ESKİ ÇAĞ TARİHİ
I. Sümerce Yazılı Olanlar
• Urukagina Kanunu (Sümer kanunlarının en es-kisi kabul edilir.)
• Ur-Nammu Kanunu
• Ana İttişu Kanunu
• Lipit-İştar Kanunu II. Akadça Yazılı Olanlar
• Esnunna Kanunu
• Hammurabi Kanunu
• Orta Asur Kanunları
Bu kanunlar standart bir kalıp içinde yazılmıştır.
(Cevap A)
6. Yazının bulunması, paranın icat edilmesi, uluslara-rası ticaretin gelişmesi kültürler auluslara-rası etkileşimde et-kili olan gelişmelerdir. Büyük İskender’in Asya Sefe-ri sonucunda doğu ve batı uygarlıklarının kaynaşma-sıyla da Helenizm uygarlığı doğmuştur. Dolayıkaynaşma-sıyla A, B, D ve E seçenekleri doğrudur. Ancak, Hitit kral-larının tanrılara hesap vermek amacıyla yazdıkları yıllıkların kültürel etkileşim üzerinde herhangi bir et-kisi yoktur.
(Cevap C)
ESKİ ÇAĞ TARİHİ
KOZMİK ODA • TARİH ÖABT SORU BANKASIwww.kozmikoda.com.tr
KOZMİK ODA
10. İran topraklarında tarih boyunca Elamlılar, Medler, Persler egemenlik kurmuştur. İran’da kurulan bu dev-letler coğrafi yakınlıktan dolayı Lidya, Asur, Sümer-lerle mücadele edip onların kültüründen etkilenmiş-lerdir. Büyük İskender’in Doğu seferinde ise Yunan kültüründen etkilenmeleri mümkündür. Elam, Med ve Pers uygarlığının oluşumunda savaşlardan veya coğ-rafi yakınlığa bağlı etkileşimden dolayı Lidya, Asur, Yunan, Sümer etkisi görülür. Fakat coğrafi anlamda uzak ayrıca aynı zamanda faaliyet göstermedikleri için Asya Hunlarının bu uygarlıkların oluşumunda bir etkisinden bahsedilemez.
(Cevap E) 15. İlyada’nın konusu Tunç çağının sonlarında Akalar ile Truvalılar arasında geçen ve 9 yıl süren savaştır. MÖ 2000 yıllarında Mora Yarımadası’na ulaşan Akalar, Miken şehrini kurdular. MÖ 1400 yıllarında Mora’nın tamamını ele geçirdiler. Çanakkale Boğazı’na sahip olmak, Karadeniz’deki maden yataklarına ve bura-daki ticarete egemen olmak için Truvalılarla savaştı-lar. Böylece Miken ve Truva Savaşı önemli bir esere konu olmuştur.
(Cevap B) 14. Drakon, Solon ve Klistenes yapmış oldukları bu ça-lışmalar ile demokrasi anlayışının gelişmesini sağla-mışlardır.
(Cevap E)
11. Pontus krallığının Roma’ya savaş açması üzerine Pompeius Pontus Kralı VI. Mithridates’i yendi (İÖ 64).
Arkasından Anadolu’da iyice zayıflamış Seleukas Krallığı gibi küçük devletleri de ortadan kaldırarak geniş bir bölgeyi Roma topraklarına kattı. Böylece Marmara Denizi güneyinde Bithynia, Karadeniz’de Pontus eyaleti, Çukurova’da Kilikia eyaleti ve daha güneyde Suriye eyaleti kurularak Anadolu’nun yakın çevresi büyük oranda Roma’ya katılmış oldu. Britan-ya, Sicilya ve Galya Avrupa’da Mauritania (Fas ve Cezayir) Kuzey Afrika’dır.
(Cevap C) 12. Demokratik hükümetlerle yönetilmelerinden dolayı
özgür düşünce ortamına sahip olan İyonlar bilime önemli katkılarda bulundular. Milet’te doğan ve ünlü bir matematik ve astronomi bilgini olan Tales, güneş tutulmasını önceden hesaplamıştır. Yine Miletli olan Anaksimenes, havanın sudan çok daha önemli oldu-ğunu ileri sürmüş, her şeyin havanın sıkışması veya gevşemesinden meydana geldiğini belirtmiştir. Pisa-gor, matematiği bir bilim haline getirmiş, geometri ile ilgili bazı kurallar bulmuştur. Kendi adıyla bir de teo-remi vardır.
