2. LİTERATÜR TARAMASI
2.1. Araştırmanın Kuramsal Çerçevesi
2.1.9. Sözlük Kullanma Alışkanlığı
Okul çağından itibaren çocuğa okuduğunu ve dinlediğini anlayabilmesi ve duygu ve düşüncelerini konuşarak ve yazarak anlatırken sözcüklerin doğru anlamda ve yerli yerinde kullanılabilmesi için yegâne başvuru kaynağının sözlük olduğu öğretilmelidir. Sözlük kullanma becerisi, öğrenciye okul yaşamından sonra da yararlanabileceği bir hayat boyu öğrenme alışkanlığı olarak yerleşik hâlde kazandırılmalıdır.
Sözlükler “birer başucu eseridir, temel eserdir. Bu anlamda çok önemli kaynaklardır. Hangi alanda çalışılırsa çalışılsın bir şekilde sözlüğe muhakkak başvurulmaktadır. Eğitim-öğretim hayatında, bilimsel hayatta sözlük kullanmak âdeta zorunlu bir ihtiyaçtır. Özelikle dil ve anlatım çalışmalarında çalışanın eli, ayağı gibidir sözlükler. Bunun yanı sıra günlük hayatta da sıklıkla sözlüklere başvurulmaktadır ya da başvurma ihtiyacı hissedilmektedir. Bu ihtiyaca bağlı olarak da sözlükler her zaman talep edilen kaynak eserler durumundadır. Sözlük bir kültür taşıyıcısı da olduğu için özellikle bunun farkında olan milletler tarafından çok etkili kullanılmıştır. Bu beyanda sözlükler bir kültürel emperyalizm aracı olarak da kullanılmıştır. Bu nedenle özellikle bazı sözlüklerin hazırlanmasında özel kurullar oluşturulmuş ya da o dili çok etkili kullananlara bu yönde imkânlar sunulmuş; bu, aynı zamanda, bir devlet politikası hâline de getirilmiştir” (Dursunoğlu, 2012, s. 256).
Sözlük kullanma becerisinin ilköğretim çağında öğrencilere kazandırılması ve alışkanlık hâline getirilmesinde Türkçe öğretmenlerinin sorumluluğu çok büyüktür. Türkçe öğretmenleri ders içinde sözlüğe hangi durumlarda ve ne şekilde başvurulacağını örnek kullanımlarla göstermeli, aynı zamanda nasıl kullanılması gerektiğine dair alıştırma ve tekrarlarla öğrencilerin bu kaynakları etkili kullanmasını sağlamalıdır. Öğretmenlerin ders içinde ve dışında örnek davranışları ile sözlük kullanımına yönelik yaşantılar oluşturması öğrencilerin sözlük kullanımlarında teşvik kaynağı olacaktır. Zira alışkanlığa dönüşecek bilgi ve beceriler için öğrenciler öncelikle öğretmeninde bu özelliği arayacaktır. Dolayısıyla bir alışkanlık hâlinde öğrenciye kazandırılması gereken sözcüğün anlamını öğrenmek için sözlüğe başvurma öncelikle öğretmenlerin de sahip olması gereken bir beceridir.
Sözcük öğretiminde zikredilen niteliklerinden dolayı sözlük kullanmaya dair temel bilgilerin öğrenciye kazandırılması öncelik taşır.
Çünkü “sözlük kullanmayı bilmeyen öğrenciler için sözlük kullanımı, metnin anlaşılması önünde bir engeldir. Metinde karşılaştığı her yeni kelime için çıkarımda bulunmadan hemen sözlüğe bakma eğilimi, metinden uzaklaşma ve metni anlamamaya neden olmaktadır” (Koyama ve Takeuchi, 2004; Knight, 1994’ten akt. Melanlıoğlu, 2013, s. 269).
Bunun için öğretmenlerin sözlük kullanımına dair becerileri öğrenciye göstererek kavratması ve kendisinin de sözlüğe başvurarak örnek olması gereklidir.
Sözlüklerin değeri, öğrenciye ve ihtiyacı olana sağladığı faydaların bilinmesine karşın sözlüklerden yeterince yararlanılamamaktadır.
