• Sonuç bulunamadı

Bu rivayet 6 hadis kaynağında 10 farklı isnadla tahric edilmiştir İbn Ebî Şeybe, Bezzâr (1446), Mevsılî (5011) ve Taberânî’nin (ö 360/971) kitaplarında tahric ettik-

leri 6 isnadda ilk altı ravi ortaktır: “Hâlid ibn Mahled (h. 213) > Mûsâ ibn Ya’kûb (h.

141) > Abdullah ibn Keysân (?) > Abdullah ibn Şeddâd (h. 83) > Şeddâd ibn Hâd (?)

> Abdullah ibn Mes’ûd (h. 32).” Tirmizî (ö. 279/892), Bezzâr (1789), Mevsılî (5080)

ve İbn Hibbân’ın (ö. 354/965) kitaplarında tahric ettikleri 4 isnadda ilk dört ravi ortak-

tır: “Mûsâ ibn Ya’kûb (h. 141) > Abdullah ibn Keysân (?) > Abdullah ibn Şeddâd (h.

83) > Abdullah ibn Mes’ûd (h. 32).” Tüm rivayetlerde ortak olan ravilerden Abdullah

ibn Keysân meçhuldür ve sadece incelenen hadisi rivayet etmiştir. Mûsâ ibn Ya’kûb

ise zayıftır. Bu sebeplerden dolayı incelenen rivayetin bütün isnadları zayıftır. Şahid

olarak sunulan Beyhakî’nin (ö. 458/1066) tahric ettiği hadis ise zayıflıktan kurtulama-

dığı gibi, incelenen hadisi de zayıflıktan kurtaramamıştır.

1.40.

1445 Numaralı Hadis

ْنَع ،ٍدَيَِز ُنْب ِدِحاَولا ُدْبَع اَنَ ثَّدَح :َلاَق ،ٌراَّيَس اَنَ ثَّدَح :َلاَق ،ٍدَيَِز ِبَِأ ُنْب ِالله ُدْبَع اَنَ ثَّدَح

،َقاَحْسِإ ِنْب ِنَْحَّْرلا ِدْبَع

ِهْيَلَع َُّللّا ىَّلَص ِالله ُلوُسَر َلاَق :َلاَق ،ٍدوُعْسَم ِنْبا ِنَع ،ِهيِبَأ ْنَع ،ِنَْحَّْرلا ِدْبَع ِنْب ِمِساَقلا ِنَع

َميِهاَرْ بِإ ُتيِقَل َمَّلَسَو

َكَتَّمُأ ْئِرْقَأ ،ُدَّمَُمُ َيَ :َلاَقَ ف ِبِ َيِرْسُأ َةَلْ يَل

َّنَأَو ،ٌناَعيِق اََّنََأَو ،ِءاَمْلا ُةَبْذَع ِةَبُّْتُّلا ُةَبِ يَط َةَّنَلْا َّنَأ ْمُهِْبَْخَأَو َمَلََّسلا ِ نِّم

.َُبَْكَأ َُّللّاَو َُّللّا َّلَِإ َهَلِإ َلََو َِِّللّ ُدْمَلْاَو ِالله َناَحْبُس اَهَساَرِغ

Abdullah ibn Ebî Ziyâd (h. 255)

1307

> Seyyâr ibn Hâtim (h. 200)

1308

> Abdul-

vahid ibn Ziyâd (h. 176)

1309

> Abdurrahman ibn İshâk (?)

1310

> Kâsım ibn Abdurrah-

man (h. 112)

1311

> Abdurrahman ibn Abdullah (h. 79)

1312

-- Abdullah ibn Mes’ûd (h.

32)

1313

şöyle demiştir: Rasûlullah (s) dedi ki: “İsrâ gecesi İbrâhîm ile karşılaştım.

Bana ‘Ey Muhammed, ümmetine benden selam söyle ve onlara haber ver ki cennetin

1307 Abdullah ibn Ebî Ziyâd. Seyyâr ibn Hâtim’den hadis almıştır. Ebû Hâtim: “Saduktur.” demiştir. İbn Hacer “Takrîb”de “Saduktur.” demiştir. İbn Hacer’in bu hükmüne karşılık Beşşar Avvad ve Şuayb Arnavut: “Aksine sikadır. İbn Ebî Hâtim ve İbn Hibbân onu tevsik etmişlerdir.” demişlerdir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, XIV, 427; İbn Hacer el-Askalânî, Tehzîbü’t-Tehzîb, V, 190; İbn Hacer el-Askalânî, Takrîbü’t-Tehzîb, 300; Beşşar Avvad Ma’ruf ve Şuayb Arnavut, Tahrîru Takrîbi’t-Tehzîb, II, 202.

