• Sonuç bulunamadı

2. LİTERATÜR TARAMASI

2.1. Araştırmanın Kuramsal Çerçevesi

2.1.7. Okul Sözlüklerinin Özellikleri

Sözlükler dil öğrenme sürecinde önemli bir başvuru kaynağı ve temel bir öğretim aracıdır. Dil öğretiminde, ana dili veya yabancı dil öğrenme sürecinde, özellikle okuduğunu anlamada, ayrıca düşünceleri sözlü veya yazılı biçimde doğru sözcüklerle ifade edebilmede sözcük hazinesi etkin rol oynar. Sözcük hazinesinin geliştirilmesi için başvurulacak temel araç ise sözlüklerdir.

“Fiziksel, zihinsel ve sosyal bakımdan gelişme çağında olan öğrenciler, gerek günlük yaşamlarında gerekse derslerde bilmedikleri sözlerle karşılaşırlar. Bu karşılaşmalar doğru biçimde değerlendirilirse, öğrencilerin söz varlığı gelişimi açısından bir fırsat oluşturur. Anlamı bilinmeyen ve/veya kullanıldığı bağlam yardımıyla çözülemeyen sözlerin sözlük yardımıyla kavranması, öğrencilerin anlamlar dünyasını zenginleştirir. İlköğretimde, öğrencilere bilinmeyen sözler için sözlük kullanma alışkanlığı kazandırmak, onların akademik başarılarını olumlu etkileyecektir” (Karadağ, 2011, s. 195).

Bu denli büyük değere sahip olan sözlükler, okulda kullanım amacıyla oluşturulduğunda birtakım özel nitelikler taşımalıdır. Okul sözlüklerinde bulunması gereken özellikler aşağıdaki şekilde özetlenebilmektedir:

2.1.7.1. Biçim Özellikleri

Sözlük kullanma alışkanlığı çocuklara ilkokul ve ortaokul evresinde kazandırılmalıdır. Bu bakımdan okul sözlüklerinin çocukların hazırbulunuşlukları ve ilgisi, merakı, tutumu gibi bilişsel ve duyuşsal etkenler açısından yeterli olması gerekir. Okul sözlükleri bu gerekçe ile çeşitli biçimsel özelliklere sahip olmalıdır.

a)

Taşınabilir Olma

Okul sözlükleri, her seviye için geçerli olmak üzere, öğrencilerin kolaylıkla taşıyabilecekleri ağırlıkta / büyüklükte hazırlanmalıdır. Sözlüğün taşınabilirliğini; boyutları ve sayfa sayıları ile kullanılan kâğıdın cinsi belirlemektedir. Okul sözlüklerinin hazırlanmasında sınırlayıcı temel etken budur. Başvuru ihtiyacı duyan öğrencilerin yanlarında sözlüklerinin bulunması, sözlük kullanma alışkanlığını da olumlu yönde etkileyecektir (Karadağ, 2011, s. 198). Bundan dolayı öğrencilerin ihtiyaç duyduklarında yanlarında olabilecek ve kolayca sözcüğün anlamına erişmelerini sağlayacak nitelikte sözlüklerin hazırlanması gerekir. Basılı okul sözlükleri hazırlanırken ebadı, ağırlığı ve kapağının malzemesi gibi özelliklere dikkat edilmelidir. Bu aşamada, elektronik ortamda erişilen e-sözlüklerin taşınabilirlik özelliğini karşılamada fayda sağlayacağı söylenebilir.

Özellikle son dönemlerde okullarda akıllı tahta, tablet ve öğrencilerin mobil cihaz kullanımları da dikkate alındığında e-sözlüklerin taşınabilir bir araç olduğu açıktır.

b) Kapak ve Cilt

Öğrencilerin kullanacağı sözlüklerin kapağının ve cildinin kaliteli ve dayanıklı malzemeden seçilmesi zorunludur. Çünkü “cildi dağılmış bir sözlüğün sayfalarını bir arada tutarak korumak ve bu sözlükten hızlı bir şekilde faydalanmak, öğrenciler için oldukça güçtür. Bu durum, sözlük kullanma alışkanlığını olumsuz yönde etkiler” (Karadağ, 2011, s. 199).

c)

Baskı

Öğrencilerin okul sözlüğünün sayfalarındaki yazıları kolayca algılaması ve açıklamaları takip edebilmesi için baskı kalitesine ve kullanılan renklere dikkat edilmelidir.

