• Sonuç bulunamadı

Hanbelîlerde Sünnî ve Bid’î Talakta Kullanılan Lafızlar

2. HANEFÎ-HANBELÎ LİTERATÜRÜNDE TALAKIN KRONOLOJİK SEYRİ

2.2. TALAK ÇEŞİDİNE ETKİSİ BAKIMINDAN LAFIZLAR

2.2.1. Talakın Sünnî-Bid’îliğine Etkisi Bakımından Lafızlar

2.2.1.2. Hanbelîlerde Sünnî ve Bid’î Talakta Kullanılan Lafızlar

Hanbelî mezhebi de Hanefîlerde olduğu gibi erkeğin sünnî veya bid’î şeklinde tavsif ettiği talakın gerçekleşebilmesi için belirtilen talak çeşidine uygun bir vakitte söylenmesini şart koşar. Ancak sünnî talak meydana getiren lafızları nas ve delalet olarak ikiye ayırmadığından bu konuda Hanefî mezhebinden ayrılır. Erkek eşine ilişkinin olduğu temizlik döneminde ةنسلل قلاط تنا derse hemen talak gerçekleşmez, kadın hayızın akabindeki temizlik döneminde kocasından boşanmış olur. Aynı durum bid’î talak için de geçerlidir.276 Ancak erkeğin eşine ilişkinin olmadığı temizlik döneminde لاحلا يف ةعدبلل قلاط تنا demesi halinde cümlede yer alan bid’at vasfı, söylenilen vakitte mevcut olmadığı için şart ilğa edilir ve o an bir talak meydana gelir. Hayızlı kadına eşi لاحلا يف ةنسلل قلاط تنا derse aynı şekilde şart yine ilğa edilir ve sonuç olarak bir talak meydana gelir.277

Ahmed b. Hanbel’den (v. 241) gelen bir rivayete göre erkek eşine sünnî talak addedilen bir vakitte ةنسلل اثلاث قلاط تنا derse o an üç talak meydana gelir. Dolayısıyla erkeğin bunu bir talaka niyet ederek söyledim demesi üç talakın gerçekleşmesini etkilemez.278 Eğer hayızlı iken söylerse temizlik dönemi başlar başlamaz üç talak meydana gelir. Ahmed b. Hanbel’den aktarılan diğer bir rivayete göre sünnî talak sayılan bir vakitte söylenmiş olsa da sadece bir talak meydana gelir. Kalan iki ve üçüncü talak ise ric’atten sonra veya yeni bir nikah akdinden sonra vuku bulur. İbn Kudâme (v.620), bu iki farklı rivayeti zikrettikten sonra kendisinin ikinci rivayeti tercih ettiğini belirtmektedir.279

Erkek eşine ةنسلل اثلاث قلاط تنا der ve ةنسلل sözümle bir talakın hemen, kalan iki talakın ise diğer iki nikahtan sonra gerçekleşmesini amaçlamıştım derse bu açıklama kabul edilir. Buna bağlı olarak da sadece bir talak meydana gelir. Bu

275 Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâî, C. III, s. 96; Semerkandî, Tuhfetü’l-Fukahâ, C. II, s. 175.

276 İbn Kudâme, el-Muğnî, C. VII, s. 371-372; Merdâvî, el-İnsâf, C. VIII, s. 456-457; Haccâvi el-

Makdisî, Musa b. Ahmed b. Musa b. Salim b. İsa b. Salim Şerefüddin Ebu’n-Necâ, el-İknâ fî

fıkhi’l-İmam Ahmed b. Hanbel, (thk: Abdullatif Muhammed Musa es-Sübkî), Dâru’l-Ma’rife,

Beyrut,trz., C. IV, s. 7.

277 İbn Kudâme, el-Muğnî, C. VII, s. 372.

278 Abdullah, Ebû Abdirrahman Abdullah Ahmed b. Muhammed b. Hanbel eş-Şeybânî, Mesâil-u

Ahmed b. Hanbel Rivayet-i İbnihi Abdillah, (thk: Züheyir eş-Şâyiş), el-Mektebü’l-İslamî,

Beyrut, 1981, s. 373.