Çünkü, “ilk ve orta öğretim sürecinde öğrencilerin sözlükleri zorunlu başvuru kaynakları olarak görmeleri bu tür kaynaklara karşı olumsuz tutumlarında gelişmesine
neden olmaktadır. Bu nedenle sözlüklerin öğrenciler tarafından başvuru kaynağı olması yanında bir okuma kitabı gibi de algılanmasının sağlanması gerekmektedir. Öğrencilerin sözlükleri kullanmamaları, bu konuda yetkinliklerini oluşturamamalarına neden olmaktadır” (Erdem, 2017, s. 132).
Bundan dolayı öğrencilere sözlüklerin sadece ihtiyaç duyulduğunda, ödev yaparken ve derste başvurulacak bir kaynak kitap olmadığı kavratılmalıdır. Öğrencilere sözlükten nasıl yararlanılacağını somut adımlar ve beceriler hâlinde gösterilmesi ve uygulamaların yapılması zorunludur. Bu noktada Haris ve Sipay’ın sözlük kullanımına dair belirledikleri beceriler yol gösterici olabilir:
“1) Kelimelerin yerini bulma ile ilgili beceriler
a. Alfabetik sıralamayı ve amacını anlama b. Alfabetik sıralamayı kullanma becerisi
Verilen harften önce ve sonra gelen harfleri hızlı bir şekilde belirlemek Birinci, ikinci vb. harflere göre kelimeyi bulabilmek
Hedeflenen kelimeye en yakın sayfayı açabilmek
Sayfa başlarında verilen kılavuz kelimeleri kullanabilmek
Sözlüklerde harflere göre düzenlenmiş parmak indekslerini kullanabilmek c. Hecelenmesi tam olarak bilinemeyen bir kelimeyi bulabilmek
2) Kelimelerin telâffuz edilişlerini belirleyebilme ile ilgili beceriler
a. Sözlük girişlerini anlamak b. Kısaltmaların anlamlarını bilmek
c. Sözlükteki telâffuz kılavuzunu bulma, anlama ve kullanma Verilen Heceleri
Seslendirme şekillerini Ses değeri ile ilgili işaretleri
Vurgu işaretlerini anlama ve kullanma d. Alternatif telâffuz şekillerini anlama
3) Kelimenin anlamını ve kullanılışını belirleyebilme ile ilgili beceriler
a. Kısaltmaları anlama
b. Anlamı oluşturmada, cümlede kelimelerin kullanılışının önemini anlama. c. Tipik sözlük tanımlarını yorumlayabilme
d. Kelimenin uygun anlamını seçebilme e. Üretilmiş kelimelerin köklerini belirleyebilme
f. Kelimenin kabul edilen günlük, eski, argo ve kabul edilemeyen kullanımlarını birbirinden ayırt etme
Sözlükler, söz yerindeyse bir kültür haritasıdır. Zira dil kültürün aynası ve koruyucusudur. Sözlüklerde dilin canlı ürünleri olan sözcüklerle kültürün bir haritasını çıkarırlar.
“Sözlükler, bir dilin sözcük dökümünü yaparken o dille yaratılan, o dille aktarılan kültürün de bir tür haritasını verir. Sözlükleri dikkatli okuyan bir kimse, sözlükler aracılığıyla o cemiyetin kültürü, sanatı, yaşama biçimi hakkında da ortalama bir bilgiye sahip olabilir. İletişimin tam ve doğru olarak gerçekleşmesi için, dilin yapıtaşları sayılabilecek olan sözcüklerin anlam boyutlarının iyi bilinmesi kadar, yerli yerinde kullanılması da çok ama çok önemlidir. Dilin gücü, onun yapısını, anlatım imkânlarını iyi bilmek ve yeni imkânlar yaratmakla gerçekleşir. Bunun yolu da yazarlar için dil ürünleri (bilgilendirici ve nazarî ürünler) ortaya koymak, okurlar için bu ürünleri okumak, ayrıca da hem yazar hem okur için çeşitli türlerde sözlükler karıştırmaktan geçer” (Çotuksöken, 2002, s. 181–184).
Öğrenci için düşünüldüğünde; sözlükler öğrenciye anlamını bilmediğini öğreterek güven verir, zevkli bir uğraştır, kontrol ve karşılaştırma imkânı sunar, söz varlığını zenginleştirir, kendi kendine öğretir, öğrenmeye canlılık ve aktiflik katar (Budak, 2000; Göğüş, 1978). Bunların yanında öğrencilerin kullanacağı sözlükler, sözcük kökeni, doğru yazım, doğru sesletim, sözcük sınıflaması, söz dizimine bağlı işlevsel değişmeler, anlamsal ayrıntılar ve farklılıklar, kullanım örnekleri ve bağlamlar, eş ve karşıt anlamlar, anlam katmanları, ilişkili gönderimler, stilistik bilgiler, anlamsal bilgiler ve ekler bakımından da bilgi verebilmektedir (Budak, 2000, s. 22).