“Sözlük maddelerinin tanım ya da açıklamalardan kolayca ayrılabilmesi için koyu ya da farklı bir renkle yazılması, sözlüğün kullanımını kolaylaştırmakta, bu da sözlüğün işlevselliğini arttırmaktadır. Sözlük maddelerinin yazımında tercih edilen farklı renkler, genellikle kırmızı ve mavidir. Sözlük hazırlanırken madde yazımı için bu renkler tercih

ediliyorsa, mutlaka koyu tonda kullanılmalıdır. Çünkü soluk ya da belirsiz baskılı sözlüklerin okunmasında duyu alımı süreci gecikmekte ya da yanlış algılamaya sebep olmaktadır” (Karadağ, 2011, s. 201).

d) Albeniye Sahip Olma

Okul sözlükleri, öğrencilerin gelişim özelliklerine uygun olarak renkli ve çekici bir görselliğe sahip olmalıdır. “İlköğretim döneminde çocukların dünyası son derece renklidir ve bu yaştaki öğrenciler her türlü araç ve gereçte kendi dünyalarının yansımalarını ararlar” (Karadağ, 2011, s. 200). Ortaöğretimden itibaren bu durum soyut kavramlara karşılık bulma ve gerçekçi vasıflar arama yönünde değişikliğe uğrar. Bu nedenle okul sözlüklerinin kapağına (renk, görsel), kâğıt ve yazı rengine ve iç sayfalarındaki yazı ve görsellerin yerleşimine dikkat edilmelidir.

e)

Yazı

Okul sözlüklerindeki yazı tipi ve büyüklüğü (puntosu) öğrencinin fiziksel ve zihinsel gelişimine göre uygun olmalıdır. Sözlükler bilgi kaynaklarıdır. Sözcüklerin biçim ve anlam özellikleri, kullanım örneklerine dair kullanıcısını bilgilendirirler. “Bilgilendirici içeriğin aktarılmasında düşünülmesi gereken ilk şey, tam ve doğru olarak algılanabilecek şekilde düzenlenmesidir. Bu sebeple, yazının hedeflenen yaş düzeyindeki öğrenciler tarafından kolay algılanabilecek tipte ve büyüklükte olması gerekir” (Karadağ, 2011, s. 200). Yazının kolay algılanması ve tanınması okunabilirliği de yükseltecektir.

f)

Yönergeler

Okul sözlüğünün başında kaynağın nasıl kullanılacağını gösteren, açıklamalara ve işaret / sembollere yer verilmelidir.

2.1.7.2. İçerik Özellikleri

Sözlükler bir başvuru kaynağıdır. Bu nedenle sözlüğe başvurulduğunda aranan bilgiye tam ve yeterli düzeyde ulaşabilmek gerekir. Sözlüğün başvurulan bilgiyi tam olarak verebilmesi içeriğine yönelik bir durumdur. Başvuruları karşılayamayan, doğru ya da yeterli açıklama içermeyen veya okuyucunun anlayabileceği düzeyde açıklayamayan sözlükler öğrencilerin sözlük kullanma alışkanlığını olumsuz etkiler. Bu nedenle, okul sözlükleri içeriğe dair aşağıdaki özellikler göz önünde tutularak hazırlanmalıdır:

a)

Başvuruyu Karşılama

Anlamı bilinmeyen veya karıştırılan sözcükler için sözlüklere başvurulur. Bunun için sözlüklerin hedef kitlenin bu ihtiyaçlarının karşılaşması beklenir. Okul sözlükleri söz konusu olduğunda, öğrencilerin derslerinde ve günlük yaşamlarında karşılaştıkları bir sözcüğün anlamını öğrenmek için sözlüğe başvurduklarında yeterli içeriğe ulaşmaları gerekir.