(Cevap E)
13. Mısır’da 18. Sülaleler Dönemi’nde I. Tutmosis’in kı-zı, Firavun II. Tutmosis’in kraliçesi Hatşepsut’un oğ-lu yoktu. Üvey oğoğ-lu III. Tutmosis tahta çıktığında çok küçük olduğu için Hatşepsut I. Tutmosis’in gerçek varisi olduğunu iddia ederek tahtı ele geçirdi. Böyle-ce ilk kez bir kadın firavun Mısır’ın başına geçmiştir.
Hatşepsut’un yaptırdığı tapınak dönemin en önemli mimari yapılarından biridir.
(Cevap A) 9. Hitit devleti feodal ve teokratik bir yapıya sahiptir.
Devletin başında Tabarna denilen egemen bir kral, Tavananna (egemen kraliçe) unvanını taşıyan büyük kraliçe yer almaktadır. Eski Hitit Devleti kurulduğun-da devletin yasama gücünde kralın yanınkurulduğun-da Pankuş adı verilen bir soylular meclisi bulunmaktaydı. Hitit kralları tanrılarının yeryüzündeki temsilcileridir.
(Cevap D)
16. Asurlular tarihte bilinen ilk kütüphaneyi Ninova’da kurmuşlardır. Mezopotamya’da çivi yazısının ortaya çıkışından itibaren kil tabletlerin toplandığı resmî ve-ya özel arşivler oluşmuştur. Asur Kralı Ashurbani-pal’ın arşivi birçok bakımdan başkalarının kullanımı-na uygun olmayan depolarda saklakullanımı-nan geleneksel arşivlerden farklıdır. Burada belgeler ihtiyaç duyul-duğunda bulunabilmesi amacıyla sistematik bir bi-çimde düzenlenmiştir. Ayrıca din, mitoloji, astronomi ve tıp ile ilgili birikimi sonraki kuşaklara aktarmak amacıyla yapılmış kopyalar da bu mekana kazandı-rılmıştır. Bu haliyle Ashurbanipal’ın arşivi kütüphane özelliklerine daha yakındır.
(Cevap B)
ESKİ ÇAĞ TARİHİ
KOZMİK ODA • TARİH ÖABT SORU BANKASIwww.kozmikoda.com.tr
KOZMİK ODA
1. Pön Savaşları MÖ 264-146 yıllarında Roma ile Kar-taca arasında gerçekleşen ve KarKar-taca’nın ortadan kalkması, Batı Akdeniz egemenliğinin Roma’ya geç-mesi ile sonuçlanan savaşlardır. Bugün Tunus sınır-ları içerisinde kalan Kartaca, eski bir Fenike koloni-siydi.
(Cevap E)
3. Üretim ekonomisine geçilen Cilalıtaş döneminde raklar ilk kez tarıma açılmış ve köyler kurulmuş, top-raktan eşya, seramik kaplar, çanak-çömlekler yapıl-mıştır. Dolayısıyla A, B, D ve E seçenekleri doğru-dur. Fakat tarih öncesi dönemde henüz para olma-dığı için, paralara rastlanamaz. Cilalıtaş döneminde ticaret takas esasına dayalıdır. Parayı İlkçağ’da Lid-yalılar bulmuştur.
(Cevap C)
4. Kadeş Savaşı’ndan sonra imzalanan Kadeş Antlaş-ması’nın tarafları Hititler ve Mısırlılar idi. Kadeş Sa-vaşı’ndan kesin sonuç alınamayınca taraflar antlaş-ma yaptılar. Kadeş Antlaşantlaş-ması’nı imzalayanlar Hitit Kralı III. Hattuşili ve Mısır Firavunu II. Ramses idi.
Aradaki dostluğu ve kardeşliği pekiştirmek amacıyla II. Ramses, III. Hattuşili’nin kızıyla evlendi.
(Cevap E)
5. I. öncülde yer alan eşleştirme yanlıştır. Papirüs kâ-ğıdını Mısırlılar bulmuştur. Mısırda yetişen bir bit-kiden yapılan Papirüs Mısır’a özgüdür.
