• Sonuç bulunamadı

AVRUPA BİRLİĞİ TARIM POLİTİKALARI VE REFORMLAR

2.1. ROMA ANTLAŞMASI VE TARIM

Roma Antlaşması, Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun 1 Ocak 1958 tarihinde yürürlüğe giren Kurucu Antlaşması’dır. Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu Antlaşması da Roma Antlaşması ile aynı tarihte yürürlüğe girmesine rağmen, EURATOM Antlaşması adıyla anılmaktadır65.

Roma Antlaşması’nın önsözünde, bu Antlaşma’nın “Avrupa halkları arasında giderek daha sıkı şekilde kurulacak bir birliğin temellerini atmak” amacıyla hazırlandığı ifade edilmektedir. Bu Antlaşma’yla, ekonomik ilerlemenin önündeki engellerin kaldırılarak kalkınmanın sağlanması, hayat standartlarının yükseltilmesi ve uluslararası ticaret üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması amaçlanmaktadır66.

İkinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan kıtlık endişesinin yanı sıra, savaş sonrasında AB aktif nüfusunun çok önemli bir bölümünü oluşturan tarım sektörü çalışanlarının gelir düzeylerinin korunması ve üyelerin ulusal tarım politikaları arasındaki farklılıkların giderilmesi zorunluluğu, Birliği, bir ortak tarım politikası oluşturmaya yöneltmiştir67.

65

İKV, “Roma Antlaşması”, http://www.ikv.org.tr/sozluk2.php?ID=1260 (10.06.2009).

66

Enver Bozkurt, Mehmet Özcan, Arif Köktaş, Avrupa Birliği Hukuku, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, Nisan 2001, s. 17.

67

Naci Bayraç, Füsun Yenilmez, Türkiye Tarımının Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası’na

Uyumu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, http://www.kafkas.edu.tr/duyurular/web_katalog/hayvancilik_kat1/turkiye_tarimi_ab_uym.doc

Avrupalılar savaş yıllarında yaşanan açlık nedeniyle 1950 yılından başlayarak Avrupa Konseyi Danışma Meclisi’nin öncülüğünde tarımda bir ortak piyasa oluşturma çalışmalarını başlatmışlar ve bu amaçla; 1952-54 yılları arasında bir dizi görüşmeler yapmışlardır. Tarım konusunda çeşitli ülkeler tarafından öneriler hazırlanmış, ancak oluşturulacak ortak piyasanın statüsü, hangi kuruma bağlı olacağı ya da bağımsız mı olacağı konusunda anlaşmaya varamamışlardır68.

Bu girişimlerin ardından, Belçika Dışişleri Bakanı Paul-Henri Spaak öncülüğünde, üye ülkelerin Dışişleri Bakanları’ndan oluşan ve Spaak Komitesi olarak adlandırılan oluşumun hazırladığı bir rapor, 21 Nisan 1956 tarihinde AKÇT’ye üye altı devlete sunulmuştur. Spaak Raporu olarak adlandırılan bu rapor, 25 Mart 1957 tarihinde imzalanan ve EURATOM ile AET’yi kuracak olan Roma Antlaşması’nı da etkileyen bir belge olarak tarihe geçmiştir. Rapor’da; “üye ülkeler arasındaki gümrük vergilerinin kademeli olarak ortadan kaldırılışının ortak bir pazarın gerçekleşmesine giden yolu ifade ettiği” vurgulanmaktadır69. Spaak Raporu’nda, içinde tarımın yer almadığı bir ortak pazarın kurulamayacağı önemle vurgulanmıştır.

Spaak Raporu’nda, tarım ürünlerinde ortak bir pazarın oluşturulması için üç koşulun yerine getirilmesi zorunlu görülmüştür. Birincisi, üye ülkeler arasında normal ticaret engellerini kaldırmak yeterli değildir. Bunun yanında kotalar, gümrük vergileri, mevsimlik kısıtlamalar, fiyat belirlemeleri ve ihracat sübvansiyonları gibi ticaret üzerinde etkili olan diğer uygulamalar da kaldırılmalıdır. İkincisi, üye ülkeler ulusal tarım politikalarından vazgeçmeli ve ortak tarım politikası izlemelidir. Üçüncüsü ise; teknik alanlarda, fiyat düzeylerinde ve tarımsal girdi sanayilerinde maliyet farklılıklarına neden olan uygulamalarda uyum için geçiş dönemi gereklidir70. Spaak’ın raporunda belirtilen bu görüşler, Roma Antlaşması’nın tarımla ilgili maddelerinde de yerini alacaktır.

68

Abdullah Aysu, Avrupa Birliği ve Tarım, Kalkedon Yayınları, İstanbul, Mayıs 2006, s. 21.

69

Paul-Henri Spaak, “Intergovernmental Committee on European Integration. The Brussels Report on the General Common Market”, Abridged English Translation of Document Commonly Called the

Spaak Report, June 1956, http://aei.pitt.edu/995/01/Spaak_report.pdf (10.07.2009).

