• Sonuç bulunamadı

1.3. Çiçekler

1.3.12. Reyhân

“Klasik Türk şiirinde çokça kullanılan çiçeklerden biridir. Daha çok kuvvetli ve güzel kokulu olması açısından değerlendirilmiştir. Bu özelliği, reyhânın sevgilinin başta saçı ve zülfü olmak üzere hattı, kâkülü ve perçemiyle ilişkilendirilmesine sebep olmuştur. Bunun dışında şekli, yazıyla ilişkilendirilmesinde etkili olmuştur. Ayrıca çok az beyitte ilişkilendirildiği ben, hayrân, reyhâncı, şarâb, duman ve etfâl reyhânın anlam çerçevesini oluşturan diğer ögelerdir. “98

“Siyah rengi ve kokusu dolayısıyla sevgilinin saçı, zülfü, kâkülü ve yanağındaki ayva tüyüne benzetilen çiçeklerin sayısı çoktur. Burada da teşbih ilişkisi esnasında renk ve koku işlevlerinin ön planda olduğu göze çarpmaktadır. Reyhanın sıkça kullanılan diğer iki estetik hususiyeti öne çıkmaktadır. Bunlardan biri reyhan kelimesinin aynı zamanda “hatt-ı reyhânî”yi çağr“hatt-ışt“hatt-ırmas“hatt-ı, dolay“hatt-ıs“hatt-ıyla beyitlerde reyhan ve sevgilinin ayva tüyleri arasında kurulan benzetmedir. İkincisi de hattın uyandırdığı hayranlığı da içinde barındırmakla beraber reyhan ve hayran kelimelerinin cinas-ı nakıs oluşturmasıdır.”99 Reyhân hatunı yazdugı bu kâtib-i kudret

Tâ âyet-i hak ola cemâlünde hüveydâ

G 5/4

Gerçi kim yâkût dirler yazdı çok meşk-ı misâl Yazmadı hattun gibi bir hatt-ı reyhânı dürüst

G 12/2

Lu’bla câzûlıg içün her bir tarafda çeşmine Rişte-i cânlar alup bir deste reyhân baglamış

G 38/5

98 Bayram, agm, s. 215.

96

Levh-i dilden gubârı mahv içün Hatt-ı reyhânı bî-misâl gerek

G 59/5

Ne ta’alluk leblerün yâkût hattın kılsa nesh Bu muhakkakdur ki reyhân oldı hattundan misâl

G 79/2 G 4/5, G 44/1.

Adlî sevgilinin ayva tüylerini “reyhân hattunı” diyerek reyhana benzetir. Bir başka beyitte ise reyhan sevgilinin saçıdır ve o saç can ipliği ile bağlanmıştır. Şair beyitlerin genelinde sevgilinin ayva tüylerini ifade için reyhan sözcüğünü kullanır.

Ördü Rıdvân saçı reyhânlarını hûrîlerin K’ola cârûb-ı der-i halveti dervîşlerin

K 7/10

Dil hatt-ı gubârını görüp okudu reyhân Rûşen bu k'ider nokta-i hâlin onu hânâ

K 11/77

Bûy-i hulkundan urur müşg gibi dem ki tutar Hôş revâhiyle cihân bagını reyhânı kerem

K 20/21

Ma'nide sünbül ü gül ü reyhân nisâr eder Sûrette gerçi akıdır ebr-i bahâr âb

K 36/50

Şol denli saçar misk ovagın ceybine reyhân Kim nesha-i anberle dolar dâmen-i sahrâ

K 37/13

Safâ-yi haddin ile dil serâçe-i gül-gûn Hayâl-i zülfün ile dîde kâse-i reyhân

K 39/19

Dürc-i yâkûtunda lâ'lin dere edip cân nakdini Bir zümürrüd kufl urdu bu hat-ı reyhân ana

G 1/4

97

Nice reyhândır hatı kim kalmışım hayrân ana

G 3/1

Saba reyhâncısı bâg-ı ruhundan Nesîm-i sünbül ü reyhân ugurlar

G 50/2

G 6/5, G 20/6, G 61/2, G 72/3, G 80/4, G 92/3, G 102/5, G 161/2, G 179/1, G 204/1… Ahmed Paşa da sevgilinin saçını reyhana benzetir ancak reyhan saçın diyerek reyhanın güzel kokusuna vurgu yapar. Yani her saç reyhan değildir. Güzel kokulu saç reyhandır. Bu saç o kadar güzel kokar ki sadece cennete özgü olabilir. Bu yüzden saçı ören kişi de Rıdvân’dır. Sevgilinin ayva tüylerini de reyhana benzetir şair. Bûy, müşg, hôş, misk, anber sözcüklerinin geçtiği beyitler bize reyhanın koku itibariyle bu beyte misafir olduğunu gösterir.

