EHR PLANCILII
Yunan dünyasında birey, bu dünyanın kültürel sınırları çerçevesinde, baba topraına ya da polise sadakat borçludur ve böylelikle kente ilk ve yakın anlamda
yüklenmi olmutur. Roma medeniyetinde ise ehir düüncesinin arkasındaki esas
deimitir ve artık ebedi kent üzerinden gözlerinizi ayırmaksızın bir “Romalı
yurtta” olabilmek mümkündür. Birey, aynı zamanda ilevsel olarak kendi kentinin
ya da eyaletinin yurttaıdır
151 .
Roma imparatorluu en güçlü olduu dönemde tüm Akdeniz havzasını,
Britanya dâhil Kuzey ve Orta Avrupa’nın önemli bir bölümünü ve Fırat nehrine kadar Ortadou’yu içine almaktaydı. Çeitli kültürler, farklı uç ve geleneklere sahip
çeitli halklar, bu geni topraklarda yaıyordu. Bu geni corafyayı yönetmek ve bu
corafyada barı ve güvenlii salamak zordu. Merkezi yönetim büyük ölçüde kente
dayanıyordu ve kentler imparatorluun yönetiminde ilk basamaı oluturdular.
Merkezi hükümet, kentlere önemli sorumluluklar yüklemiti. Bütün bunların yanı
sıra kentler barıı korumakta ve Roma uygarlıını yaymakta en yetkin kurumdular
152 .
Kentletirme projesinin zor bir çalıma olduu bilinen bir gerçektir. Bazı
bölgelerde, zaten varolan bir kentleme olgusu vardı. Yunanlıların ve dou
Akdeniz’de Fenikelilerin (Fenikelilerin koloni kentleri de hesaba katılmalıdır.) kurdukları kentlerde yaayanlar kent yaama kurallarını ve geleneini biliyorlardı.
Bu kültürün gerçek baarısının Roma gelenekleri ve yerli kent unsurlarının
bileiminin yaratılması olduu söylenebilir.
Roma kentinin planlanmasında yine Yunan dünyasında olduu gibi
standartlama geçerliydi. Yunan kent planlamasında ayrıntılı anlatılan, sokakların
birbirini yatay ve dikey kestii “Hippodamos” ızgara kent modeli Roma mimarisinde
de uyarlanarak kullanılmıtır. Roma kent planında; kuzey-güney yönünde uzanan
“cardo” ve dou-batı dorultusunda uzanarak cardo ile merkezde kesien ana cadde
“decumanus” esastı. Bu iki ana cadde bir kapıdan dier kapıya dek uzanır ve bunlar
151
Wheeler, M., Roma Sanatı ve Mimarlı&ı, (çev. Zeynep K. Erdem), 2004, s. 25.
152
forum denilen (agoranın Roma uzantısı) pazar yerinde birbirlerini dik açı ile keserlerdi. Sokak sistemi iki ana yolun kesiimine özel bir vurgu getirirdi.
Kentlerin içinde ve kentler arasında rekabet ruhunu tevik etmek Roma mparatorluu’nda esastır. Özellikle kentlerin önde gelen yurttaları arasında derin
ve içten bir kentlilik gururu ve yurt sevgisi vardı ve bu yurt sevgisinin tüm imparatorlukta kentlerin gelimesinde büyük bir etkisi olmutur. Kentlerin önde
gelen yurttaları kamu takdiri ve önemli kamu görevleri için birbirleriyle
rekabetteydiler. Kentler onur ünvanları elde etmek için birbirleriyle yarımaktaydılar
153
. Bu rekabet ruhunun önemli sonuçları olmutur. Büyük kamu
hizmetleri ve ihtiamlı yapılar artmı, mimari ve buna balı olarak mimaride süsleme
çoalmıtır. Roma döneminde kentlememi yerlerin kent olgusu kazanması ve eski
kentlerin geniletilip, gelitirilmesi ve bazı kentlerde bugün de yerleimin sürmesi
büyük bir Roma baarısıdır. Yeni kurulan kentlerde Roma ızgara planı ve Roma kent
yapıları uygulanmı ve bu uygulamada askeri mühendisler önemli çalımalarda
bulunmulardır. Ordu, yerli nüfusun sahip olmadıı planlama ve yapı yöntemlerinde
teknik uzmanlıa sahipti. Bunun yanında eski askerlerin oluturduu kolonilerin
yerletirilmesi Roma tarzı kent yaamına örnek oluturmaktaydı. Ordu ve planlama
arasındaki yakın iliki Britanya’daki Camulodunum (Colchester), Glevum
(Gloucester), Lindum (Lincoln) ve yerli kentleri Isca Dumnoniorum (Exeter) ve Viroconium (Wroxeter) kolonileri ile kanıtlanmaktadır. Eski lejyoner kalelerinin
yerlerinde sivil kentler kurulmakla kalmamı, bunlar sokak sistemleri içerisinde
kalelerin zemin planlarını da bütünletirmilerdi
154 .
