• Sonuç bulunamadı

ROMANDA KULLANILAN ANLATIM TEKNİKLERİ

Belgede 9 ve Edebiyatı Türk Dili (sayfa 37-42)

Romanda kurmaca bir dünya oluşturulmasında ve yazarın anlatmak istediklerini iletmesinde kullanılan bazı teknikler anlatıma çeşitlilik, dinamizm ve derinlik kazandırır. Romanda olay veya durumların etkili bir biçimde anlatılabilmesi veya okurun gözünde canlandırılabilmesi için çeşitli anlatım teknikleri kullanılır. Bu teknikler aşağıda örneklerle anlatılmıştır.

Anlatma (Tahkiye)

Anlatma; anlatıcının birtakım olayları ve iç içe geçmiş birçok hikâyeyi, bu çevredeki insanları yer ve zaman çerçevesinde okura aktarmasıdır. Anlatmaya bağlı metinlerde başvurulan temel anlatım tekniklerinin en eskisidir. “Anlatma” tekniğinin roman metni içinde oldukça geniş bir yeri vardır.

Kahramanlardan birisi olmayan anlatıcı, başta kişi tanıtımı olmak üzere, olay anlatı-mından iç çözümlemelere kadar pek çok teknik ögeyi bu teknikle uygulayabilir.

ÖRNEK

“Neriman buradan hemen her geçişinde bu sözü hatırlıyor ve gülümsüyordu. Çantasındaki esans şişesini doldurmak vesilesiyle mağazaya girdiler. Bütün eşyanın iliklerine işlemiş hafif bir güzel koku… Neriman bu mağazaların sessizli-ğine de şaşıyordu.

İçeride kalabalık olduğu hâlde müşteriler pek az konuşarak, âdeta bir dilsiz gibi işaretle meram anlatarak istediklerini alıyorlardı.’’

Özetleme

Bu teknik, çok uzun süren bir zamanın kısa anlatımıdır. Zaman atlaması ve genelle-meler çevresinde oluşur. Kısaca uzun bir zaman diliminde yaşanmış olayların ayrıntıdan arındırılarak ana hatlarıyla ve kısaca ifade edilmesidir.

ÖRNEK

“Yedi sene! Siyah saten gömlekli siyah başörtülü kız. O vakit böyle koşmazdı. Liseden çıkar ve Süleymaniye’nin köşesinde görünürdü. Kolunda çantası, başı önüne eğilmiş, gözlerinde korku ve dudaklarında tebessüm, Şinasi’nin yaklaştı-ğını görünce korkusu giden ve sevinci artan gözleriyle yere bakar, hafifçe kıza-rırdı. Sonra yan yana, hiç konuşmadan, epey yürürler ve buluşmanın ilk zevkini bu sükût içinde daha çok hissederlerdi.’’

Geriye Dönüş

Geriye dönüş tekniğinde yazar karakterlerin, yerlerin ve olayların geçmişiyle ilgili bilgi vermeyi amaçlar. Bunun yanı sıra karakterlerin romanın içerisinde bir şeyler hatır-lamaları da bu anlatım tekniğiyle verilir. Bu anlatım tekniği romanın gerçekliğine önemli

PEKİŞTİRME TESTİ 1

PEKİŞTİRME

58

Roman

1. ---- anlatıcı bakış açısı, olayları yaşayan kahra-manlardan birinin yaptığı anlatıma denir. Olayları-hem yaşar, Olayları-hem anlatır. Anlattıkları, iç konuşmalar ve zihninden geçenlerdir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakiler-denhangisi getirilmelidir?

A) Nesnel B) Hayali

C) Gözlemci D) Tanrısal (İlahi)

E) Kahraman

Anlatıcı, olayı yaşayan ve aynı zamanda aktaran kişi olduğundan kahraman anlatıcıdır ve cevap E.

2. Olmuş ya da olabilecek olayları yer, zaman ve kişilere bağlayarak anlatan, hikâyeye göre çok daha uzun olan yazılara ---- denir. Bu tür, edebiya-tımıza Tanzimat Dönemi’nde çevirilerle girmiştir. Dünya edebiyatında Cervantes’in Don Kişot’uyla başlayan türün başarılı yazarları arasında Victor Hugo, Balzac ve Dostoyevski sayılabilir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki edebi-yat türlerinden hangisi getirilebilir?