1308 Seyyâr ibn Hâtim. Abdulvahid ibn Ziyâd’dan hadis almıştır. Kavârîrî: “Aklı yoktur.” demiştir. Yine aynı kişiye Seyyâr’ın yalanla itham edilip edilmediği sorulduğunda buna “Hayır.” demiştir. Hâkim, Seyyâr’ın bazı hadislerinin münker olduğunu belirtmiştir. Ukaylî: “Hadisleri münkerdir. İbn Medînî onu zayıf saymıştır.” demiştir. İbn Hacer “Takrîb”de “Saduktur. Evhamı vardır.” demiştir. İbn Hacer’in bu hükmüne karşılık Beşşar Avvad ve Şuayb Arnavut: “Aksine zayıftır. İtibar edilir.” demiş- lerdir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, XII, 307; İbn Hacer el-Askalânî, Tehzîbü’t-Tehzîb, IV, 290; İbn Hacer el-Askalânî, Takrîbü’t-Tehzîb, 261; Beşşar Avvad Ma’ruf ve Şuayb Arnavut, Tahrîru Takrîbi’t- Tehzîb, II, 99.

1309 Abdulvahid ibn Ziyâd. Abdurrahman ibn İshâk’dan hadis almıştır. İbn Maîn, Muhammed ibn Sa’d, Ebû Zur’a ve Ebû Hâtim: “Sikadır.” demişlerdir. İbn Hacer “Takrîb”de “Sikadır.” demiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, XVIII, 450; İbn Hacer el-Askalânî, Tehzîbü’t-Tehzîb, VI, 434; İbn Hacer el-Askalânî, Takrîbü’t-Tehzîb, 367.

1310 Abdurrahman ibn İshâk. Kâsım ibn Abdurrahman’dan hadis almıştır. İbn Hanbel: “Bir şey değildir. Münkeru’l-hadistir.” demiştir. İbn Maîn: “Zayıftır. Bir şey değildir.” demiştir. Muhammed ibn Sa’d, Ya’kûb ibn Sufyân, Ebû Dâvud, Nesâî ve İbn Hibbân: “Zayıftır.” demişlerdir. Ebû Zur’a: “Kavî değil- dir.” demiştir. Ebû Hâtim: “Daîfu’l-hadistir. Münkeru’l-hadistir. Hadisi yazılır. Onla ihticac edilmez.” demiştir. İbn Huzeyme: “Hadisiyle ihticac edilmez.” demiştir. İbn Hacer “Takrîb”de “Zayıftır.” demiş- tir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, XVI, 515; İbn Hacer el-Askalânî, Tehzîbü’t-Tehzîb, VI, 136; İbn Ha- cer el-Askalânî, Takrîbü’t-Tehzîb, 336.

1311 Kâsım ibn Abdurrahman. Babası Abdurrahman ibn Abdullah’dan hadis almıştır. Dedesi Abdullah ibn Mes’ûd’dan irsalde bulunmuştur. İbn Maîn ve İclî: “Sikadır.” demişlerdir. İbn Medînî: “Rasûlul- lah’ın ashabından Câbir ibn Semure dışında kimseyle görüşmemiştir.” demiştir. İbn Hacer “Takrîb”de “Sikadır.” demiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, XXIII, 379; İbn Hacer el-Askalânî, Tehzîbü’t-Tehzîb, VIII, 321; İbn Hacer el-Askalânî, Takrîbü’t-Tehzîb, 450.

1312 Abdurrahman ibn Abdullah. Mizzî, Abdurrahman’ın hadis aldığı kişiler arasında babası Abdullah ibn Mes’ûd’u zikretmiştir. Ancak tercemenin devamında Yahyâ ibn Maîn’in bunu reddeden sözlerini de nakletmiştir. Ya’kûb ibn Şeybe: “Sikadır. Hadisi azdır. Babasından olan rivayetleri hakkında olum- suz konuşulmuştur. Küçüktü.” demiştir. İbn Medînî: “Babası Abdullah’tan hadis almıştır.” demiştir. İbn Maîn bir seferinde onun babasıyla görüşmediğini söylerken; başka bir seferinde ise hadis aldığını be- lirtmiştir. Yahyâ ibn Saîd: “İbn Mes’ûd vefat ettiğinde Abdurrahman 6 yaşındaydı.” demiştir. İbn Han- bel’e Abdurrahman’ın babasından hadis alıp almadığı sorulduğunda şöyle demiştir: “Süfyân Sevrî ve Şerîk’e baktığımızda onlar ‘Duydu’ demiyor. İsrâîl’e gelince kertenkele hadisinde ‘Duydum’ ifadesini veriyor.” demiştir. İclî: “Denilir ki: ‘Babasından tek harf dahi duymamıştır.’” demiştir. İbn Maîn: “Si- kadır.” demiştir. Ebû Hâtim: “Salihtir.” demiştir. İbn Hacer “Takrîb”de “Sikadır. Babasından hadis almıştır, lakin az miktardadır.” demiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, XVII, 239; İbn Hacer el-As- kalânî, Tehzîbü’t-Tehzîb, VI, 215; İbn Hacer el-Askalânî, Takrîbü’t-Tehzîb, 344.