Romalılar dier eyaletlerde yeni kentler kurarken veya zaten var olan kentleri
gelitirirlerken talya’nın kolonizasyonunda denedikleri ve yararlı gördükleri
teknikleri kullanmılardır. Kullanılan yöntemlerin aynı olmasına karın ortaya çıkan
kentlerin aynı olmadıı görülmütür. Bu kentlerin hepsi, yakın çevrelerindeki corafi
ve tarihsel etmenlerin ürünüydüler ve içlerinde bulundukları yerel koullara
uyarlanmılardı. Bu yeni kurulan Roma kentlerinin temelini, Roma ızgara planlaması
oluturmutur ve gelecekteki gelimesini yönlendirmitir. Fakat yine de, kentin
153
Owens, 2000, s. 123-124. 154
gelimesi yerel nüfusun kabul edebilecei bir oranda ve kaynakların izin verdii
ölçüde olmutur
155
. mparatorluun dousunda durumun biraz daha farklı olduu
bilinmektedir. Buralarda, Romalılar bazılarının geçmii yüzlerce yıl öncesine
dayanan gelimi pek çok kente sahip toplumlarla ilikiye girmilerdir. Bu yüzden
douda tümüyle Roma oluumları bulmak batıya oranla daha zordur. Genellikle
önceden kurulmu ehirlere yeni mahalleler ve özellikle hamam gibi Roma tarzı
yapılar eklenmitir
156
. Bu kentlerde uygulanan yeni fikirler ve teknikler, farklı yapı malzemeleri, anıtsallık, mimari kompozisyon ve simetri gibi Roma’ya özgü kavramlar, belirli Roma yapı tipleri dönüümü salamıtır. Atina gibi Ege’nin çok
uzun geçmiine sahip kentleri de, bu gelimelerden etkilendiler. Bu etkinin sonucu,
gösterili görsel etkiye sahip farklı karakterde Romalılamı eyalet kentlerinin
yaratılması olmutur. Ayrıca bu eyalet kentleri, varlıklarını ve douda bulunan engin
kaynakları belirleyen rekabet ruhundan büyük ölçüde yararlanmılardır. Cumhuriyet
döneminde Kuzey Afrika bölgesi, bakentin büyük nüfusunu beslemek için geni bir
tahıl kaynaıydı. Lüks ürünler, köle ve bakentin kentte yaayan nüfusu elendirdii
popüler olan hayvan gösterileri için egzotik hayvan kaynaı bulmak açısından da
buralar önemliydi. Bu yüzden bu bölgelerde devamlı koloniler kurulmu ve yerli
kentler gelitirilmitir
157
. Anadolu’daki Roma kentlerinde de, dou kentlerine benzer
deiimler görülmütür. Batı kıyısında, Miletos, Pergamon, Ephesos, Smyrna gibi
büyük kentlere ve dier birçok kente yeni yapılar eklenmitir. Mevcut yapılar
yenilenmi ve genel olarak kentsel donanımlar iyiletirilmitir. Anıtsal kemerler,
kolonadlı yollar tüm kentlerde yaygın hale gelmitir. Bu tür yapılar yalnızca kentleri
süslemek ve güzelletirmek amacıyla kullanılmıyordu. Bunlar izleyicinin görüünü
yönlendirmek ve denetlemek böylece geride kalan sıradan yapıları saklamak amaçlı kullanılıyordu. Roma mparatorluu’nda kentler Roma tarzı kent yaamı düüncesini
örnekleyen belli balı kamu yapılarına ve anıtsal yapılara sahiptiler. Romalıların
destekledikleri yaygın tek düzenlilik içerisinde bölgesel farklılıklar, yerel biçimler ve uyarlamalar sürmütür. Fakat geç mparatorluk döneminin kozmopolit yapısı
zamanla bölgesel farklılıkları azaltan tek düzenli mimari tarzın ortaya çıkmasına yol