Bunun sağlanabilmesi için “okul sözlükleri hazırlanırken genel bir sözlüğün kısaltılmasından değil, günümüz öğrencilerinin ilgi, ihtiyaç ve gereksinimlerinden hareket edilmelidir. Ayrıca sözlük hazırlanırken söz varlığına yönelik sıklık çalışmalarından yararlanılmalıdır. Diğer taraftan okul sözlüklerinin ihtiyaca yüksek seviyede cevap verebilmesi için ders kitaplarının söz varlığı da taranmalı ve sözlük hazırlanırken bunlardan yararlanılmalıdır” (Karadağ, 2011, s. 202-203).

Tüm bunlarla birlikte okul sözlüklerinin hazırlanmasında öğretim programlarının kazanımları da yol gösterici olacaktır.

b) Seviyeye Uygunluk

Okul sözlüklerinin madde başları, tanım ve açıklamaları öğrenci seviyesi dikkate alınarak hazırlanmalıdır.

“Tanımların ve açıklamaların seviyeye uygun ve net olması, ilgili anlamı öğrencinin zihninde canlandırmasını kolaylaştırır. Sözlük hazırlanırken öğrencilerin söz varlığı birikimlerinden, kelime sayısı bakımından ve cümle uzunluklarının ortalama değerlerinden hareket edilmelidir” (Karadağ, 2011, s. 203).

Bunun için sözlükte tanım ve açıklamalarda öğrencilerin bildiği sözcüklerden hareket edilmeli, cümle uzunlukları seviyeye göre düzenlenmelidir.

Okul sözlüklerinde, sözcüklerin geçtiği atasözü ve deyimlere de anlam ilişkisi doğrultusunda ve öğrenci seviyesine göre yer verilmelidir. Atasözü ve deyimlerin

belirlenmesinde ders kitaplarında karşılaşılan ve günlük yaşamda sık kullanılan örnekler tercih edilmelidir.

c)

Sözcüklerin Anlamı

Okul sözlüğünde sözcüklere ilişkin anlamlar verilirken önem sırası ve günlük yaşamda karşılaşılma durumu gözetilmelidir.

Okul sözlükleri hazırlanırken “hacim sorunu yüzünden, madde başlarının bütün anlamları alınmayabilir. Bu sebeple, maddeler açıklanırken temel anlam mutlaka ilk sırada verilmelidir. Diğer anlamların seçilmesi ve sıralanmasında, gerek günlük hayattaki sıklığı gerekse öğrencilerin derslerde karşılaşma ihtimali dikkate alınmalıdır. Bunlarla birlikte yabancı kökenli kelimelerin öncelikle Türkçe karşılığı verilmeli, sonra tanım ya da açıklaması yapılmalı; Türkçe kelimelerin ise öncelikle tanım ya da açıklaması yapılmalı, sonra eş ve zıt anlamları verilmelidir.” (Karadağ, 2011, s. 204).

Eş ve zıt anlamlı sözcüklerin verilmesi, başvurulan sözcüğe dair anlamın kalıcı olarak öğrenilmesini kolaylaştırır.

d) Dil Bilgisi Kuralları

Okul sözlüklerinde madde başları belirlenirken sözcüklerin kök, gövde ve birleşik yapıları dikkate alınmalıdır.

“Aynı kök ya da gövdeden türemiş sözcüklerin ilköğretim sözlüklerinde yer alması

öğrencilerin şekil bilgisi farkındalığını artırarak sözcüğün anlamını çözmelerinde fayda sağlayacaktır. Aynı kökten türeyen sözcükler alfabetik dizimde bir arada bulunacağından, yapım eklerinin sözcük türetme işlevi öğrenciler tarafından kavranabilir ve aynı eklere başka sözcüklerde rastlayan öğrenci sözcüğün anlamını çözebilir” (Karadağ, 2011, s. 204).

Bu nedenle okul sözlüklerinde aynı kökten gelen, farklı tür ve işlevdeki sözcüklere yer verilmeli, hatta bu sözcükler belirlenirken ders kitaplarında geçen sözcüklerden yararlanılmalıdır.