• Sonuç bulunamadı

Romantik ilişki durumları açısından üniversite öğrencilerinin romantik ilişkilerden beklentilerine dair farkındalıklarına yönelik sonuç ve

SONUÇ, TARTIŞMA VE ÖNERİLER

5.1. Sonuç ve Tartışma

5.1.2. Üniversite öğrencilerinin romantik ilişkilerden beklentilerine dair farkındalıklarına yönelik sonuç ve tartışma. Bu bölümde üniversite öğrencilerinin

5.1.2.5. Romantik ilişki durumları açısından üniversite öğrencilerinin romantik ilişkilerden beklentilerine dair farkındalıklarına yönelik sonuç ve

tartışma. Araştırma kapsamında, üniversite öğrencilerinin romantik ilişkilerden beklentilerine dair farkındalıklarının romantik ilişki durumlarına göre farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin romantik ilişkilerden beklentilerine dair farkındalıkları, kültürel beklentiler ve fiziksel beklentiler alt boyutlarında romantik ilişki durumu değişkenine göre farklılık göstermektedir. Öğrencilerin, güven beklentileri, ilişki kalite beklentileri ve kendini kontrol beklentileri ise romantik ilişki durumu bazında benzerlikler göstermektedir.

Evli üniversite öğrencilerinin romantik ilişkilerinde kültürel beklentilere dair farkındalıklarının puan ortalaması ile şu an bir romantik ilişkisi olmayan öğrencilerin romantik ilişkilerde kültürel beklentilere dair farkındalıklarının puan ortalamasından yüksektir. Baltacıoğlu (2016) yaptığı çalışmada ilişkisi olmayan bireylerin, evli olan kişilere göre romantik ilişkiler daha fazla kaygı ve korku yaşadıklarını, kültürel olarak başkaları tarafından nasıl görüldüğüne dair mesajları daha fazla önemsediklerini belirtmiştir. Bireyde meydana gelen bu korku ve değerlendirilme kaygısı onun yakın ilişkilerdeki beklentilerini etkilemektedir. Ayrıca yalnız olan bireylerin evli olan kişilere oranla daha az ilişki doyumu yaşadıkları bilinmektedir (Büyükşahin, 2006).

İlişkisi olmayan kişilerin, ilişkilerdeki kültürel beklentilere yönelik kaygıları onların romantik ilişki kurmalarını zorlaştırmaktadır. Evli bireyler hali hazırda bir romantik ilişki sürecinde oldukları için partnerleri değerlendirilme aşamasından geçmiş olmaktadır. Evli çiftler, ilişkinin başlangıç aşamasında ifade ettikleri beklentilerini, evlilik süresince deneyimle şansına sahiptirler. Bu durum onların kültürel beklentiler konusundaki beklentilerinin ilişki olmayan bireylerin beklentilerine oranla daha fazla olmasına neden olmuş olabilir.

Evlilik, birlikte bir yaşam paylaşmayı amaçlamak, beklentiler üzerine anlaşmak ve ortak geleceğe ilişkin hayaller kurmak demektir (Gottman ve Silver, 2014). Evlilik sürecinde çiftlerin beklentilerinin uyuşması, ilişkide yaşanabilecek problemlerin önüne geçilme olasılığını arttıracaktır. Bu kapsamda evlilik öncesi beklentilerin ifade edilmesi önemlidir. Araştırma bulgularına göre evli çiftlerin kültürel beklentilere dair farkındalıklarının puan ortalaması, sözlü/nişanlı çiftlerin kültürel beklentilere dair farkındalıklarının puan ortalamasından yüksektir. Beklentilerin evlilik öncesi ifade edilmesi, çiftlerin evlilik süresince uyumunu kolaylaştıracaktır. Çiftler, evlenme kararı vereceği kişinin, karar verdiğin andaki durumunu koşulsuz kabul edip, onu seviyorsa, onunla birlikte yaşamayı göze alıyorsa ve farklılıklardan rahatsızlık duymayıp bu farklılıkları değiştirmek istemiyorsa evlilik kararı almalıdırlar (Yavuzer, 2017).