Sözlük, öğrenmek ve bir konuda doğru ifadeyi sunabilmek için gereklidir ve kullanıcısına birçok fayda sağlar. Sözlük kullanmayı yerleşik bir alışkanlık hâlinde edinmiş olan birey okulda ve günlük yaşamında çeşitli açılardan kolaylıklar yaşar. Sözlük kullanma alışkanlığını öğrencilere kazandırmanın çeşitli gerekçeleri bulunmaktadır:
1) Öğrencilerin ve Türk halkının Türkçeyi daha iyi öğrenmesi, günlük hayatında doğru kullanmasına katkıda bulunmak,
2) Özellikle ilköğretimin ilk yıllarında öğrencilerin sözlük kullanmağı öğrenerek bir iş başarmış olmanın sevincini yaşamalarını sağlamak; daha başka işler başarabileceği öz güvenini oluşturmak,
3) Sözlük kullanma yeteneğinin bilgi kazanmağa etkisini sezdirerek öğrencileri yardımcı ders kitaplarını kullanmağa alıştırmak ve özendirmek; yardımcı kaynakların yararına inandırmak,
4) Türkçenin öğrenilmesinde karşılaşılan zorlukların kolayca aşılmasını sağlamak; doğru öğrenme ve öğrenilenlerin yerinde kullanımını sağlamak,
5) Sözlüklerin baş kısmına temel ve pratik bilgilerin konulmasıyla her Türk ferdinin Türkçeyle ilgili önemli bilgi ve kuralları öğrenmesini sağlamak,
6) Kelimelerin kullanımını bir yapı içinde göstermek için verilen örnekler vasıtasıyla öğrencinin ve halkın şiir, hikâye, roman... gibi türlerle Türk dilinin inceliğini ve etkileyici güzelliğini tanımalarını sağlamak,
7) Bilmediği bir şeyi nereden ve nasıl öğreneceğini (kaynak eser kullanımını) öğrenen öğrencinin problem çözme yeteneğini geliştirmek. Karşılaştıkları problemleri çözebilecek anlayışa eriştirmek (Budak, 2000, s. 19-21) için temel eğitimden başlamak koşuluyla Türkçe dersi başta olmak üzere tüm derslerde öğrencilerin sözlük kullanmaya alıştırılmasına çalışılmalıdır.
Sözlük kullanımının gerekliliği ve kullanım ilkeleri kavratılarak alışkanlık hâline getirilmesi Türkçe derslerinde öğrenciye kazandırılacak önemli konulardandır.
“Bu nedenle ders dışı sözlük kullanımının teşvik edilmesi mühim bir meseledir. Öğrencilerin sözlüğe ulaşımlarının kolaylaştırılması sözlüklere yönelik olumlu tutum geliştirmelerine katkı sağlayabilir. Teknolojinin gelişmesi ve hızla yayılmasıyla akıllı telefon ve tabletlerin öğrencilerin hayatında geniş bir yer tutmaktadır. Öğrencilerin büyük bir kısmında tablet veya akıllı cep telefonu bulunmaktadır. Bu yüzden derslerde sadece matbu sözlük kullanma yerine öğrencilerin ilgilerini çekecek bilgisayar ortamındaki sözlük uygulamaları kullanılabilir” (Can ve Deniz, 2016, s. 333).
Öğrencinin söz varlığını zenginleştirmenin ötesinde bilgiye ulaşma ve öğrenme alışkanlıklarını da belirleyen bir beceri olan sözlük kullanmanın öğrencinin ilgi, ihtiyaç ve düzeyine uygun etkinliklerle Türkçe derslerinde kazandırılması mühim bir meseledir. Bu bağlamda, günümüz çocuk ve gençlerinin ilgi ve ihtiyaçlarını etkileyen, alışkın oldukları elektronik araçlardan ve dijital ortamlardan da sözcük öğretiminde yararlanılmalıdır. Sözlük kullanmanın alışkanlığa dönüştürülmesinde elektronik ve dijital sözlüklerden yararlanmanın bugün için bir zorunluluk olduğu da göz önünde tutulmalıdır.