II. öncülde yer alan eşleştirme doğrudur. Sağlık tan-rısı Asklepios’a adanarak yapılan Asklepion Sağ-lık Merkezi Bergama’dadır.
III. öncüldeki eşleştirme de yanlıştır. Çünkü parşö-men kâğıdını Bergamalılar bulmuştur. Parşöparşö-men keçi derisinden yapılmıştır. Parşömen kâğıdı İs-kenderiye ve Bergama Kütüphaneleri’nin birbir-leriyle olan yarışlarının ürünüdür.
(Cevap B) 6. Büyük İskender, Pers İmparatorluğu’na son vererek
kendisi büyük bir imparatorluk kurmuştu. İskender kurduğu bu imparatorluk içerisinde yeni şehirler in-şa ettirdi. İskender’in kurduğu İskenderiye gibi şehir-ler, zamanla birer kültür ve ticaret merkezi haline gel-miştir. İskender’in Asya’ya yönelik faaliyetleri, batı ve doğu kültürlerinin karışmasıyla yepyeni bir kültürün ortaya çıkmasını sağladı. Bu yeni kültüre Hellenistik kültür, bu kültürün ortaya çıktığı yaklaşık üç yüz yıl devam eden döneme Hellenistik Dönem denilmiştir.
Bu dönem MÖ 330–30 tarihleri arasını kapsamakta-dır. Hellenistik Dönem, MÖ 30’da Romalıların Ptole-meleri ortadan kaldırmasıyla sona ermiştir.
(Cevap A) 7. Sümer şehir devletlerinden Ur ve Umma kentleri ara-sında yapılan savaştan Ur kentinin Patesi’si Ur-Nan-şe galip çıktı. Ur-NanUr-Nan-şe’nin torunu Eannatum Umma ile savaşmaya devam ederek onlara karşı başarı ka-zanmıştır. Eannatum bunu kutlamak için Akbabalar Steli olarak bilinen ünlü kabartmayı yaptırmıştır.
(Cevap A) 8. Fibula tunç, altın veya gümüşten yapılmış bir tür çen-gelli iğnedir. Giysi uçlarını tutturmak veya tamamen süs amaçlı kullanılmıştır. MÖ dokuzuncu yüzyılda Frigler tarafından geliştirilmiştir. Fibula her ne kadar Frigler tarafından bulunmasa da Frig fibulalarının bel-li bir modebel-li vardır ve Anadolu’da bu modayı Frigler yerleştirmiştir. Bugünkü çengelli iğneye benzeyen fi-bula genelde zenginler ve soylular tarafından prestij ürünü olarak kullanılmıştır. Kısa zamanda yaygınla-şan ve tipik bir Frig aksesuarı olan fibulalar Hitit, Asur ve Urartular tarafından da üretilip kullanılmıştır.
(Cevap C) 2. İvriz Kabartması Hitit uygarlığına aittir. Konya ilinin
Ereğli ilçesinin güneydoğusunda yer alır. MÖ VIII.
yüzyılda yapılmıştır. Kabartmada Tuvana Kralı War-palawas ile verimlilik tanrısı karşılıklı olarak gösteril-miştir. 5 m boyundaki tanrının bir elinde saplı birkaç buğday başağı, öbür elinde bir asma dalıyla iri tane-li üzüm salkımı bulunmaktadır. 3 m boyundaki kral bu tanrıya tapma durumundadır. Kabartma üzerinde Hitit hiyeroglifiyle yazılmış dua vardır.
(Cevap D)
ESKİ ÇAĞ TARİHİ
KOZMİK ODA • TARİH ÖABT SORU BANKASIwww.kozmikoda.com.tr
KOZMİK ODA
11. I, II, III ve IV numaralı öncüllerde yer alan eşleştir-meler doğrudur. Macunçay, Orta Taş dönemine ait bir merkezdir. Tekkeköy de yine Orta Taş dönemini aydınlatır. Beycesultan Bakır dönemine ait yerleşim merkezidir. Alişar ise Demir Çağı’na ait buluntuların yer aldığı merkezdir. Hacılar, Demir Çağı’na ait bu-luntuların elde edildiği merkez olup Burdur ili sınırla-rı içerisinde yer alır.
(Cevap B) 9. Neolitik çağda tarımdan hemen sonra gerçekleşen
en önemli yenilik hayvanların evcilleştirilmesidir. Kö-pek ise daha önce Mezolitik çağda evcilleştirilmiştir.