Sözlülük/nişanlılık döneminde olan çiftlerin, kendi kültürel özelliklerine ve beklentilerine uygun bir kişi ile evlilik yolunda ilerlemesi, onların doyurucu bir ilişki içerisinde olmalarına yardımcı olacaktır. Bu beklentilerin çiftler için somutlaşabilmesi için öncelikle bireyler, kendi kültürel özelliklerinin ve beklentilerinin farkına varmalıdırlar. Hayta ve Algın (2013) yaptıkları çalışmada, kendi kişisel özelliklerinin, kültürel faktörlerinin farkına varamamış kişilerin, evleneceği kişiyi de sağlıklı bir şekilde değerlendirmelerinin mümkün olmadığını belirtmişlerdir. Evli bireyler için bu değerlendirme aşaması her ne kadar geçmiş gibi gözükse de evlilik süreci, sözlülük/nişanlılık aşamasında ifade edilen bu beklentilerin ne düzeyde karşılanacağının test edildiği bir süreçtir. Kişiler, kişisel özelliklerinin ve kültürel beklentilerinin farkında olarak evlilik yaptıkları takdirde, bu beklentilerinin evliliklerinde karşılanmasını istemeleri beklenen bir durumdur. Sözlülük/nişanlılık süreci bir deneme sürecidir, evlilik ise beklentilerin gerçekleştirilme sürecidir. Bu doğrultuda değerlendirildiğinde evli çiftler, sözlülük/nişanlılık sürecine göre

beklentilerinin gerçekleşmesini daha fazla talep etmekte ve bu beklentileri doğrultusunda romantik ilişkisini yürütmeyi istemektedirler.

Çiftler, romantik ilişki kurarken farklı amaçlara sahip olabilirler. Bu amaçlardan bir tanesi de kurulan bu ilişkinin çiftleri evliliğe götürmesidir. Çiftler evlilik yolunda ilerlerken, kriterlerinin farkında olmaları, fiziksel görünüme yönelik ve romantik eşe ilişkin beklentilerini ifade etmeleri, onların evlilik aşamasında yaşayacakları sorunları azaltacaktır (Altuntaş ve Atli, 2015). Bu durum araştırma bulguları ile de desteklenmektir. Araştırma sonuçlarına göre evli bireylerin fiziksel beklentilere dair farkındalıklarının puan ortalamaları, yalnız olan bireylerin fiziksel beklentilere dair farkındalıklarının puan ortalamasından daha yüksektir. Kara (2016) yaptığı çalışmada, yalnız olan bireylerin evli bireylere oranla, beden algılarının daha olumsuz olduğu ve bu konudaki beklentilerini ifade etmekte zorlandıklarını belirtmiştir. Beden algısına yönelik olumsuz düşüncelerin varlığı, bireylerin ilişkilerde fiziksel görünüme yönelik beklentilerini paylaşamamasına neden olabilmektedir. Evlilik öncesinde çiftlerin dış görünüşlerine yönelik beklentilerinin ifade edilmemesi, evlik sürecinde çiftlerin birbirlerini değiştirmek istemelerine, romantik eşi, kendi istekleri doğrultusunda davranmaya zorlamasına ve bu durum sonucu ilişkide hayal kırıklıklarının yaşanmasına neden olmaktadır (Keitner, Heru ve Glick, 2010). Evlilik sürecinde fiziksel görünümün değişime uğraması çiftlerin bu konudaki beklentilerinin artmasına da neden olabilmektedir. Ayrıca evlilik sürecinde olan bireyler, ilişkisi olmayan kişilere göre beklentilerini test edebilmektedirler. Bu durum onların beklentilerinin somutlaşmasına ve ifade edilmesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle evli bireylerin fiziksel beklentileri, yalnız olanlara oranla daha yüksek olması beklenen bir durumdur.

Araştırma bulgularına göre evli bireylerin fiziksel beklentileri puan ortalaması, flört sürecinde olan çiftlerin fiziksel beklentilerinin puan ortalamasından daha yüksektir.

Evlilik sürecindeki çiftler, fiziksel olarak daha yakın ilişki içindedir. Evli çiftler, evlilik süresince kendilerinde meydana gelen fiziksel değişiklikler konusunda flört sürecinde olanlara oranla daha hassas olmakta ve bu konudaki beklentilerinin karşılanmasını talep etmektedirler (Kara ve Altınok, 2017). Flört dönemindeki çiftler fiziksel beklentilere karşı daha toleranslı olabilmektir. Bu dönemde çiftler için öncelikli olan düşünceler, ilişki doyumuna ulaşmak, gelecek planlaması yapmak veya gerçek beklentiler yerine günlük beklentilerin ifade edilmesidir. Büyükşahin (2006) evlilik

