Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 1997, s. 154; Serahsî, el-Mebsût, C. VI, s.3-4.

25

Boşamanın sünnete uygun olması için konulan bu şartlar, aslında âni öfke ve kızgınlıkların ailenin dağılmasına sebep olmasını ve fevrî alınan boşama kararlarından dolayı pişmanlık duyulmasını engellemek amacıyla alınan tedbirlerdir. Ayrıca bu şartlar sayesinde talak, kişilerin keyfine göre istediği zaman veya karısını mağdur edecek şekilde gerçekleşmeyecek, tam aksine aile üyelerine sakin bir şekilde düşünüp kararlarını bir daha gözden geçirme imkanı verecektir.

1.2.2.2.2. Bid’î Talak

Bid’î talak, kocanın karısını hayızlı veya nifaslı iken veya temizlik dönemi içinde cinsel ilişkinin akabinde ya da bir temizlik süresi içinde birden fazla boşamasıdır. Kısaca bid’î talakın Kur’ân ve Sünnete aykırı olan, dinimizin yasakladığı haram boşamaların tümünü ifade ettiğini söyleyebiliriz. Böyle bir boşamanın hukuki neticesi yani boşamanın muteber olup olmayacağı fakihler arasında uzun tartışmalara sebep olmuştur. Fakihlerin çoğunluğuna göre bid’î talak hukuki sonuçlar doğurur ancak boşayan kişi bu boşamadan dolayı günah işlemiş olur.106 Ancak tabiînden Said b. Müseyyeb, zahirilerden İbn Hazm ile son dönem Hanbelîlerinden İbn Abdülvehhab, çağdaş alimlerinden Muhammed Abduh ve Reşid Rıza, bid’î talakı dinen öngörülen şekle uymadığı gerekçesiyle geçerli saymamışlardır.107 İbn Teymiyye de Hişam b. Hakem gibi bid’i talakın geçerli olmayacağını savunmuştur.108

Bir temizlik döneminde üç talakla boşamak sünnete aykırı olmakla beraber fakihlerin çoğunluğuna göre geçerlidir ve üç talak sayılır.109 Örneğin bir kimse karısına bir defada “üç kere boşsun” veya “üç talakla boşsun” dese karısını beynûnet-i kübra ile boşamış olur. Bu görüşte olanlar Hz. Ömer’in uygulamasını esas alırlar ve bunu insanların talakı hafife almaması, düşünüp taşınarak yapmaları gereken bir işi aceleye getirmemeleri için bir tedbir mahiyetinde görürler.110

106Detaylı bilgi için bkz. İbnu’l Hümâm, Fethü’l-kadîr, C. III, s. 24; İbn Kayyım, İ’lâmü’l-

muvakkı’în, C. III, s. 41-49.

107 Çolak, A., İslam Aile Hukuku, Öncü Basım Yayım Tan.Ltd.Şti., Ankara, 2017, s.259; Acar,

“Talak”, (C. 39, s. 499).

108 İbn Müflih, İbrahim b. Muhammed b. Abdullah b. Muhammed Ebû İshak Burhaneddin, el-

Mübdi’ fi şerhi’l-Mukni’, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 1997, C. VI, s. 302.

109 Kudûrî, el-Muhtasar, s.154.

110 Koçak, M., İslam Hukukunda Hükümlerin Değişmesi Açısından Hz. Ömer’in Bazı Uygulamaları,

26

Sahabe ve tabiinden bazılarına, İbn Teymiyye, İbn Kayyım el-Cevziyye, Şevkani, çağdaş araştırmacılardan Ahmed Muhammed Şakir, Muhammed Abduh, Reşid Rıza, Sayis Şeltut, Muhammed Ebû Zehra111 gibi âlimlere göre her ne kadar koca üç talak olarak ifade etse de bu bir talak hükmündedir. Delil olarak da “Boşama iki defadır. Bundan sonra ise ya iyilikle devam etmek veya güzellikle ayrılmak gerekir… Allah’ın hadleri bunlardır; bunları aşmayın, Allah’ın koyduğu sınırları aşanlar kendilerine zulmetmiş olurlar. Bundan sonra koca karısını boşarsa, kadın başka bir kocaya varmadan artık ona helal olmaz. Şayet bu ikinci koca onu boşar ve onlar da Allah’ın koyduğu sınırları koruyacaklarını kanaat getirirlerse birbirlerine dönmelerinde günah yoktur.”112 ayetini getirirler ve bu ayetin talak haklarının bir anda kullanılmamasını, ayrı ayrı kullanılmasını ifade ettiğini savunurlar.113 Nitekim İbn Kayyım, kendi görüşünü zikrettikten sonra Hz. Ömer’in uygulamasının maslahata dayalı siyasi bir karar olduğunu ve genel geçer sâbit bir hüküm olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını söyler.114

İslam dini neslin devamı yanında eşlerin birbirlerinde huzur ve sükûnet bulabilmeleri için evliliği teşvik etmiştir. Evlilikte karşılıklı saygı ve sevginin daim olması için karı ve kocaya tavsiyelerde bulunmuş, talakı da ancak evlilik hayatının devam etmesi imkansız hale geldiğinde başvurulacak bir çözüm olarak meşru saymıştır. Nitekim yukarıda zikrettiğimiz hususlar, ailenin dağılmaması ve insanların bir anlık öfkelerinin hayat boyu pişmanlığa sebep olmaması için boşama konusunda dinimizin ne kadar hassas olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.