Reyhânlar içre sâkî-i rûhânî şevkine Reyhânî bâde al ele kim râhat ola rûh

G 20/2

Ol safâ-efzâ çemende ‘andelîb ol Hamdî kim Rûh-ı kerrûbî gül ü reyhânınun hayrânıdur

G 33/8

Zülfi ol reyhâna benzer sahn-ı bâgı yasdanur Hâli ol pervânedür düşmiş çerâgı yasdanur

G 38/1

Hamdullah Hamdi reyhanı şarap ile ilişkilendirmiştir. Reyhan kendisine hayran olunan sevgilidir. Şair “reyhânınun hayrânıdur” ifadesi ile cinâs-ı nâkısa işaret eder. Sevgilinin o güzel kokulu zülfü de reyhâna teşbih olunur.

Gül yüzünde zülfün örter hatt-ı reyhânı dürüst Kim görübdür kâfiri hıfz ide Kur’ânı dürüst

G 36/1

Hatt-ı reyhân ile ol zîbâ ʿizâr Sanasın mushafdur âyet-ber-kenâr

G 99/1

Turra-i pür-tâbuna reyhân ü sünbül cân virür Lâle-i sîr-âbuna gül-berg-i handân imrenür

98

G 132/2

Cân gülşeninde zülf ü ʿizârun hevâsına Reyhân deste deste semenler kucak kucak

G 281/5

Hôşdürür dilde hayâl-i hatt-ı cânân beslemek Yaraşur zîrâ sifâl içinde reyhân beslemek

G 304/1

Gül yanağunda zülf-i perîşân girih girih Bâg-ı İremde sünbül ü reyhân girih girih

G 524/1

Göresiz kim bu kad ü kâmet ü bu zülf ü ʿizâr Servün işin bitire lâle vü reyhânı eke

G 551/2

G 101/1, G 102/3, G 194/3, G 256/3, G 301/3, G 326/4, G 399/4, G 469/6, G 512/3… Necâtî reyhan sözcüğü ile daha çok hatt-ı reyhânîyi100

çağrıştırmayı amaçlar. Aynı zamanda sözcüğü sevgilinin ayva tüyünü çağrıştıracak şekilde kullanmayı da ihmal etmez. Bu şekilde tevriyeli kullanılan hatt-ı reyhan şairin dizesinde “âyet-ber-kenâr”a da benzetilir ki âyet ber kenâr meşhur hattatlar tarafından yazılmış nüshalardır. Sevgilinin reyhan gibi deste deste bukleleri âşığın canına can katar.

Râh-ı râhal-bahş sen gül yüzlü nergis gözlüden K'ehl-i diller ruhudur ruhaniler reyhanıdır

K 9/21

Benefşe zülfünün aldı mı yel gubârından Ki dolu sünbül ü reyhan dimağı anberdir

G 25/2

Her seher sünbül saçın saçtıkça bâd-ı subh-dem Deng ü hayrandır benefşe kim ne reyhan vaktidir

G 46/6

Reyhân saçın misâli muhakkaktır oldu nesh Haddin rika'ı üzre yazaldan gubâr hat

100 Reyhânî, Muhakkak yazı kalınlığının üçte biri nispetinde ve her haliyle Muhakkak yazı çeşidinin üçte bir küçültülmüşünü hatırlatan bir yazı nevidir.

99 G 88/5

Firdevs sahnı sebzesi cân-bahş imiş velî Tûbâ boyundagı gül ü reyhânımız gerek

G 95/3

Cân gubâr eyledi reyhân hat-ı reyhânın için Ol muhakkakdı ki nesrîn ü semendir kokusu

G 186/4

K 14/36, Mus 1-III/3, G 29/3, G 91/5, G 99/4, G 102/4, G 156/4, G 175/5, G G 187/3… Şeyhî de genellikle reyhanı reyhânî hattı çağrıştıracak şekilde kullanmıştır. Gubar sözcüğü ile birlikte anılması bu düşüncemizi doğrular niteliktedir. Tabii ki o da diğer şairler gibi reyhanı kokusu itibariyle beyitlerinde yer verir. Sevgilinin saçı da reyhandır. Diğer şairlerde olduğu gibi o da gül ve reyhânı birlikte zikreder.

Benzer Belgeler