70

Tarım sektörü, Avrupa’da ekonomik entegrasyon sürecinin en sorunlu ayağını oluşturmuştur. Sanayide daha üstün rekabet gücüne sahip olan Almanya’nın sanayi ürünlerini serbest dolaşıma almak istemesine karşılık, Fransa’nın da üstün olduğu tarım ürünlerinden yana tercih kullanması, Topluluk içinde gerginliğe yol açmıştır. Sonuçta sanayi mallarının gümrük birliğine dahil edilmesine karşılık, Fransa’nın ısrarı üzerine, tarım mallarında da ticaretin serbestleştirileceği, ancak korumanın ulusal boyuttan çıkarılıp Topluluk boyutuna genişletileceği bir sistem üzerinde anlaşılmıştır71.

Roma Antlaşması, iki yüzü aşkın madde ve çeşitli ek protokollerden oluşmaktadır. Tarım ile ilgili hükümleri, “Tarım” başlığı altında 38-47. maddelerinde72 düzenlenmiş, antlaşmanın diğer hükümlerinden de etkilenmiştir.

Antlaşmanın 38. maddesinde tarım ürünlerinin tarifi; “topraktan yetiştirilen ürünler, hayvancılık ürünleri ve su ürünleri ile bunların birinci dereceden işlenmiş ürünleri” olarak yapılmıştır. 38. maddede ayrıca, tarım ürünlerinde ortak pazarın kurulabilmesi için Ortak Tarım Politikası’nın oluşturulması öngörülmektedir.

Roma Antlaşması’nın 39. maddesine göre Ortak Tarım Politikası’nın amaçları; “sektörde teknik ilerlemenin yükseltilerek verimlilik artışının gerçekleştirilmesi ve tarımsal üretimde rasyonel bir kalkınmanın sağlanması; böylece, tarımsal nüfusun yaşam standardının garanti altına alınması; tarım piyasalarında istikrarın sağlanması; gıda arzının güvence altına alınması; gıdaların, tüketicilere makul fiyatlarda sunulması” olarak belirlenmiştir73.

71

Gülcan Eraktan, Necat Ören, “AB Ortak Tarım Politikası: Reform Süreci ve Türkiye’ye Etkileri”,

Türkiye Ziraat Mühendisliği VI. Teknik Kongresi / 1. Cilt, Milli Kütüphane, Ankara, 3-7 Ocak

2005, s. 25.

72

Amsterdam Antlaşması’yla yeni 32-38. maddeler. Bkz: The Treaties Establishing the European Communities and Related Acts, “Treaty of Amsterdam Amending the Treaty on European Union”,

Official Journal C 340, 10.11.1997, http://eurlex.europa.eu/en/treaties/dat/11997D/htm/11997D.html

(10.07.2009).

73

Helen Nilsson, “European Common Agricultural Policy: An Analysis of the Main Factors Affecting Its Future Environmental Policy”, IIIEE Reports 2000:21, The International Institude for Industrial Environmental Economics, Lund University, Sweden, September 2000,

http://www.iiiee.lu.se/Publication.nsf/$webAll/9FB5DF595D41EC2FC1256C360045831E/$FILE/rep ort2000_21.pdf (10.07.2009), s. 9.

- 40. madde, Ortak Tarım Politikası’nın geçiş dönemi sonuna kadar ve aşamalı gerçekleştirilmesini öngörmektedir. Bunun yanı sıra 39. maddede belirtilen amaçlara ulaşabilmek için ortak piyasa organizasyonunun oluşturulması ve bu faaliyetleri karşılayabilecek bir fonun kurulması öngörülmüştür.

- 41. madde, mesleki eğitim ve araştırmaların geliştirilmesi konularını içermektedir.

- 42. madde, rekabete ilişkin kuralların tarım alanında uygulanabilmesi için gerekli ilişkileri düzenlemektedir.

- 43. madde, Ortak Tarım Politikası’nın ana hatlarını belirlemek üzere bir konferansın toplanmasını öngörmektedir.

- 44. madde, geçiş dönemi sürecinde fiyat tespitinde uyulması gereken ölçütleri belirlemektedir.

- 45. maddede, 40. madde 2. paragrafta öngörülen ortak organizasyona geçilene kadar, bazı üye devletlerin yapacağı ticaret anlaşmalarında uyacağı esaslar ve yetkiler açıklanmaktadır.

- 46. madde, Fark Giderici Vergi’nin hangi hallerde uygulanacağı hususu ile komisyonun, verginin miktarını tespit konusundaki yetkisini açıklamaktadır.

- 47. madde, Ekonomik ve Sosyal Komite tarafından yerine getirilecek görevler ve bu görevlerin yerine getirilmesinde görev alacak organları göstermektedir74.

Roma Anlaşması’nda vücut bulan OTP’nin, Stresa Konferansı’nda ve sonrasında şekillendiği görülmektedir. Stresa Konferansı, Roma Anlaşması’nın 43. maddesi doğrultusunda Topluluğun altı ülkesinin Tarım Bakanları’nın, 3-12 Temmuz

74

1958 tarihleri arasında İtalya’nın Stresa şehrinde “Stresa Tarım Konferansı” adı altında toplanmaları ile gerçekleşmiştir. Stresa Konferansı’nda, sanayi ürünleri alanında olduğu gibi, tarım ürünleri alanında da üyeler arasındaki tarifelerle öteki dış ticaret kısıtlamalarının kaldırılması ve bir “yeşil pazar” oluşturulması kabul edilerek, tüm üye ülkelerde tarım ürünlerine aynı fiyat düzeyini garanti etmek için ortak bir fiyat sistemi kurulmuştur75.