Bu nedenle köpek evcilleştirilen ilk hayvandır. Daha sonra beslenme amaçlı koyun, keçi, sığır evcilleşti-rilmiş ve bu hayvanların sütünden ve yününden ya-rarlanılmıştır.
(Cevap D)
10. Dicle ve Fırat arasındaki Mezopotamya bölgesinin kurak olması ve kuru tarımın nüfusu beslemeye yet-memesi, sulamalı tarımı zorunlu hale getirmiştir. Bu-na bağlı olarak sulu tarımın yapıldığı ilk yer Mezopo-tamya olmuştur.
(Cevap A)
16. Mumyalama işleminin gerçekleştirildiği mekan taşı-nabilir, ölünün evinin yakınına kurulan bir çadır veya tapınaklarla bağlantısı olan özel bir mumyalama ye-ridir. Mumyalamada öncelikle vücut yıkanarak özel bir masaya yatırılırdı. İç organları ve burun deliğin-den de beyni dışarı çıkarılırdı. Vücut içindeki yumu-şak yerlerin çıkarılmasının nedeni çürümeyi önlemek içindir. Karnın sol alt kısmından küçük bir yarık açı-larak mide, karaciğer, akciğer ve bağırsaklar çıkarı-lıyordu. Kalp ise vücudun içinde bırakıçıkarı-lıyordu. Mum-ya içinde bırakılan organ kalp olup D seçeneği doğ-rudur.
(Cevap D) 12. Hititlerde feodal beylerin ortadan kaldırılarak,
yerle-rine merkezden valiler gönderilmesinde amaç, mer-kezi yönetimi güçlendirmektedir.
(Cevap D)
13. Soruda verilen özellikler Fenikelilere aittir. Sami ır-kından olan Fenikeliler, Lübnan Dağları ile Doğu Ak-deniz kıyıları arasındaki bölgede yaşamışlardır. Fe-nikeliler bölgeye MÖ 3000 yıllarında gelmişlerdir. Sur, Sayda ve Biblos gibi liman şehirleri kuran Fenikeli-ler, MÖ 2500 yıllarından itibaren Mısırlılarla ticari iliş-kilere başladılar. Fenikeliler, Akdeniz kıyılarında tica-ret kolonileri meydana getirdiler, böylece doğu ülke-leri ile Akdeniz ülkeülke-leri arasında kültürel etkileşim sağladılar. Saydam camı üreterek Sidon ve Sur atöl-yelerinde kadeh ve şişe yaptılar.
(Cevap A)
14. Mezopotamya’dan Anadolu’ya gelen Asurlu tüccar-lar genelde tunç yapımında kullanılan kalay ve çe-şitli kumaşlar satıyor, karşılığında altın ve gümüş alı-yorlardı. Anadolu’nun yazı ile tanışması ve tarihi çağ-lara girmesi de yine Asurlu tüccarlar sayesinde ol-muştur. Asurlu tüccarlar Asur kentindeki iş ortakları olan eşleriyle mektuplaşarak ticareti yapılacak mal-ların listesini gönderiyorlar, eşlerinin kervanlarla gön-derdikleri malları, Anadolu’nun pek çok yerinde ku-rulan pazarlarda satıyorlardı. Kültepe ören yerinde yapılan kazılarda Asurlu tüccarların evlerinin bodrum katlarında çok sayıda çivi yazılı tabletler bulunmuş-tur. Buna bağlı olarak Anadolu halkı MÖ 2. bin yılın başlarında tarihi çağlara girmiştir.
(Cevap E)
15. 4. sülale firavunlarından Snefru’nun oğlu olan Keo-ps, Gize platosunda tam bir piramit yaptırmayı ba-şarmıştır. Bugüne kadar yapılmış en büyük piramit olan bu piramidin yanında yer alan oğlu Kefren ve Mikerinos’a ait piramitler daha küçüktür. Bu piramit mezarlar taştan inşa edilmiştir. Antik dünyanın 7 ha-rikasından biri olan Keops Piramidinin kenar uzun-luğu 230 m, yüksekliği 146 m’dir.