süreci flört sürecine göre daha ciddi ve farkındalık düzeyinin yüksek olduğu süreçken, flört süreci ilişkinin uzun ömürlü olacağına dair inancın az olduğu, ilişkiye güvenin gelişmediği ve çiftlerin ilişkide kendilerini güvende hissetmedikleri bir süreç olduğunu ifade etmiştir. Flört sürecindeki çiftler evli olanlara göre daha az yakınlık kurmakta, ilişkilerine bağlılıkları daha az olmakta ve ilişkinin devamlılığına yönelik duyulan kaygı daha fazla olmaktadır (Saraç, Hamamcı ve Güçray, 2015). Flört sürecindeki çiftlerin ilişkiye güvenlerinin az olması onların ilişkilerine yönelik beklentilerinin somutlaşmamasında etkili olmaktadır. Evlilik sürecinde ise bu beklentiler daha nettir.

Bu bağlamda evli çiftlerin flört sürecinde olan çiftlere oranla ilişkideki fiziksel beklentilerinin daha yüksek olması beklenebilir bir durumdur.

Araştırma sonucunda elde edilen diğer bir bulgu ise evli bireylerin fiziksel beklentilere dair farkındalıklarının puan ortalamasının, sözlü/nişanlı çiftlerin fiziksel beklentiler dair farkındalıklarının puan ortalamasından yüksek olmasıdır. Avcı (2014) yaptığı çalışmada, üniversite öğrencilerinin evliliklerde yaşayacakları problemlere ilişkin değerlendirmelerini incelemiş, çalışma sonucunda öğrencilerin en fazla problem yaşayacakları alanların farklılıkları kabul, fiziksel görünüş, iletişim problemleri ve çatışma çözme becerileri olduğunu belirtmiştir. Farklı bir çalışmada çiftleri birbirlerine yaklaştıran değişkenlerin, çekicilik, hoşlanma, fiziksel temas, birlikte olma isteği ve fiziksel görümüm olduğu ifade edilmiştir (Hortaçsu, 1997). Çiftlerin fiziksel yakınlaşmaları sözlülük/nişanlılık döneminde başlamakta ve evlilikte daha çok artmaktadır. Evlilik süreci sonucunda artan fiziksel yakınlaşmalar, çiftlerin bu konudaki beklentilerinin de deneyimlendiği süreçlerdir. Fiziksel beklentileri karşılanan ya da bu konudaki beklentileri karşılanmayan çiftlerin, evlilik aşamasında kendilerini ifade etmeleri daha olası görülmektedir. Sözlülük/nişanlılık sürecinde bu durum ikinci planda kalabilmektedir. Büyükşahin (2006) yaptığı çalışmada, sözlü/nişanlı olanların flört sürecinde olan veya evli olan bireylere göre romantik eşlerini daha az çekici bulmakta, fiziksel özelliklerini daha az beğenmekte ve kendilerini ilişkide daha az güvende hissetmektedirler. Bu durum sözlü/nişanlı olan bireylerin fiziksel beklentiler konusunda hayal kırıklığı yaşama ihtimaline yol açabilmektedir. Bu hayal kırıklığı sonucunda bireyler sözlülük/nişanlılık sürecinde, romantik eşlerine yönelik fiziksel beklentilerini ifade etmekten uzak durabilirler. Eş seçiminde her zaman fiziksel görünüş önemli olmamaktadır. Ceylan (1994) yaptığı araştırmada, bireylerin eş seçiminde fiziksel beklentiler ve maddiyatın değil, sevgi,

bağlılık, güven, paylaşımcı olma ve inançların etkili olduğunu belirtmiştir. Farklı bir çalışmada ilişkilerini dış görünüş yerine aşk, sevgi ve anlayışlılık üzerine kuran çiftlerin daha mutlu ve uyumlu oldukları belirtilmiştir (Işınsu, 2003). Beklentiler bireylerin kişilik özelliklerinden, tutumlarından ve kültürel beklentilerinden etkilendiği için fiziksel beklentiler konusundaki bu farklılıkların oluşması beklenen bir durumdur. Ayrıca çalışmaya katılan ilişkisi olmayan ve sözlü/nişanlı çiftlerin, evli çiftlerden daha fazla olması, beklentiler arasına farklılaşmaya neden olmuş olabilir.

5.1.2.6. Algılanan ekonomik durum açısından üniversite öğrencilerinin

Outline

Benzer Belgeler