67

ifadeyi her temizlik döneminde bir talak olacak şekilde üç talakla karımı boşamayı niyet ederek söylemiştim derse bir görüşe göre erkeğin bu sözüne itibar edilir ve her temizlik döneminde bir talak meydana gelir. Ancak üç temizlik döneminde üç talakla boşamayı bid’î talak olarak kabul eden bazı Hanbelî fakihlere göre erkeğin bu söylediklerine itibar edilmeyip o an üç talak meydana gelir. Eğer erkek karısına bid’î addedilen bir vakitte ةنسلل قلاط تنا dedikten sonra ةعدبلل diyecekken yanlışlıkla ةنسلل

demişim, ben talakın hemen gerçekleşmesini istiyorum şeklinde bir açıklama yaparsa bu konuda erkeğin sözüne itibar edilir ve hemen bir talak meydana gelir.280

Erkek, eşine ةعدبلل قلاط تنا dedikten sonra bunu “sağîra eşimin hayız görmeye başladığında, zifafa girmediğim eşimin ise zifaf gerçekleştiği anda boş olmasını niyet ederek söylemiştim.” derse Hanbelî fakihlere göre sözüne itibar edilir. Çünkü onlar قلاط تنا قلاط تنا diyen bir erkeğin söylediklerim anlaşılsın diye talak lafzını ikinci kez tekrar ettim şeklindeki açıklaması ile aynı minvalde görürler. İki kez peş peşe eşine boşama lafzını kullanan erkeğin yaptığı açıklamayı kabul ettikleri gibi geride geçen meselede erkek tarafından yapılan açıklamayı da kabul ederler. Zevâtü’l- akrâdan olan kadına ilişkinin olmadığı temizlik döneminde kocasının ةنسلل قلاط تنا

demesi ve akabinde kadının menopoza girmesi halinde talak gerçekleşmez. Çünkü burada koca sünnî talak talebini, hayız gören kadın için sünnî addedilen bir vakitte söylemiştir. Ancak hayız gören kadın menopoza girdiğinde sünnî vasfı mevcut olmadığı için boşama meydana gelmez.281

Erkeğin âyise olan eşine ةنسلل\ةعدبلل قلاط تنا demesi durumunda ise sıfat lağv olur ancak o an bir talak meydana gelir. Aynı durum sağîra ve hamile olan kadınlar için de geçerlidir. Hanbelî fakihlerden Hırakî (v. 334) ise Hz.Peygamberin “karısını temizlik döneminde veya hamile iken boşasın” şeklindeki emrinden hareketle hamile kadınların iki veya üç sünnî talakla boşanabileceği kanaatindedir. Hırakî’nin bu görüşü onun hamile kadınlar için sünnî ve bid’î talak ayrımını kabul etmesinin bir sonucudur. İlginçtir ki o, burada Hanefîlerdeki ayrımı benimsemiştir. Dolayısıyla onun bu görüşüne göre erkek, hamile eşine ةعدبلل قلاط تناderse talak o an değil, doğum yaptığında vaki olur. Şöyle ki talakta nifas dönemi, hayız gibi kabul edildiğinden bid’î talakın gerçekleşmesi için kadının doğum yapması gerekir.

280 İbn Kudâme, el-Muğnî, C. VII, s. 372-373. 281 İbn Kudâme, el-Muğnî, C. VII, s. 375.

68

Ancak Hırâkî’nin aksine Hanbelî fakihlerin çoğuna göre âyise, sağîra ve hamile kadınların boşanmasında sünnî ve bid’î talak şeklinde bir ayrım yoktur.282

ةقلط ءرق لك يف قلاط تنا ifadesini erkek, sağîra olan eşine söylerse o an sadece bir talak gerçekleşir. Çünkü kur’ hayız gören kadınların boşanmasıyla ilgili bir vasıftır. Sağîra hayız görmeye başladığı an ikinci talak meydana gelir, nitekim kocanın zikrettiği vasıf artık mevcuttur. Hamile kadının hamilelik süresinin tamamı bir kur’ olduğu için ikinci talak ancak doğumdan sonraki nifas halinde meydana gelir. Erkeğin âyise olan eşini her kur’da bir talakla boşaması imkansız bir durum olduğu için sıfat lağv olur ve sadece bir talak meydana gelir.283