(Cevap C)
ESKİ ÇAĞ TARİHİ
KOZMİK ODA • TARİH ÖABT SORU BANKASIwww.kozmikoda.com.tr
KOZMİK ODA
3. Friglerin tarımı korumak için sert yasalar yapmaları, saban kırmanın ve öküz öldürmenin cezasının ölüm olması, onların tarım ve hayvancılığa verdikleri öne-mi göstermektedir.
(Cevap E) 1. Yerleşik yaşama geçilmesi, insanlar arasında iş bö-lümünün oluşması, hayvanların evcilleştirilmesi ve sabanın kullanılmaya başlanması toprakların tarıma açılmasının sonuçları arasındadır. Fakat topraktan eşya yapımının öğrenilmesi tarımsal faaliyetlerin ge-tirdiği bir sonuç değildir.
(Cevap C)
2. A, B, D ve E seçeneklerinde yer alan mimari yapılar Roma Dönemine aittir. Fakat Menua Kanalı Roma Dönemine ait değildir. Menua Kanalı, Urartu Kralı Mi-nua’nın yaptırdığı bir su kanalıdır. Bu kanal Van şeh-rinin çevresindeki arazilerin sulanmasında kullanıl-maktadır.
(Cevap C)
4. Persepolis, MÖ 6. yüzyılda bugünkü İran Devleti’nin bulunduğu topraklarda kurulan Pers Devleti’nin baş-kentidir. Uruk, Lagaş, Kiş, Nippur ise Mezopotamya Havzasında kurulan Sümerlerin şehir devletleri ara-sındadır.
(Cevap A)
5. Soru kökünde bahsedilen kanun yapıcı, MÖ 640–
559 yıllarında yaşamış olan Solon’dur. Yaptığı re-formlar ile Atina demokrasisinin temellerini atan So-lon, reformlarını kendi adını taşıyan anayasa aracı-lığıyla yapmıştır. En önde gelen reformları, borçların silinmesi ve borcu yüzünden köle olan kişilerin köle-liğinin kaldırılmasıdır. Diğer bir önemli reformu ise toprağı elinden alınan köylüye toprak dağıtılması uy-gulamasıdır.
(Cevap D)
6. Lidya, bugünkü Manisa, Uşak bölgesinde Tunç Ça-ğının (MÖ 3000-MÖ 1200) sonlarından başlayarak MÖ 6. yüzyıla kadar hüküm süren bir Anadolu me-deniyetidir. Sardes (Manisa’da) merkezli Lidya kral-lığı, Kroisos (Karun) Dönemi’nde (MÖ 560-546) gü-cünün doruğuna ulaşmıştır. Lidya’nın mevcut altın zenginliği bu dönemde altın arıtma atölyelerinde iş-lenmiştir. İlk altın para da yine bu dönemde basılmış-tır. Günümüzde hem Batı hem de Doğu kültürlerin-de kullanılan “Karun kadar zengin” ifakültürlerin-desi Kroisos’a itafen söylenen bir deyimdir.
(Cevap B)
7. Roma’da pleplerin (halk) baskısı sonucu MÖ 450 yı-lında çıkarılan kanun 12 Levha Kanunlarıdır. Roma İmparatorluğu’nun ilk yazılı kanunları olan 12 Levha Kanunları, Roma toplumundaki partici (soylular) ve plepler (halk) arasındaki sınıf mücadelesi sonucu ha-zırlanmıştır.
(Cevap E)
8. Öncüllerde yer alan konuların üçüne de Romalıların katkısı olmuştur. Romalılar Mısırlıların kullandığı Gü-neş yılı esaslı takvimi geliştirerek Jülien takvimi adıy-la Avrupa’da kuladıy-lanılmasını sağadıy-lamışadıy-lardır. Bu tak-vimde son değişiklikleri Papa XIII. Gregor yaptığı için günümüzde Avrupalıların kullandığı bu takvime Gre-goryen takvimi denilmektedir. İlk kez Fenikelilerin icat ettiği alfabe sırasıyla önce Yunanlılar, sonra da Ro-malılar tarafından geliştirilmiş ve günümüze Latin al-fabesi olarak ulaşmıştır. Yunan kanunlarının etkisiy-le Roma’da hukuk fikri gelişmiştir. Roma’da hazırla-nan Oniki Levha Kanunları partici ve plebler arasın-daki mücadeleleri sona erdirdiği gibi günümüz çağ-daş Avrupa hukukunun da temellerini oluşturmuştur.