A) hikâye B) roman C) tiyatro

D) anı E) destan

Parçadaki özellikler romana aittir. Cevap B.

3. Olayların içinde olmayan, olaylara dışarıdan bakan fakat her şeyi bilen, olayların gidişatını ve sonunu görmüş olan anlatıcıdır. Bir olayın öncesi-ni ve sonrasını, kahramanların geçmişiöncesi-ni, akılla-rından neler geçirdiklerini bilir.

Yukarıda özellikleri verilen bakış açısı aşağıda-kilerden hangisidir?

A) Kahraman B) Hayali

C) Gözlemci D) Tanrısal (İlahi)

E) Nesnel

Her şeyi kahramanların akıllarından geçenleri bilen anlatıcı tanrısal (ilahi) bakış açısıdır ve cevap D.

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisi ilahi (tanrısal) bakış açısıyla yazılmıştır?

A) Hilmi Bey, üzerine giydiği yeşilimsi montla se-sin geldiği yöne doğru hızlı adımlarla yürüdü. B) Ayşe Hanım elindeki anahtarla posta

kutusu-nu açıp elektrik faturasını aramaya başladı. C) Kenan, ona her zamankinden daha kinliydi.

Kendisine yapılan haksızlar aklına geldikçe ona karşı olan öfkesi depreşiyordu.

D) Günlerdir yağan yağmurdan sonra güneş yü-zünü gösterdi. Güneşi gören çocuklar parkla-ra koştu.

E) Akçay’da bulunan yazlığa doğru yol almaya başladık. Yolculuk süresince gördüğümüz do-ğal güzellikleri daha yakından görmek için sık sık mola verdik.

Anlatıcı, kahramanın aklından geçenleri de bildiği için cevap C.

5. Hayvanat bahçesine gitmek istiyordum. Babama söyledim. Babam “tamam oğlum” dedi. Hayvanat bahçesine gidiyorduk. Çok mutluydum. Hayal gibi. Sonunda geldik. Büyük bir girişi vardı. Hemen girişin yanında da gişe. Babam gişeye ödeme yaptı. İçeriye girdik. Biraz yürüdük. Maymunları gördük. Çok maymun vardı. Renkleri, cinsleri, boyları da farklıydı. Kimisi kafeste yerdeydi. Kimisi kafesteki ağacın üstünde. Kafesin önünde bir yazı vardı…

Anlatmaya bağlı bir metinden alınan yukarıda-ki parçada aşağıdayukarıda-ki ögelerden hangisi yok-tur?

A) Yer B) Kişi C) Olay

D) Zaman E) Anlatıcı

Yer: hayvanat bahçesi. Kişi: Baba ve oğlu. Olay: Hay-vanat bahçesine gidiş. Anlatıcı: Kahraman anlatıcı. Zaman ögesi belli olmadığı için cevap D.

PEKİŞTİRME TESTİ 1

PEKİŞTİRME

Zamir (Adıl)

1. İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; I

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. II III

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. IV

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir…

V

Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerden hangisi zamir değildir?

A) I B) II C) III D) IV E) V “bu” işaret zamiri, “benim, benimse” şahıs zamiri, “birinden” belgisiz zamirdir. “öbür” sözcüğü “yanda” ismini belirttiği için sıfattır. Cevap C.

2. “O” işaret sözcüğü, uzakta olan bir nesnenin yerini tutarsa işaret zamiri; bir kişiyi karşılarsa kişi zami-ri olur.

Buna göre, “o” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde işaret zamiri olarak kullanılmıştır? A) Bu konuda kimseye bir şey sormadan onu, bu

ortaklıktan çıkarmak en iyisiydi.

B) Ünlü iş adamı çevresindeki herkese yardım ettiği için onu herkes takdir ediyor.

C) Yaşar Kemal ünlü bir yazarımızdı, ne yazık ki onu kaybettik.

D) Onu, yıllar önce üniversite koridorlarında tanı-mıştım.