لاط تنا قلاطلا نسحا ق \ قلاطلا لمجا \ قلاطلا لمكا \ قلاطلا متا \

قلاطلا لضفا lafızları Hanbelî mezhebine

göre sünnî talak ifade eden lafızlardır. ادرا\قلاطلا هتنا\قلاطلا شحفا\قلاطلا جمسا\قلاطلا حبقا قلاط تنا قلاطلا lafızları ise bid’î talak meydana getiren lafızlardır. Şayet erkek hayız dönemindeki eşine bu lafızlardan birini söyler ve ben sünnî talaka niyet ederek bunu söylemiştim derse kabul edilmez. Kullandığı lafız dikkate alınarak yapılan boşama bid’î talak kapsamında değerlendirilir. Çünkü aksi takdirde lafzın muhtemel olmadığı bir anlama hamledilmesi söz konusudur. Dolayısıyla talakı ertelemek için erkeğin “bunu sünnî talak niyetiyle söylemiştim” şeklindeki açıklaması hiçbir anlam ifade etmez.284

Erkek eşine ةحيبق ةنسح ةقلط قلاط تنا derse bu sözü söylediği an bir talak meydana gelir. Çünkü mezkur lafızda koca, talakı iki zıt vasıfla tavsif etmiştir. İkisinin aynı anda meydana gelmesi imkânsız olduğu için bu sıfatların ikisi de lağv olur. Sıfatların iptal olması talakın iptalini gerektirmeyeceğinden böyle bir durumda boşama gerçekleşecektir. Ebû Ya’lâ’ya göre جرحلا قلاط ibaresi de bid’î talak ifade eden lafızlardandır. “جرح” kelimesi darlık, sıkıntı anlamına geldiği için talak lafzıyla

birlikte kullanıldığında bid’î talaka hamledilir.285

Bu konuda ulaşılan sonuçları şöyle sıralayabiliriz:

i. Hanefî ve Hanbelî ekolleri sünnî ve bid’î talak meydana getiren lafızlar konusunda hemfikirdir. Aynı şekilde her iki mezhep de sünnî veya bid’î

282 İbn Kudâme, el-Muğnî, C. VII, s. 375; İbn Müflih, el-Mübdi’ fi şerhi’Mukni’, C. VI, s. 305. 283 İbn Kudâme, el-Muğnî, C. VII, s. 375-376.

284 İbn Kudâme, el-Muğnî, C. VII, s. 377; Merdâvî, el-İnsâf, C. VIII, s. 461; Haccâvi el-Makdisî, el-

İknâ, C. IV, s. 8.

69

talak şeklinde tavsif edilen talakın söylendiği an gerçekleşebilmesi için çeşidine uygun bir vakitte söylenmiş olmasını şart koşar. Şayet belirtilen talak çeşidine uygun bir vakitte söylenmemişse, boşama erkeğin talak talebini ifade ettiği vakitte gerçekleşmez. Bununla birlikte erkeğin söylediği talak çeşidine uygun olan vakit girdiği an boşama vaki olur. Mesela erkek hayız dönemindeki eşine “sünnî talakla boşsun” derse talak o an gerçekleşmeyip kadının bir kez daha hayız görüp temizlendiği vakitte gerçekleşir. Çünkü hayız dönemi geride açıklandığı üzere sünnî talakın meydana gelmesi için uygun bir vakit değildir.

ii. Hırakî dışında Hanbelîler sağîra, âyise ve hamile kadınların boşanmaları ile ilgili sünnî ve bid’î şeklinde bir ayrımın olmadığı görüşündedir. Bu görüşünün zorunlu bir sonucu olarak erkek âyise eşini sadece bir talakla boşayabilir. Aynı şekilde hayız görene kadar sağîra, doğum yapana kadar hamile kadın da bir talakla boşanabilir. Hanefîler ise sayı açısından zevâtü’l- eşhûrun talakını bid’î ve sünnî şeklinde ikiye ayırmaktadır. Ne var ki onlara göre hamile, sağîra ve âyise kadınların boşanmasında vakit açısından sünnî ve bid’î şeklindeki tasnif doğru değildir. Netice olarak zevâtü’l-eşhûr her talak arasında bir ay bekleyerek üç talakla boşanabilir. Ancak Hanefîlerden İmam Muhammed (v. 189) hamile kadının sadece bir sünnî talakla boşanabileceği hususunda Hanbelî mezhebiyle aynı görüştedir. Ona göre hamilelik süresinin tamamı iddet olduğu için hamile kadınlar sadece bir sünnî talakla boşanabilir.

2.2.2. Lafzın Sarih veya Kinaye Olmasının Talakın Çeşidi ve Hükmüne