(Cevap E)
ESKİ ÇAĞ TARİHİ
KOZMİK ODA • TARİH ÖABT SORU BANKASIwww.kozmikoda.com.tr
KOZMİK ODA
14. Makedonya Kralı İskender, İyonya Şehir devletlerini Pers istilasından kurtarmak için MÖ 334’te Doğu se-ferine çıkmıştır. Bu sefer neticesinde Doğu ve Batı kültürünün karışmasıyla “Helenizm” doğmuştur. He-lenizm, Yunan, Anadolu, İran, Mezopotamya, Mısır ve Hint medeniyetlerinin etkisiyle oluşmuş Roma ve İslam medeniyetini etkilemiş evrensel bir kültürdür.
(Cevap C)
15. Tümülüs, Latince bir sözcük olup bir mezar ya da mezarlık içeren, toprak yığılarak oluşturulmuş tepe-ciklere verilen addır. Höyük ve kurgan da denilen tü-mülüs yapma geleneğine sahip ulusların sayısı faz-la değildir. Bunfaz-lara en çok Anadolu’da, Trakya’da, Orta Asya’da, Rusya’da ve Meksika’da rastlanır.
(Cevap B) 11. A, B, C ve E seçeneklerinde yer alan ifadeler
doğru-dur. Fakat D seçeneğindeki ifade yanlıştır. Çünkü Hi-tit kralları analları Tanrı’ya hesap verme düşüncesi ile doğru olarak yazdırmışlardır. Yani bu anallarda kralların zaferleri kadar yenilgilerinden de bahsedil-miştir. Başka ülkelerde olduğu gibi krallar ve zaferle-ri övülmemiştir. Objektif bir anlayışla yazılmıştır.
(Cevap D) 9. Hidrolik Uygarlık olarak da nitelendirilen devlet Urar-tulardır. Urartu Devleti, Doğu Anadolu’da Asya kö-kenli Hurriler tarafından kurulmuştur. Urartu ülkesin-de kısa ve yağışsız geçen yaz aylarında yapılacak sulu tarım için büyük önem taşıyan su kanalları, ba-rajlar ve göletler bayındırlık alanında Urartulardan günümüze kadar ulaşmış en önemli tesislerdir. Mo-dern Van şehrinin çevresindeki arazilerin sulamasın-da hala Urartu kralı Minua’nın yaptırdığı 54 km uzun-luğundaki Minua (Şamran) kanalı ile II. Rusa’nın Erek Dağı’nın tepesine inşa ettirmiş olduğu yapay baraj gölünün (Keşiş Gölü) sularından yararlanılmaktadır.
Bugüne kadar saptanan ve sayıları 100’e yaklaşan sulama tesisleri Doğu Anadolu’yu bir barajlar bölge-si haline getirmiştir. Başka yerde olmayan bu yoğun-luk nedeniyle Urartu Krallığı Hidrolik Uygarlık olarak da nitelendirilmiştir.
(Cevap A)
10. İÖ 264 yılından itibaren Romalılar Batı Akdeniz’deki en önemli güç olan Kartacalılarla karşı karşıya gel-diler. Pön Savaşları olarak bilinen ve birbirini takip eden 3 savaşta Romalılar galip gelerek Batı Akde-niz’de geniş topraklar ele geçirmişlerdir. Romalılar 1.
Pön Savaşı’nda (İÖ 264-241) ilk defa düzenli bir do-nanma kurarak, gücünü deniz hâkimiyetinden alan Kartaca Devleti’nin donanmasını yendiler. Kartaca Devleti Kuzey Afrika’da kurulmuş başkenti bugünkü Tunus olan Kuzey Afrika’nın batısına İspanya ve Fran-sa’nın deniz kıyısı bölgelerine ve adalarına sahip güçlü bir devletti. Pön Savaşlarında Kartacalıların yenilip yıkılmasıyla buralar Roma topraklarına katıl-mıştır. Seçeneklerden İngiltere bu topraklar arasın-da yer almaz.