E) Sabahtan beri masada duruyor, onu mutfağa götürür müsün?

A’da, B’de, C’de ve D’de “onu” sözcüğü insanı anlattı-ğı için şahıs zamiridir. E seçeneğinde bir varlıanlattı-ğın yerine kullanıldığı için işaret zamiridir. Cevap E.

3. Kilimlerde çizgi çizgi efkârım

Heybelerin nakışına ölürüm Türkiye’m

Yukarıdaki dizelerde kaç sözcükte iyelik zamiri vardır?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

“efkârım”, “nakışına” ve “Türkiye’m” sözcüklerinde iyelik zamiri kullanılmıştır. Cevap C.

4. Aşağıdaki altı çizili zamirler tür bakımından ikişerli eşleştirilirse hangisi dışta kalır? A) Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim. B) Kimileri her şeyi kendisi biliyormuş gibi

davra-nıyor.

C) Herkes onun yabancı biri olduğunu düşünü-yordu.

D) Kaybettiğim arkadaşıma en son burada rast-lamıştım.

E) Öğretmenimiz bu soruyu değil, ötekini çöz-müştü.

“kimileri ve biri” belgisiz zamir, “burada ve ötekini” işaret zamiridir; “senin” sözcüğü şahıs zamiridir. Cevap A.

5. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük zamirdir?

A) Doğum ile ölüm arasındaki yolu acılarla da, zevklerle de zenginleştiren hep o sevgidir. B) Hayat ile bağı olan edebiyat, mutlaka samimi

bir edebiyattır denilebilir.

C) Bir edebiyat, kelimeleri dizip onları işleyen pek hünerli kuyumcular çıkarabilir.

D) Bu konuda başkalarından destek almazsak başarılı olmamız çok zor.

E) Her edebiyat ürünü muntazam kış bahçelerin-de yetişen iri yapraklı, parlak renkli çiçeklere benzer.

C seçeneğindeki “onları” sözcüğü zamir, diğer söz-cükler yanlarındaki adı belirttiği için belirtme sıfatıdır. Cevap C.

97

PISA

PISA

Uğur, Ferhat, Hazal ve Özgür okudukları kitaplarla ilgili şu bilgileri paylaşmışlardır: Uğur:

– Benim okuduğum eser düzyazı biçiminde değildir. – Kahramanları insan dışı varlıklardır.

– Kuşların padişahı olduğuna inanılan ve Kafdağı’nın arkasında yaşadığı söylenen Simurg‘un özellikleri anlatılır. – Günümüzden yüzlerce yıl önce yazılmış bir eserdir.

Ferhat:

– Benim okuduğum kitap düzyazı biçimindedir. – Olağanüstü varlık ve olaylara yer verilmektedir. – İyilerle kötülerin çatışması üzerine kurgulanmıştır. Hazal:

– Benim okuduğum kitap Cumhuriyet Dönemi’nde yazılmıştır. – Yaşanmış ya da yaşanabilecek bir olay konu olarak ele alınmıştır. – Kahraman ve olaylar detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

Özgür:

– Benim okuduğum kitapta anlatılanlar canlandırılmaya uygundur. – Hayatın ve kişilerin olumsuz yönleri güldürü ögeleri ile verilmiştir.

Oğuz, arkadaşlarının okuduğu kitaplarla ilgili olarak aşağıdaki tespitleri yapmıştır. Bu tespitlerden doğru olanların başına “✔”, yanlış olanların başına “✗” koyunuz.

1. Uğur’un okuduğu kitap düzyazı olmadığına göre bir roman değildir. ( )

2. Ferhat’ın, okuduğu kitapta ders verme amacı güdülür ve öğüt bölümü vardır. ( ) 3. Hazal’ın okuduğu kitapta geniş bir kahraman kadrosu ve olay örgüsü bulunabilir. ( )

4. Özgürün okuduğu kitabın edebiyatımızdaki ilk örnekleri Cumhuriyet Dönemi’nde verilmiştir. ( ) 5. Uğur’un okuduğu kitapta yabancı kökenli sözcüklere rastlanmaz. ( )