155 Owens, 2000, s. 135. 156 Thorpe, 2002, s. 27-28. 157 Owens, a.g.e., s. 136.
açmıtır. Tüm Akdeniz çevresinde, yapı malzemesi olarak mermerin yaygın
kullanımı bu tek düzenlilik geleneinin kanıtıdır.
Roma kentinin kamu yapıları ve kullanım amaçları Yunan kenti ile büyük oranda benzerlik gösterirdi. Roma forumu, agora gibi toplumsal yaamın merkezini
oluturmaktaydı. Aosta ve Timgad gibi planlı ehirlerde, bir kenarda forum için yer
ayrılması ve etrafını çevreleyecek binaların yapımı özgün planın bir parçasıydı. ehir
büyüyüp karmaık hale geldiinde forumun da görüntüsü deimi ve burada yapılan
faaliyetlerin sınırı daralmıtı. Tipik bir forum dikdörtgendi, Vitruvius en:boy için
3:2’lik bir oran önermiti ama bu sabit bir oran deildi. Timgad’da forum kareye
yakınken, Pompei’de yaklaık 4:1’lik oranıyla alıılmadık ölçülerde uzun ve dardı
158 .
Tiyatro yapıları Roma mimarisinin en önemli ehir elemanları arasında yer almıtır.
Roma tiyatrosunun, Yunan tiyatroları gibi sahne binası, yarım daire eklinde meydan
ve oturma bölümlerinden olumaktaydı. Roma tiyatrolarında sahne binası çok
gelimiti ve oturma basamakları ile birletirilerek mimari bütünlüü salanmıtı.
Roma ehrinin önemli dier birimi de hamamlardır. Hamamlar, yalnızca kiisel
hijyeni salamıyor, bir dizi toplumsal kültürel ve sportif faaliyeti de tek bir yapıda
birletiriyorlardı
159
. Bu yapılarda, bazı bölümler alttan ve duvardan ısıtılarak sıcak mekânlar elde edilmiti. Soyunma yerleri, souk, ılık ve sıcak mekânlar hamamın en
önemli bölümlerini oluturuyordu.
Roma kentinin planlamasına genel bir bakı, bu planlamanın eklektik bir tarzı
olduunu kanıtlar. Roma kenti tasarımında Yunan, Etrüsk ve onların öncülleri
Villanova etkisi hissedilir. Etrüskler Orta ve Kuzey talya’nın gerçek anlamda ilk
kent kurucularıydılar. Onlardan önce, Villanova’lılar olarak bilinen, talya’nın Erken
Demir Çaı halkları bulunmaktaydı
160
. Bütün bunların yanında biraz önce bahsedilen koloni planlamasında ordunun gerçeklii de unutulmamalıdır. Savunma sistemi
tümüyle sokak sistemi ile beraber ilerlemektedir. Genel olarak tüm eyaletlerde, Romalılamı kent yaamı tevik edilmekte çok baarılı olunmutur.
158 Thorpe, 2002, s. 37-38. 159 Thorpe, y.a.g.e., s. 66. 160 Owens, 2000, s. 97.