(Cevap D)
13. İlkçağ uygarlıkları ile ilgili olarak B, C, D ve E seçe-neklerinde verilen bilgiler doğrudur. Ancak, İlkçağ’ın en gelişmiş yasaları olan ve bugünkü Avrupa huku-kunun temelini oluşturan 12 Levha Kanunlarının, sı-nıflı toplum yapısına yol açtığı söylenemez. Bu ya-salar, zaten var olan sınıflı toplum yapısı, patriciler (soylu) ile plebler (orta sınıf) arasındaki mücadele sonucunda ortaya çıkmıştır.
(Cevap A) 12. Hattuşaş (Çorum), Sard (Manisa), Tuşpa (Van), Gor-dion (Ankara) İlkçağ’da Anadolu’daki yerleşim mer-kezleri arasında yer almaktadır. Ancak Babil (Irak) Mezopotamya bölgesinde bulunmaktadır.
(Cevap E)
ESKİ ÇAĞ TARİHİ
KOZMİK ODA • TARİH ÖABT SORU BANKASIwww.kozmikoda.com.tr
KOZMİK ODA
1. MÖ 4. yüzyılın başlarında Yunan şehir devletleri ara-sındaki çekişmeler Makedonya Kralı II. Philippos’un kurulan Helen Birliğinin lideri olmasını sağladı. II. Phi-lip’in ölümünden sonra tahta çıkan oğlu Büyük İsken-der Helen Birliğinin liİsken-deri ve Pers seferinin komutanı seçilerek Anadolu, Pers toprakları ve Hindistan’ın Pencap havzasına kadar olan bölgeyi aldı. Yunanlı-lar kalabalık kitleler halinde doğu ülkelerine girerek bir yandan kendi kültür ve uygarlıklarını bu ülkelere yayarken bir yandan da Doğu’nun yüksek kültürün-den etkilenmişlerdir. Böylece Yunan kültürü ile Ana-dolu, Mısır, Pers ve diğer kültürlerin birbirleriyle kay-naşmaları ile ortaya yeni bir kültür çıktı. Yunan kül-türünün doğu kültürü ile kaynaşmasından oluşan bu yeni kozmopolit kültüre “Helenizm” denmiştir.
(Cevap D)
6. Hititlerde başlangıçta şehir devletleri olduğu için feo-dal yapılanma söylenebilir. Pankuş meclisinin varlığı meşrutiyet yönetimine benzer. Tavananna adı verilen kraliçeler devlet yönetimine katılmışlardır. Yazılıkaya ve İvriz kabartmaları Hititlere aittir. Hititlerde çok tan-rılı inanç görülüp Hitit ülkesine “bin tanrı ili” denir. Fa-kat tanrılarını insan şeklinde düşündükleri söylene-mez. Bu eski Yunanda görülen bir durumdur.
(Cevap B)
3. Teokratik yönetim, devlet yönetiminin ve egemenlik anlayışının dinsel esaslara dayandığı yönetim şekli-dir. Sümerlerde rahip kral anlayışının olması, ege-menliğin tanrısal kaynaklı olduğunu, teokratik yöne-tim anlayışının benimsendiğini göstermektedir. Şe-hir devletleri halinde yaşamaları (site), siyasal birli-ğin bulunmadığını gösterir. Çok tanrılı dinlere inan-maları da teokratik yapıyla ilgili değildir.
(Cevap A)
4. • Pergamon (Bergama)
• Attaleia (Antalya)
• Side (Antalya)
• Ephesos (Efes-İzmir)
Yukarıda verilenler Anadolu’da yer almaktadır. Me-diolanum (Milano) ise İtalya’dadır.
(Cevap D)
5. Küçük arazi sahiplerinin topraklarını giderek zengin-leşen büyük toprak sahiplerine ucuza satarak daha iyi imkânlar bulabilecekleri umuduyla şehirlere göç etmeleri sonucu şehirlerde yersiz, yurtsuz ve çoğu zaman işsiz insan kitleleri oluştu. Yeni oluşan bu sos-yal sınıfa “proletaria” denmiştir. Zamanla daha
5. Küçük arazi sahiplerinin topraklarını giderek zengin-leşen büyük toprak sahiplerine ucuza satarak daha iyi imkânlar bulabilecekleri umuduyla şehirlere göç etmeleri sonucu şehirlerde yersiz, yurtsuz ve çoğu zaman işsiz insan kitleleri oluştu. Yeni oluşan bu sos-yal sınıfa “proletaria” denmiştir. Zamanla daha