6. Ferhat’ın okuduğu kitaptaki metinler anonim özellik göstermektedir. ( )

7. Hazal’ın okuduğu kitabın konusuna göre polisiye, tarihî, sosyal, fantastik gibi türleri vardır. ( ) 8. Özgür’ün okuduğu kitapta anlatılanlar sahne ve kostüm gibi unsurlarla desteklenebilir. ( ) 9. Okunan bütün kitaplarda temel amaç öğretici bilgi vermektir. ( )

PEKİŞTİRME TESTİ 1

PEKİŞTİRME

Zarf (Belirteç)

1. Fiillerin, fiilimsilerin, zarfların ve sıfatların anlamla-rını güçlendiren ya da kısıp sınırlayan sözcüklere zarf (belirteç) denir.

Buna göre aşağıdaki cümlelerin hanisinde zarf kullanılmamıştır?

A) Öğrenciler yeni aldıkları kitapları dolaplarına güzelce yerleştirdiler.

B) Aileler göçük altında kalan yakınlarını ümitle bekliyordu.

C) Bahçedeki domates ve biberleri kurumadan sulamalısın.

D) Bir çocuk perdelere konan saksağanı yakala-maya çalışıyordu.

E) Taşınıp yerleşmek için buradan daha geniş bir ev arıyoruz.

A'da "yeni" ve "güzelce", B'de "ümitle", C'de "kuruma-dan" E'de "taşınıp yerleşmek için" ve "daha" zarftır. Cevap D.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf kullanıl-mamıştır?

A) Yarın Kızılay Meydanı'nda ünlü bir sanatçı konser verecek.

B) Uzun yola gidecek arkadaşlarım ilk otobüse binsin.

C) Evin bahçesindeki erik ağaçları henüz çiçek açmadı.

D) Yakın dostlarım zor zamanlarımda hep ya-nımda oldular.

E) O çocuk bizim okula geldiğinden beri bana so-ğuk davrandı.

A'da "yarın", C'de "henüz", D'de "hep", E'de "soğuk" sözcükleri zarftır. Cevap B.

3. Sözcüklerin türleri hakkında doğru bir sonuca ula-şabilmek için onların cümle içinde bulundukları yerleri ve üstlendikleri görevleri görmek gerekir. Örneğin "doğru" sözcüğü, "doğru yol" ifadesinde sıfatken "Doğru konuşuyor." cümlesinde zarftır. Bu açıklamaya göre "yalnız" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf olarak kullanılmıştır? A) Yalnız insanlar, hayattan umdukları mutluluğa

ulaşamazlar.

B) Bu meseleye en uygun çözümü yalnız sen önerebilirsin.

C) Yalnız kaldığında beni aramanı defalarca söy-lemiştim sana.

D) Koca şehirlerin kalabalık ortamları bile yalnız-ları avutmaya yetmez.

E) Size gelirim yalnız kısa zamanda ayrılıp eve gitmem gerek.

C'de yalnız sözcüğü zarftır. Cevap C.

4. Fiillerin ve fiilimsilerin anlamını zaman bakımın-dan tamamlayan sözcüklere zaman zarfı denir. Bununla birlikte zaman anlamı taşıyan bütün söz-cükler zaman zarfı değildir. "Akşam gelirim." cüm-lesinde zarf olarak kullanılan "akşam" sözcüğü "Akşamın güzelliğine bak." cümlesinde isim olarak kullanılmıştır.

Buna göre aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi zarftır?

A) Gün, yoğun bir yağmurla başlasa da öğlene doğru güneş yüzünü gösterdi.

B) Sabahın bu kalabalık saatinde dükkânda otu-racak yer kalmamıştı.

C) Aylar geçti ama hâlâ ondan en ufak bir haber alamadık.

D) Geceleyin telefonun acı acı çalmasıyla korka-rak uyandım.

E) Gündüz olsa da işimizin kalan tarafına devam etsek.

A, B, C ve E'de altı çizili sözcükler isimdir, D'deki ise zaman zarfıdır. Cevap D.

102

YAZMA - SÖZLÜ İLETİŞİM

YAZMA

Belgede 9 ve Edebiyatı Türk Dili (sayfa 37-42)

Benzer Belgeler