1313 Abdullah ibn Mes’ud. Sahabidir. Bkz. İbn Abdilberr, el-İstîâb, III, 987; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, XVI, 121; İbn Hacer el-Askalânî, Tehzîbü’t-Tehzîb, VI, 27; İbn Hacer el-Askalânî, el-İsâbe, IV, 198.

toprağı güzeldir, suyu tatlıdır ve orası düzdür. Ağacı ise ‘Subhanallahi ve’l-hamdü

li’llahi ve la ilahe illa’llahu va’llahu ekber.’ sözüdür.”

1314

Tirmizî (ö. 279/892): “Bu hadis, İbn Mes’ûd’dan gelen veçhiyle

1315

hasen-

garîbdir.”

1316

demiştir. Abdurrahman ibn Abdullah babası İbn Mes’ûd’dan hadis alma-

mıştır. Söz konusu rivayetin isnadında bundan dolayı inkıta

1317

mevcuttur. Ravilerden

Abdurrahman ibn İshâk ittifakla zayıftır. Seyyâr ibn Hâtim ise zayıf olduğu halde i’ti-

bar

1318

edilir denmiştir. Rivayette bulunan inkıta ve zayıf ravilerden dolayı söz konusu

rivayetin isnadı zayıftır.

Beşşar Avvad söz konusu rivayet hakkında şunları aktarıyor: “Ebû Hâtim (ö.

277/890) ve Ebû Zur’a’ya (ö. 281/894) bu hadis hakkında soruldu. İkisi de: ‘Seyyâr’ın

rivayet ettiği gibidir.’ dediler. Başkası: ‘Kâsım, babasından’ diyerek rivayet etti. Bu

sahih mürseldir. İbn Ebî Hâtim (ö. 327/938) ikisine de ‘Vehmi

1319

kimde görüyorsu-

nuz?’ deyince babası: ‘Seyyâr’dan.’ dedi. Ebû Zur’a (ö. 281/894) ise ‘Bu vehmin

Seyyâr’dan mı Abdülvahid’den mi olduğunu bilmiyorum. Abdülvahid’den büyük bir

topluluk rivayette bulundu, ancak ‘Kâsım’ın babasından’ sözünü söylemediler.’ de-

miştir.”

1320

Mübârekfurî (1865-1935), Münzirî’den (ö. 656/1258) şunları aktarıyor:

“Abdurrahman babasından hadis almamıştır. Abdurrahman ibn İshâk ise değersiz bir

ravidir. Taberânî (ö. 360/971) de değersiz bir isnadla böyle bir hadis rivayet etmiş-

tir.”

1321

1314 Sened ve metin Tirmizî’ye ait. Tirmizî, el-Câmiü’l-kebir, Deavât 59 (3462). (V, 455); Bezzâr,

Bahrü’z-zehhar, V, 361 (1991, 1992, 1993); Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, X, 173 (10363); Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, IV, 271 (4170); Taberânî, el-Mu’cemü’s-sagîr, I, 326 (539).

1315 Bir senedin ileriki tabakalarda gösterdiği dallanmalardan her biri. Bkz. Aydınlı, Hadis Istılahları

Sözlüğü, 329.

1316 Bir ravinin tek başına rivayet ettiği hasen hadis. Bkz. Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü, 112. 1317 Senedde, nasıl olursa olsun, ravi düşmesi, ravi atlaması, senedik kopuk olması. Bkz. Aydınlı, Hadis

Istılahları Sözlüğü, 138.

1318 Hadisin aynısının veya benzerinin başka yollardan rivayet edilip edilmediğini ortaya çıkarmak için araştırma yapmak, hadisin başka senedini araştırmak. Bu araştırma işi, daha ziyade, zaîf bir hadisi, ben- zerini bularak kuvvetlendirmek maksadıyla yapılır. Bkz. Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü, 143-144. 1319 Ravinin hadisi hep zanla, bazen böyle, bazen şöyle olarak tereddütlü rivayet etmesi. Bu durum ravinin zabtının eksikliğini gösterir ve bu yönden cerhine sebep olur. Bkz. Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü, 329.

1320 Tirmizî, el-Câmiü’l-kebir, V, 455, 3. dipnot.

Elbânî (1914-1999), bu rivayeti zikrettikten sonra şunları diyor: “Abdurrahman